Başbağlar Katliamı’yla ilgili yeni iddianame hazırlandı. 21 kişi için ağırlaştırılmış müebbet isteniyor. Köy muhtarı Ali Akarpınar, “Umutlarımız yeşerdi. 33 masumun hesabının sorulmasını bekliyoruz. Başbağlar, inşallah faili meçhul olmaktan çıkacak” dedi.

33 Müslümanın katledildiği Başbağlar katliamının 29’uncu yıl dönümünde dün bir gelişme yaşandı. Saldırıda kullanılan silahların kriminal incelemesi ve tanık ifadeleriyle derinleştirilen soruşturma tamamlandı. Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yeni bir iddianame hazırlandı.

Başbağlar Katliamı

Tarihin en vahşi katliamlarından birine tanık olan Erzincan'ın Kemaliye İlçesi'ne bağlı Başbağlar Köyü, 5 Temmuz 1993 günü akşam karanlığında sayıları 100 kişi olduğu söylenen bir gurup tarafından basılmıştı.

Başbağlar, tarihi olarak Müslüman Anadolu insanına karşı gerçekleşmiş büyük katliamlardan birisidir. 5 Temmuz Katliamını yapanlar özellikle Başbağlar köyünü seçmişlerdi. Köyün Sünni olması kundaktaki bebeklere, savunmasız çocuk ve kadınlara kadar topyekûn katliama maruz kalmasına sebep teşkil ediyordu.

Köyü basanlar köylülere tam 1,5 saat propaganda yaptı ve öldürülmek için seçilen erkeklere neden öldürülecekleri anlatıldı. 2 Temmuz'da Sivas'ta çıkan olaylarda hayatını kaybedenlere karşılık katledilecekleri ifade edildi. Propagandadan sonra köyün tüm erkekleri kurşuna dizildi ve 28 kişi hayatını kaybetti. Daha sonra köy ateşe verildi ve 214 ev, köy okulu ve köy camii yakıldı. Bu yangınlar sırasında da 1'i çocuk, 4'ü kadın, 5 kişi öldü.
O gün Başbağlar'da toplam 33 kişi can verdi. Katliamın ve kundaklamanın ardından köye bırakılan bildiride, "Sivas'ın intikamı alındı" deniliyordu.

Madımak’ta da 33 kişi ölmüş ve yine 33 kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti.

İddianame

Katliamda sorumluluğu bulunan ve PKK üyesi oldukları tespit edilen A.Ç, A.T, C.Ş, D.K, D.S, E.M, E.K, F.Y, H.S, H.A, H.Y, İ.H.A, İ.T.Y, M.İ, M.D, M.A, N.Ö, S.Ö, S.T, Ş.Ö. ve Ü.B. hakkında hazırlanan iddianame Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 21 şüphelinin “devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını, devlet idaresinden ayırmaya çalışmak” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

PKK’lıların Tunceli bölgesinden geldiği anlatılan iddianamede, Başbağlar’da ele geçirilen boş kovanların kriminal incelemeleri sonucu, bu silahların 1992-1994 yılları arasında Tunceli ve Bingöl’de güvenlik güçleri ve sivillere yönelik 10 ayrı saldırıda kullanıldığının tespit edildiği belirtildi.
Davayla ilgili tanık olarak ifadesi alınan PKK mensubu Şemdin Sakık, olayı sözde Tunceli bölge sorumlusu “Dr. Baran” kod adlı Müslüm Durgun’dan duyduğunu anlattı. Sakık, ifadesinin bir bölümünde şunları kaydetti: “Abdullah Öcalan’ın konuşmalarından bu eylemi onayladığını anladım. Dr. Baran’ın ölmesi üzerine ‘Tunceli Bölge Sorumlusu’ olarak atandım. Buradaki teröristlerden olayı kendilerinin gerçekleştirdiğini duydum.”
Elbette bu meselede bahsedilenden ziyade derin bağlantıların ortaya çıkarılması ve kemalist rejimin müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği bir katliam olan Başbağlar ile tam anlamıyla hesaplaşılması gerekiyor. Takipçisi olacağız.