Konya'da, Uluslararası Hukukçular Birliği (UHUB) tarafından düzenlenen İslam Dünyası Hukuk Kurultayı'nda sonuç bildirgesi açıklandı.

Konya Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle gerçekleştirilen kurultaya, 40 ülkeden 250 hukukçu katıldı. Kurultayda beş oturumda adalet, hukukun egemenliği ve insan haklarıyla ilgili belirlenen konular ele alındı.

Kapanış programında, Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Refik Korkusuz, kurultayın sonuç bildirgesini açıkladı

Sosyal adaleti tüm dünyada uygulamanın önemine vurgu yapılan ve Birleşmiş Milletler'in aldığı kararların gereğini yapma zorunluluğu hatırlatılan bildirgede, şu ifadelere yer verildi:

"İnsan hakları mekanizmalarının etkinleştirilmesi, uluslararası sözleşmelerin işlevselleştirilmesi, tüm insanlara eşit ve tarafsızca uygulanması sağlanmalıdır. Kudüs şehri ve Filistin topraklarındaki kültürel varlıklar hukuki olarak korunmalıdır. Uluslararası insani hukuk ihlalleri bağımsız olarak izlenmelidir. Arakan'da Rohingya'nın maruz kaldığı soykırım ve zorunlu göç durdurularak şartlar iyileştirilmelidir. İnsan hakları ihlallerinin failleri tüm dünyada kovuşturmaya tabi tutularak cezalandırılmalıdır. Avrupa, başta aile hukuku olmak üzere mültecilerin ve diğerlerinin kültürel ve dini çeşitliliğine saygı duymalıdır."

Doğu Türkistan'da insan hakları ihlallerinin acilen önüne geçilmesi gerektiği belirtilen bildirgede, Keşmir ve Filistin halkına yönelik, Birleşmiş Milletler kararlarınca kendi kaderlerini tayin etme hakkı verilmesi istendi.

Yemen ve Sudan'daki her türlü insan hakları ihlalinin ve katliamların durdurulması, Ukrayna'ya karşı savaşın sona erdirilmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, şunlar aktarıldı:

"Kadınlar ve çocukların temel hak ve özgürlükleri korunmalı, güçlendirilmeli, pekiştirilmeli ve daha iyiye evrilmesi sağlanmalıdır. Hindistan ve Sri Lanka'da azınlık hakları ihlalleri konusunda araştırma ve çalışma yapılarak bunlar belgelendirilmelidir. Mültecilerin zulüm, tehdit, şiddet ve zaruret nedeniyle terk etmek zorunda kaldıkları ülkeleri göz önünde bulundurarak, gittikleri ülkelere ve uluslararası topluma mültecilerin haklarına ilişkin yükümlülükler hatırlatılmalı ve temel insani haklarından yararlanmaları sağlanarak şartları iyileştirilmelidir."