Zaman zaman gündeme gelmesine mukabil “genç yaşta evlilik mağdurları”nın binlerce kişiyi alâkadar eden sorunu bir türlü çözüme kavuşturulamadı. Çözüme kavuşturalamadığı her gün de vebal büyüyor.

Mağduriyetler nasıl oluştu?

Türk Ceza Kanunu’nun 765 sayılı 423’ncü maddesi özetle her kim ki 15 yaşını dolduran bir kızla birliktelik yaşarsa, altı aydan 2 seneye kadar ceza alır. Evlenme gerçekleşirse bu ortadan kalkar. Şayet 5 sene içerisinde boşanma olursa ceza tekrar gündeme gelir diyordu. Aile müessesesine kökten düşman, Batı fonlu kadın derneklerinin memleketi bu kanunun değişmesi için ayağa kaldırmasının ardından 2005 yılının haziran ayında Ak Parti AB uyum yasaları kapsamında bu kanunda da değişikliğe gitti. Kanun değişikliği neticesinde kadın derneklerinin istediği oldu ve 18 yaşından küçük bir kadın ile evlenen erkekler kendisi de 18 yaşından küçük olsa dahi “cinsel istismar” suçlamasına muhatap kalmaya başladı.

Suç nasıl oluşuyor?

İki gencin birbirini severek harama tevessül etmeden 18 yaşından önce evlenmesi, mevzubahis kanuna göre 18 yaşından küçük evliliğin yasak olması sebebiyle erkekler hakkında “cinsel istismar” suçlamasıyla kamu davası açılmasına sebep oluyor. Aile rızası olmadan evlenen, ailelerin şikâyetleri neticesinde hakkında kamu davası açılıyor, aileler daha sonra pişman olup şikâyetlerini geri çekseler bile kamu davasına dönüşen vakalarda erkekler “cinsel istismar” suçlamasıyla cezaevine atılıyor. Yine benzer şekilde 18 yaşından küçük evlenen ve çocuğu olan aileler, kadınların hastanede doğum yapması durumunda haklarında kamu davası açılıyor. Kadın şikâyetçi olmamasına ve evli olduğunu beyan etmesine rağmen erkek hapis cezasıyla cezalandırılıyor. Dolayısıyla bu vaziyet sadece hapse atılan erkekleri değil, kadın ve çocukları da mağdur ediyor. Türkiye’de bu durumda olan 8 bin mahkûm bulunuyor, 8 bin kadın ve 16 bin çocuğun da mağdur edildiği düşünüldüğünde bu absürt kanun sebebiyle 30 binin üzerinde insanın mağdur edildiği anlaşılıyor.

Kanunun absürtlüğü

Ahlâkın müeyyideleşmiş hâli olan kanunlar, toplum yapısına uygunluk teşkil etmek zorundadır. Söz konusu kanun erken evliliğin önüne geçerken, inancı gereği erken evlilikte hayr olduğunu bilen İslâm toplumunun yapısına uygunluk göstermemektedir. Toplumun yapısıyla olan çelişkisinden dolayı da içtimaî vicdanı yaralayan neticeler doğurmaktadır. İçtimaî yapı ile uyumsuzluğu dolayısıyla cemiyetin dinamikleriyle oynayan bu kanun, mağduriyetler ortaya çıkarmaktadır. Kendi rızasıyla evlenen kadınların, kocaları “kendisinin tecavüzcüsü” olmak gibi iğrenç bir suç isnat edilerek tutuklanıyor ve hüküm giyiyor. Kadının herhangi bir şikâyeti olmamasına mukabil ortaya çıkan bu durum erkeklerle beraber hem kadınları hem de çocukları mağdur etmesi dolayısıyla kanunların varlık sebebiyle çelişki ihtiva ediyor. Mağdur edilen okul çağına gelmiş çocuklar babalarının tecavüzcü olduğu iddiası ile karşı karşıya kalıyor.

16 yıllık garabet

Aradan geçen 16 seneye ve türlü teşebbüslere rağmen kadın derneklerinin “tecavüzcüleri salıyorlar” manipülasyonları eşliğinde 30 binin üzerinde insanın mağduriyeti devam ediyor.

2015 yılından itibaren “genç yaşta evlilik” mağduru olan kadınlar bu konuda eylemler yapmaya başladı ve seslerini duyurmaya çalıştı. 2016 senesinde Meclis’te gerçekleşen eylemlerin ardından bazı milletvekilleri tarafından Meclis’in gündemine taşınan kanun, yine kadın derneklerinin şirretçe “tecavüzcüler serbest bırakılacak” diye propaganda yapmasının ardından değişiklik fikri rafa kaldırıldı.

Aradan geçen 5 sene içerisinde mağduriyetler artar tüm toplumun üzerindeki vebal artarken bu yasanın değiştirilmesine yönelik bir takım teşebbüsler yaşandı. Geçtiğimiz sene yargı reform paketiyle bu sorunun çözülmesi bekleniyor. Fakat yine hem kadın dernekleri hem de Meclis’te CHP ve HDP’nin “tecavüzcüleri serbest bıraktırmayız!” nutku çekmesinin ardından son anda paketten bu kanun üzerine yapılacak değişiklik çıkarıldı.

“Genç evlilik mağduru” kadınlar Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüşmüş ve Cumhurbaşkanından bu meselenin çözümüne dâir söz almıştı. Buna mukabil sorun hâlâ çözümsüzlüğünü koruyor. 2020 sonbaharında Türkiye Büyük Millet Meclisi açılır açılmaz iktidar tarafından ilk olarak genç yaşta evlilik mağdurları ile ilgili düzenlemenin Meclis’e sevk edileceği düşünülüyor, paketin ise bir seferliğine mahsus evliliği devam edenlerin mağduriyetleri kapsayacağı belirtiliyordu. Buna rağmen çok ehemmiyetsiz meseleler dahi gündem edilirken 8 bin masum insanın hürriyetini tahdid eden, 8 bin kadını kocalarından ayırmak suretiyle başta ekonomik olmak üzere her alanda mağdur eden, en az 16 bin çocuğu babasız ortada bırakan bu garabet ile alakalı bir çalışma yapılmadı.