28 Şubat darbe davasında savcı 60 darbeci hakkında ağırlaştırılmış müebbet istedi. Mahkeme, sanık avukatlarının savcının mütalaasına karşı savunma yapmaları için süre verdi ve mahkeme 8 Ocak’a ertelendi.

28 Şubat cuntasının avukatları, davanın iddianamesini hazırlayan savcı Mustafa Bilgili’nin Fethullahçı Terör Örgütü’nden tutuklu olduğunu söyleyip mahkemede tanık olarak dinlenmesini talep ettiler.
 

Hatırlarsınız, teröristbaşı Fethullah Gülen, 28 Şubat cuntasına yönelik tutuklamalara gönlünün razı olmadığını söylemiş ve ardından da FETÖ’nün yargıdaki unsurları gerekeni yapmıştı: 28 Şubat cuntasının asker figürleri tahliye edilmişti!
 

28 Şubat cuntasının avukatları ve “İddianameyi FETÖ hazırlamıştı, geçersizdir” diye manşet atan cuntanın medya unsurları haklılar! Ergenekon ve Balyoz darbe davalarından çıkan kararları FETÖ kumpası diye hükümsüz sayıp, kesinleşmiş kararları iptal ettirip bir de ceplerine milyonluk harçlıklar konulan darbeciler aramızda dolaşırken 28 Şubat darbecilerini yargılamak, hele de ağırlaştırılmış müebbet istemek hiç de adaletli değil!.. Nerede hukuk, nerede adalet!
 

Ergenekon ve Balyoz davalarının hükümlülerini, toptancı yaklaşımla FETÖ mağduru ilan edip halkın arasına salarsanız diğer darbeciler de haklı olarak “Hani bize adalet” diyecekler! “Bizim suçumuz, Ergenekon ve Balyozcular gibi beceriksiz olmayıp darbeyi gerçekleştirmek mi” diye de soracaklar ki sormakta sonuna kadar haklılar!.. Nihayetinde bu davanın mütalaasını yazan savcı da FETÖcü ve şu an tutuklu.
 

Ergenekon ve Balyozcular’ın serbest bırakılıp FETÖ mağduru ilan edilmelerine hep karşı çıktım, çıkmaya da devam edeceğim. Ellerine fırsat geçseydi darbe yapacaklardı ama yaptırmadılar. FETÖ üzerinden tasfiye edildiler. Çünkü ABD’nin yeni dünya düzeninde yerleri yoktu. Miadı dolmuştu Kemalizm’in. Halkta, tüm zorlamalara rağmen bir karşılığı olmadı Kemalizm’in ve bu durum Batı’nın Türkiye’deki hâkimiyeti tehlikeye sokuyordu. Neticede Batı Türkiye’de ‘Ilımlı İslâm’la hükümdarlığını sürdürme kararı almıştı! Tabiî ki sadece Türkiye’de değil, tüm İslâm ülkelerinde destekledikleri baskıcı rejimlerin iplerini çekip FETÖ benzeri yapıları iktidara taşımaya çalıştılar. Gelen dalgaya karşı sahtesini piyasaya sürdüler!
 

Mevzumuza dönersek, Ankara’daki 28 Şubat davası her yönüyle eksiktir. 28 Şubat cuntasının medya, finans, yargı unsurlarına dokunulmamıştır. Oysaki cuntanın askerî yapılanmasından önce mezkûr unsurlar hesaba çekilmelidir. İddianameyi yazan FETÖcü savcı Mustafa Bilgili acaba mensubu olduğu terör örgütünün hangi pazarlıklarına binaen 28 Şubat cuntasının medya, finans ve yargı mensuplarını görmezden gelmiş ve iddianameye almamıştır. 28 Şubat cuntasıyla FETÖ’nün ilişkileri nelerdir? Tüm bunların araştırılması gerekiyor. Benim kanaatim, yeniden iddianame yazılması yönünde. Delillerin karartılması, saklanması da mevzubahis olamaz. Tüm kayıtlar elimizde. Arşiv olduğu gibi duruyor. Zaman kaybı diye bir şey de sözkonusu olamaz. Geçen geçmiş zaten. Darbenin üzerinden 20 yıl geçtikten sonra yargılama yapılabiliniyorsa adam akıllı bir yargılama olsun. Aydın Doğan’ın, Ertuğrul Özkök’ün vb. yargılanmadığı 28 Şubat davası eksik, adaletsiz bir yargılama olur!