Demagocya Zanaatı

Demagocya zanaatı, (karne) hırsızlığından daha şenî bir fikir suistimalidir. (Karne) hırsızı, hiç değilse hakikî ekmeğin sahte vesikasını satar; demagocya zanaatçısı ise, sahte fikrin sahte vesikasını…

*

Fikir, vergi değil bahşiş almaya alışınca, demagocya zanaatının istismar meydanı olur. Ve menfaat karşılığı ırzını teslim eden bir kadın gibi, ilk hamlede samimiliğini feda eder.

*

Ekseriyetle kasasında bir kuruş bile bulunmayan hak, eğer demagocya zanaatçısının haksızlık kasasından aldığı 1000 lira maaşı, 1001 liraya çıkarabilseydi, ona kolaylıkla tükürüğünü yalatabilirdi; bu da, hakkın asla tenezzül etmeyeceği ayrı bir demagocya olurdu.

*

(Paskal)a sorarsanız; bir lâfın gelişinden, bir hâdisenin gelişinden, onun zahirî münasebetlerine göre yalancı mânalar çıkararak hüküm yürütenler, bir evde, tenazura uygun olsun diye sahte pencere açanlara benzer. Beyin kanserine tutulacak kadar derin düşünen (Paskal), bu harikulâde tarifiyle demagocya zanaatçısını anlatmış oluyor.

*

İman, ıstırap, vicdan ve halisiyet ukdelerini ruhlarından söküp atmış, fikir ve mâna tahrifçisi, eyyamgüder, demagocya cüceleri, her devirde ve 24 saatlik hayatın sefil kadrosunda, uşaklığın sırmalı kaftanı içinde yaşamışlardır.

10 Mart 1944