İnsanın fıtratına savaş açmış bir güruh isimlerinin sonuna artı ekleyerek yoluna devam ediyor. Kadın kadına, erkek erkeğe cinsel ilişkiyi savunmaları yetmediği gibi, cinsiyetsizliği; cinsiyetini değiştirmeyi, hatta +İ () ifadesiyle gün içinde her iki cinse yakınlık duymayı da normalleştirmeye çalışıyorlar. Nihayet bu topluluk isimlerinin sonundaki + (artı) ya Türkiye’nin ana muhalefetini de eklemeyi başardı. Artık LGBT+ CHP diyebiliriz.

Allah’ın renklerini kendi çirkinliklerine kalkan yaptıkları bayraklarını, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’ndan Mahmut Tanal’a; İstanbul’u emanet ettikleri Canan Kaftancıoğlu’ndan, geçen hafta TİP’e uğurladıkları Sera Kadıgil’e kadar sallamayan yok.

Neo-emperyal çete

Normal/fıtri olanı ve erkek-kadın cinsiyetlerinin doğal rollerini “homofobik” diyerek aşağılayan bu hazcı çevrenin herhangi bir sınırı, duracağı bir yeri var mı? Bu “neo-emperyal çete” eşcinsel evlilikleri normalleştirdikten sonra pek çok ülkede “evlat edinmeyi de” yasal hale getirmeyi başardı.

Yani bir çocuğun anne rolündeki bir babası ve kimi zaman rolünü değiştireceği bir babası daha olabilecek. Evlat edinilen çocuk, akşam koynunda uyuduğu annesini sabah tıraş olurken; baba sandığı kadını gece makyaj yaparken görebilecek. Yahut, gece rüya görüp korktuğunda sığınmak için aradığı anne kucağı yerine, keyiflerine göre cinsel yönelimlerini saatlik olarak değiştirebilen iki erkeğin yatağında huzur arayacak.

Bizden “özgürlük” adına normal karşılamamızı bekledikleri şey bu. Sadece cinsel arzularının esiri olmuş bir güruh değil bunlar: Aynı zamanda ikiyüzlüler.

Yazının tamamı için: Murat Özer - LGBT’nin “Artı”ları