Hatırlarsanız, müstehcen kaset yoluyla Cumhuriyet Halk Fırkası’nın başına atanan Kemal Kılıçdaroğlu “Kan dökülecek” diyerek Türkiye halkını tehdit ediyordu. O vakit devlet yetkililerine köşemden seslenmiştim: “Bu sözleri söyleyen ben olsaydım polis gece vakti evimi basar ve beni ‘bilgimi almak için’ emniyete götürürdü. Ne ilginçtir ki, ülke meydanlarında vatanın işgaline zemin hazırlayacak konuşmalar yapan, bile bile yalan söyleyen ve en mühimi devamlı “kan dökülecek” diye konuşan, milyonların oy verdiği bir partinin liderine devlet, bir telefonla dahi olsa hiç sordu mu: Sayın Genel Müdür, ne biliyorsunuz da devamlı “kan dökülecek” diyorsunuz. Kulağınıza ne fısıldandı, hangi bilgilere sahipsiniz?Sordunuz mu Sayın Başbakan, Sayın İçişleri Bakanı, Sayın MİT Müsteşarı, Sayın Savcılar…”
 
Sorulduğuna dair şimdiye kadar bir emare görmedik, duymadık. Sorulmadığı şuradan belli ki, Kılıçdaroğlu, “Gözümü kapar vazifemi yaparım” şuuruyla görevini îfâ ediyor. Kılıçdaroğlu üzerinden servis edilen belgelerle ülke işgale hazır hâle getirilmeye çalışılıyor. Ne yazık ki, bu duruma müdahale etmesi gereken yetkililer müdahale etmek yerine, Kılıçdaroğlu’nun yalanlarına laf yetiştirme derdindeler. Genel Müdür’ün patronları da desiselerinin yankı bulmasından mest olmuş hâlde yeni hamle mesaisindeler!
 
Mâdem istiklâl mücadelesi verildiği söyleniyor, mâdem ülkemiz işgal tehdidi altında o zaman atılacak adımlar da mevzuyu sulandırmaya yönelik değil de bitirmeye yönelik olmalı. Bir delinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya çalışırken cümbür cemaat kuyuya düşmemeli!..
 
Mâlum ABD’de bir mahkeme salonunda tiyatro sergileniyor. 2013 senesinde FETÖ üzerinden İstanbul’da mahkeme adlı tiyatroyu sergilemeyenler dört yıl sonra ABD’de “Perde” dediler! Şu olmuş bu olmuş, bu demde beni ilgilendirmiyor. Biliyorum ki, dünyanın tekerini döndürenler tekerlerine çomak sokulmasından hoşlanmazlar. Şehit Saddam Hüseyin’e yapılanları biliyorsunuz. Şimdilerde, “Saddam hakkındaki belgeler sahteydi” diyenler o sahte belgeleri sebep göstererek Irak’ı işgal etmişlerdi. Bölgede hâlâ da kan akmaya devam ediyor…
 
ABD’deki mahkeme tiyatrosuna sevinen Batıcılar dışında, suret-i haktan gözüküp zamanında mahkemenin Türkiye’de kurulması gerektiğini söyleyen kuyrukları acıyanlar var! Diyorlar ki, FETÖ’nün hâkim olduğu mahkemelerde, FETÖcüler’in iddialarıyla insanlar yargılansın! O zaman ABD’deki mahkeme olmazmış!.. Bu lafları duyunca, hani derler ya, insanın nutku tutuluyor. Hani yine derler ya, akıllı düşman ahmak dosttan iyidir!
 
Tablo ortada: Bir yandan, üzerinden operasyon yapılabilen bir anamuhalefet partisi başkanı, diğer tarafta, kuyruk acıları geçmemiş ‘dost’ görünümlü ahmaklar güruhu! Bu ahval içinde Allah yardımcımız olsun!..
 
Mâdem tekere çomağı soktuk tekeri parçalamadan çomağı bırakmayalım da mazlumların umutları sönmesin!..


Yakup Köse - Star