28 Şubat fişlemelerinin hâlâ can yakması üzerine yazdığım makalenin yayımlanmasının ardından yüzlerce mesaj aldım. Gelen mesajlardan da gördüm ki, 28 Şubat cuntası, fişlemeleriyle de devlet nezdinde hüküm sürmeye devam ediyor. 

Yeni taşeron yasasıyla birlikte kamuda taşeron olarak çalışanların kadroya geçiş için yaptıkları başvurular, kendisi veyahut ailesinden biri 28 Şubat’ta fişlenmişse reddediliyor. İnanılacak gibi değil ama maalesef vaziyet bu. 28 Şubat’ta gözaltına alınmanız ve sonrasında serbest bırakılmanız veyahut yargılanıp beraat etmeniz, iş başvurunuz için hakkınızda yapılan güvenlik soruşturması sırasında bir ehemmiyet arz etmiyor! Zamanında 28 Şubat cuntası ‘terör’ suçlamasıyla sizi fişlemişse, istediğiniz kadar “Ben yargılandım beraat ettim” veya “Gözaltına alındım ama mahkemeye bile çıkmadan savcılıktan serbest bırakıldım” deseniz bile değişen bir şey yok, hâlen ‘sakıncalı mürteci’ olarak muamele görmektesiniz. Devlette devamlılık bu mudur, bilemedim!.. 

28 Şubat’ın bir darbe olduğuna dair, 15 yıldır iktidarda olan Ak Partili yöneticilerinin bir şüphesi olduğunu düşünmüyorum. 28 Şubat’taki hukuksuzluklar, adaletsizler devletin en zirvesinde dile getiriliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 28 Şubat’ın bir darbe olduğuna dair kararı var. Lâkin tüm bu kabullere rağmen 28 Şubat’ın hem zindanlarda hem de devletin kılcal damarlarında hüküm sürmesi engellenemiyor. 28 Şubat’ın, kızların okullara başörtülü girmeleriyle sona erdiğini düşünenler büyük bir yanılgının içindeler. Yarın bir gün başörtülü kız talebeler okulu bitirip devlete iş için başvurduklarında, “Baban hakkında 28 Şubat’ta işlem yapıldığından seni alamayız” ret cevabını duyduklarında sormayacaklar mı, “Hani 28 Şubat bitmişti”!.. Ne cevap vereceksiniz sayın yetkililer?.. 

28 Şubat’la alâkalı garabetleri devamlı yazıyorum. Zulüm devam ettikçe ben de yazmaya devam edeceğim. 28 Şubat darbesi ne yapıp edip, üzerinden 20 yıl da geçse, yapanlar yargılansa da bize mel’un yüzünü gösteriyor. 28 Şubat cuntacıları hapse atılsalar bile, şayet 28 Şubat yargı kararları iptal edilmez ve o döneme ait fişlemeler silinmezse, şunu diyeceklerdir: “Biz hapisteyiz ama hükümlerimiz hâlâ geçerli”! 

Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılanıp haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından onanlar, sanki hiçbir şey olmamış gibi devletteki görevlerine geri döndüler. Bu nasıl oldu? Veyahut şöyle sorayım, “Demek ki istenince oluyormuş, peki 28 Şubat için neden istemiyorsunuz?”… 

Bir taraftan Kemalistler’in diğer taraftan Fethullahçı Terör Örgütü’nün mağdurlarının hâlâ mağduriyetleri devam ediyorsa bana söyleyebilir misiniz, hangi 28 Şubat bitti?.. 

RAHMET

28 Şubat darbesinde ihtiyacımız olan o gür sesi çıkartan ender isimlerden biriydi Hasan Celal Güzel. Dönemin siyasilerinin korkudan, “Sözlerim yanlış anlaşıldı” diye kıvrım kıvrım kıvrıldığı hengâmede o cuntacılara sözlerini dosdoğru söyledi, şahidim!.. 

Pazartesi günü vefat eden Hasan Celal Güzel’e Allah’tan rahmet, ailesine sabr-ı cemîl niyaz ediyorum. 


Yakup Köse - Star Gazetesi