Çilelerle geçen 68  yıllık ömrüne 60 kitap sığdıran yazar ve düşünce adamı ‘Salih Mirzabeyoğlu son yıllarda gündeme “28 Şubat mağduru” olarak geçti. Ancak o bunun da ötesinde Türkiye’nin yetiştirdiği önemli fikir adamlarından biriydi. 

Daha lise yıllarında Necip Fazıl Kısakürek ile tanışan ve 15 yaşından itibaren Üstad’ın rahle-i tedrisinde bulunan mütefekkir Mirzabeyoğlu, Büyük Doğu davasının sürdürücülerinden oldu. Yazdığı kitaplarda ve yayınladığı dergilerde Necip Fazıl’ın izinden gitti. Adı hep soruşturmalarla, davalarla gündeme gelse de önemli bir mütefekkir olan Mirzabeyoğlu, 28 Şubat mağduru olarak 16 yıl hapis yattıktan sonra beraat etmişti. Ömrünün en verimli çağlarını hapislerde psikolojik işkenceler altında geçiren Mirzabeyoğlu’nu en yakın dostlarından bir olan, yol arkadaşı yazar Yalçın Turgut Balaban’a sorduk.

Salih Mirzabeyoğlu bir fikir ve ilim insanı olarak Türkiye için nasıl bir anlam ifade ediyor?

Üstad Necip Fazıl’ın mimarı olduğu Büyük Doğu İdeolocyası’nı, yani İslam’ı anlayış davasını, (İslamı yenilemek değil, ona bakan anlayışı yenileme davasının) Üstad’dan sonra bayrağı devralarak devam ettiren isim oldu Mirzabeyoğlu. 

Nasıl bir mütefekkirden bahsediyoruz?

Büyük Doğu çizgisinin bayraktarlığını yapan, 60’ın üzerinde eser veren bir mütefekkirden bahsediyoruz. Maalesef ‘Atlantik ötesi’ bile farkında olmasına rağmen, Türkiye farkında olmadı bu durumun. Çok az sayıda diyebileceğimiz seveni, anlayabilen kitlesi oluştu etrafında. Gerçi rahmetli Üstad’ı da gerçek manada anlayan insan sayısı fazla değildi. ‘Sözümün dostusunuz, fikrimin yabancısı… Yok mudur sizin köyde çeken fikir sancısı’ diyen Üstad’dan bahsediyoruz. Türkiye son iki yüz yılda mütefekkire muhtaç. Ülkemizde her şey yetişiyor ancak mütefekkir az. Olanın da kıymetini bilmiyoruz. Yani Türkiye gerçekten önemli bir ‘beyin’ kaybetti ama bu kaybın da farkında değil. 

FETÖ hareketini hep eleştirmişti, bu yüzden cezalandırıldığını düşünenler çoğunlukta?

1970’ten bu yana FETÖ hareketini anlatmaya çalıştı, çalıştık. Gölge dergisi zamanından beri yazıp çizdik. Ancak FETÖ’nün ne menem bir örgüt olduğu son yıllarda anlaşılabildi, hem de acı bir şekilde. FETÖ, Mirzabeyoğlu’nu işte bu yüzden, hiçbir delile, hukuki bir dayanağa ihtiyaç duymadan içeri aldı, ona eziyet etti. Bir suça dayandıramadan ‘Bu kadar kişi Büyük Doğu’cuyuz, İBDA’cıyız diyor, bu bir örgütse, bu örgütün bir başı olmalı, o da olsa olsa sensin’ diyerek Mirzabeyoğlu’nu mahkum ettirdiler. Bu ifade doğrudan doğruya iddianamenin temel ifadesiydi. Komedi filmlerinde rastlanacak bir şeydi. Resmi olarak söylenen laf buydu ve bununla bir ömrü kararttılar. Ancak o bunu da göğüsledi ve zindanda eser vermeye devam etti.

Siz ne zaman tanıdınız Salih Mirzabeyoğlu’nu?

18 yaşındaydım tanıştığımızda. İlk İBDA’cıyım diyebilirim. İBDA yoktu o zamanlar, Büyük Doğu’cuyum diyelim… O benim hayatımı değiştiren, yeniden ‘doğmama’ sebeb olan kişidir. Büyük Doğu’yu, Üstadı, Mirzabeyoğlu ile tanıdım. Müslüman olduğumu sanıyordum, İslamı onunla birlikte tekrar özümsedim. 18 yaşından itibaren birlikte yürüdük. 

Yakup Köse:

İşkencecim yumruk attı ben Mirzabeyoğlu’nu sevdim,

Ömrünü, ‘Muazzam bir İslami zuhur’a adayan ve bu yolda akla hayale gelmeyen zulümlere maruz kalan mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nu çok genç yaşımda tanıdım. Eserleriyle, dik duruşuyla, haksızlıklara karşı koyuşuyla örnek aldığım ve bundan sonra da hep örnek alacağım bir mütefekkirdir.

28 Şubat sürecinde bir sorgulanmam esnasında gözlerim bantla kapatılmışken, bir ses ‘Salih Mirzabeyoğlu’nu tanıyor musun lan köpek’ diye haykırdı. ‘Tanımıyorum’ dediğimdeyse suratıma sıkı bir yumruk salladı. Ardından ‘Öğrendin, unutmazsın artık’ dedi. Evet, canım çok yanmıştı ama o ismi de hiç unutmadım, sevdim.

Kitaplarından bazıları

- Bütün Fikrin Gerekliliği - İktidar Siyaset Hareket - İstikbal İslamındır - Denenmemiş Tek Nizam - Tilki Günlüğü - Başyücelik Devleti - Yeni Dünya Düzeni - Parakuta  - Para’nın Romanı - Yağmurcu - Gerçekliğin Peşinde - Hukuk Edebiyatı - Nizam ve İdare Ruhu - İşkence - Gözlem - Şiir ve Sanat Hikemiyatı - Estetik ve Ahlak - Necip Fazıl’la Başbaşa - İntibâ ve İlhâm Kültür Davamız - Temel Meseleler - İdeolocya ve İhtilal - Kavganın İçinden - Yaşamayı Deneme - Kim’in Romanı - Ölüm Odası 

16 Mayıs'ta hakkın rahmetine kavuşan mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun cenazesi ailesinin isteği ve Mirzabeyoğlu’nun özel vasiyeti üzerine Eyüp Sultan mezarlığında Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in yanına defnedildi. 

Hayatından kısa başlıklar

- 1975 yılında gölge adlı dergi çıkarttı ve ilk defa Mirzabeyoğlu soyadını orada kullandı. 

- 1979’te Akıncı Güç adlı dergiyi çıkarttı. 

- 1991 yılında Amerika’nın Irak’a saldırmasıyla oluşan dönemin siyasi atmosferi içerisinde tutuklandı.

- 28 Şubat askeri darbesiyle birlikte bir gün çocuğunu okula götürürken 1998’de gözaltına alındı. 

- Hakkındaki suçlama sonrasında yasadışı İBDA-C örgütüne liderlik yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. 

- 2001 yılında idamla yargılandı, idam cezası kaldırılınca ömür boyu hapse çarptırıldı. 

- 23 Temmuz 2014 tarihinde talebini kabule değer gören İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla tahliye edildi.


Bedir Acar - Star Gazetesi