Afyon, haşhaştan elde edilen opioidler, merkezi sinir sistemi yatıştırıcısı olarak bilinir ve uygulanır. Yüzlerce yıldır afyon, ağrıyı azaltma, uyumayı kolaylaştırma gibi tıbbi önlemler için kullanılmış. Morfin, eroin, kodein, metadon, papaverin, tebain, noskapin gibi çeşitli bileşikler de bu maddeler arasında yer alır.

Bu maddeler; buruna çekilebilir, içilebilir, deri altından kas ya da damardan enjekte edilebilir.

Kısa vadeli etkileri arasında: öfori (coşku hali), sedasyon (sakinlik hali), ağrı ve anksiyete azaltması, nefes komplikasyonları ve bulantı yer alır.

Eroin ne şekilde kullanılırsa kullanılsın hızlı bir biçimde beyni etkiler. Kullanan kişilerde kısa sürede bağımlılık gelişir. Kullanılmadığında yoğun fiziksel yoksunluk belirtilerine ve kontrol edilmesi oldukça güçleşen madde kullanma isteği ve arayışına sebep olur.
Şimdi diyeceksiniz ki finans, para kavramlarının bahsettiğiniz uyuşturucularla ilgisi nedir?

Hemen söyleyelim; mevcut uygulamadaki finans sistemi kısa vadelerde ekonomide öfori(coşku hali) yaşatarak ekonomideki asli aktörleri kendine bağımlı hale getiriyor. Faizli kredilerle başta herkes büyüyor. Ama kazın ayağı öyle olmadığı zamanla görünür hale geliyor. Böylece birileri sürekli ve sistematik olarak kurulu finans sistemi üzerinden büyük paralar kazanıyor. Toplumun geneli bunu görmüyorsa, burada  topluma bilinçli ve sistematik  uygulanmış bir narkoz var demektir. 

Bu narkozun etkisi, kullanılan uyuşturucu maddeler gibi kimi ağızdan, kimi burundan, kimi damardan olarak farklı kanallarla topluma sürekli verilmektedir. 

 Uyuşturucu maddeler yasakken, finansal uyuşturucunun helal ve uygulanır olmasının kabul edilmesi, buna itiraz edilmemesi ancak toplumun uyuşturulmasıyla mümkündür. 

Peki finansal uyuşturucu nedir? 

Çıkarları doğrultusunda ruhlarını satanlar, toplumu iyileştirmek vaadi ile yola çıkar. Ama gerçekte ise hasta edecek hemşire ya da doktorlar kimliğine bürünüp, hastane sahibine hizmet için çalışırlar. Sürekli üretilen ilacı (faizle borcu) alacak bulmak için  yetiştirilmektedirler. Halka ulaşmak için her türlü yol kullanılır. Böylece bu ilaç verilerek bağımlılık kazandırılır. Herkesi hasta yapınca, iyileştirmek için de kendi hastanelerine getirirler. Kimini yeni borç yapılanması olanağı üzerinden; aynı zehri farklı ilaç ismi ile satın almaya zorlarlar, kimini de hastaneye göre (faizci finans sistemi) verimden düştüğü için kısa sürede morga (iflas, haciz, mala el koyma yöntemi ile) gönderirler. 

Ancak bu narkozu yememiş ya da bu narkozu yemiş ama etkisinden çıkmış olanlar, finans sisteminin verdiği ilaçların; faizle uyuşturucu niteliğinde olduğunu, bir yılan zehri gibi vücuda yayılınca adam öldürdüğünü görebilecektir. İşte toplumu sürekli hasta eden, faize bağımlı hale getiren  sistemi değiştirecek olan insanlar da bunlardır.

İş adamının fabrikasını kapattıran, memurun maaşına haciz koydurtan, esnafa kepenk indirten, yolsuzlukların ve toplumsal suç patlamalarının temel nedeni olan, adil olmayan bir ekonomik yapının besleyicisi;  borçlandırma sonrası mala çökücü  soygun düzeneği olan, Borca Dayalı Para sistemidir. Artık kaçınılmaz bir şekilde itiraz edip kökten değiştirmemiz gereken temel sorunumuz budur. 

İş adamlarımızın kurtuluşu da, esnafın, memurun kurtuluşu da, devletin çıkış yolu da budur. Her kim ki bu sistemin sürmesi gerektiğini ağdalı cümlelerle söyler ve sürdürülmesini isterse, vatan haini ve milletin düşmanını başka yerde aramaya gerek yoktur.

Baran Dergisi 617. Sayı