İnsanın şahsiyetinde bile sanallığın yaygın olduğu devrimizde, yapay balonlar bir bir patlamakta. En son Amerika’daki mortgage krizinin devamı halindeki yatırım bankaları ve onların sigorta şirketlerinin batışı.
Parayla oynayanları para vurmaya başladı. Fazla şişmenin sonu patlamaktır; eşyanın kuralı bu. Kapitalist sistem kendi doğurduğu canavarı frenleyecek tedbirler alsa da artık ipin ucu kaçtı. Piyasalardaki bu kadar şişkinlik, borsalarda uçuşan rakamlar, aşırı rant kârları, bankalar vasıtasıyla dönen dolaplar ve faiz belası… Beklenen son!..
Para, mübadele aracı iken kendi gayeleşti. İşçi, emekçi, üretici ve tüccar vs. haricinde, paradan para kazanan bir sınıf doğdu. Bunlar paraya para demez oldu, para cambazı, para spekülatörü oldular. Soros ve benzerleri. Dünyadaki hâkim kapitalist sistemler de bunu besledi, büyüttü.
Biliyorsunuz, biz de kapitalist sistemin kuyrukçusuyuz, onlarda bir şey olursa bizi de etkiliyor. Kendimize has insan ve malî kaynaklarımızın avantajıyla bazı bunalımlara çözüm olabiliyoruz; fakat bu da kendi kaynaklarımızı kapitalist sistem uğruna heba etmek oluyor.
Faizle işler yağlı-ballı dönüyordu, “saadet zinciri” oluşturulmuştu. Gerçek emekçinin-üreticinin sırtından, büyük kitlelerin sırtından mutlu bir kapitalist azınlık vur patlasın-çal oynasın güle-eğlene gidiyordu. Balkona çıkınca insanları böcek gibi gören ve altta kalanın canı çıksın diyen bu zümreler, ektikleri rüzgârı biçmek üzereler.
Ve bu krizden çıkmak için “kurtarma paketleri” adı altında halkın sırtına bir şeyler yükleme derdindeler. Kapitalistleri kurtarmak için ezilenlerden fedakârlık isteniyor veya metazori yükleniyor. Kapitalist sömürü sistemi kendini yaşatmak için halkı iliğine kadar sömürecek. Tâ ki açlıktan isyanlar çıkıp, iktidarlarını devirecek seviyeye gelene kadar. Yoksa vahşi kapitalizmden merhamet, gözyaşı, gelir dağılımında eşitlik vs. kavramlar beklemeyin; onların yapısına ters bunlar.
Acaba Kanal 7 ve Deniz Feneri’ni şişkin para ve faiz mi yoldan çıkardı da hayırseverlerin paralarını iç ettiler? Kapitalist sistemin yoldan çıkardığı sonradan görme zenginler bunlar. Kanal 7, Zahid Akman, Zekeriya Karaman ve onun gibi dünyası için dinini satanlar; Tayyip Erdoğan ve şürekâsı…
“Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa kolunu keserim” buyuran Allah Resûlü ve “bizim hırsızımız iyidir” diye yüzyılın hırsızlık hareketi Deniz Feneri’ni savunan sözde İslâmî medya. Ve hepsi de İBDA’ya hainlikleriyle maruf din bezirgânları. İBDA’ya düşmanlıkları, kendi maskelerini düşürdüğü içindir, kuyruk acıları bundandır.
Kapitalist sistemden beslenen ve büyüyenler bir numaralı kapitalist sistem savunucusu olurlar ve İslâm inkılâbından nefret ederler. İşte Fetullah Gülen, bu kadar okulları nasıl açtı, bu kadar kanal ve gazeteleri nasıl satın aldı? Amerika Fetullah Gülen’e niye yol verdi? Bu işler nasıl oluyor?
Şunu da soralım: AKP’li Şaban Dişli’nin yolsuzlukları için “Allah cezasını versin” diye beddua eden ve tavır alan Sayın Bülent Arınç, Deniz Feneri yolsuzluğu için niye konuşmuyor? Deniz Feneri hırsızlarının Allah cezasını vermesin mi?



Baran Dergisi 90. Sayı