1 Ramazan 1443

Ramazan yazılarının birinci kısmı için 1979 yılının İslam âlemindeki önemine değineceğim. Bu vesileyle İslam âleminin Ramazan ayı mübarek olsun. Cenabı Allah hayırlara vesile kılsın…

İslam âlemi için 1979 yılı dönüm noktasıdır. Büyük kırılmaların yaşandığı dönem olmuştur. Mesela; 1979 yılında Sovyet Rusya, Kızıl Ordusuyla Afganistan'ı işgale başlamış ve bu işgal 27 Nisan 1978'de kurulan Afganistan Demokratik Cumhuriyeti'nin talebi üzerine gerçekleşmiştir.

Kral Zahir Şan döneminde 1965'de Muhammed Taraki, Hafızullah Amin ve Babrak Karmal tarafından "Afganistan Demokratik Halk Partisi" kurulur ve faaliyetler gösterir.

17 Temmuz 1973'de Muhammed Davud, Kral Zahir'in İtalya gezisini fırsat bilip Silahlı Kuvvetleri arkasına alıp kan dökmeden hükümete darbe yapar ve monarşiyi kaldırıp, demokratik bir hükümet kurduğunu ilan eder.

1977 yılında Taraki, Amin ve Karmal'i tutuklayıp, zindana gönderir. Davud tarihi bir hata yapar ve bu isimlere yakın subayları tutuklamaz. 1978'de Taraki, Amin ve Karmal'e yakın subaylar Davud'un sarayını kuşatıp, bombardımana tutup Davud'u sarayı ve muhafızlarıyla beraber tarihe gömer. Daha sonra "Askeri Devrim Komitesi" devlet başkanlığına Muhammed Taraki'yi getirir. Böylece devlete komünist rejim hâkim olur. Komünizmi ülkeye tam anlamıyla hâkim kılmak için "Nuristan" pilot bölge olarak seçilir. Rejim güçleri camileri kapatır, Ramazan orucunu yasaklar. Bunun sonucunda 1978'de Nuristan halkı ayaklanır ve Karelâ'da iki binden fazla Müslüman katledilir. Bu olay bir yıl sonra dünya basınına yansır. Dünya çapında yankı bulduktan sonra Mart 1979'da Herat'ta Afganlı Müslümanlar isyan başlatır ve ülke geneline yansır. Rejim güçleri nihayetinde 40 bin Afgan Müslümanı katledilip, isyanı bastırır. Daha sonra Aralık 1979'da Kızıl Ordu başkent Kâbil'i işgal eder.

Bu işgal 10 yıl kadar devam eder. Kızıl Ordu, işbirlikçileriyle beraber büyük bir hezimete uğrar fakat iki milyondan fazla mücahid şehid olur...

Ne hikmetse(!) dünyada yankı bulan Kârela katliamından sonra Müslümanlar yardım unsurlarını takviye edecekken 1979'da İran'da sözde İslam Devrimi olur. Devrimin baş kahramanı ise Fransız uçağı ile İran'a iniş yapan Humeyni oldu...

Akabinde 1980'de Türkiye'de 12 Eylül darbesi oldu.

Her şey bir film şeridi gibi sırası gelen oynamış mı?

Görüş: Hasan Hüseyin Akdağ