Uygur Haber ve Araştırma Merkezi’nin (UYHAM) Özgür Asya Radyosuna atıfla verdiği haberde, alimin yıllardan beri İşgal Polislerinin takip ve gözetiminde  evinde tecrit edilmiş iken, 1 Nisan 2017’de çıkarılan Aşırı Dinciler ve Terörle Savaş yasasından sonra ailesi ile birlikte tutuklanarak hapishaneye konulduğu,  daha  sonra  tutulduğu hapishanede kendisine yapılan baskı, zulüm ve işkencelere dayanamayarak hastalandığı ve daha sonra kaldırıldığı hastahanede vefat ettiği bildirildi.

Merhum Abdulhamit Damollam’ın yakınlarından İstanbul’da yaşayan Hoşur (Aşir) Seley alimin vefatı ile ilgili, “Kendisi uzun süredir hapiste olduğu için telefonla haberleşmemiz mümkün olmadı. Biz kendisi hakkındaki bilgileri İstanbul’a gelen Kaşgarlı yurttaşlarımızdan öğrenmeye çalıştık. Kendisi, eşi, oğulları ve 9 aylık bebeği olan gelini ile birlikte ailece tutuklanarak gözaltına alınarak hapsedildiği bilgisini aldık. Hatta kendisinin “Geçmişte işlediği suçları itiraf etmesi için” 9 aylık torununun annesini emmesine izin verilmediği ve hatta annesinden alınarak başka yere götürüldüğü şeklinde dehşetli haberler de mevcut.” şeklinde konuştu.

Abdulhamit Damollam Kimdir ?
Dini alim, eğitimci ve kanaat önderi Abdulhamit Damollam, 1937 yılında Kaşgarlı Mahmut medfun bulunduğu Kaşgar’ın Taşbalık (Taşmalık) İlçesinde dünya’ya geldi. Babası Abdullahcan Hacım da hac farizasını yerine getirmiş, İslam ülkeleri ile Hindistan’ı ziyaret etmiş ve incelemelerde bulunumuş aydın bir kişi idi. Aile daha sonra Kaşgar’ın Cankurgan Mahallesine (Şimdiki Nazarbağ İdari Birimi Gungşe) yerleşti. Abdulhamit Damollam Kaşgar’daki Hanlık Medreseyi bitirerek aynı Medreseye Müderris tayin edildi. Çin’in daha sonraki yıllarda Medrese ve dini okulları kapatması üzerine evinde gizlice ders vererek gençleri yetiştirdi. 1950’lı yılların sonlarında tutuklanarak 20 yıl çalışma kamaplarında Emek İle Dönüştürmek (Emgek Bilen Özgertiş) cezasına mahkum edildi. 1980’li yıllardan sonraki dönemdeki kısmı siyasi bahar havasından sonra serbest bırakıldı. Kendisi evinde bir medrese açarak öğrenci yetiştirdi. 1985 yılında hac farizasını yerine getirerek dönüşte İstanbul’a uğrayarak bir müddet burada kaldı ve ülkesine döndü. Türkiye, Pakistan ve Suudi Arabistan’da bir çok aydınlar ve ilim adamları ile görüştü ve bunlardan bir çok konuda onların telkin ve tavsiyelerini alarak Kaşgar’a döndü. Dil Eğitim Teknik Okulu(Dil Tehnikom Mektebi) adında Türkçe başta olmak üzere birçok batı dillerini öğreten dil ve meslek kursu açtı. Burada ders verdiği yetiştirdiği öğrenecileri Çin’de ve özellikle Türkiye başta olmak üzere Mısır gibi İslam ülkelerinde dini ve müsbet bilim dallarında eğitim almalarını telkin ve tavsiye etti. Dil okulunun yanına açtığı özel hastanede fakir hastaları ücretsiz tevdavi olmalarını sağladı. Daha sonra kendisi, yakınları ve bazı ileri görüşlü tüccarların maddi yardımı ile oturduğu semtte yumuşa neticesinde kendi ve yakınlarının yardımı ile Kaşgar Tokkuztaş (Dokuztaş) Orda arası Mescidini (Ordara _ Saray arası) inşa etti ve bu Mescidin İmam Hatibi oldu. Bu mescide çok kısa sürede binlerce genç namaza akın etti. Mescit, Abdulhamit Damollam’ın vaazlarını dinlemek için gelen binlerece Uygur gençleri ile dolup taştı ve bu mescit Yaşlar (Gençler) Mescidi adı ile anılmaya başlandı. ÇKP’nin siyasi kengeşi ve İslam Cemiyetine bağlı imamların imamlık yaptığı Kaşgar’ın ünlü Eyitgah Camii adeta boş kaldı. Onun islamı dinini doğru ve çağın gereklerine uygun şekilde yorumlayarak anlatan Vatan ve Millet sevgisinin kutsal islamın bir emri olduğu yolundaki vaaz ve nasihatları genç nesiller için adeta bir medrese eğitimi görevini gördü. Gençler Mescidinin gençlerden oluşan cemaatının günden güne artması üzerine Çin yönetimi açtığı Dil Teknik Okulunu bastı. Polis araçlarına doldurduğu öğrencileri polis nazeratinde geldikleri memleketlerine zorla geri gönderdi. Okulu ise mühürleyerek kapattı. 5 Nisan 1990’daki Barın Ayaklanması bahane edilerek kendisi evinde nezaret altına alındı. Ancak 2000 yılından sonra göz hapsi uygulanmaya başlandı. Evden dışarı çıkmasına izin verilmedi. 5 Temmuz 2009 Urumçi katliamı bahane edilerek evindeki göz hapsi tecride dönüştürüldü. 1 Nisan 2017’de çıkarılan Aşırı Dinciler ve Terörle savaş yasasından sonra kardeşleri ve özellikle kızkardeşi Hatice Hanım, bütün oğulları, kızları ve torunları gelinleri ile ana kucağındaki bebekleriyle birlikte tüm aile tutuklanarak hapsedildi. Daha sonra kendisi ile beraber gözaltına alınarak hapsedilen bir grup din adamı yol arkadaşlarından 3 kişinin Damollam aliyhinde itiraflarda bulunduğu için serbest bırakıldığı belirtildı. Kız kardeşi evinde dini eğitim verdiği suçlaması ile 20 yıl hapse mahkum edildi. Kendisinin Çin işgal yönetiminin istediği geriye dönük sözde suçlar için itirafname ve bundan sonra bu suçları tekrar işlemeyeceğini bildiren Tevbename yazmayı reddetiği içi tekrar yargılanacağı bildirildi. Ancak, 80 yaşındaki eğitimci, din alimi ve kanaat önderi Abdulhamit Damollam ilerlemiş yaşında hapishane yaşam şartlarının kötülüğü, sürekli yapılan baskı, zulüm ve Çin işkenceleri sonucu sağlığı kötüleştiği için kaldırıldığı hastanede vefat etti.