Hayırlı Ramazanlar. Ümid ediyorum herkes iyidir, çünkü diğer bir çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de binlerce insan hasta. Allah insanları yaptıklarından ötürü cezalandırıyor. Dünya genelinde milyonlarca insan, hükümetlerin tüm tedbirlerine rağmen korona virüse yakalanmış vaziyette. Ülkeler arasında en berbat durumda olan ise Amerika. ABD’nin şeytanî hükümeti binlerce insanın hayatını kaybetmesine müsaade etti. Virüs dolayısıyla hayatını kaybettiği açıklanan kişiler ise sadece sağlık hizmetlerinden faydalanmasına rağmen ölenler. Ülke genelinde virüse yakalanıp da herhangi bir sağlık hizmetinden faydalanmadan ölenlerin sayısının daha fazla olduğunu düşünüyorum. Bu Amerikan halkı için gerçek bir trajedi.

Esasında bu trajedi dünyanın ABD ve Avrupa dışında kalan bölgeleri için hep yaşanıyordu. Sömürgeciliğin, dış müdahalelerle ve bağımsızlık için verilen iç savaşlarla fakir bıraktığı Afrika’yı bir düşünelim, buralarda çekilmeyen acı kalmadı.

Bugün korona virüs sebebiyle dünya genelinde ekonomik kriz yaşanıyor. Avrupa Birliği anlaşmasına göre özel bankaların merkez bankasından borç almasına müsaade edilmeyecekti; fakat AB ülkeleri, kriz dönemlerinde özel bankalara yüzlerce milyon Euroluk destekler verdi batmamaları için. Bu bir sır değil, herkesin bildiği bir gerçek; ama gerçekten inanılmaz. Şimdi ise insanların özel bankalardan kredi alması gerekirken bankalar kredi vermiyor. Devletlerin ekonomileri bir çıkmaza girmiş bulunuyor ve bunun ceremesini vergi ödemeleriyle halklar çekiyor. Virüs sebebiyle insanların hayatları kısıtlanmış vaziyette. Bir çok insan evlerine hapsedildi. Ölümler devam ederken insanlar ne yapabilir? Direniyorlar; fakat başta söylenildiği gibi sadece yaşlıların değil, gençlerin ve hatta çocukların da virüse yakalandığını görüyoruz.

Bu dünyada yaşanan ilk global salgın hastalık değil. Korona virüsün dahi bir çok türü daha evvel ortaya çıkmıştı; ama bu kadar tesirli olmamıştı. Tarihte ortaya çıkmış hemen hemen tüm büyük salgın hastalıkların kaynağının Çin olması da son derece garip. Çin, tarih boyunca yalnız kalmış bir ülke ve kalabalık nüfusuyla ön plana çıkıyor. Gücü de nüfusundan geliyor. Çin’in ucuz işgücü kapasitesi yabancı şirketlerin de iştahını kabartıyor. Çin’in yoğun nüfusu ile elde ettiği bu güç, dünyayı da tehdit ediyor. Çin’in bu süreçte medikal sisteminin de ne kadar gelişmiş olduğunu gördüğümüzü belirtelim.
Türkiye’de de kapitalist bir rejimin hâkim olduğunu unutmamalıyız. Her ne kadar milliyetçi bir devlet başkanı ve hükümet olsa da İkinci Dünya Savaşı sonrasında yozlaşan bir sistem söz konusu. Katar merkezli el-Cezire’den hadiseleri takip ediyorum, Türkiye karşıtlığı yapmıyorlar. Katar Türkiye’nin Körfez’deki tek müttefiki. Ayrıca bu devlet, hem Türkiye’nin müttefiki, hem de İran ile yakın ilişkileri var. Türkiye, Katar’a müdahale riskine karşı askerlerini ülkede bulunduruyor. Katar, iki yüzlü münafık Suudilerin menzili içerisinde ve Suudiler Katar’ı kontrol altına alabilmek adına çaba sarf ediyorlar. İslâm’ın mukaddes beldeleri olan Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere Suudi hainlerin kontrolünde bulunuyor ve mübarek Ramazan ayında olmamıza mukabil Müslümanlar virüs sebebiyle buralara ziyarette bulunup ibadet ve dua edemiyorlar. Ben, ailem, gönüldaşlarım ve insanlık bu süreci ümid ediyorum yakın bir zamanda atlatacaktır.

Bu süreci, maalesef kötü ve beceriksiz hükümetler bu hâle getirdi. Fransa da o beceriksiz hükümetlerden birine, yozlaşmış bir sisteme sahip. İnsanlar, iktidarların politikalarına teslim olmuş vaziyetteler şimdilik. Sağlık sistemi salgının yükünü kaldıramıyor, ilaçlar çok pahalı ve binlerce insan ölüyor.

Venezüella’nın içinde olduğu vaziyeti de bir kez daha hatırlatalım. Venezüella’da Bolivarcı bir iktidar var ve bu iktidar çok uzun yıllardır inanılmaz bir emperyalist saldırının hedefi durumunda. Bu saldırılarla Venezüella’yı harabeye döndürmeyi başardılar nihayet. Bu süreçte iktidar ile muhalefet, daha önceki tüm hataları bir kenara bırakarak birlik olup Venezüella halkını korumakla mükellefler.

Son olarak; Trump niçin her gün çıkıp da Çin’i hedef alan konuşmalar yapıyor, açıktan saldırıyor? Trump salgının sorumlusu olarak Çin’i gösteriyor; fakat bugün NATO müttefiki olmalarına rağmen ABD Avrupa ülkelerine yardım etmezken Çin yardım ediyor. Karayiplerin en büyük adası olan Küba da dünyanın dört bir tarafına doktorlarını gönderiyor. Küba’daki sağlık sistemi hiç şüphesiz dünyanın en iyisi. Bunu söylerken gurur duyuyorum; çünkü ben de eski bir komünistim, Stalinist komünistim. Sovyetler Birliği lideri Stalin Tanrı’ya inanan bir adam olmasına rağmen Katolik Kilisesi’ndeki yozlaşmaya karşı savaştı. Bu yozlaşma Budistlerde de, Ortodokslarda da, Müslümanlarda da görebildiğimiz bir şey. Bunlar gerçek inançlı insanları manipüle ederek yerlerini muhafaza etmeye çalışıyor; en bariz misali uzun yıllardır mukaddes toprakları elinde bulunduran Suudilerdir. Müslümanlar arasındaki en kirli zümre bunlardır. Ümid ediyorum, ölmeden önce bunların cezasını bulduğunu ve dünyanın yaşanılır bir yer olduğunu görürüm.

Allahü Ekber!
 02.05.2020


Baran Dergisi 695.Sayı