Fatih Tepebaşılı Dünyanın birçok ülkesinden birçok meşhur yazarla yapılmış söyleşileri bir kitapta derlemiş. Kitabın tanıtımında söylendiği üzere günlük hayatımız daha önce kurgulanmamış söyleşilerle doludur aslında; kitaba bu yönden baktığımızda, nasıl ki “insan hayatı yaşayanlarla yaşar” s, söyleşi yapılan her yazarın şahsiyeti, söyledikleri ve fikirleri, okuyucuya zenginlik katacaktır.

Borges’ten Milan Kundera’ya, Michael Ende’den Alexander Soljenitsin’ ekadar bir çok yazar, şair ve fikir adamları ile yapılmış söyleşileri zevkle okuduk ve siz okuyucularımıza da tavsiye ediyoruz bu kitabı.

Joseph Brodsky ile yapılmış söyleşiden bir paragrafı misal olarak buraya ekliyoruz:

“ … -Soljenitsin bir meseleyi anlamadı ve anlayamayacak ta. O, işinin komünizm ile yani politik bir doktrinle olduğunu düşünüyordu. Asıl işin insanlarla olduğunu anlamıyordu.

-Doğru. Fakat buna rağmen o biraz Rusların sorumluluğunu üzerinde hissederk “Bu rejim korkunçtu, fakat herkes ona itaat ediyordu” diyen ilk Rus yazardı.

-Polonyalılar olmasaydı Soljenitsin hiçbir şey elde edemezdi.

-Soljenitsin olmasaydı Polonyalılar hiçbir şey elde edemezdi.

-Sovyet gücünü ortadan kaldıran Soljenitsin değil, bilakis Kremlin’i de alışılmamış bir durumda, kararsızlık durumuna sokan şey, Polonya’daki olaylardı. Kremlin Polonya’ya girse de girmese de savaşı kaybedeceğini biliyordu. Kararsızlık durumu bir ideolog için en büyük felaketti. Bu felaket ortaya çıkınca birden her şeyi yutar. Harekete geçme isteğini yok eder. Kararsızlık durumu “son” anlamına gelir.” Bu son, sistemin sonuydu.” …