Devlet Üzerine - Cicero

Devlet Üzerine, Cicero’nun Platon’un eserlerini örnek alarak yazdığı diyalog şeklindeki eseridir. Eser, Platon ve Aristoteles’in devlet ve toplum anlayışından izler taşımakla birlikte devlete hizmet görevinin doğa tarafından insana verildiği düşüncesi işlenir.

Yasalar Üzerine - Cicero

Devlet Üzerine isimli eserinin devamı olan Yasalar Üzerine, Platon'un Yasalar isimli eseriyle benzerlikler taşımaktadır. Diyalog tekniğini kullanan eser, hukukun doğal kaynaklarını, yasaların nasıl düzenlenmesi gerektiğini, sınıflar arasında toplumsal uyumun nasıl sağlanabileceğini ele alır. Hukukun doğal kaynaklarını ele aldığı ilk kitabı, dönemin dinî uygulamalarına ve yasalarına, makamların görevlerine dair görüşler izliyor.

Atinalıların Devleti - Aristotales

Atinalıların Devleti, tarihsel ve sistematik iki bölümden oluşuyor. Bu bölümlerde monarşiden oligarşiye geçiş, tyrannosluğun gelişmesi ve devrilmesi, demokrasinin nasıl geliştiği, en yüksek basamağa nasıl tırmandığı gibi konuları işliyor. Yine eserde yurttaşlık hakkı ve halk meclislerinin düzenleri, yetkileri ve işleri, memurların devleti yönetmeleri ve mahkemeler gibi konuları barındırıyor.

Politika - Aristoteles

Aristoteles, Politika’da devlet topluluğunun nasıl biçimlenmesi gerektiğini anlatıyor. Mutluluğa, en yetkin toplum olan sitede erişebileceğine inandığı için, aileden başlayarak tüm insan topluluklarını inceliyor. Ardından çeşitli anayasaları gözden geçiriyor ve yıkılacağını önceden haber verdiği Kartaca anayasasını eleştiriyor.

Bu eserdeki düşüncelerine göre, bir devletin iyi olup olmaması, dış formuna, baştakilerin sayısına bağlı değildir. Devletin başında bir kişi, birkaç kişi, ya da herkes bulunabilir, devlet de buna göre biçim alır. Ancak bir kişinin egemen olduğu biçimlerde, krallık doğru, zorbalık (tiranlık) yanlıştır; birkaç kişinin egemen olduğu biçimlerde, bilgi ve düşünüş olarak en iyilerin başta bulunduğu aristokrasi doğru, soy ve zenginliğe dayanan oligarşi ise yanlıştır; herkesin egemen olduğu biçimlerde, yasal bir düzen olan politeia doğru, yığının bir anarşisi olan demokrasi yanlıştır.

Devlet - Platon

Devlet eseri, Sokrates ve yanındakiler arasındaki diyaloglardan ve tartışmalardan oluşmaktadır. Platon eserine adalet, doğruluk ve erdemin ne olduğunu cevaplayarak başlamış, insanın temel ihtiyaçlarından hareket ederek, toplumun nasıl ortaya çıktığını açıklamış, mesleklerden yola çıkarak toplumsal ihtiyaçları ve bu ihtiyaçların giderilme yolları üzerinde düşünmüş ve konuyu insan, erdeme, insanlığın ve hayatın amacına getirerek tüm bunların bir toplum halinde devletin nasıl olması gerektiği sorusuna cevaplar aramıştır.

Kendime Düşünceler - Marcus Aurelıus

“Stoacı İmparator”, “Filozof İmparator” gibi sıfatlarla anılan Marcus Aurelius, hükümdarlığının çoğunu seferlerde geçirdi. MS 169 yılı sonlarında Germen kavimlerine karşı düzenlenen bir sefer esnasında yazmaya başladığı Kendime Düşünceler, Stoacılık özellikle de Roma Stoası açısından büyük bir öneme sahiptir. Sağlam bir eşitlik ve özgürlük inancına sahip olan Marcus Aurelius imparatorluğu boyunca doğayı bilip anlayarak yaşamaya çalışmış, her şeyin ortasına insanı koymuştur. Günlük olarak kaleme alınmış bir özdeyişler ve düşünceler derlemesi denebilecek Kendime Düşünceler eserinde kendinden önceki kralları ve filozofları eleştirmekle kalmayıp, kendi kendini de sorguya çekerek bir vicdan muhasebesi de yapıyor. Sonraki kuşaklara, kilise düşünürlerine, Rönesans’a da temel olan Kendime Düşünceler, Stoa felsefesinin anlaşılması açısından günümüzde de çok değerli bir kaynak olma vasfını taşıyor.

İdeal Devlet - Farabi

Farabi, İdeal Devlet’te ideal bir devletin nasıl olacağını, sosyokültürel yapısının nasıl olması gerektiğini ve liderinin nasıl olması gerektiğini ele almaktadır.

İnsanın yaşamından yönetilmesine kadar çeşitli meseleleri eserinden işleyen Farabi; Allah, varlık, insan, gök ve birçok konuları da eserinde ele almış, bu ilişkiler üzerinden devlet bahsine geçmiş, devletin ideal bir çizgide olmasıyla da ilişkilendirmiştir. Eser, ideal bir devlet yapısının nasıl olabileceğini, Farabi felsefesine göre nasıl ve neden var olduğumuzu açıklamakta, erdemli şehir ve yöneticisinin de bu alanda nasıl davranması gerektiğinin bilincini ortaya koymaktadır. Farabi, ideal devleti özellikle İslam ve ahlakına dayalı bir İslâm kültürü içerisinde ortaya koymuştur.

Siyasetname - Nizamülmülk

Nizamülmülk, Selçuklu sultanları Alparslan ve Melikşah'ın veziri olarak otuz yıl boyunca devlet yönetiminde söz sahibi oldu, görüşleriyle sultanların kararlarını etkiledi. Siyasi bir suikasta kurban gitmesinden kısa bir süre önce hükümdarlık sanatı konusunda düşüncelerini kaleme aldı. Melikşah'ın devlet yönetimi hakkında kapsamlı bir rapor istemesi üzerine yazılan Siyasetname, Nizamülmülk'ün devlet adamı olarak deneyimlerini aktardığı bir el kitabı olmasının yanı sıra, edebi değeriyle de yüzyıllardır dikkati çeken bir eserdir.

Devlet - İbn Haldun

Meşhur tarihçi, sosyolog, filozof, siyaset ve devlet adamı İbn Haldun’a göre, devletle toplum arasında, madde ve form arasında var olan ilişki gibi bir bağ vardır. Devlet toplumun sureti, toplum ise devletin maddesi gibidir. Nasıl ki madde formdan, form da maddeden ayrı olarak var olamazsa aynı şekilde devlet veya topumdan birinin var olmadığı yerde diğeri de var olmaz.

İbn Haldun tarih yazıcılığını, toplumsal hayatın hallerini, bu hayatı mümkün kılan siyaset ve devleti, bunların oluş ve yok oluş şartlarını, insanların geçim yollarını ve bu yolların hallerle olan bağının ortaya konulmasını, hallerle birlikte ortaya çıkan zorunlu sonuçları ve bir bütün olarak tarihi anlaşılır kılmayı umran ilminin belli başlı meseleleri şeklinde ele alıyor.

Hükümdar - Machiavelli

Machiavelli, en ünlü yapıtı olan Hükümdar'da ülkesinin işgalden kurtulması ve tek egemenlik altında toplanmasını amaçlıyor. Bu düşünce etrafında güçlü bir iktidarın nasıl oluşturulabileceği ve ne şekilde sürdürülebileceğini ele alıyor. Egemenlik, askeri güç, ruhban sınıf, bağımsızlık, devlet-birey-özgürlük ilişkilerini irdeleyen politik bir başyapıt olarak dikkati çeken Machiavelli, çeşitli devlet tiplerini, bu devletlerin çeşitli kuruluş biçimlerini ve bu devletleri korumanın çeşitli yollarını inceliyor.

Ütopya - Thomas More

Yaşlı bir denizci Thomas More’a, son seyahati sırasında tesadüfen keşfettiği Ütopya adasını anlatır. Eserde adanın yönetim şekli, yasama, yürütme ve yargılama gücü, yurttaşların kamu haklarından yararlanmaları, bütün Avrupa devletlerinin yapılanmasına örnek oluşturulacağı düşünülen “ideal devlet” ele alınmaktadır.

Leviathan - Thomas Hobbes

İngiliz filozof ve siyaset kuramcısı Thomas Hobbes'un başyapıtı kabul edilen Levithan, dört bölümden oluşmaktadır. İnsan, devlet, Hıristiyan bir devlet ve karanlığın krallığı üzerine başlıkları altında, ilk bölümde bilgi, erdem, din gibi alanlara giriliyor. İkinci bölümde devletin tanımı, oluşumu, devlet türleri, devleti zayıflatan ve çökerten sebepler, cezalar, ödüller; üçüncü ve dördüncü bölümlerde ise dinle devletin birbirine olan bağı ve "Tanrı'nın buyrukları" olan doğa yasalarından yola çıkarak, ideal devletin nasıl oluşturulması gerektiğinin yollarını göstermeye çalışıyor.

Kanunların Ruhu Üzerine - Montesquieu

Aydınlanma döneminin en önemli düşünürlerinden olan Montesquieu, 1748’de yirmi yıllık bir çalışmanın eseri olan Kanunların Ruhu Üzerine’yi yayımlattı. Eleştiriler üzerine, 1750’de kitabın savunmasını yazdı, ancak Katolik Kilisesi 1751’de kitabı yasakladı. Bu muazzam eser dünyadaki bütün halkların kanunlarını, geleneklerini, usullerini ele alıyor; her bir topluma en uygun yönetim şeklini ve kanunlarını saptıyor, bunun maddi ve manevi gerekçelerini açıklıyor.

Toplum Sözleşmesi - Jean-Jacques Rousseau

Jean-Jacques Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi, yayımlandığı günden bugüne toplumların bir arada yaşayışlarına ilişkin en temel düşünce yapıtlarından biri olma özelliğini sürdürüyor. Toplum Sözleşmesi, Sivil toplum anlayışını savunurken, siyasal yapılanmada meydana gelen bozulmaların da altını çiziyor. Eser, devletin rolünü ve görevlerini, meşru siyasal bir düzenin kurulması için gereken uygun zemini; böyle bir düzen içerisindeki egemen yapının kökeni ile işlevlerini; bütün gücü ve yetkileri egemen yapıdan alan ikincil konumdaki hükümetin görevlerini; özellikle Roma devleti örneğini önüne koyarak sivil dinin işlevleri ile adil bir topluma ilişkin değişik konuları ele almaktadır.

İdeolocya Örgüsü - Necip Fazıl Kısakürek

Üstad Necip Fazıl Kısakürek İdeolocya Örgüsü’nde toplumun her meselesine ve problemlerine yeni bir dünya görüşü, yeni bir devlet modeli getiriyor, çözüm teklifi sunuyor ve bunu bir ideolocya adı altında okuyucusuna sunuyor.

“Yeni nizam ve yeni insan” davası güden eser 11 bölümden oluşuyor: 1. Adımız, Davamız, Manamız, 2. Doğu ve Batı Muhasebesi, 3. Türkün Muhasebesi, 4. Ana Kaynak: İslâm, 5. Tarih Hükmü: Nasıl Bozulduk, 6. Beklediğimiz İnkılap, 7. Beklediğimiz İnkılabın Yönleri, 8. Devlet ve İdare Mefkûremiz, 9. Temel Prensipler, 10. Hal ve Manzara, 11. Çilemiz ve Davamız.

Başyücelik Devleti - Salih Mirzabeyoğlu

Necip Fazıl’ın ortaya koyduğu ve mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun tahlil ettiği ve müstakil eser haline getirdiği “Başyücelik Devleti” tüm bu parya düzenlerine karşı “Yeni Dünya Düzeni” teklif ediyor. Eserde Başyücelik modeli, Başyüce ve Yüceler Kurultayı, idare modeli, seçim, halk divanı, hürriyet biçimi, başkanlık biçimi, kamu düzeni, icra ve denetleme gibi mevzular alınıyor.

Demokrasi ve liberalizmden, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı ve Avrupa Ortak Pazarı'na kadar; fikir ve kuruluşlar plânında iç içe bir yumak olarak şekillendirilen “Yeni Dünya Düzeni”, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın birbirleriyle rekabet ortamı içinde de olsa bizim gibi ülkelere biçtikleri parya statüsünde müşterek, bir hegemonya sistemidir... Tüm bu parya düzenine hayır diyen eser, tüm insanlığa yaşanmaya değer hayatı vaadeden yeni bir dünya düzeni kuruyor.

Derleme: M. Taha İnci