Bir arkadaşım tarafından bana gönderilen son derece enteresan bir makale okudum. Makaleyi yazan kişi, sonradan Suriye vatandaşı olmuş birisi. Makalede başta Fransa olmak üzere Arapların, Türklerin, Almanların, Yunanların, İspanyolların, İngilizlerin, İtalyanların, Hollandalıların ve Portekizlilerin Kovid-19 salgını sürecindeki politika ve uygulamalarından bahsediyor. Bu süreçte Kovid-19 salgınıyla alakalı şirketlerin yaptığı manipülasyonlar ile alâkalı enteresan bilgiler ihtiva ediyor, mukaddes değerler başta olmak üzere bir çok şeye karşı gerçekleştirilen inanılmaz saldırıyı ele alıyor.

Fransa Marsilyalı Akdeniz Üniversitesi’nden Profesör Didier Raoult güzel bir çalışma yaparak sıtma ilacının Kovid-19 tedavisinde işe yaradığını ortaya çıkarmıştı. Bu ilaç son derece ucuzdu. Raoult’un söylediklerine karşı ellerinden geleni yaptılar. Üst düzey tıp dergilerinin neredeyse tümünde yayınlanan makalelerde, sıtma ilacının Kovid-19 tedavisinde işe yaradığını yalanlayan makaleler yayınlandı. Dünyada bir salgın hastalık var ve bu süreçte tek amacı daha fazla kâr elde etmek olan ilaç şirketleri hastalığın bu kadar ucuz şekilde önüne geçilmesine razı olmadı. Milyonlarca insanın ölmesinin kendileri için hiç bir anlam ifade etmediğini, tek istediklerinin daha fazla kazanmak olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldular.

Ben gerçek sosyalizme inanan bir insanım, dolayısıyla bir sosyalistim diyebilirim. Benim görüşüm, kamu hizmetlerinin tamamının millîleştirilmesi yönünde. Kamu hizmetleri, para kazanmayı değil, insanı öncelemelidir. Bu kamu hizmetlerinin en ehemmiyetlisi de sağlık hizmetidir. Sağlık hizmetleri katiyen millî olmalıdır. Dolayısıyla ilaç sektörü de millî olmalıdır. Ümid ediyorum gönüldaş Erdoğan bu hususta gerekli tedbirleri alır, kamu hizmetlerinin tamamının millîleşmesini sağlar. Elbette bunun zor olduğunu biliyorum; çünkü şirketler her yere nüfuz etmiş vaziyette. Türkiye’de bu büyük ölçüde sağlanıyor olsa da, halkın tüm tıbbî ihtiyaçlarının devlet tarafından ücretsiz olarak yahut çok cüzî bir ücret karşılığında en iyi şekilde karşılanması gerekiyor.

***

Venezüella’da Bolivarcı rejim hayatını sürdürüyor; fakat bugün amacı menfaat sağlamak olan yozlaşmış insanlar sebebiyle son derece zor durumda. Devlet başkanı yahut en üst düzeydeki bakanlar bu insanlardan değil; fakat menfaatperest bu insanların sayısı azımsanmayacak kadar çok. Artık toplum da bunun idrakine varmış vaziyette. Bu zümre sosyalist Bolivarcı devrimi imha etmekte. Çok zor duruma düşen milyonlarca Venezüellalının bir çoğu göç etmenin yollarını arıyor. Başta ABD olmak üzere diğer ülkelere göç edenlerden bazıları, CIA tarafından devşirilerek Venezüella’ya geri gönderiliyor. Önümüzdeki süreçte Venezüella’yı bir iç savaşa sürüklemenin hesaplarını yapıyorlar. Ümidim Venezüella halkının bu darboğazdan kurulması yönünde.

Tüm bu şartlar altında Venezüella, pandemi sürecini iyi yönetti. En az koronavirüs vakasına rastlanan ülkelerden birisi Venezüella. Bu vakalara da Brezilya ve Kolombiya’dan gelenlerde rastlandı.

***

Ben eski bir komünistim ve Allah’a inanıyorum. 1975’den beri Müslüman’ım. Lenin’den sonra Sovyetler Birliği genel sekreteri olan Stalin de Tanrı’ya inanırdı; fakat onun Hıristiyanlık içindeki yozlaşmaya karşı yaptığı saldırı, dine karşı saldırı olarak yorumlandı. Stalin, kiliseleri kullanarak topluma sirayet eden yozlaşmış insanlara savaş açtı. Bunu Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CIA ve Siyonistler tarafından yönlendirilen yozlaşmış Fetullahçılara yaptığına benzetebiliriz. Türkiye’nin bağımsız bir ülke hâline gelebilmesi için tüm kesimlerin içindeki bu yozlaşmış tipler ve ajanlarla mücadeleye devam etmesi gerekiyor. Öte yandan Türkiye’ye karşı Kürt kartı da hâlâ kullanılıyor. Bağımsızlık bu meselenin de çözülmesine bağlı. İstanbul’u fethettikten sonra hükümeti buraya taşıyan ve şehre İstanbul adını veren büyük Türk imparatorluğu, toprakları içerisinde yaşayan tüm insanlara saygılı bir imparatorluktu. Türkiye de Kürt meselesini bu anlayış ile neticeye kavuşturması Türkiye’yi tekrar bölgenin en büyük gücü hâline getirmesi gerekiyor. Bunun için komşularına yardım etmesi, düzeni tesis etmesi de elzem.

Allahü Ekber!

06.06.2020

Baran Dergisi 700.Sayı