Jackson Pollock (1912-1956) için, Amerikan sanat kültürünün ehemmiyetli isimlerinden bir tanesidir. Ressam Pollock, resim yaparken icat ettiği “damlatma tekniği”yle dikkatleri üzerine çekmiştir. “Damlatma” derken ne kastediyoruz? Sanatçı, yeri “şövale” gibi kullanmıştır. Yâni koca tuval bezini yere serip, fırlatma, damlatma ve serpiştirmek suretiyle resim yapmıştır. Pollock’un bir zamanlar tutkuyla yaptığı resimler, sonradan kaotik bir hâle evrildi. Ölmeden önce birkaç sene evvel yaptığı resimlerde hayatının hüznü hissediliyor. Pollock’un hayatına kısaca göz atalım.

“Her resmin kendi hayatı var. Ben onun çıkmasına yardım ediyorum!” Jackson Pollock

Ressam Pollock’un hayatı

Jackson Pollock, 1912’de beş kardeşin ortancası olarak doğdu. Zamanının çoğunu Kaliforniya ve Arizona’da geçirdi. En büyük ağabeyi Charles, Pollcock’a bir hayli destek oldu. Pollock, Charles’tan da güç alarak Los Angeles’taki El Sanatları Yüksek Okulu’na kaydoldu. Tabiî burada geçimsiz birisi olduğu için sürekli kavga etti, okuldan atıldı. 18 yaşında bir delikanlı olduğunda, Thomas Hart Benton’dan ders almak için New York City’e gitti.

Sanatçının alkol problemleri vardı. 1937’de psikoloğuna verebilecek parayı da haftada 25 dolarlık resimler yaparak kazandı. Bu süre zarfında ressam Lee Krasner ile tanıştı ve 1945’te evlendiler. Long Island çevresinde bir ev satın alıp, evin ambarını atölyeye çevirdiler.

No.5 - Jackson Pollock

Dans eden adam

Pollock, sadece fırçayı değil, değnekler ve avuçladığı boyayla eserler yaptı. Tıpkı dans eder gibi… Sonraları resimlerine numaralar vermeye başladı. Mesela en meşhur eserlerinden biri No. 5, 1948.

Pollock’un güzîde eseri: No:5

Dünyanın en pahalı resimlerinden biri, 20. yüzyıl sanatının en önemli isimlerinden biri olan, soyut dışavurumcu ABD’li ressam Jackson Pollock’a ait. Sanatçının dünyaca ünlü “No: 5” adlı tablosu 2006 yılında 140 milyon dolara Meksikalı işadamı David Martinez tarafından satın alındı.. 1948 tarihli tabloyu Pollock, Long Island’daki stüdyosunda yapmış. Pollock, boya karıştırma, fırça kullanımı gibi alışılagelen resim tekniklerini, uygulamalarını bir kenara bırakarak icad ettiği “damlatma tekniğiyle” resimler yapıyordu. Yere serdiği dev boyutlardaki tuval bezlerine hareketlerle boyayı damlatıyor, fırlatıyordu. 1.2x2.4 metre ebatlarındaki “No: 5”i bu teknikle yaptı. Pollock’ın sanat tarihine kattığı bu teknik, tıpkı Muhammed Ali’nin boksa kattığı dans (shuffle) gibi oldu.

“Bir gün bir eleştirmen eserlerimde başlangıç ve bitiş olmadığını söyledi. İstemeden de olsa, bana iltifat etmiş oldu.” Jackson Pollock

Ve kaçınılmaz son

Soyut dışavurumcu Pollock, 1949’da Life dergisinde yer aldı. Bu vesileyle daha da meşhur oldu. Ona “yaşayan en büyük ressam” diyorlardı. Ünlü ressam alkol tedavisi görüyordu. Çok geçmeden yine alkol almaya devam etti ve karamsarlaşmaya başladı. Siyah-beyaz resimler yapmaya her zamankinden daha çok vakit ayırdı. Siyah beyaz eserleri, kaotik olarak yorumlansa da, sanatçıya olan teveccüh çok azalmadı. Elbette eleştirildi, eşinden de ayrıldı. 1956’da resim yapmayı bıraktı. Alkollü bir şekilde araba kullanırken evinin yanındaki ağaca çarptı ve hayatını kaybetti.

Oğuzcan Şahin