Eğitim, öğretimden farklı olarak, bir kültür/irfan kazandırma işidir. Yoksa bilgiyi ha insanın kafasına doldurmuşsun, ha eşeğin semerine, ne fark eder? Sadece eğitim sistemi perspektifinden baksak bile, hayata sorgulamayarak, yani tenkid şuuruyla başlayan genç dimağları gerçekten tatmin edecek bütüncül bir fikrin/bütün fikrin zorunluluğu çok açık. Bütün fikirse, güdülecek hakiki bir kültür davası bahsine bağlanır ki, muhatabı olduğumuz kültür emperyalizmi karşısında verilecek kültürümüzün istiklâli savaşının yanında bugün asimetrik planda cereyan eden üçüncü dünya savaşı, yaya kalır.
Yukarıda da dediğimiz gibi, tarihin bize biçtiği rol hoşumuza gitse de, gitmese de bu. Öyleyse ya bu rolün hakkını verir vezir, yahut rolün altında ezilir ve bir kez daha rezil oluruz. 


Yazının tamamını okumak için TIKLA