Fas’ın Rif dağları eteğindeki küçük Şefşufan kasabası, masmavi sokakları ve duvarları ile pek caziptir. Rivayete göre, XV. asırda Endülüs’ten kaçan Yahudiler, Tevrat’ta Musa aleyhisselama hitap olarak geçen, “İsrail halkına de ki, elbisenizin dört yanına üzerinde lacivert kordon geçen püskül takın! Bunları gördükçe Rabbin emirlerini hatırlayacaksınız” (Sayılar, 15/37-38) hitabından dolayı, şehre maviye boyamışlardır.

Matisse, Foucault, Klee, Beauvoir gibi Fransız sanatkârlarının yıllarca yaşadığı Tunus’taki Sidi Bu Said kasabasında da kapı ve pencereler mavi boyalıdır.

Hindistan’ın Racastan eyaletindeki Jodpur’da da evler ve sokaklar masmavidir. Güya Brahma sınıfı bu şehri kurarken sonsuzluğu sembolize eden bu rengi, tanrı Krişna’nın rengi olduğu için tercih etmişler.

Emir Timur’un imar ettiği Semerkand, ihtişamlı binaları süsleyen mavi çinili kubbeleri ve duvarları ile mavi şehir hususiyeti taşır. Burada kullanılan mavi, turkuaza çalar.

Nazar korkusu bir yana, bu şehirlerin mavi olmasının esas sebebi, bu rengin akrep başta olmak üzere haşaratı uzaklaştırmasıdır. Ben çocukken şehirlerdeki çöp varilleri fare üremesin diye maviye boyanırdı.

İspanya’nın Endülüs eyaletindeki Juzcar’da 2001’de Şirinler filmi çekilirken, bütün evler maviye boyanmıştı. Sonra referandum yapıldı, halk mavi kalmasını istedi. Öylece kaldı.

Yazının tamamı için TIKLA