Sanatını sosyal ve siyasî bir silah olarak kullanan Diego Rivera kimdir?

Diego Rivera’nın kısaca hayatı

Rivera, 1886’da Meksika’nın Guanajuato kentinde doğdu. Annesi bir hekim, babası ise öğretmendi. Çoğu sanatçı gibi, Diego Rivera’nın da resme olan yatkınlığını erken yaşta fark edildi. Ailesi Rivera’yı on yaşına bastığında Mexico City’deki Ulusal Güzel Sanatlar Okulu’na kaydettirdi. On altısına geldiğinde bir öğrenci protestosuna katıldığı için okuldan atıldı.

1906’da açtığı sergiyle alâka görmeye başladı. Veracruz Valiliği’nden burs alıp Avrupa’ya seyahat etmek üzere yola çıktı. 21 yaşında gemiye binip Avrupalı ustaların üslûplarını tetkik etme şansı yakaladı. Meksika Devrimi esnâsında Renoir, Henri Matisse, Gauguin ve özellikle Cezanne’dan etkilendi. Pablo Picasso ve George Braque’ın icât ettiği Kübizm’in doğuşuna şahitlik etti. Fransa macerasından bir hayli istifade ettikten sonra İtalya’ya, Rönesans sanatçılarının eserlerini görmeye gitti.

Diego Rivera Meksika’ya döndü

Sanatçı 1921’de Meksika’ya döndü. Mexico City’de dönemin hükümeti tarafından sipariş aldı. Mural sanata odaklandı. Ressamlar ve Heykeltıraşların Devrimci Sendikası’nın kurulmasında rol aldı. Devlet üniversitelerinin ve kamu binalarının duvarlarını süsledi. Köylü ve çiftçileri kahramanlaştırarak resmetti. Resimlerinde dev insan figürlerine yer verdi. Meksika Devrimi’nin hikâyelerini tasvir edip ülkenin tarihini canlandırdı.

1930’da New york City’deki Modern Sanat Müzesi’nde bir sergi açtı. 1930’ların sonlarından ölümüne kadar (1957) duvar resmi yapmayı sürdürüp, birçok manzara ve portre de resmetti.

Rivera’nın politik duruşu

Eric Grzymkowski, Rivera’nın komünist ve ateist tavrının insanları sanatından soğuttuğunu söylüyor.

Ateist ressamın cezası

  • 1920’lerin sonunda Kızıl Ordu Kulübü için duvar resmi yapmak maksadıyla Moskova’ya gitti. Daha sonra Sovyet karşıtı politikaya destek verdiği öne sürüldü ve eserini yapmaya fırsat bulamadan sınır dışı edildi.
  • 1922’de Meksika Komünist Partisi’ne katıldı.
  • Komünist Parti 1929’da Rivera’yı kovdu.
  • Bir duvara “tanrı yoktur” yazdığı için Katoliklerin hedefi oldu, insanlar Rivera’dan iyice soğumaya başladı ve duvardaki yazıyı sildiler.
  • 1933’de New York’ta Lenin portresi çizdi, Amerikalılar kızıp Rivera’ya sipariş ettiği işleri iptal etti.

Çelişkili politik görüşleri, inananları küçümseyici tavrı, kadınlarla tartışmalı ve tuhaf ilişkiler yaşayan sanatçı bu tavırları sebebiyle alakadan ziyade tepki görmüştür.