Merhamet yüklü yüreklerin zafere ulaşacağına inanmışımdır her daim. Çünkü merhamet, yıkmanın değil yapmanın yoludur. Merhametsiz bir insanın adı zâlimdir. Ve her şey zıddı ile kâimdir. Yine de bilinir ki bir kalpte merhamet ile zulmet barınamaz.

Bunca cinayet, kavga, işkencenin en büyük sebebi merhamet yoksulluğudur. Merhamet, fıtrî bir duygudur. İnsan, yeme, içme ve konuşma gibi özelliklerini etrafındakilerin yardımı ile öğrenir. Eğer insan, insanlığının, fıtratının eğitimini almadıysa bunlardan mahrum kalır. Cisim olarak insan gözükmeye devam etse de hayvanileşir. Ayet-i Kerîme’nin buyurduğu gibi “Hayvanlardan aşağı!”dır. Hayvan, kendisine verilen vazifesini ve fıtratını bozmuyor. İnsan, dağların dahi kaldıramayacağı yükü sırtlayıp sonra da yükümlülüklerini yerine getirmezse hayvandan aşağı olmaz mı?

“Onlara merhamet ve alçak gönüllülükle kol kanat ger…”(1) diye buyrulur...

Anne ve babaya karşı merhametli olmak lâzımdır: “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”(2)

Eşler birbirine merhamet etmeli: “O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.”(3)

Tebliğ metodu olarak merhamet ve edeb meselelerini Efendimiz aleyhisselamın hayatında görüyoruz. “Merhametlilerin en merhametlisi”ne inanıyor ve O’na kulluk ediyoruz. Elhamdülillah...

“Merhamet edin ki merhamet edilesiniz.” düsturu ile yaşamayı bilmeliyiz. Ne ekersek onu biçeriz şuuru ile…

Tarihe baktığımızda görürüz ki, insana en büyük kötülüğü yine insan etmiştir. Zulmedenler ve merhamet edenler... Adımız bu iki haneden birisine yazılacaktır.

Şunu da zikretmeliyiz ki merhamet, zalimin zulmüne susmak değildir. Aslolan merhamet, mazlumun sesine ses olmak, zulmün boynuna adalet kılıcını geçirmektir. Zira mikroba merhametin hastaya merhametsizlik olacağı da aşikârdır.

Dipnotlar

1-İsra, 24.

2-Rûm, 21.

3-Âl-i İmrân, 159.

Baran Dergisi 722.Sayı