Savaşmayı ve entellektüel kapasiteyi birbirlerinden ayırmadan ve gerçek aydın sorumluluğunun bir vazifesi olarak haksızlık karşısında hem fikir ve hem kavga meydanının hakkını vererek bir döneme damgasını vurmuştur TARAF DERGİSİ.
İlk sayılarına göz attığınızda gayet ibtidâi gibi gözüken Taraf Dergisi'nin mânâsı, nisbet noktası İBDA olmak üzere taşıdığı cesaret, aşıladığı fikir ile hâlâ Türkiye'deki birçok yayın organından ileridedir.
Taraf Dergisi'nin mühim özelliklerinden birisi de kendi kadrosunu "iş içinde eğitim" prensibi içerisinde yoğurmak ve bu kadronun gece gündüz demeden çalışması ile de İBDA cebhelerinin aktif hale gelmesini sağlamak olmuştur.
Cebhelerin faaliyetleri yayın organı'nın malzemesi, yayın organı ise bu cebhelerin tetikleyicisi olmak bakımından birbirlerinin heyecanlarına vesile olması; Taraf Dergisi'nin "Meşhur Taraf" olmasının sırrı bu alış-veriş cereyanının tetiklenmesinde aranmalı bizce.
Taraf Dergisi ile memleket çapında bir heyecan silsilesi yaşanmış, Müslüman Anadolu halkı, kendi ruhunu temsil eden İBDA'ya teveccühünü İBDA cebheleriyle göstermiştir. Taraf Dergisini "Meşhur Taraf" yapar nuh nisbet noktası İBDA MİMARI'nın çizdiği stratejiyi takib etmek ve boş konuşmak yerine iş yapmak olmuştur. Memleket çapında İBDA cebheleri ortaya çıkmış ve her biri bulundukları yerin şartlarına göre bir müslümanın vermesi gereken tepkiyi anında pratiğe çevirmişlerdir.
Aylık olarak çıktığı zamanlar 19 sayısı haftalık olarak çıktığı zamanlar 36 sayısı toplatılmıştır. "Sade suya tirit" yayın organı ile çalışan, etki eden, tepki meydana getiren ve fikri doğrultusunda taviz vermeyen yayın organı arasındaki farka dikkat; gerçekleri söylediğini iddia edenlerle, hakikaten gerçeğin-hakikatin savunucusu olma farkına hangi misal bundan daha güzel olabilir?
1994 Haziran ayından itibâren haftalık olarak çıkmaya başlamıştır.
Yayın kurulunun her bir üyesi hakkında 100 küsür dâvâ açılmış ve Taraf Dergisi etrafında yapılan operasyonlarda Türkiye çapında 150'yi aşkın tutuklama yapılmıştır.
Salih Mirzabeyoğlu'nun "Bütün yönleriyle kürt meselesi" röportajı etrafında Müslüman Kürtlerin alakasını çekmiş ve Taraf Dergisi vasıtası ile İBDA ile daha yakından tanışma fırsatını sunmuştur; öyle ki PKK'nın söylemini değiştirmek zorunda bırakmış, ağırlıklı sosyalist yapısını kırmasına ve tabanını kaybetme korkusu ile İslamî söylemlere yönelmesine vesile olmuştur.
En sonunda ise şöyle bir formül bulmuşlar: bir hukuk devleti olarak, eski devirlerin diktatör ve tiranlarına misal olacak bir şekilde dergi çıkmadan boş kağıda toplatma kararı alınıyor, kağıdın altına ise, hukuk ve hakikatin(!) bekçisi olması lazım gelen savcılar imzalarını atıyorlar. Dergi baskıya girmeden hakkında toplatma kararı çıkartılıyor. Haftalarca süren bu baskı ve hukuk'un ırzına geçilmesi süreci neticesinde "MEŞHUR TARAF" 1995 senesinde kapanıyor.
Koltuklarında "gerekirse bin yıl" bâkî kalacaklarını zanneden ahmak güruhun ellerinde içki kadehleri "vur patlasın çal oynasın" kutlamaları uzun sürmüyor ve bu sefer AKINCI YOLU dergisi yayın hayatına başlıyor ve o süreçten bu yana bir çok İBDA’cı eylem ve yayınlarıyla bu çizgiyi inançla ve gururla sürdürmektedir.
Taraf olmayan bertaraf olur…