LEVHA: 5 Nisan 2003… Birisi, dedem İZZET Bey’in babası MUSA Bey hakkında, “Musa Bey, 10 Vilâyetin Mirliği’ne terfi etti!” diyor. Ben onun “Mîr” olduğunu ve 10 Vilâyetin Mirliği’ne ne dendiğini düşünüyorum!
*
Lâtince, SEXPRİMİ-Eyalet Valisi. (Lâtince, Sexprimi: Sex-Prim… Sex: Altı Sayısı: 1066: Derviş Muhammed Semerkandi… Vilâyat-Vilayetler. Eyaletler: 498: Vilâyet-Bir şeyi kudretle elde etme. İl; İbranice’de ilâh. Birisine kefil olma. Dostluk. “Velâyet”… Ebcedi 6 olan, Vav harfi, Allah’ın “Refiu’d derecat-Dereceleri yükseltici” ismi, Yüksek dereceler mertebesi, Kamer menzillerinden Rişa ile ilgilidir; Balık karnı denilen menzil. Kuyudan su çekmekte kullanılan urgan… Da’va Cetveli’nde Vav harfinin sayı değeri 46 ve Allah’ın “Vâli-Sahib. Mâlik” ismine işaret eder… Muhyiddin-i Arabî Hazretleri, Allah Sevgilisi’nin Vahy gelmeden önceki 6 aylık döneminin, Hazret-i Aişe’nin bildirmesine nazaran Rüyâ dönemi olduğunu söyler ve ekler; “zaten O’nun hayatı, rüyâ içinde bir rüyâ idi!” der. Bu hesabla da, 23 senelik Vahy dönemini, bir senede iki 6 ay bulunmasına nazaran 46, böylece Hadîs’te bildirilen “Rüyâ, Vahy’in 46 cüzünden biridir!” denmesinin sebebini açıklar… Moğol dilinde, Ug-Kök, temel, esas: 1006: Lo Mestayğonuto-Moğol dilinde, “Ebedî, sonsuzluk”… Arnavutça, Go-Ko, kim?: 1005= 6: İhtiba’-Gizlenmek, örtünmek. İyice saklanıp gizlenme. “Allah, bilinir görülmez; Allah Sevgilisi, görülür bilinmez!”… Kıpçak dilinde, Türt-Dört. “Varlık sayısı”: 2006: Hgag-Süryanice, “Rüyâ görmek”… Erbaa-Dört: 278: İbare-Beyan etmek. Açıklamak. “Kul: De, bildir!”… Arub-Erkeğini seven kadın. “Kabul edici nefs”: 278: Arvasî… Ar-Vasi-Ahde veda eden vâsi, Halife: 278: Arvasî-Hakîm. Varlığın hakikatiyle muttasıf ve herşeyi yerli yerince eden… Yevmiye: “Bomboş bir devirdeyiz!”… Süryanice, Siqumo-Tarih: 1127: D’lo Skolo Maşlmono-“Bomboş Devir”… İbranice, Magen Davidi-6 Köşeli Davud Yıldızı. Kalkan. Korunma. Süleyman Aleyhisselâm’ın mührü mânâsına da gelir: 1092 + 35= 1127: Misbeke-Maden eritilip dökülecek yer… Ezel-i Muhammed: 1127: D’lo Skolo Maşlmono- Bomboş Devir”… Bomboş Devir: Fırsat devri. Fetih devri… Kendisinde “Fütuhî Hikmet ve Kendinden Zuhur” hikmeti tecelli eden ve kavmine delili, kayadan çıkan bir mucize eseri Deve olan Salih Peygamber hatırda… Süleyman Aleyhisselâm’da tecelli eden hikmet, Rahmanî: Allah’ın, kulun amel ve dualarını kendi nefsine vacib kılarak yaratması. O, topyekün varlığı teshir kuvvetine sahib olarak, hem Peygamber, hem Sultandı… Davud-Kendisinde, “Vücudî Hikmet ve Kâmil Hilafet” sırrı tecelli eden Peygamber. “Kur’an’da bildirildiği üzere, demiri ilk eriten ve zırh yapan Peygamber”: 15: Boj-Boşnak dilinde, “Harb”… BD-İBDA: 1010: INSALUTATUS-Lâtince, “Selâmlanan”… Levha: Mayıs 1983… Yanında ilkokul olan bir köy mezarlığı… Abdülhakîm Arvasî Hazretleri’nin biraz yüksekçe kabri… Mezarlığın önündeki yoldan, yanımda tanımadığım bir gençle geçerken, Efendi Hazretleri’nin kabrinden, “Selâmun Aleyküm!” diye bir ses yöneliyor… Korku ve haşyetten dikkatli bir nazarla o yöne bakamıyorum… Yürüyoruz… Boşnak dilinde, İsus-İsâ Aleyhisselâm: 1127: Senio-Altı. “İsâ Aleyhisselâm’da tecelli eden mânâ, Nebvî: Yücelik ve üstünlüğe mensub demektir. Bu nisbetin O’na nisbet edilmesi, hakkında Allah’ın –Belki onu Allah kendisine yükseltti– buyurması ve O’nun Peygamberliği’nde bir hususiyet bulunmasıdır!”… Süryanice, Diyalogos-Piyes. Temsil: 1127: Magen Davidi-6 köşeli Davud Yıldızı; Selçuklular, Osmanlılar ve Barbaros Hayreddin Paşa’nın kullandığı sembol… Ayasofya: 199: Selacika-Selçuklular… Ül’üban-Oyuncu. Aktör: 154: Mehdî Muhammed… Primi-Artık değer: 262: Eras-Başı büyük olan kişi. “Üstadım”… Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu… Mükâşif-Keşifde bulunan. “Üstadım”: 1440= 441: Teslis-Üçleme): 1328: ŞEBBAKE-Birbirine girmiş nesne. (Şebeke-Hüviyet sureti. Balık ağı. Vücutta balık ağı gibi olan nescler, dokular. Ağ gibi yapılmış hat ve yolların tamamı: 327: Aşkû-Gökyüzü, gök… Müjde-Sevinç haberi: 56: Mübdi-Herşeyi hiçten halkeden. Başlayan. “Allah’ın 99 güzel isminden biri”… Kıpçak dilinde, Van-On. “Mehdi’yi Hamil On Süvari’nin sonuncu biri, Esseyyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık”… Musa Mirzabeyoğlu: 1417= 418: Necib Fazıl Kısakürek… Yevm: Gün. Sene. Asır. Devir. Devre: 56: Vipvala-Kürtçe, “Bomboş”… Levha: 14 Mayıs 1986… Plâk üstündeki çizgiler gibi, daireler çiziliyor. Kurşun kalemle… Buradan çıkan benim sesim, rahmetli Üstadım’ı andırıyor; ve benim sesime dönen, onun sesiymiş gibi… Bunu düşünürken, birdenbire bunun ne muazzam bir şey olduğunu farkediyorum… Ve müthiş bir heyecan ve kalb çarpıntısıyla uyanıyorum… Beden-Gövde. Vücud. Ten. Ağacın dal ve budaktan başka olan kısmı. Kütük. Kale bedeni. “Zel harfi, Allah’ın Müzil ismi, Hayvanlar mertebesi, Kamer menzillerinden, Sa’du’l Suud’a işaret eder; Derece almak, mübarek, mübarek yıldızlara”: 2055= 1056: Mehdî Salih Mirzabeyoğlu)
*
ON VİLAYAT MİRLİĞİ: 1804: VAN VİLÂYET MİRLİĞİ. (Kelef-Yüzdeki benek. Şiddetli sevgi. “Üstadım’ın, rüyâ’da Efendi Hazretleri’nin yüzünde gördüğü siyah ben hatırda”: 130: Kefl-Okşamak. Bir kimsenin bir borcu ifâsı gerekirken ödeyemediği hâlde, o borcu üzerine alan kimse… Hâl-i Siyah-Siyah Ben: 707: Varis-Miras alan, mirasçı… İmam-ı Rabbanî Hazretleri, On Velâyet yolunun büyükleri’nin sahiblenerek tâbi olduğudur!)… Süryanice, HAGOROYUTO MQABLUNO RABUT TARCİTO-İslâma muhatab anlayış. “Hep yenilenmesi gereken hepçilik”: 3804: GERICHSMEDIZIN-Almanca, “Adlî-Tıbb”. (Süryanice, Batilo Maşlmonuto-Bomboş Devir: 1328: Noşurd-Süryanice, “Fidan”… Süryanice, Huşobo-Hesab. Sayı. Yazı: 328: Huşobo-Felyesof. “Fely: Keskin kılıç. Şiirin ince mânâlarını çıkarmak. Bit toplamak”… Süryanice, Huşobo-Fikir: 328: Şbilo-Süryanice, “Sistem”… Aynı ebcedle, Başyüce)… Süryanice, MNAKTUNO SEFDO-Acı Biber. “Mürre: Acı. “Biber”. (Rüyâ’da gelen mânâ hatırda; Mehdî için dokunan, acı biber gergefi… Ve Allah Sevgilisi’nin 7. Atası Mürre bin Kaab Hazretleri ki, Halid bin Velid Hazretleri’nin mensub olduğu Mahzumoğulları da, aynı Ata’dan): 804: TABA’AT-Halka. Yüzük. Mühr. (Hatm-ı Hacegan-Bâb-ı Âli kalemleri efendilerinden hususi bir rütbe taşıyan adam’ın mührü. “Bab-ı Âlî: Âlî Kapı, Büyük Kapı”. Nakşî Hacegân yolu mührü: 7726: Derviş Muhammed Semerkandi-442 mührü, en büyük ebcedle)… Süryanice, YATİRUTO B’HİYUTO ŞUHODO-İfrat hâlde tecrid: 1805: FLOR ERRADICACION-İspanyolca, “Çiçeği kökünden takımıyla sökmek”; küllî olarak. (Levha: 27 Haziran 1992… Rahmetli Musa Bey… Elinde, saksıdan sökülmüş bir çiçek… Bir yazı sözkonusu ve bunun çiçeğin kökleriyle bir alâkası var… Abdülhakîm Arvasî “Üçışık” Hazretleri’nin, mühür olarak kullandığı yüzükteki yazı: Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram, Li Küllî Emrin Fehim-Küllî işlerin anlayışı için, Keremli pirlerin nazarlarına görünen… Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram: 2777: Derviş Muhammed Semerkandi. “Büyük ebcedle”… Li Küllî Emrin Fehim: 496: Derviş Muhammed-442 mührü, en küçük ebcedle… Külli: 90: Mâlik)
 
RAMAZAN HEDİYESİ
(ŞEHÎDLERİN TEYİDİ)
 
LEVHA: 7 Haziran 2017… Büyük bir kalabalıkla birlikteyim, kararsız bir şekilde bir şey bekliyoruz. Bu arada uzaktan ortaya çıkan yeşil renkli bir BELEDİYE Otobüsü yavaş yavaş geliyor. Kalabalık açılıp ona yol veriyor. Yaklaşınca içinde sadece iki kişi olduğunu farkediyorum; bunlar, gelin ve damat… Otobüs’ün ortasındaki koltukta yanyana oturmuş, elele tutuşup, etrafa gülerek bakıyorlar, mutlu bir hâlleri var. Ben onların kim olduklarını görünce çok rahatlıyorum. Meğer biz, ÜNSAL ile NURAY’ın nikâhını bekliyormuşuz, ama bir sebepten dolayı gelemiyorlarmış. Onları otobüste görünce gülüyorum, sonra da “Neyse geldiler ya, nikâh otobüste olsun farketmez!” diyorum. Manzaranın sevimliliği beni de, herkesi de memnun ediyor, onlar çok tabiî hâldeler. (Bir Müride)
*
YEŞİL renk, Ay’ı sembolize eder; Allah’ın “Hayy-Hayat” ismi nuruna işarettir… ZE harfi, Allah’ın Hayy ismine, Hava mertebesine, Kamer menzillerinden “Hayy-Hayat”a işaret eder… HER-BA-Yeşil Ot: 208: AREV-İbranice, “Akşam olmak”. (Hudara: Karanlık gece. Siyah bulut… Hudare: Deniz. Derya. Dery, bilmek… Hudara: Allah için, Allah aşkına… Huder: Kökü derin ot… Hudr: Yeşillik)… İbranice, AREV-Kefil olmak: 1208: YARUQO MDİTO MARKBONO-Süryanice, “Yeşil Medeniyet Yazarı”; rüyâ’da benim için söylenen… Hollanda dilinde, VRAAG-Rağbet: 1208: AYAR-Mâzi… RUYA-Yerden biten ot: 217: RÜYA-Uykuda görülen misâl âlemi… Fransızca, VRAI-Doğru, gerçek: 217: HART-Nikâh. “Mücahede: Cihad etme”… Süryanice, RİŞ ŞATO-Yılbaşı gecesi: 217: YAQAR-Süryanice, “İzzetlemek”. (2014’ün son gecesi, yılbaşında farkına vardığım mühür)… PİRE. (Rüyâda gelen mânâ; Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’ne âit bir yazıda, benim için, “Bit veya Pire hakkında en çok yazan odur!” deniyor… İbranice, Kina-Bit: 81: Kina-İsimlendirmek): 217: CURBO-Süryanice, “Kuzgun”… DERVİŞ MUHAMMED-442 mührü. “Büyük ebcedle”. (Keraker-Karga. Kuzgun: 1441: Kısakürek… Salih Mirzabeyoğlu: 1441: Teslis-Üçleme): 2228: SUHARTO MALYO BUSTONO-Süryanice, “Dolmabahçe Sarayı”… EHL-İ VUKUF-Bir mesele hakkında bilgi sahibi olan. Bilirkişi: 228: ABDÜLHAMÎD HAN. (Derviş mizaçlı, ulu Hakan)… RÜKÛB-Bir vasıtaya binme: 228: PRİNOS-Romen dilinde, “Takdim”. (Kaptan Kusto Müslüman / Dünya Çapında Bir Hâdise)
*
NİKÂHTER-Tâlihli. Şanslı. Mutlu: 1281: NİK-AHTER. (Nik: İyi, güzel, hoş… Nik: Dağın yüksek yeri, dağ tepesi. Kızgın, hiddetli, gadaplı; seri anlayış. “Üstadım’ın 27 Ağustos’ta yaptığı Van ziyareti dönüşünde hatırladığı ve uçaktan gördüğü dağın tepesine tevafukunu keşfettiği, Derviş Muhammed mezarı ile ilgili rüyası”… Ahter: Yıldız. Şans. Talih. Baht)… KUNAİS-Büyük cüsseli, iri kimse. (Levha: 20 Ağustos 1983… Tasarruf ediliyorum… Kıvranıyorum… Sağ yanımdan, sırtüstü hâle getiriliyorum… Gayr-i iradî bu hâlden sonra, şuurum yerinde ve gözüm açık… Baş gözüyle gördüğüm: Kafası sarıklı ve sırtında gri-siyah benzeri cübbesi olan bir adam, kitablığın bulunduğu ayak ucumda ayakta dikiliyor… Normal boyuna nazaran, ne kadar da iri görünüyor… Kanım, iliğim, kemiğim, ne varsa, bütün mevcelerimle cezbedilirken, heybetinden yanıp kül olacak vaziyetteyim… Dehşet, dehşet, dehşetler içindeyim… Siyah sakallı, hafif kemikli ve uzunca yüzüne dikkatle bakınca, iki kaş arasına bakmam gereğini hatırlıyorum… Uzun, yay gibi incelen kaşları… Unufak olmak üzereyken, korkuyla fırlıyorum… Elektrik düğmesine korkudan basamıyorum… Pencereden, uzakta patlayan bir silâhın ışığını görüyorum ve sesini duyuyorum… Vücudum yerli yerinde… Peki olan biten neydi?): 281: SAYE-DAR-Gölge eden, gölgesi olan, gölgeli. Sahib çıkan, koruyan, himaye eden… RAKİS-Yol gösteren, kılavuz: 281: RAÎ-Çoban. Gözetleyici, koruyan. Vâli; beden mülkünde mutasarrıf. Güvercin kuşundan bir kısmı; candan haberci. (Re harfinin ebcedi: 200: Ebu Süleyman-Halid bin Velid ve Velid bin Hâlid Hazretleri’nin “Horoz” lâkabı… Mahzumoğulları: 1976: Zulame-Mazlumun hakkı… Seyyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık: 976: Necib Fazıl)… NAKA-İ SALİH. “Fütuhî Hikmet ve kendinden zuhur mucizesi”: 1281: BERF-Güzel söz. Kar, mücerredin rengi beyaz. Asker. (Alt başlığı “Necib Fazıl’dan Esseyyid Abdülhakîm Arvasî’ye” olan “Kökler” isimli ithaf eserimden, Dedi ki: “Veli kelâmından ne fayda doğar?” denirse, onlar bir kısım, Allah’ın askerleridir ki, ihtiyaç sahiblerinin imdadına yetişir!)… TAG-I SAGİR-Rüyâ’da bildirilen, yıldızımın ismi. (Tag: Taşkın. Hükümdar. Basiret, kalb gözü, köpek, iz süren, tâbir. Mühür… İngilizce, Tag: Etiketlemek, etiket. Değerini bildiren küçük pusula… Sagir: Küçük kadeh. Kalb): 2281= 283: RECF-Şiddetle sarsmak veya sarsılmak. (Racife-Şiddetle sarsan sarsıntı. Dünyayı yerinden oynatan vakıa. İlk nefha. “İbda’: Allah’ın, misilsiz ve benzersiz yaratıcılığı, 99 güzel isminden biri”; Bomboş bir devirdeyiz, Allah’ın nefsine vacib kıldığı, yarattığı ve süren): 283: FART-İfrat, çok aşırı olmak. Acele etmek ve ansızdan gelmek. Yollara alâmet ve işaret olarak konulan nişân. (Üstadım’ın, Takdim yazısı ve “Bomboş bir devirdeyiz!” hükmünü işaretinden beri, bizde ve dünya’da olan bitenin tarihini, İBDA Tarihi olan, keşif ve icada dair kul amelinden takib ediniz; yollara konulan alâmet işlere nisbet ederek)… AHRUF-Uçlar. Şiveler. Lehçeler. Harfler. “Kültür”. (Kültür Davamız isimli eserimi ithafım: Azat kabul etmez bir zaptolunmuşluk hissiyle ve bunu hayatının mânâsı bilen gençlik adına Üstadım’a! —Ocak 1982… Ve cevab: Bu kitab, Cumhuriyet sonrası kavruk nesillerin ilk ciddi fikir sesi ve ilk çileli nefs murakabesi eseridir —Necib Fazıl Kısakürek): 283: CİFR-Harflere verilen sayı kıymeti ile geleceğe veya geçen hâdiselere, ibarelerden, tarih veya isme dair işaretler çıkarma ilmidir. En şerefli ilimlerden “Tevafuk” ilminin, “İlm-i Hafy” denilen bölümünden. “Üstadım’ın Kültür Davamız için söylediği, İlk mânâsında dirilten ve benzeri olmayan bir biçimde kullanan benim!”. (Hurufi-Harfler ilmi: 309: Haş-Kalb)… RÜBAÎ-Dörtlük olan. Dörtle ilgili: 283: FERC-Kadir, kıymet, mertebe.
 
HİCRAN
(ŞATRANC-I UREFA’DAN)
                                                                                     
Şatranc-ı Urefa’nın 4. Kabı, HİCRAN-Uzaklaşma. Ayrılık. Dostluğu ve ülfeti kesme. “Nefsin, günah işlememekten dolayı duyduğu acı. Günaha buğzederken de, kendi nefs reyine değil, Allah’ın, Resûlü’nün, onların izi üzere kâmillerin reyine binaen yap; ki, günaha girmiş olmazsın”: 259: HENCAR-Kaide, kural, yol, usul… URGAN-İp. Halat. “Akl. Ölüm”. (Hablullah: Allah’ın ipi. “Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız!”… Habibullah: Allah’ın Sevgilisi): 259: İBRAHİM-Kendisinde, “Mehimî”-Aşkta İfrat” hikmeti tecelli eden Peygamber. “Halil-ür’Rahman: Allah’ın Dostu”. (İbrahim, İbranice’de “Baba” mânâsına gelen “Eb-Baba” ve “Reham-Cumhur” kelimelerinden meydana gelir; Cumhur’un Babası… Eb-Baba. Mânevi rehber: 3: Ab-Su. “Nur”… Him-Huy, mizaç, tabiat. “Allah’ın yaratmasına mahsus, Levh-i Mahfuz altında Tabiat mertebesi. Allah’ın iki âleti, Sıcak ve Soğuk”; Heba mertebesi ile birleşince, Su ve Hava meydana gelir. Allah’ın Hayat ismi, suya işledi ve herşey, sudan yaratıldı; bundan dolayı canlı olmayan hiçbir şey yoktur… Sırr: Sıcak ve Soğuk… Hebâ’dan sonra, 4 unsur “Ateş, toprak, hava ve su”; Kâinat âlemi bunlardan meydana geldi. Şekil ve suret kabul eden Heba nurunun temsilcisi su, Esir “Nar-Nuru”nun temsilcisi de ateş… Him: Deveye, –nefse– arız olan, susuzluk hastalığı. Kürtçe, “Temel. Esas”… Gayn harfi, Allah’ın Zâhir ismi, Küllî Cisim mertebesi, Kamer menzillerinden “Re’su’l Cevza”ya işaret eder; Re’sen hareket eden ikizlere. Nefs’in ruhî ve hâdiselere yönelik tarafı… Gayn: Susuzluk… Gayn: Yaprakları çok olan ağaç. “Hayat ağacı”… İbranice, Est Pri-Meyve Ağacı: 673: Mehdî Derviş Muhammed… Üstadım’ın, Hacegân silsilesinde, “Sonu başa bitişen tesbihin son tanesi” dediği Esseyyid Abdülhakîm Arvasî Hazretleri hatırda; ve İbrahim Aleyhisselâmın, “Put Kıran” vasfı izinden 20. ve 21. asrın bütün maddi ve manevî putlarını kıran Baş yol verici oluşu… Şatranc-ı Urefa’nın, 100 Kabı’nın Toplam Ebcedi ve Hedefi “Vuslat”ın Toplamı: 799: İzzet Mirzabeyoğlu)    
 

Not: Tefrika edilen yazının tamamı yahut bir kısmı, Baran Dergisi'nin izni olmadan iktibas edilemez



Salih Mirzabeyoğlu - Baran Dergisi 547. Sayı