MATLA’ Beyit:  Hele îyd oldu gül-gonce handân olduğun gördük / Dımağ-ı telh-kâmın şekkeristan olduğun gördük — (Nedim)… “Hele Bayram oldu, o gül gonca’nın güldüğünü gördük / Dimağ acısı emaresinin –muradının– tatlı mekân olduğunu, tatlılığını gördük!”… İntitak-Kemer veya kuşak bağlamak: 561: Müstebtin-Bir şeyin ledünnüne, iç yüzüne vakıf olan.

*

ÎD-Bayram. Tekrar. “Bayram tekrar tekrar geldiği için Îd denmiştir”. (Îd: 15: BD-İBDA… Çeşn-Bayram. Îd. Düğün. Ziyâfet, şölen: 353: Neşşab-Okçu. Ok atan. Kastalan. Merkez. Hâfız, koruyan… Bayram: 254: Bârân-Yağmur, rahmet. Berân, koç… Fürfür-Semiz koç: 566: Seyyid Abdülhakîm Arvasî): 74: DELİL-Klavuz. Doğru yolu gösteren. Bürhan. Beyyine…. VASIT-Ortada bulunan. Kendisi ile bir şeye varılan. Göbek. “Kemer. İcâd.”: 75= 1074: HASSE-Duygu uzvu. Bir şeye mahsus kuvvet.

*

GÜL: 50: KÜL. (Koç Burcu, unsuru ateş, yıldızı “Merih-Mirruh”, Vücutta tesir yeri “kafa, beyin”, Simya’da “kül etme” safhası…  Üstadım’dan:  “Allah, Resûl aşkiyle, yandım, bittim kül oldum!”… Hatırlayınız: “Bir eczahânedeki ilâç şişeleri arasında bir havan dibinde kalan 50 gramlık keyfiyet”; kurtuluş o keyfiyette)… NUN-Bir harf. Balık. Kalem. Kılıç: 50: HAMSİN-Elli sayısı. (Abdülhakîm koltuğu hatırda… Rüyâdan, şiirime: “Gökyüzünde bir bulut şeffaf kuyruklu balık”… Balık Burcu, yıldızı Müşteri, unsuru su, vücutta tesir yeri ayaklar, Simya’da “yansıtma”  safhası)… GONCE: 1058= 59: MEHDÎ… HANDAN-Gülen: 705: FİKİR Kahramanı… “Hele Bayram oldu, tekrardan delil; MEHDİ’nin FİKİR KAHRAMANI olduğunu gördük!”…  HALİHAZIR’a böyle buyurdu Nedim!

*

DİMAĞ-I Telhi Kâm-“Acı dimağ arzusu, maksadı, muradı, lezzeti”: 2075: ABAB-Nur. Ziyâ. Suyu nefes almadan içmek… UBAB- HER nesnenin muazzamı. Pek taşkın, coşkun. Sel. Tag. Arz Mehd. Takdim. Berzah: 75: HİLÂLÎ-Yeni Hilâl şeklinde olan. Eğri. Kuşatan. (Hemze, Allah’ın “Bedî-Yaratıcı ismine, “İlk Akıl” mertebesine, AY menzillerinden SERETAN’a işaret eder… Seretan: Yengeç… Ser-Etan: Baştaki yosun)… LEYLE-Hakikat. Bir tek gece: 75: VASAT-İki şeyin arası. Bir şeye ulaştıran. Göbek. Kemer. İcâd. Tag. Basar. İçgüdü. Ekşi yüzlü, düşünen adam. (Berzah’ta, solmaz renk, geçmez ân… AKŞAM: Ak-Şâm… Gece: Gec… Gec: Eğri. Kuşatan. Ân. Süre olarak yaşanan)… HAYVAN-Diri. Hayevan, “canlı” kelimesinden gelir. İnsan bedeni.  “Bedene; kurbanlık hayvan”: 75: HAVASS-Hasseler. Duygular, hisler. (His, insan nefsinde, zâhir ve bâtını idrak eden, dişi-kabul edici ruhtur; nefsin idrak vasfı… Hasselere –duygu organlarına– bu ihsaslarımızdan birşey yollanmadan, onların idrak edecekleri birşey de yoktur… Havas: Hassalar, keyfiyetler… Kemmiyetler…  dünyasına âit herşeyin keyfiyet hâlinde karşılığının aslı, Bâtında, Berzah âlemindedir. Üstünler ve evliyalara “Havas” denilmesi, ruhun bedende tecellisi bakımından, onların bedeni ruhun bineği hâlinde Allah’a erme gayesi için hakkıyla kullandığına, mâlikiyetine delil. Nefs, içgüdünün ruhlaşması, ruhun içgüdüleşmesi hâlinde paklaşmışı onlarda!)… Şekeristan: Pancar Tarlası… MİRZA: 258= 1257: PANCAR-Şeker çıkarılan bitki… Herhâlde Üstadım’a pek yakışacak bir ifâde: Dimağ acısından, fikir çilemden murad, –“Ben bir genç arıyorum gençlikle köprübaşı!”–, Mirza mekânında karşılık buldu… Nedim’in gördüğü?

*

MATLA’ Beytin Birinci Mısraının Ebcedi: 3376: ŞİBDİ’-Akreb. Dil. Belâ. Şiddet. Zehir. Hayat özü. Can, ruh… KÜNNAŞE-Kök. Asl: 376: SEBZPUŞ-Yeşil elbiseli, yeşil örtülü… ATAŞ-Susuzluk. Hararet. (Gayn: Susuzluk… Gayn: Ebcedi 1000 olan harf. Allah’ın “Ez-Zâhir” ismine, “Küllî Cisim” mertebesine, AY menzillerinden “Re’su’l Cevza-Kendi reyleri ile hareket eden ikizler”e  işaret eder… İKİZLER Burcu’nun Arabça ismi “Cevza”, Lâtince ismi “Gemini”, unsuru “klava”dır… Hava, ZE harfi ile işaretlenen mertebe olarak, Allah’ın “El-Hayy” ismine ve AY menzillerinden “Sa’du’l Zabih-Kurban eden, kurban kesen” ile ilgili… Zikirde “Allah”a işaret eden nefes-harfi “He” ve “Bedene-Kurbanlık nefs” hatırlanmalıdır!): 379: MÜNFATIR-Yarılmış. Berzah. (Simya safhasında “Ayırma”; AKREB Burcu, Lâtince “Scorpio-Akreb”, İspanyolca “Aguja-Ağuş, kucak, iğne, kulenin zirvesi”, unsuru su, yıldızı “Merih-Mirruh”, vücutta tesir yeri “tenasül uzuvları-üreme organları”… Yanılmıyorsam, ünlü seyyah ve araştırmacı Fransız Kaptan Kusto’nun araştırma gemisinin ismi de “Scorpi” idi… KEMER Bölgesi; Başak Burcu, Terazi Burcu, Akreb Burcu, Yay-Kavs Burcu ile ilgili; “Toprak, Hava, Su, Ateş” unsurları ve “Utarid, Zühre, Merih, Müşteri” yıldızları… Böylece, “herşeyin aslı su” ve bütün cisimlerin kendisinden yapıldığı “Esir” maddesinin, unsurları âleminde suyun temsilcisi “su”  ve esirin temsilcisi “ateş” hususu da belirtilmiş, Kemer Bölgesi’nde topluluğunu göstermiş oluyoruz… KEMER Bölgesi, üstte kafa ve altta ayak,  kafa ise kalb ile kemer bölgesi arasında Berzah; “Aklı olanın dini de olur!”… Kafa ile Allah arasında “Kalb” Berzah; “İslâm kalbin yoludur!”… Ruha “akıl” izafesi hatırlanmalı; ve Allah’ın “Bedi’-Yaratıcı” ismi ile, “İlk akıl-Kalem” mertebesi de!)

*

MATLA’ Beytin İkinci Mısraının Ebcedi: 4557: RESÛL-Ü Ekrem… TEVEKAN-İstekli olmak. (Tevekan: Teva-Kan… Teva-Mülkün harab olması. Mahv-ı vücud. Benlikten kaçma, Allah’ta fâni olmak: 416: Necib Fazıl Kısakürek… Kan: 151: Mehdî Muhammed… Tevak: İstekli olmak… An: Güzellik cazibesi. Şimdi. Şimdi olmamaya meyleden ve geçmişle gelecek arasında “var” olan zaman… Leskofçalı Gâlib: Şule-i didar ile mahv-ı vücud etmişdi dil / Hey’et-i takvime düşmeden sevdâ-yı ruh… “Çehre –görüş kuvveti–nin âteşi ile mahv-ı vücud etmişdi gönül / Takvim hey’etine düştüğü için sevda-yı ruh”… Düşme: Halletme. Pıhtılaşma. Gerçekleşerek.): 557: ŞİNAVER-Suda yüzen. Yüzgeç. (Şinaver: Şin-Aver… Şin: Ebcedi fikir ile aynı –300– olan bir harf. Çok nikâh. Mavi… Aver: Kelime sonlarına gelerek, “yapan, eden, veren, gelen” mânâlarını verir… Şın harfi, Allah’ın “El-Muktedir” ismine, “Sabit Yıldızlar” mertebesine ve AY menzillerinden “Cebhet-ül Esed”e işaret eder… Cebhe: Alın. Yüz. Öntaraf. Ay menzillerinden 4 sabit yıldıza işaret eden ve bu yüzden Aslana benzetilen menzil… Esed: Siyah. Ulu. Heybetli… Burçlarda 4 sabit yıldız: Boğa Burcu’nda Zühre, Aslan Burcu’nda Güneş, Akreb Burcu’nda Merih, Kova Burcu’nda Zuhal… Sabit-Yerinde duran yıldız. Doğruluğu isbat edilmiş: 1908: Salih Mirzabeyoğlu… Sığır Buzağısı: 1918: Tesbih-Daim olmak, devamlılık. Bir kimseyi hayatında medheden… Aynı ebcedle Salih Mirzabeyoğlu.)
 

NAKŞÎLER
(İSMİ HIRKA HİSSESİ)

 
LESKOFÇALI GÂLİB: Hande eyler atlas-ı gerdûna çâk-i hırkamız / Âlem-i ma’nîde sâhib-i câh olan nakşîleriz… “Leskofçalı Gâlib: 464: Mehdî Muhammed Mirzabeyoğlu”… Tebessüm eyler Atlas’a dönen güzel hisseli Berzah hırkamız — Mânâ âlemi’nde mekân sahibi Nakşîleriz!

*

ÇAK-İ Hırka: 1005: DAHR-Kaplumbağa… AD-İsim. Nâm. Haysiyet: 5: SALİH Mirzabeyoğlu… ADD-Kuvvet, salâbet: 5: TETRA-Birbiri ardınca olmak. Birbirinin peşinden gelmek.

*

SAHİB-İ Câh-Mekân, mahâl sahibi: 110: MÜSİ’-Kural dışı. Akmak. (Sev’-Akmak: 136: Vasil-Birinden asla ayrılmaz kimse… Süleyman Mahzumoğulları-Halid bin Velid Hazretleri’nin oğlu: 2136: Mus-Bıçak. Şu… Necib Fazıl Kısakürek: 1417= 418: Musa Mirzabeyoğlu)… ASİLE-Bir şeyin tamamı, bütünü: 110: MUSY-Akşam. Şâmî. Rumî. Perde. Fikir… BÜZAK-Salya, tükürük. (Mirseb Ağzı sulanan ihtiyar, emektar. Hâlid bin Velid Hazretleri’nin bir kılıcının ismi): 110: SİNN-Diş. Yaş. Ömür. Medine’de bir dağ ismi. Salih. Hayyal. Fikir. Yaban öküzü… TALİ’-Yeni Hilâl. Doğan, tulu’ eden. Kısmet, kader. Nişânın arkasına düşen ok: 110: TAK-Kemer. Kuşak. Orta. Tag. Taşkın. Yarım daire şeklinde kapı ve pencere üstü. Kubbe… BAZIK-Zekî, anlayışlı. Üzümün sıkılmış suyu. (Zekâ-Fehm ve anlayış. Ateşin alevlenmesi. Güzel koku almak: 722: Abdülhakîm Koltuğu): 722: FELL-Gedik. Yaralamak. Cenkte düşmanı bozmak. Deberan. Çözmek. Kılıç yüzündeki açılan delik. Susuz kır yer. Güruh, cemaat. Muvakkat delilik, geçici delilik. (Farz: Gedik açmak. Pencere… Deberan: Çözme. Boğa Burcu’nda yer alan 5 yıldız… Ay menzillerinden Deberan; Allah’ın “El-Ahir” ismi ve “Heba” mertebesi ile beraber HA harfinin işaret ettiği… Hamse-Beş sayısı. Sıfır. Zirve. Bit: 705: Habnâme-Rüyâ kitabı… Fikir Kahramanı: 706= 1705: Hezz-Hızlı okumak. Çabuk kesmek… HAZZ-Kesme. Hızar. Bahçe etrafına yapılan çit. Küna: 15: B.D-İBDA… HA harfi, Vehbî bilgi ile gelene işaret; Heba… HEBA-“Heb, bağışla, lütfet mânâsında emir, dua”dan: 9: İBDA-Yaratma… Vehbî-Doğuştan. Allah’ın lütfu ile olan, çalışmakla değil: 23: Salih Mirzabeyoğlu… Mehdî. “En büyük ebcedle”: 23: Vavî-Vav harfine mensub. Tilki… Hazzaz-Yosun: 23: Azadî-Şükür. Hürriyet. Serbestlik. Kürsî. Kef harfi… Hazzaze-Bağırsaklara sirayet eden cilt hastalığı. “Hasta, istenen”: 28: Harf sayısı)

*

BİRİNCİ Mısraın Ebcedi: 2335: MERSAD-Rasad yeri. Gözetleme yeri. Raî. Vâli. Re harfi ile ilgili… MÜHTEBİR-Akıcı, seyyal: 335: ŞULLE-Niyet… MUSAVVİR-Tasvir eden. Şekil veren. Allah’ın 99 güzel isminden biri: 336: MUHTASIRA-Hülâse etme. Kısaltma. Kesme… MUGREMUN-Ağır borca uğratılmış olanlar: 337: ŞEBİKE-Balık ağı. Net. Hüviyet. Nefy, red.

*

İKİNCİ Mısraın Ebcedi: 1215: FASİLE-Aile. Bir cinsten olan bitkilerin hepsi… AHVER-Akıllı. İri gözlü güzel. Beyaz yüzlü, güzel gözlü adam. MÜŞTERİ yıldızı. (Müşteri yıldızı, Balık Burcu ve Yay Burcu’nda görünür)

*

BEYT’in Toplam Ebcedi: 3550: MERMERÎS-Zahmet, meşakkat. (Mermerîs: Mermer-îs… Abdülhakîm Koltuğu’nun yan mermerlerinde iki şehir ismi… Eskişehir-Bursa: 876: Üstadım’ın “Kara Tahta” isimli Noktalaması’nın ilk mısraı – “Dünyayı yererken de yine onunla ilgim”… İs-Dumandan hasıl olan madde. Kurum. “Yosun”: 101: Gusto)
 

KARA TAHTA

 
“DÜNYA’yı yererken de yine onunla ilgim / Nefse el süremiyor kara tahtada silgim” — (1982)

*

NEFS-Can. Kişi. Öz varlık. Kendi. Göz. Basar. Kelb. Sezgi. İçgüdü. Ruh, hayat, asıl. Maya. Hamiyet. Fıtrî meyil: 190: ASAL-Bağırsak. (Kemer bölgesi… Başak Burcu, Arabça sünbüle, unsuru toprak, yıldızı Utarid, vücutta tesir yeri Bağırsaklar, Simya’da “damıtma-bünyeleştirme” safhası… Halk Âleminde görünen herşey, aslı Berzah Âlemi’nde olan misâllerdir… Kemer bölgesi, Cismanî ve buna bağlı maddî olmayan niteliği beraber, derûnu kalb’te olan faaliyetlerin merkezi niteliğindedir. Kalb, esir mertebesi olarak, hem maddenin, hem mânânın iki yüzlü toplayıcısı)…  ITFAK-Maksadına eriştirme,  mânâsına erdirme: 191= 1190:  SÜLEYMAN-(Süleyman Aleyhisselâm,  kendisinde “Vücudî” hikmet tecelli eden Davud Aleyhisselâm’ın oğludur. “Beyt-ü Makdes” denilen Kudüsteki “Mescid-i Aksa”yı 7 senede inşâ ettirmiştir… Beyt-ül Makdes, “Allah’tan başka kimse ile tatmin olmayan” insan kalbine de bir isim; kalbin ismi… Hem Peygamberlik, hem Hükümdarlık yapan Süleyman Aleyhisselâm, bu 40 senede bütün Şark ve Garb’ın hâkimi olmuş ve cin ve hayvanlara kadar herşeyi teshir etmiştir; onların dilini bilen ve zikrini anlayan… Onda tecelli eden hikmet, Rahmanî)  

*

KARA-Siyah. Ululuk rengi. Gece rengi: 302: MİRZABEYOĞLU… KAPTAN Kusto Müslüman. (Noktalı harflerle): 302: DERVİŞ Muhammed. (Noktasız harflerle)… KARA Tahta-Yazı yazılan tahta. “Taht, Kürsî; Abdülhakîm Koltuğu  Hatırda”: 703: İTTİHAZ-Kabullenmek… Zİ’B-Kurt. Kelb. Ebu Halid: 703: MÜSTEREB-Medyum kimse. (Gaib çeşitlerinden, –cin gibi vasıta ile veya vasıtasız–, mevcut fakat bilinmeyen veya var fakat mevcuda henüz geçmemiş olanları içgüdü ve sezgi istidadına muhatab oldukları için bilinen… Tecrübe ile sabit mi değil mi, ona bakmalı… Medyumluk, doğrudan Allah vergisi keramet ve keşiften farklıdır!)

*

BEYT’in Toplam Ebcedi: 2483= 485: EBU Bekir Muhammed bin Ali-“Muhyiddin-i Arabî”… KAPTAN Gusto Müslüman: 485: KAPTAN Mirzabeyoğlu… Üstadım’ın nefsi, KARA Tahta’da; bende… MAHFUZ-Noktasız harflerle yazılmış olan. (Derviş Muhammed): 934: İSTİTBA’-Tabi olmayı istemek. Peşinden sürüklemek.

 
ALLAH DOSTU
(NECİB FAZIL)

 
ÜSTADIM’ın bana ithaf ettiği Noktalamalar’dan, “Allah Dostu” isimlisi: “Allah Dostu odur ki nefsine tek pay biçmez / Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez!” — (Sene 1983)

*

ALLAH Dostu Veli: 542: KUSTO Kısakürek. (KK: 200: EBU Süleyman-Hâlid bin Velid Hazretleri’nin “Horoz” nâmı)… MÜBŞÎR-Müjde veren, ibşâr eden: 542: MÜBŞER-Kendisine müjde verilmiş… MEREC-EL BAHREYN-Kararsız, taşkın iki deniz: 543: İFRAT Hâlde Tecrid… CESM-Devam ettirmek, mülâzemet. (Cesim: İri vücutlu. Kebir, büyük, ehemmiyetli): 543: MEHDÎ Salih İzzet Mirzabeyoğlu.

*

KIRK-Bir sayı. “Mim” harfinin ebced değeri. Soy, nesil. (Ensab: Neseb’in çoğulu. Soylar. Baba tarafından hısımlar… Enseb: Çok lâyık. Çok yerinde, tam yerinde. Nisbet… Ensab: Dikili taşlar. Bir vazifeye tâyin olunma… Yevmiye: “33, Velâyet yaşı, 40 Nübüvvet yaşı derler!”… İslâm’da Devlet ideâlinin sembolü ve İmam-ı Rabbanî Hazretleri’nin atalarından Hazreti Ömer, 40. Müslüman… 1983 senesi,  BÜYÜK Doğu’nun 40. senesi… Hırka-i Tecrid isimli eserim, 40. eser): 401: TAHT-Kürsi. Kef harfi. AY menzillerinden “Kalb”… MİRZABEYOĞLU. (Allah Sevgilisi’nin doğum tarihi Milâdî 576 senesi başlangıç alınırsa, 1976 senesi aradan geçen 1400 seneyi gösterir… Seyyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık: 976: Necib Fazıl): 402= 1401: KEŞŞAF-Keşfeden. Gizli şeyleri bulup çıkaran. İzci. Hafiye. (Rüyâda gelen mânâ malûm: 40 ile 14 toplamı 1440 ve 63 yaş imiş)… KIRK YIL: 441: KISAKÜREK… TARİH: 1411: YAR-I Gar. (Hacegân Silsilesi büyüklerinden Ubeydullah Ahrar Hazretleri’nin, “Bugün bütün kapılar –kapanır– kapansın, yalnız Ebubekir’in kapısı –açık kalır– kalsın!” Hadîs’i hakkında buyurdukları: Peygamber mescidinin bir çok kapısı vardı. Allah’ın Resûlü son demlerindeki hastalıklarında,  bütün kapıların kapatılıp Ebubekir’e âit kapının açık bırakılmasını emrettiler. Tahkik ehli bu hususta çok söz söylemişlerdir. Sevgi nisbetleri her nisbetin üzerindedir ve böyle bir günde BÜTÜN NİSBETLERİN KAPILARI KAPANIR da, muhabbet alâkasının kapısı açık kalır. Allah’a götüren ve gayeye erdiren nisbet de aşk ve muhabbetten başkası değildir. HACEGÂN yolunun çıkış noktası HAZRETİ Ebubekir olduğuna göre onların da nisbetlerindeki başlıca farika ve şiar, AŞK ve MUHABBET’tir. Bütün dava bu nisbeti kaybetmemektir!)… LEVHA: Kasım 1983. (Üstadım’ı görüyorum… Bir şiir okuyor… Aklımda kalan: “Bu gençlik, nur gençlik!”… Ve Üstadım’ın şiiriyle kendi şiirim arasında bir benzerlik buluyorum…  Onun şiirinden aklımda kalan, “Şeriat… Allah… Yaregar / Sessiz”…  Tam “Yaregar” kelimesinde kalbime EBUBEKİR diye bir isim doluyor!)…  MİRZABEYOĞLU: 412= 1411: TERAZÎ-Birbirini razı etme. Uyuşma. “Terazî, rıza kelimesinden gelir”. (TERAZİ Burcu, Arabça Mizân, Unsuru hava, Yıldızı “Zühre-Tarık”, vücutta tesir yeri Kemer bölgesinde “Böbrekler ve damarlar”dır!) HAZZ-Yün. Sof: 708: MÜTEHASSİR-Hasret çeken… Ebul’hasen Harkaanî Hazretleri: Sofi,  gündüzün Güneş’e, geceleyin Ay ve yıldıza ihtiyacı olmayandır. Sofilik, varlığa ihtiyacı olmayan yokluktur… Yine o: Tam kırk yıldır ki yekpâre bir zaman içindeyim; Allah gönlüme nazar eder ve orada kendisinden başkasını görmez… Hacegân Silsilesi’nin bu 7. büyüğünün şu sözündeki sır belli oldu: “Kırk yıldır ki nefsim, bir içim soğuk su, yahud bir bardak ekşi ayran dilemekte. Henüz dileğini ona vermedim!”… Ve: “Haklı da olsa bir şey istemektense, Kur’ân okumak ve onunla bile haklı şeyi istememek daha hayırlıdır!”… HAMZA-İstemek. Arzu etmek.  Ekşilik. Ekşi olan her ot: 853:  MEBTUTE-Üç talak ile boşanmış kadın. (Yevmiye: “İnsan, 40 sene beraber olduğu insanla bile anlaşamıyor. Efendi Hazretleri’nin teveccühü olmasaydı, bir dakika bile durmazdım. Bak sana gömleğimin içindeki bir lekeyi bile gösteriyorum!”… Üstadım’ın, ikimizin leb demeden leblebiyi anladığımız ve ruhlarımızın birbirine ne kadar benzediğini serdettiği demlerde ettiği bu söz, o her ne kadar “her şeyden çarçabuk bıkması” cümlesinden söylenmiş ise de, Neslihan anne ile ilgili değil, benimle ilgili idi ve beni boşanma hususunda tutucu oldu. Neticede, benim dışımda cereyan eden bir iş olarak, vakti saatini bekleyen hikmetlere uygun, yine onların tasarrufu neticesi, olması gereken olacak, oldu!)… HAMZA-Allah Sevgilisi’nin Dedesi Abdülmuttalib’in oğlu ve Allah Sevgilisi’nin amcası, kuvvet ve şeceat sembolü. Uhud Gazası’nda 57 yaşında şehid edildi: 59: KABUL-Avcı kemendi… MEHDÎ: 59: GONCE-Tomurcuk. Açılmamış gül. (Üstadım’ın ÇOCUK isimli şiirinden: “Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk!”… Yevmiye: Senin de bir çocuğun olsun… Bizim Osman’dan başka ne oğlanlardan ne kızlardan bir ses yok!)… EKŞİ: 332: MİRZABEYOĞLU… AYRAN: 262: ERAS-Başı büyük olan kişi. (Üstadım’ın Bahriye mektebindeki lâkabı)… KULAKUL-İhlâs ve Muavvezeteyn Sûreleri: 262: BAKIR Halka-(Mehdi’yi göğsündeki bakır halka’nın koruyacağı!)… EKŞİ Ayran: 593: TECSİS-Kireç karıştırmak. Kireçle sıvamak. Binayı kireçle yapmak. (Cessas-Kireçle bina yapan. Badanacı: 184: Abdülhakîm)… İSTİGLAK-Sözde durma. Kesin olarak pazarlı etmek: 1592= 593: TASADDUK-Sadık ve gerçek olduğu meydana çıkma… İSTİKBÂL-Gelecek zaman. Gelecek bir kimseyi karşılamak: 594: NAKŞ-I KADEM-Ayak izi… İÇMEZ: 52: HÜVAM-Hayranlık hâli… AHMED-(Şeyhülislâm Ahmed Câmi Hazretleri: Allah her dört yüz senede bir, Ahmed isimli bir kuluna büyük ihsanlar verir ve bu ihsanları herkes görür. Benden sonra Ahmed isminde 17 kişi gelir ve bunların sonuncusu Bin yıldan sonradır ve en meşhuru budur… İkinci bin yılın yenileyicisi Ahmedî Farukî-“İmam-ı Rabbanî” Hazretlerinden 400 küsur yıl önce söylenen sözler… Üstadım’ın küçük adı da Ahmed’tir!): 53: MEHDÎ Salih Mirzabeyoğlu… BENDE Ebulhasen Harkaanî Hazretleri: “Ekşi ayran” üzerinde durduk, “içmez” bir “hayranlık hâli”, kime ve neden olduğu açıkça belli olan!..

*

EBU’L Hasen Harkaanî: 1119: ZÜLFİKÂR-Ucu iki dişli, Hazret-i Ali’nin bir kılıcının ismi… KÜHEYLÂN-Cins Arab atı. Murad. Mütefekkir: 119: HALİF-Yemin eden… NATES-Üstad: 119: EFLAH-Taleb ettiği şeye, arzusuna kavuşan. (Yevmiye: “Hep muradına yakın olduğum hissi içinde yaşadım!”… Doğan kırıklık hisleri de hep bu yüzdendi!)… TIFL-Küçük çocuk. Batmaya yakın Güneş. Kıvılcım. (Üstadım’ın, 1947 tarihli “Muhasebe” isimli şiirinin sonu: Karayel, bir kıvılcım, simsiyah oldu olacak / Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?): 119: UMDE-İnanılacak şey. Prensib, temel fikir, esasa götüren yol. Dostluk. Güvenilecek yer ve kimse. Kavmin ve kabilenin muteber kişisi. Serasker. Reis. Kumandan… ZİBAK-Civa. (Utarid yıldızı, Simya’da “cıva” sembolüdür… İkizler Burcu, unsuru hava, yıldızı Utarid, vücutta tesir yeri “Akciğer ve Kollar”, Simya’da “sabitleme” safhası… Başak Burcu, unsuru toprak, yıldızı Utarid, vücutta tesir yeri kemer bölgesinde “bağırsaklar”, Simya’da “damıtma-özleştirme-bünyeleştirme” safhası)

*

EBU’L Hasen Harkaanî: 1119= 120: MU’CİZ-İnsanı aciz bırakan iş… AKL-Sürmek. Ölmek. İp ile bağlamak. (Hadîs: İlmi yazı ile bağlayınız!): 120: FİL-En büyük cüsseli ve iki uzun dişli hayvan. (Yevmiye: “İşi, mücadelesi kabil olanlara bırakmak üzere,  Amerika denilen ahmak fili”… Amer-Amr-Muammer-Ömür-Emr-Emir-Baş, mir… Amerika: 353: Mahzumoğulları… Ahmak: Sema. Kalın kitab. Bedene. Başak Burcu hatırda; içgüdünün ruhlaşması hâlinde tam teslimiyet…  Ahmak: 149: Havleka-Lâ havle çekmek… Allah’tan başka hiçbir kuvvet ve kudret sahibinin bulunmadığı ve olanı doğrudan O’ndan bilme hissi şuuru… Ahmak fil: 269: Ruzane-Gündelik. Yevmiye)… FELY-Bit toplamak. Zirveleri damıtma. Şiirin ince mânâlarını çıkarmak. Kesmek. Kılıç ile vurmak. Eritmek, çözmek. (Yengeç Burcu, Arabça Seretan, unsuru su, seyyaresi AY, vücutta tesir yeri “karın, göğüs”, Simya’da “çözdürücü” safhası… Seretan; Allah’ın “El-Bedi’ ” ismi “İlk Akıl” mertebesi ile beraber, HEMZE ile işaretlenen AY menzillerinden ilki!): 120: EMAT-Tüysüz kimse. (Aynı ebcedte, Nesy: Unutma… Şiar: Prensib. Kıl. Ölüm. Şiir…  Ölüm akla “büsbütün unutmak” şeklinde hitab ettiğine göre, bu mânâ “kıl ile kılsızlık”ı aynı kılıyor: İdrakin aczini idrak etmenin, en üstün idrak olması meselesi… Ahmak’tan kasdımıza âit bu ekten sonra, TELEGRAM Feylesofisi içinde hâlimi zıddından delillendiren bir hâdise: Kartal’da, Duran, “Senin vücudundaki bütün kılları döküp kadın yapacağız!” diyor ve elektromanyetik dalga ile beni o duyguya soktuktan sonra, nasıl büyük bir ızdırabtan dolayı saçı sakalı bembeyaz olup dökülen insanlar varsa, bunun üzerinde çalışıyor.  Bolu’da yaptıkların işin vücuttaki menfî tesirlerinden bahsederken bu tüy dökülmesini hatırlatan NİMPA, vücudumun beyazlaşmasını da fazla havalandırmaya çıkmamam ve Güneş görmememe değil, cihazının marifetine bağlıyor… Vesile: “Fely” ile “Emat”i birbirine bağlayan ve “Fil” ile ilgililerine bağlantıyı sağlayan!)… ELTAF-Daha lâtif, daha hoş: 120: AVACİM-Dişler. “Sin, insan, ömür, diş”

*

BİRİNCİ Mısraın Ebcedi: 1539: MÜTESALLİT-Musallat olan, peşini bırakmayan… SELAHİYET-Bir işi yapmaya hakkı olan: 539: TENATTUF-Küpe takmak. (Kurta: Küpe. Halid bin Velid Hazretleri’nin bir kılıcının ismi)… MA’LAT-Derin ve yüksek fikir: MEHDÎ Salih İzzet Mirzabeyoğlu… TELAKKİ-Karşılamak. Almak. Kabul etmek. Şahsî-indî, ledünnî-anlayış ve görüş. (İstikbâl İslâmındır: İnsan ve toplum meselelerinin sistem planında ifâdesi “Büyük Doğu-İBDA”, İslâm’ın ledünündendir. Allah’ın “Vehbî” bağışından!): 540: TESLİM-Bir emaneti verme. Kabul etme. Karşısındakinin hükmü altına girme. Kendini Allah’ın takdirine terk etme. (Emek, Allah’ın lütfu eseri ve hüküm Allah’tan!)… MİR-İ Miran-Beylerbeyi: 541: AYNİYYET.

*

İkinci Mısraın Ebcedi: 1604: TACİR-Ticaret yapan, ticaretle uğraşan. (Lenin, Meşhur askerî mütefekkir Klavzviç’in “Savaş Üzerine” isimli başucu eseri hakkında, “çok enteresan; savaşı ticarete benzetiyor!” diyor… Kur’ân’da savaş –cihad– ticarete benzetilmiştir… Kust: Topalak otu… Kustar: Sarraf. Kesedar. Tâcir, tüccar. Bir şehre veya beldeye vâli olan. Mir… LEVHA: 5 Nisan 2003… Birisi bana, dedem Musa Bey hakkında, “Musa Bey, 10 vilâyetin Mirliğine tâyin oldu!” diyor. Ben onun “Mir” olduğunu ve 10 vilâyetin Mirliğine ne dendiğini düşünüyorum… Necib Fazıl Kısakürek: 1417= 418: Musa Mirzabeyoğlu)… ŞUKRE-Safi kızıllık. (Kef harfi, Allah’ın “Şekûr-Şükürleri kabul eden” ismine ve “Kürsî” Mertebesine işaret eder): 605: HUDA-Rabb. Sahib. Hâlık.

*

BEYT’in Toplam Ebcedi: 3143: MEN Ene? Ben kimim?.. (İspanyolca, Quien: “Kim?” demek… İngilizce, Queen: Kraliçe… Ahil: Erkeği olmayan kadın. “Nesebsiz, nefs”. Fevkinde kimse olmayan yüksek padişah. “İnsanın bâtınında nihayetsiz insanî hakikat”… Ahilla: Sadık dostlar. Haliller. “Allah’ın dostları”… Asub-Hükümdar, bey, hakan.  Arı beyi, kraliçe: 138: Süleyman Mahzumoğulları-Hâlid bin Velid Hazretlerinin Diyarbakır’da medfun oğlu… Ya’sub-Arı beyi. Allah Sevgilisi’nin bir atının ismi. “Bir atının imsi de Necib”. Atın alnındaki beyazlık. “Hadîs: Hayır, atların alnına işlenmiştir!”: 148: SANCE-Terazi. “Adlî Tıbb: 126: Salih”. Taş)… SALİHA-Sâfi gümüş. “Bâtın”: 143: MASAHA-Ay, Kamer. Sıhhat mevzii… RAHMAN Sûresi 19. Âyet – “İki denizi salmış birbirlerine kavuşuyorlar”: 1145: KADİM-Ayak basan. İnsanın kafası. Ulaşan. Varan. (Koç Burcu, unsuru ateş, yıldızı “Merih-Mirruh”, vücutta tesir yeri “Ayaklar”, Simya safhası’nda Yansıtma)… FEYNE-Saat. Zaman: 145= 1144: HOLMS-(Hafiye Şerlok Holms, yevmiye mevzuu olarak hatırlanmalıdır… Holms: Nehir veya göl ortasındaki adacık. Nehir kenarında bulunan çayır… İspanyolca, Grama: Çim, Çimenlik… Rüyâ-Yerden biten ot: 217: Rüyâ-Düş. Uykuda görülen misâl âlemi)  


Baran Dergisi 349. Sayı