Tuzla’da oturduğumuz senelerde, LEVHA: 1997-1998… Yeşillik, kırlık bir yerde, tek katlı bir evdeyiz; annem, çocuklar ve ben. Ev, odalar ve boş bir salondan oluşuyor ve hepsi geniş pencerelerle çevrili. Sıcak, pırıl pırıl bir gün, bütün camlar açık, çocuklar bahçede oynuyorlar. Vakit, sanırım ikindiye yakın. Bizim ev, sanki o bölgede tek ev, etrafta başka bir ev yok. Birden, eve annemin rahmetli dayısının oğlu, rahmetli Şükrü Amca’nın yaklaşmakta olduğunu görüyorum. Siyah balık sırtı çizgili kumaştan bir takım elbise ve beyaz gömlek giymiş. Başında da, sağken başından eksik etmediği kasketi var. Elinde bir baston, sanki bir ayağı kısa gibi, o yüzden ona yaslanarak yürüyor. İri yarı ve sağken de yüzünden hiç eksik etmediği bir gülümsemeyle bize yaklaşınca, sevinçle karşılıyoruz. “Bakın size kimi getirdim!” diye konuşmaya başlayınca, birde bakıyorum arkasında ÜSTAD. Üzerinde toprak renkli bir takım elbise, saçları resimlerdeki gibi bembeyaz ve özenle taranmış, sol kolunun altında bir çanta var. İkisini de içeri buyur edib ikramda bulunuyoruz. Üstad hiç konuşmuyor. Uyanınca, Şükrü amcanın neden topalladığını ve baston taşıdığını düşünüyorum; sağlığında öyle değildi. Sonra aklıma, “Topal Şükrü Efendi mi?” diye geliyor. (Hayran Erdiş)

ŞÜKR-Şükür: 520: DERVİŞ. (Kef harfi, Allah’ın “Şekür-Şükür ve hamdleri kabul eden ismi, Kürsî mertebesi, Kamer menzillerinden Nesre’ye işaret eder)… Fransızca, COSTUME-Takım Elbise: 1520: TAKVİYE-Kuvvetlendirmek. (Süryanice, Şulton Bulbolo-Takım Erki: 874: İbda-Kârı tamamen kendisine âit olmak üzere, birine sermaye vermek)… Boşnak dilinde, SANTAV-Topal: 518: DERVİŞ Muhammed Semerkandi-442 mührü… Boşnak dilinde, SEPEVAC-Topal: 78: Arvasî… Lâtince, PIUS-Dindar. Beraber: 78: PUİS-Boşnak dilinde, “Nabız”… Süryanice, ESTROGİTO-Kumandan: 2078: İBDA’-Nümunesiz ve benzersiz icâdve buluş… TOPAL Şükrü Efendi: 100: Kusto… MAHZUM-Kureyş’in bir kabilesi olan Mahzumoğulları’na ismini veren: 101: ŞAKIZ-Erk. Gözüne uyku girmeyen. Gözü değer kimse. Daima güneş yönüne dönen bir büyük kertenkele.

MAZİDEN HÂLE

(HÂLDEN ATİYE)

TOPAL Şükrü Efendi isimli, kalb ehli, Ispartalı bir zât... İstikbâle âit, 1900 senesi civarında yazdığı bir kaside sözkonusu… Ondan bir Beyit: “Şükür ya bilmezem esrar-ı gayibden amma / Ya ileri ya geri takrib ederim üç otuza!”

LAM-Bir harf. (Lâm harfi, Allah’ın “Kahir-Ezici Üstün” ismi, 3. Sema mertebesi, Kamer menzillerinden “El-Avva: Bir yıldız kümesi”ne işaret eder… Da’va Cetveli’nde Lâm harfi, Allah’ın Lâtif ismine işaret eder ve sayı değeri: 129: Salih-Allah Sevgilisi’nin bir ismi… Be harfi, Allah’ın Lâtif ismi, “Cinler-Gizliler, gizlilikler” mertebesi ve Kamer menzillerinden “Mukaddem min-ed delâl”e işaret eder; öne alınmış delile, Takdime: 1001= 2: ŞAZZ-Kaide harici olan. Müstesna bulunan… Da’va Cetveli’nde Be harfi, Allah’ın Bâki ismine işaret eder ve sayı değeri: 1112= 113: Salih İzzet Erdiş… Ahmed Abdülbâki: Üstadım’ın Büyük Doğu’lardaki hikâyelerinde kullandığı bir ismi… Lâmi’-Parlak. Parlayan: 142= 1141: Men Ene? “Ben Kimim?”… Musahib-Birlikte Bulunan: 141: Kali-Halı… Levha: (…) Ekim 2014… Dikdörtgen bir halı. Açık alanda, sanki duvara asılmış gibi, ama onun öyle durmasını sağlayacak hiçbir şey yok. Rengi, tahin gibi bir kahverengi; iki tonu halıda hâkim. İlk bakışta açık kahverengi, onun daha da açığı renkte kumlu bir desen. Tüyleri normalden biraz uzun, düzensiz, karışık… Salih geliyor ve sağ eli ile halının sağ üst köşesinden başlayarak yavaş yavaş ve sıvazlaya sıvazlaya düzeltiyor. Tüyler düzeldikçe, desen ortaya çıkıyor. Klasik bir desen. Halıyı çerçeveleyen bir boşluk ve sonra kenarlara doğru su. Koyu renkli su, aşağı kısımda açık renkte. Halının sol alt köşesine gelince, orayı sıvazlamıyor ve şehadet parmağı ile imzasını atıyor. (Hayran Erdiş)… Lamia-Parlak. Parlayan: 146: Rahman Sûresi’nin 19. âyeti): 30: EYDİYYE-Eller… SEYYİD Taha Cizro + SEYYİD Fehim Arvasî + ESSEYYİD ABDÜLHAKÎM ARVASÎ “ÜÇIŞIK” + NECİB Fazıl Kısakürek + SALİH Mirzabeyoğlu… 3 LAM-Üçışık: 90: MÂLİK-Küllî işlerin anlayışında olan… Kaşgarlı Mahmud’un DîvânuLûgati’t-Türk’ünde, MENG-Yüzdeki ben, benek. “Abdülhakîm Arvasî Hazretleri hatırda”: 1090: FEGCO-Süryanice, “Buluşma”… Süryanice, CLAYMO-Genç. (Üstadım: Ben bir genç arıyorum gençlikle köprübaşı!): 1090: FEGCO-Süryanice, “Karşılama”; istikbâl etme… Süryanice, B’YAD QUYOMO-Sistem vasıtasıyla: 1090: CETİRİSTO-Süryanice, “Dörtyüz”. (Hicrî 1400 hatırda… 1979-1983, Üstadım’la birlikteyiz… Seyyid Abdülhakîm Arvasî + Necib Fazıl Kısakürek: 1983: İzzet Erdiş)… SAD Harfi. (Da’va Cetvelinde Sad harfi, Allah’ın “Samed-Herşeyin kendine muhtaç olup, kendisi hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah” ismine işaret eder ve sayı değeri: 134: Samed-Pek yüksek, dâim. Kavmin ulusu): 90: ÜÇ LAM-Üçışık.

BEYT’in Birinci Mısraı: 2262: ERAS-Başı büyük kişi. “Üstadım”… RÜCHAN-Üstünlük. Yükseklik. Üstün olma: 262: HARUN-Musa Peygamber’in, annesine nisbet ederek seslendiği Peygamber kardeşi… BEYTİN İkinci Mısraı: 1899: MÜNHARİT-Bir yola sülûk eden… MÜNHARIT-İpliğe dizilmiş. Biçilmiş: 899: MUSAHHİR-Teshir eden. Bir hâle koyan. Birine bağlayan. “Takdim yazım”… BEYT’in Toplam Ebcedi: 4161= 165: DERVİŞ MUHAMMED-332 mührü. “Büyük ebcedle”.

Yine Topal Şükrü Efendi’nin Kasidesi’nden: “Yetiş ey Avn-i Şeriat yetiş ey Muhyiddin / Elem-i riş cefasından erişdi o reze!”

BİRİNCİ Mısra’nın E​bcedi: 2721: HOGOROYO ELFO KUSTO-Süryanice, “Kaptan Kusto Müslüman”. (Yetiş: 720: Halife… Avn-Yardımcı: 116: Mübdi’-Benzersiz ve nümunesizbir şey yapan… Şeriat: 1980: İstikbâl İslâmındır… Yevmiye: “İstikbâl İslâmındır! Ne güzel bir mevzuun var!”… Yetiş: 720: Halife… 2 Halife: 1440= 441: Necib Fazıl Kısakürek… Teslis-Üç. Üçleştiren: 1440= 441: Salih Mirzabeyoğlu… Necib Fazıl’la Başbaşa: 7616: Derviş Muhammed Semerkandi-332 mührü. “En büyük ebcedle”… Muhyiddin-Dini ihya eden: 163: Kaptan-Kıpçak Lûgatı’nda “Kaftan”… Kaptan Gusto Müslüman: 485: Kaptan Mirzabeyoğlu)… HATM-I HACEGÂN-Hacegân Mührü: 1721: ÇİRANUTAN-Hintçe, “Daima yeni olan”. (Derviş Muhammed-442 mührü: “En küçük ebcedle”: 496: Li Küllî Emrin Fehim-Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram)… Süryanice, MHADRONUTO-Devam: 721: TAVONO HERMO-Süryanice, “Ölüm Odası”.

İKİNCİ Mısra’nın Ebcedi: 1592: İSTİKFAL-Kefil olma. (Kelef-Yüzdeki ben, benek. Şiddetli sevgi. “Efendi Hazretleri”: 130: Kefl-Kefil olmak… Kul-“De, bildir!” meâlinde emirdir: 130: Kifl-Nazir, benzer. Nasib, ecir. Oturma yeri. “Abdülhakîm Koltuğu… Selm-Tek kulblu kova: 130: Nigin-Yüzük. Mühür. Kova… Derviş Muhammed-442 mührü… Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu)… ELEM-İ Riş Cefasından / ERİŞDİ O Reze. (Elem-i Riş Cefasından: 849: Mirza Riş Eleminden-Mirza yarası eleminden… Erişdi: 1525: Hato Hfuğyo-Süryanice, “Yeni Devir”… Süryanice, Hlafto-Naib. Kaim: 525: Zavco Da’claymuto-Süryanice, “Gençlik Aksiyonu”… O-Üçüncü şahıs zamiri: 1005: Salih Mirzabeyoğlu… Reze-Bağ çubuğu. Asma. “Yeşillik”: 212: Pîr… Yevmiye: “Elime bir genç geçti, Pîr geçti! Kendi geldi!”… Erişdi O Reze: 743: Taraklı-Karaçay Malkar Lûgatı’nda, “Horoz”… Süryanice, Yaruqo MdinoMrakbono-Yeşil Medine Yazarı: 7736= 743: Derviş Muhammed Semerkandi-442 mührü, en büyük ebcedle): 592: MEHDÎ MUHAMMED KISAKÜREK.

TOPLAM EBCED: 313: BEYZAH-İri yapılı, etine dolgun adam. “Seyyid AbdülhakîmArvasî Üçışık”… KAPTAN KUSTO MÜSLÎMAN. “Noktasız harflerle”: 313: MERCİ’-Merkez. Kaynak. Başvurulacak yer. Müracaat edilecek yer. Söylenen sözün kendisine fayda verdiği kimse… Süryanice, TAŞRUTO-Arzu: 1313: MSATTUTO-Süryanice, “Katılık. Sebat. Sabitlik. Muvazene. İstikrar. Tevazu”… NİBRAS-Lâmba. (Misbah-Lâmba: 121: Elif; Bomboş Devir… Misbah-Sacayak: 121: Misbah-Siyah At; İstikbâl hayâli, istikbal muradı): 1312= 313: CULBONO B’TAQİNUTO ŞUHODO-Süryanice, “İfrat Hâlde Tecrid”… Boşnak dilinde, KROJ-Şekil: 313: RAVUK-Süzgeç. (Kökler isimli eserimin alt başlığı, “NecibFazıl’dan Abdülhakîm Arvasî Üçışıka” mantığının aynı ithafla, “Marifetname” isimli eserim;alt başlığı “Süzgeç ve Şekil”dir)… TESBİT-Sağlam olarak yerleştirme. Bir şeyin aslını, kat’i olarak yerleştirme: 1312: MİRZABEYOĞLU… Süryanice, VARQO-Sayfa. (Levha: “…” Mayıs 1984… Üstadım’ın elinde iki sayfa… Birinde “Su” isimli şiirim, öbüründe “Batan Güneş” isimli şiirim… Su + Batan Güneş: 1882: İfhar-Şereflendirmek): 313: FERBAL(E)-Çardak. Etrafı pencerelerle kaplı yazlık köşk. (Sayfiye-Yazlık. Yazın yaşanacak yer: 1195: Murakabet-ül Hüviyye-Arabça, “Hüviyet Kontrolu”… Sayf-Yaz mevsimi: 1180: Mehdî Salih İzzet Erdiş)

VESİLE

(REMZİ YALÇIN)

LEVHA: 28 Eylül 1987… Amcaoğlu Remzi Yalçın bize gelmiş… Dışarı çıktığımda ona para vermek gerektiği aklıma geliyor… Pantolonun cebinden para çıkarıyorum ama, hep küçük paralar… Bunun üzerine Mark demetinden bir 100 Mark çekiyorum… Ben bununla uğraşırken, Nalân Said içeri giriyor ve Üstadım’ı çekiştiriyor: Üstadım, ben yokken eve gelmiş ve Remzi Yalçın yemek yerken, onun ağzını şapırdatmasından memnuniyetsiz kalmış… Ablam da Üstadım’ın Remzi Yalçın için, “Bunlar yaşasa ne olur? Hâlbuki ben!” deyişini tenkid ediyor… Ben, Üstadım eve geldiğinde evde bulunmamış olmaktan perişanım… Sonra, Üstadım’ın gelişini haber veriyorlar; Şerif Muammer ile hemen karşılamaya davranıyoruz… Ayakkabıların üstüne basarak fırlıyorum ve sokakta onu karşılayıp elini öpüyorum, boynuna sarılıyorum, koluna giriyorum; beraber yürüyoruz… Tekel’e işe girdiğimden dolayı kendisini ziyaret edemediğimi söylüyorum… O da evdekilerin kendisine kötü muamele edişlerinden ve “daha ölemedin!” diye çıkışmalarından bahsediyor… Bu yüzden adalara gidip geliyormuş ve bu arada bize de gelmiş… Adalarda onun bir Piyesi oynuyor… Gazetede bir büyük resmi çıkmış; ve torununun, hiç kimsenin muvaffak olamadığı “Biyoloji-Nebatat” ilminde en yüksek notu alması ve birinciliği sözkonusu ediliyor… Müjde… Sonra Üstadım’ın, torun, lisân ve müjde sevgisine tatbik edilmiş bir mısraı… “Misk” kelimesi dikkatimi çekiyor… Sonra, Üstadım’la bir yatakta yatarken, bana “Salihim!” diye iltifat ediyor… Sevinçten ağlıyorum… Ve bir levha üzerindeki şekilden, kendi ruhî hâlini izâh ediyor… Şekil önce karışıkken, sonra nizâm belirtici bir hâle giriyor, ortaya şema çıkıyor… Bir yerde, “Vav dünyası icâbı, Ağustos’da…” diye, o zaman gelen sıkıntılarını söylüyor… Ben de cüret edip, Ağustos’tan biraz önce başlayıp, Ağustos’ta kalbime çöken ağırlıktan bahsediyorum… Ağustos sonu, Eylül başı diyeceğim ama, ona uygun olsun diye öyle diyorum!

REMZÎ YALÇIN: 366: ŞUMOHO-Süryanice, “İsim”… Süryanice, NİŞO-Niyet: 366: NİŞO-Süryanice, “Remz”. (Lâtince, Symbola-Sembol. Remz: 1148: İnsula-Lâtince, “Ada”… Badi-Deri. Et beni. Ada; Rüya’da Abdülhakîm Arvasî Hazretleri’nin yüzünde Üstadım’ın gördüğü “ben” hatırda: 882: İfrah-Belirsiz bir şeyi belirtme. Şübhe ve tereddüdü giderme. Kuş yavrulama. Tohum yeşerme… Sahabîlerin Rolü ve Mânâsı - Alt başlığı “Peygamber Halkası” olan eserim: 882: İstikrar-Tekrarlatmak… Mütaemet-İkiz doğurma: 882: Rastkâr-Doğru adam… İbranice, Kaful-Çift. “Mürid ve kefil”: 217: Havara-İbranice, “Hece telaffuzu”; hece hece söyleyişi, hece hece söylenişi… Rüyâ: 217: Râbıta… İbranice, Lahalutin-Mutlak: 526: Lifeta-Lâtince, “Ansızın, birdenbire” demek)… Süryanice, NİŞO-Arz. “Takdim”: 366: ABUB ŞMOCO-Süryanice, “İşitme Borusu”. (Usmuh-Kulak. Kulak deliği: 737: Hâlid bin Velîd-Seyfullah Lâkablı… Süleyman bin Hâlid: 2136: Sembol. Remz)… Süryanice, SFİQO HUFUĞYO-Bomboş Devir: 1366: YARUQO MDİTO SORUTO-Süryanice, “Yeşil Medine Yazarı”… Süryanice, NİŞO-Plân. (Süryanice, Carmo Tufsonoyo-Remzi Yalçın: 874: ŞultonBulbolo-Süryanice, “Takım Erki”; Takım gücü, kuvveti, kudreti… Lâtince, Insalutatus-Selâmlanan: 1015: BD-İBDA): 1366: NAUCLERIUS-Lâtince, “Kaptana âit olan”… Süryanice, TUFSONOYO METQABNONO-Remzi Yalçın: 1189: SEYYİD AbdülhakîmArvasî Remzi… MUKADDEME-İlk söz. Başlangıç. Önde gelen. (Arnavutça, Plan İ Fere-Ön Plân: 301: Rasim-Resim yapan. Akarsu. “Ruh”… Uhuz-Göz ağrısı. “Üstadım”: 1301: Arık-Uykusuz olma hâli. Erk… Huz-“Al!” emri: 1300= 301: Ahz-Alma. Tutma. Kabul etme… Uhuz-Göz ağrısı: 1301: Mührbend-Mühürlü… Miran-Beyler: 1301: Mirzabeyoğlu… Noktalı harflerle, Kaptan Kusto Müslüman. “Mukaddime”: 302: Derviş Muhammed, noktasız harflerle… İbranice, Hosafa-Ek. İlâve. “İslâmı Yenilemek”: 154: Mehdi Muhammed… İdeolocya Örgüsüne Ek-İslâmı Yenilemek: 1451: Salih Mirzabeyoğlu… Mürteza-Beğenilmiş, seçilmiş, ihtiyar olunmuş: 1450= 451: Muşok-Süryanice, “Misk”… Savler-Misk. Gümüş: 1129: Nigin-Yüzük. Mühür. Hatem… Nat’-Zâhir olmak, aşikâre olmak, görünmek. Deri döşek; mehd: 129: Salih)

Süryanice, GOZARTO-Ada. “Ben”. (Üstadım’ın gençliğine âit anlatılan bir hatıra: Sanıyorum bir gazetede yazarken, oraya uğrayışında rastladığı kapıya bakan adama, “Sen yaşasan ne olur, yaşamasan ne olur! Hâlbuki ben!” diye takılırmış, şaka yaparmış… İbranice, Matmid-Gayretli, çalışkan: 1496: Derviş Muhammed-442 mührü, en küçük ebcedle): 1620: ERBAA MİAT İSNA VE ERBAİN-Arabça, “Dörtyüz kırkiki”. (100 Mark: 441: Teslis-Üç. Üçleme… Kısakürek: 1441= 442: Salih Mirzabeyoğlu)… Süryanice, HUTRO-Azimet: 1620: PROROGARE-Lâtince, “Büyük. Büyütmek. Devam etmek”…

Portekiz dilinde, TEAT PEÇA-Piyes: 817: FABULAM NARRARE-Lâtince, “Hikâye anlatma”… Süryanice, FRUTASİS-Beyan: 817: WRITTER-İngilizce, “Yazar”. (Süryanice, Sed Hdode Kotubo-Yanyana yazar: 1612: Kaptan Kusto Müslüman… Derviş Muhammed: 613: Tavro-Süryanice, “Boğa”… Sevr-Boğa: 1705: Habnâme-Rüyâ Kitabı… Fikir Kahramanı: 706: Aktör… Romen dilinde, Tipar-Şekil: 613: Autor-Boşnak dilinde, “Romancı. Besteci”: 613: Çitr-Hind dilinde, “Resim. Tasvir”… Boşnak dilinde, Autor-Şair. “Şiir idrakı”: 1612: Maktab Zabno-Süryanice, “Tarih”… Lâtince, Taurus-Boğa: 673: Mehdî Derviş Muhammed… Süryanice, Şroko-Netice: 612: Kokut-Süryanice, “Horoz”; Ebu Süleyman hatırda)

MEHABET

(ŞATRANC-I UREFA’DAN)

Şatranc-ı Urefa’nın 84. Kabı, MEHABET-Heybet. Hürmetle karışık korku duyulan kimse. İhtiram. Azamet. Büyüklük. (Süryanice, Kifo Da’tlafsone-Satranç Taşı: 743: Don L’mavto-Süryanice, “Ölüme mahkûm etmek”; zamanın maksatlılığını vazife kılan. “Şatranc-ı Urefa”…Şübhe-Sabitleri mahfuz, ihtimaller âleminin mihrak noktasını yakalama, metodlu şübhe: 312: Mirzabeyoğlu… Şatranc-ı Urefa’nın “Vuslat” hedefiyle birlikte bütün kablarının toplamı: 799: İzzet Mirzabeyoğlu… Şatranc-ı Urefa’nın 100 Kabı’nın Toplamı: 48.625= 673: Est Piri-İbranice, Meyve Ağacı): 450: MUHABBET-Sevgi. Sevme. Sohbet. Ruhun kendisinden lezzet duyduğu şeye meyletmesi… İDEOLOCYA Örgüsü’ne Ek-İslâmı Yenilemek; Üstadım’ınithafı: 1450= 451: SALİH Mirzabeyoğlu… İbranice, HOSAFA-Ek, ilâve: 1156: GONK-Kaptan Kusto Müslüman / Dünya Çapında Bir Hâdise… BÜTÜN Fikrin Gerekliliği: 2154: MEHDÎ Muhammed… Süryanice, HELMONOYO-Rüyâ gibi: 1154: TAHAVVÜL-El Cebel-Dağdaki Değişim.

Süryanice, HUBO-Muhabbet. “Yüreğin kabarması”: 22: BEHİYE-Güzel. “Rahman Sûresi, 19. Âyet: 3166= 169: Supak-İbranice, “Şüphelenmek”; tereddüt, emin olmayı istemek, “cin-gizli hastalık”, karmakarışıktan düzene isteyen, bulamamacasına arayış, tekrar tekrar teyidbekleyen… Üstadım’dan bir Noktalama, Korku: “Bir kalbim var ki benim, sevdiğinden burkulur / Kahredenden ziyâde, sevilenden korkulur!”… Süryanice, Şenğo-Muhabbet: 1357=358: Nüşub-Dahil olmak. İlgilendirmek. Taalluk etmek… Mernusa-Mübarek: 358: Şahn-Doldurmak. Sürüp reddetmek; her sorulanın cevabının alındığı “Mania” sırrı, kuşatanı… Furkan Sûresi’nin 53. âyetinde geçen, “İki denizin birleşmesine engel “Mania”yı hatırla… “Hadd-i Zât-Zât Haddimiz”in suretinin belirlediği mania; tekâmülümüz, bu bekâ kefaletinizi de bildiren sırda… Rüyâ’da gelen mânâ: Resim, red kökündendir)… Süryanice, ROHUMUTO-Muhabbet: 1671: MEHDÎ DERVİŞ MUHAMMED. (Mehdî Derviş Muhammed: 1673= 674: Salih İzzet Erdiş)… Süryanice, HABİBUTO-Muhabbet: 435: NASREDDİN-Dine yardımı dokunan. “Avn-i Şeriat”… Süryanice, ROHMUTO-Muhabbet: 666: ITKNÂME-Azad vesikası. (Kaptan Kusto Müslüman / Dünya Çapında Bir Hâdise… Derviş Muhammed-442 mührü)


Baran Dergisi 558. Sayı