LEVHA: 25 Ekim 1994… Yıldızlar müthiş parlak ve iri… Sonra Ay’ı seyreder gibi, gökyüzünde Dünya’yı seyrediyorum; demek gökteyim… Dünya’nın etrafında at nalı benzeri bir şey ve onun hakkında gökte  “Kıyamet” diye konuşmalar duyuyorum!..

*

Kıpçak Lûgatı’nda TAĞA-Nal. (Na’l-Nal. Ayağa giyilen tahta ayakkabı. Taban. “Yürümek”: 150: Akis-Yankı. Aks-i seda… Nial-Ayakkabılar. Nallar: 151: Mehdî Muhammed… Naka’-Temiz. Salih: 151: Hato Kroğyo-Süryanice, “Yeni Devir”… Süryanice, Hato Huruğyo-Yeni Devir: 3525: Şehîd Taha Cizro + Seyyid Fehîm Arvasî + Seyyid Abülhakîm Arvasî “Üçışık” + Necip Fazıl Kısakürek + Salih Mirzabeyoğlu): 1402: ŞABLİTO METHO-Süryanice, “Suikast”… TAMMAT-Musallat olanı defetmek. Keskin çığlık. Son, netice. Kıyamet: 1450: SALİH Mirzabeyoğlu… MÜRTEZA-Beğenilmiş, seçilmiş, ihtiyar olunmuş: 1450= 451: TAHTİM-Mühürleme. Mühür basma. Tamamlama… Süryanice, QYOMTO-Kıyamet: 467= 1466: ÜSTAD… HİNDÎ HALİFE: 789: HADVET-ÜL FURS-ARABÇA, “At nalı”… Süryanice, METQİMONUTO-Kıyamet: 1055: MEHDO-Süryanice, “Tez”… KIYAMET: 1550: MUHAMMED. “En büyük ebcedle”.

*

Süryanice, TLAFSORO-At nalı: 783: KEŞTİBAN-Gemi Kaptanı… CEZF-Kesmek. Sürmek. İlerlemek: 783: İŞTİFA’-İyi olma, şifa bulma… İfşaat-İfşa etmeler, meydana çıkarmalar, duyurmalar: 783: TEŞCİ’-Şecaatlendirme, cesaret verme… Süryanice, SOHARTO MALYO BOGO-Dolmabahçe Sarayı: 783: RFOFİTO-Süryanice, “Şiş, yumru, kaşıntı”.

*

Süryanice, NACLO-At nalı: 90: MELİK-Mutasarrıf. Mülk ve melekut sahibi. Mâlik. Bir kavmin başı… KÜMMEL-Kâmiller: 90: MELEK-Nurdan yaratılmış, fıtratları safi, masum mahlûk. Güzel huylu ve güzel kimse. (Fe harfi, Allah’ın “Kaviyy-Kuvvetli” ismi, Melekler mertebesi, Kamer menzillerinden “Sa’dı Ahliyye”ye işaret eder; kıl çadırlara)… MENG-Divanü Lûgat-it Türk’de, “Ben”. (Yevmiye: Rüyâm’da Efendi Hazretleri’nin yüzünde bir “ben” görüyorum, onu öpüyorum. Sağlığında hiç görmedim ben. Bu da rüyanın sıhhatine ayrı bir delil; soruyorum öyle!): 1090: NİL-Yokluk. Leysî. (Süryanice, Maygo-Nil: 62: Uon-Romence, “On”… Tılai 10 Farisî’yi hatırla; Mehdi’yi hamil 10 Suvari’yi!)

*

Süryanice, ŞEFO-Nal: 387: FARUK-Hak ile bâtılı ayıran… HIFŞ-Küçük ev: 388= 1387: ŞAFO-Süryanice, “Tabut”… TABUT-Ölü nakline mahsus sandık. Merc-i küll. Su kovası: 809: DUFNO TARONO-Süryanice, “Taş Tabut” Berzah sabiti… DAVC-İki şeyin birbirine eğilip yaklaşması. “Yay. Gusto”: 809: MALYO BOGO QATADRAMUN-Dolmabahçe Sarayı… HAVERAN-Doğu ve Batı: 858: NADH-Su serpmek, sulamak. Musallat olanı defetmek. Suyun feveran etmesi, fışkırması. (Hemze, Allah’ın “Mübdi’-Güzel Yaratan” ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer menzillerinden “Nath-Tos vuran, Başvuran” menzili)
 

SARIŞIN
(MİRZA-ÜSTAD)
 

LEVHA: 1 Şubat 1990… Hayran Hanım, Üstadım’ı arkadan görüyor (…) Sonra o, sarı saçlı bir kadın… Hayran Hanım onu yaşlı zannederken, yüzünü dönünce çok güzel bir genç kız olduğunu görüyor; hafif makyajlı ve dudağı boyalı… Üzerinde Azerî elbisesi ve başında Azerî şapkası… Yeşil şapka ve elbisesi de yeşil… Ama hep Üstad. (Geçen haftadan)

*

ATİK-Genç kız. Esaretten Sonra serbest bırakılmış olan. Hazret-i Ebubekir’in bir namı. Soyu temiz. KADİM. İhtiyar, seçilmiş. NECİB: 580: ŞAİR-Kurban devesi. “Kurban Cemâli, kurban güzelliği”… YAR-I GAR-Dostluk Mağarası. Hicret’te, Allah Sevgilisi’nin Hazret-i Ebubekir’le gizlendikleri ve ona gizli zikir öğrettiği mağara: 1412: GAYBET-Birşeyin, diğer bir şey içinde gaib olması.

*

Hollanda dilinde, BLONO-Sarışın. Sarı saçlı. “Sarı sakal”: 92: MUHAMMED-Allah Sevgilisi’nin ismi. (İbn-i Abbas “R.A”dan: Allah Sevgilisi’nin yanından, saçlarını kına ile boyamış başka biri geçti, “Bu ne güzel!” buyurdu. Daha sonra saçını “kına ve hatem-siyah saç boyası” ile boyamış başka biri geçti, onun için  “Bu ondan daha güzel olmuş” buyurdu. Derken, saçları sarıya boyanmış başka biri geçti, onun için de “Bu hepsinden daha güzeldir!” buyurdu)… Süryanice, SACUTONOYO-Sarışın: 787: BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM-Besmele. (Süryanice, Ba’me D’moryo-Bismillah: 614: Büyük Doğu’nun Takdimi: “Koskocaman bir top gibi iplik iplik sarılı, kangal kangal bükülü, ilk ucundan son ucuna kadar devşirili; dışarıya doğru kol kol toplu, muhitte namütenahi çok ve merkezde namütenahi tek; gelmiş ve gelecek zaman boyunca bütün eşya ve hâdiseler zeminini avlamaya memur bir fikir ağı hâlinde düğüm düğüm çerçeveli bir manzume. Yekpare bir inanış, görüş ve ölçülendir manzumesi. İsmi de BÜYÜK DOĞU!”… Büyük Doğu’nun Takdimi-“Kaptan Kusto Müslüman-Dünya Çapında Bir Hâdise”: 1720: Halif-İki dağ arasındaki yol. Birbirinin yerine geçen. Eski elbise. “Kaftan”… Mirfat-İttifak etmek, bir olmak, birleşmek. “BD-İbda: 721: Halas-Kurtulma. Selâmete ermek… Hindî Halife: 789: İzzet Mirzabeyoğlu… Seyyid Abdülhakîm Arvasî + Necib Fazıl Kısakürek: 1983: İzzet Mirzabeyoğlu)… RAKŞA’-Sarı saçlı. Sarışın: 602:  DERVİŞ MUHAMMED… SARIŞIN: 661: KERAMAT-Kerametler… AMENE’R-RESÛLÜ’de, “Meâl: Allah hiçbir nefse takatinden fazla yüklemez”: 602: SAKB-Delme, delinme. Bir taraftan diğerine açık olan delik. “Abdülhakîm Koltuğu’nun oturma yerindeki yuvarlak delik”… Portekiz dilinde, LOUROS-Sarışın: 248: MİRZA… Arnavutça, FLOKEVERDHE-Sarışın. (Feynan-Güzel ve uzun saçlı kişi: 191: Kayıf-Bir kimsenin nesebini iyi bilen kimse): 1354: MAHZUMOĞULLARI-Hâlid bin Velid Hazretleri’nin bağlı olduğu kabile. (Gusto: 101: Mahzum-Her delik nesne. Ayı’nın ve devenin burnuna takılan halka)… Arabça, ŞAKRA-Sarışın: 602: DERVİŞ MUHAMMED.
 

NURBAT
(İMÂN VE İSLÂM ATLASI)

 
LEVHA: 29 Mart 1995… Üstadım bana, SEN HER TÜRLÜ YAZIYI YAZABİLİRSİN, BUNA LÂYIKSIN diyor. (…) Ben, “Üstadım, İmân ve İslâm Atlası bende, annemde, babamda, hepimizde var; İmân ve İslâm Atlası’nın şemasına nisbetle” diye onun çok mühim bir eser olduğunu ve Büyük Doğu fikriyatının bu şemaya göre kurulduğunu farkettiğimi ifâde etmek istiyorum… Bununla ilgili olarak “Tilki Günlüğü” ve “Necib Fazıl’la Başbaşa”dan bahsediyorum… Fakat daha lâfımı tamamlayamadan, Üstadım sözü ağzımdan kapıp, İMAN ve İSLÂM ATLASI’na dair birşeyler söylüyor… Ve, “Gâzi Ana ölüp üstüne toprak örtüldüğü zaman bitmesin diye, gençliği ön plâna almak lâzım!” diyor.

*

“SEN Her Türlü Yazıyı Yazabilirsin, Buna Lâyıksın!”: 1731: KARARGİR-Karara bağlanmış, karar verilmiş… ZAL-Horoz ibiği. Bir harf. (Allah’ın Müzill ismi, Hayvanlar mertebesi, Kamer menzillerinden “Sa’dul’l Suud”a işaret eder; Mübarek yıldızlar. Mübarek. Derece almak): 731: HALIK-Yoktan yaratan Allah. “Esma-i Hüsna’dandır”… AYET-EL KÜRSÎ-Bakara Sûresi’nin son üç âyeti. “Bakara Sûresi, mevzu çeşitliliği en fazla olan”: 732: AHLÂK-Fikrin içine işlemiş işletici… ABDÜLHAKÎM KOLTUĞU: 732: BEZL-Esirgemeden bol bol vermek.

*

İMAN ve İSLÂM ATLASI. (Atlas: Allah’ın yaratma mahalli. Büyük deniz. Büyük ilim): 1341: ESFAR-Büyük eserler… RAKAM-Bütün satıcı, bütün satan: 341: SARAF-Boşnakça, “Sarf. Vida, burgu”. (Dad harfi, Allah’ın Alim ismi, Kamer menzillerinden “Sarf”a işaret eder… Sarf: Fazl. Hibe. Masraf. Bir kimseyi bir işe yöneltme. Farz. Delik açma, derinleştirme. Kelime bilgisi. Kelimelerin birbirinden türemesinden bahseden şekil bilgisi vesaire… Sarfe: Nurlu bir yıldız… Vida: Türkmen dilinde “Nurbat”… Kıpçak Lûgatı’nda, Vida-Veda, ayrılık. “Derinleştikçe kaybolma. Leysî. Masivadan maveraya. Ayrıldığını Allah’a ısmarlayan beraberlik”: 2021: Milâdî yıl… Azîm-Yüce. Çok ileri. “Esma-i Hüsna’dandır”: 1020= 21: Cazî-Süryanice, “Tahammül”… Üstadım’dan bir Aralık 1982 dörtlüğü: “Sabırla pişer koruk / Yerle bir olur doruk / Sabır, sabır ve sabır / İşte Kur’ân’da buyruk!”… Mevrid-Söz verilen muayyen zamanlar: 1120: Felco-Süryanice, “Vesile”. “Vesileler, mücerredlerin tecelli zeminidir!”… Hadîs: “Vesileye sarılınız!”… Süryanice, Tlot Mo Tlotin Tren-Üçyüz otuziki. “Derviş Muhammed-332” mührünü hatırla!: 2429: Ebu Hureyre “R.A”… Rivayet ettiği Hadîs: “Kıyamet zamanı yaklaşınca, müminlerin rüyası hiç yalan çıkmayacaktır. Rüyâsı en doğru olanlar, sözü en doğru olanlardır!”… Musa Mirzabeyoğlu. “Necib Fazıl Kısakürek”: 1428= 429: Salih Mirzabeyoğlu… Derviş Muhammed rüyasını gören Üstadım, “Derviş Muhammed-442” mührü bende. “Gaib’in hilâtı”… Hicrî 1442: Milâdî 2021… Düve-Sığır yavrusu. “Rüya’da gelen mânâ; mucize beyanı”: 2021= 23: Mehdî. “En küçük ebcedle”… Doğrusunu Allah bilir!)… Üstadım’ın İMÂN ve İSLÂM ATLASI’nı bana imzalayarak hediyesi: “Fikir çilesi haysiyetinin müstesna genci Salih Mirzabeyoğlu’na sevgiyle - 28 Şubat 1982”… Süryanice, ŞBOT-Şubat: 708: TEŞABÜH-Benzeşme. Birbirine benzeme.

*

ÜSTADIM, “İmân ve İslâm Atlası”nı şöyle ithaf ediyor: “Bugünün ve yarının gerçek müminleri! Eserimi size ithaf ediyorum!”… Ve bir BEYİT: Kalmadı bu dünyada benim işim ve kavgam / Ben eserimi verdimse, artık ölsem de ne gam!..

 *

BİRİNCİ Mısraın Ebcedi: 785: MAHSUF-Gölgelenmiş, perdelenmiş. (İsmail Bursevî Hazretleri: Her gölgede bir rahatlık vardır. Bu demektir ki, her gölgede bir rahatlık olduğu gibi, her GİZLİLİKTE de bir sükûn vardır. Yâni tecelli güneşi daima Zâtî şimşek nev’inden olsa, güneşin dışı nasıl yakıyorsa, O da kalbi öyle yakar ve insanın gücü ona yetmez. Sonra; bütün Âlem Hakk’ın gölgesidir ki, isim ve sıfatların mahiyeti surete bağlı olmamakla beraber, yine onunla rahata ermişlerdir. Bundan dolayıdır ki, insanların en kâmilleri âlemde kendilerine bir zuhur taleb ederler; ve kendilerine istidatlı bir kimse, mürid ararlar… Çünkü onlar, Hilâfet-i İlâhî ile muttasıftırlar. Zira Allah, bir gizli Hazinedir ki, kendinin kendine zuhuru ile yetinmeyip, aynadan da zuhur istemiştir… Bir not: Büyükler “mürid mi, murad mı üstündür” meselesinde ikiye ayrılmışlardır… Mürid, bir bakıma Mürşid’in davasını isbatıdır!)… Süryanice, TAŞİ GNİZO-Gizli sır: 1784: TRİMİNO CNODO-Süryanice, “Ölüm Odası”… Boşnakça, SARAF-Sarf. Burgu. “Nurbat, ilim, irfan”: 341: ZILLİYET-Gölgelik. Himaye. Kullanma hakkı. “Marifet. Derinleşmek”.

*

İKİNCİ Mısraın Ebcedi: 2508: EVKAT-Vakitler. (Vakt-Yağmur suyunun biriktiği yer. “Rahmet”: 506: Nakşbend… Şok: 506: Selase Işık-Üçışık. “Abdülhakîm Arvasî”… Süryanice, Sitlo-Kova: 506: Erdiş… Süryanice, Reğşo-Duyu, duygu, his: 506: Diyalektik-Fikrin, kendinde olmayanı dışta bırakma düzeni)… ŞERH-Açma. Genişletme. Bir şeyi dilim dilim kesme. Bollaştırma. Açıklanmış yazı: 508: SEVB-Kaftan. (Heftan-Kaftan: 536: Seyyid Abdülhakîm Arvasî… Afinite-Aşk-ı kimyevî: 536: Mütenevvim-Rüyâ gören… Mü’temen-İnanılır, güvenilir, itimad eden: 536: Müste’hil-Lâyık ve ehil olan… Yevmiye: “İtimad ettiğim bir gence, bir etüd yaptırdım. Güzel oldu etüdü!”. Türk Edebiyatı isimli dergi ve vakıfçıların “İslâm’ın İstikbâli” hakkında yönelttikleri bir soru üzerine verdiği cevab. “5 Şubat 1983” tarihinde)… Süryanice, TAŞRORTO-Röportaj. Mülakat. Sohbet. “Yevmiye olarak kullandığım”. (Süryanice, At-Sen. “Murad”: 401: İt-Var. “Tag. Kemer. İcâd. Çevreyi tanıyan. İz süren”… Kıpçak Lûgatı’nda, Tağ-Dağ. “Dağlama”: 401: Tağ-Kıpçak Lûgatı’nda, “Damga”. Mühür): 1508: DERVİŞ MUHAMMED SEMERKANDÎ-442 mührü… ŞAKİK-İkiye bölünmüş bir şeyin yarısı. Öz kardeş. (İBDA): 510: MEHDÎ Salih Mirzabeyoğlu… BEYT’in Toplam Ebcedi: 3293: BASİR-Basiret. (Basar: Kalb gözü… Basar: Süryanice’de, “Cisimlendirmek” demek)

 *

LEVHA: (…) Kasım 1983… ÜSTADIM’ı görüyorum… Bir şiir okuyor… Aklımda kalan: “Bir gençlik, nur gençlik!”… Ben de, onun fikrinden hemen fikir üretme mizacımla ona, “Aslında herkes Allah’ın nuruyla görüyor!” diyorum… Ve Üstadım’ın bir şiiriyle kendi şiirim arasında bir benzerlik buluyorum… Onun şiirinden aklımda kalan: “Şeriat… Allah… Yaregar / Sessiz…”… Tam “Yaregar” kelimesinde, Kalbime “Ebubekir” diye bir isim doluyor!..

*

NUR-Allah’ın ve Resûlü’nün ismi: 256: SFİKO-Süryanice, “Bomboş”. Atlas seması. (Nur kendini idrak etmez; Allah Nuru kime verdiyse, o Nuru idrak eder… Veli sözü: “Karanlıklar içinden çıkan Nur, Nur’dan Nura yükselerek Nurların Nuruna varır!”… Karanlıkları delen Nur’un, Allah’ın üzerine yemin ettiği “Tarık yıldızı-Çolpan-Zühre” yıldızı olduğu, Tarık Sûresi’nde!)… Süryanice, MSAMHONUTO-Nur: 617: TECRİD-Alâkalardan soya soya öze doğru derinleşme… Süryanice, ZAHRO-Nur: 217: RÛYA-Yerden biten ot. Kesel. Tembel. Hareketi çok az. Sabit… RÜYA-Uykuda görülen suretler: 217: İYOR-Süryanice, “Mayıs”. (Sevr-Boğa. Boğa Burcu. “Mayıs ay’ı”: 706: Fikir Kahramanı… Havk-Halka denilen yuvarlak. “Eski yazıda 5’in şekli sıfır. Boş. Nokta. Bit. Rüya”: 706: Aksiyon)… Süryanice, YARKO D’İYOR-Mayıs ay’ı: 442= 1441: SALİH Mirzabeyoğlu… Süryanice, ZİQO-Nur: 28: HARF Sayısı. “Kamer menzillerini hatırla!”

*

YAR-I GAR-Dostluk mağarası. Yücelik mağarası: 1412: HADÎB-Boyalı. Boyanmış. Kına yapılmış. Kınalı.
 

SAKAL
(SARI VE KIZIL)

 
LEVHA: 11 Ocak 1999… “Mehdilik”le ilgili birşeyler… Kolumdan ve elimden tutmuş, etrafımda halkalanan sarıklı ve cübbeli insanlar; hepsi sakallı. Bana, Nakşî Şeyhi Mahmud Efendi’nin çevresindenmişler gibi geliyor. Benim yüzüm değişik, daha toplu, sakalım da daha sık ve top sakal… Dudağımın altındaki sakallı kısımda beliren tam şişmemiş balon gibi pinpon topu büyüklüğünde SARI iki sakal topu, “bak, sakalı da kızıl!” diye, MEHDÎ oluşumun işareti kabul ediliyor. Çevremdekilerde bunun neşesi ve sevinci… Biri Sadeddin Ustaosmanoğlu’nu andırıyor!..

*

DEST BE DEST-Elele. Birlikte. “Piregen”: 930: TAŞİ ROZO-Süryanice, “Gizli Sır”… RİŞ-Yara. Yaralı. Kelm. Tüy. Kıl. Sakal: 2508: BEN Eserimi Verdimse, Artık Ölsem de Ne Gam… RİŞ-Çok pahalı elbise. (Mesbut-Meyyit. Ölü. Deli: 508: Sevb-Kaftan… Boşnakça, Plavokos-Sarışın: 211: Ri’y-Güzel halet. İyi elbise… Mühelhel-Zarif ve şık elbise. Güzel şiir veya söz: 110: Müsebbih-Allah’ı tesbih edib anan): 510: MEHDÎ Salih Mirzabeyoğlu.

*

ASFER-Sarı. Uçuk benizli. Soluk. Kızıl. Islık çalan. Misafir. Boş şeyler: 371: FERMAN-Emir. Tebliğ… TAZLİL-Gölgelendirme veya gölgelendirilme: 371: MİNA-RENK-Gök mavisi… IRAK-Kökler. Su kenarı. Asıllar, bünyadlar. Bir Devlet, memleket ismi: 371: ALEMGİR-Dünyaya yayılan. (Dünya Çapında Bir Hadise: 53: Bima-Süryanice, “Kürsî. Taht”… Nbağ-Süryanice, “Görünmek”: 1053: Bakal-Süryanice, “Koltuk. Samimiyet”… Süryanice, Ahmec-Mayalanmak: 1053: MADH-Arnavutça, “Büyük”… Aynı ebcedle, Nbağ: Meydana çıkmak)… ŞAMİL-Çevreleyen, içine alan, ihtiva eden, kaplayan. (Çeçen Kahraman Şamil Basayev ve Çeçenistan mücadelesi için Avrasya Feribotunu kaçıran Muhammed Topcan ve 11 gönüldaş hatırda!): 371: ŞEMAL-Ahlâk. Kılıç.

*

Süryanice, HARUGO-Sarı: 1221: CEQORO-Beden. Kök. Kökünden söken kimse… MNASHUNO-Fetheden: 221: BCİRO-Süryanice, “Sığır”… MÜSLÜMAN: 221: MNASHUNO-Süryanice, “Fetheden”… HABŞUŞO-Sülük. “Emen”. (Hab: Uyku. Rüya… Şuşo-Solucan. Toprağa sızan yağmur damlası, rahmet. “Beyin kökü”: 612: Derviş Muhammed): 1221: ESFAYNİCO-Süryanice, “Kırmızı”… Süryanice, ŞACUTO-Sarı: 716: ŞEHRİYAR-Hükümdar… SÜNUH-Sabit olma. Sağlam ve emin olma, iyice bilme: 716: CEHABİZE-Hakikatlerden haberi olanlar.

*

LİHYE HAMRA-Kızıl Sakal: 698: HADİSE Tuhitu Bicemii Enhai Elâlem-Arabça, “Dünya Çapında Bir Hâdise: 698: FERİBOT-Araba Vapuru. (Avrasya)… Süryanice, SRİKO KRUĞYO-Bomboş Devir. “Fırsat ve vesile devri”: 698: HUDOSO MCALYO-Süryanice, “Başyücelik Devleti”… MARUTON-Süryanice, “Uzun Koşu”: 698: MÜNTEHİR-İdam-ı nefs. “Şehadet”. (İntihar-İdam-ı nefs: 661: Keramat-Kerametler)… Süryanice, NOSUFO DAQNO-Kızıl Sakal: 274: SAYBOR-Süryanice, “Tahammüllü”.

*

LİHYE SAFRA-Sarı sakal: 820: HAYRÎ-Hayra âit… MUZİ’-Meydana çıkaran, açığa vuran. (Müz: Mus. Derin fikir. Suret. Şekil… Zu’münce: İdrak edilen, idrak eden): 820: ŞKOHTO-Süryanice, “Keşfetme, bulma, delil”… MUHASSİS-Tahsis eden: 820: MÜHASSAS-Birine âid kılınmış. Tahsis edilmiş. Tâyin edilmiş… Süryanice, ZARDQO DAQNO-Sarı sakal: 289: ALLAH EKBER… FART-İfrat. Mübalâğalı. Taşkın. Dal, kemer. Ansızdan gelmek. Yollara alâmet olarak konulan işaret: 289: RACİFE-Şiddetle sarsan sarsıntı. Dünyayı yerinden oynatan vakıa. İlk nefha… TARAF-Yan, yön. Yer. Memleket. Kıta. Taraftarlık, sahib çıkma. “Taraf Dergisi, unutulmayan”: 298: TIRF-Atın iyisi… MUCİZE BEYANI: 1289: MAHMUD USTAOSMANOĞLU Hazretleri… Süryanice, HARUCO DAQNO-Sarı sakal: 290: KÜRSÎ-Taht. Koltuk. Kaide. Merkez. Vazife. Saltanat, kudret, mülk. Baş şehir. Manevî makam. Arş’ın altında bir sema tabakası… İFRAH-Ferahlandırmak. Memnun etmek: 290: KİSRA-Hükümdar. (Rüya’da gelen mânâ: “Salih Mirzabeyoğlu Hükümdardır”, yazıyı yazan Necib Fazıl!)… Arabça, RAHŞA’-Alaca yılan. Süslü kadın. (Erkam-Alaca yılan: 342: Erkam-Sayı. Rakam… Süryanice, Raqmo-Sayı. Rakam: 252: Kumandan): 1508: “Ben eserimi vermişim, artık ölsem de ne gam!” Allah’a ısmarladık; geride bırakılana, bana!

*

Süryanice, ESFİR TEBLİTO-Masa topu. Pinpon topu: 1200: RE harfinin ebcedi. Bu harf Allah’ın Musavvir ismi, “Tarık-Zühre” yıldızlı 5. Sema mertebesi ve Kamer Menzillerinden “Gafr”a işaret eden… Süryanice, SUMBOLUN-Remz. Sembol. “Vahid-i Kıyas”. (Terazi Burcu, –Mizan Burcu–, unsuru Hava, tabiatı Sıcak-Nemli, türü Hareketli, yıldızı “Tarık-Zühre” olan 5. Sema tabakası, vücutta tesir yeri Böbrekler-Damarlar, simyada “Özleşme-Yüceltme” safhası): 200: EBU SÜLEYMAN-Halid bin Velid Hazretleri’nin, “Horoz” mânâsına gelen bir namı.


Baran Dergisi 459. Sayı