LEVHA: 28 Haziran 1986… Uzun, uzun, çok uzun şekilde cezbediliyorum… Karnım kasılıyor ve nefesim kesiliyor; karnımla alnım üzerinde müthiş bir tesir… Belime dolanmış ip çekildikçe dönüyor gibiyim… Sağ gözüm açık, pencere kıyısında iki kuşun çırpınır gibi uçtuklarını görüyorum… Korku içinde Abdülhakîm Arvasî Hazretleri’nden himmet istiyorum ve “Lâ havle” çekiyorum… Tesir azalmıyor… Sanki boynum geriye çekilmiş gibi ve alnımdan öpülüyorum… Acaba büyükler mi öpüyor?.. Şuurum yerinde ve şuurlu olarak sağ gözümü açıyorum… Evet, kuşlar orada ve bir üçüncü kuş örtüden çıkan elime konup parmaklarımı ısırıyor, acısını duyuyorum… Benimle birleşmeye hevesli bir kadın var… Ayılıyorum!..

*

Süryanice, QUDMO NŞAQ-Alnından öpme. (Rağbet-İstek, arzu. Bir şeyi iştiyakla istemek. İhlâsla dua etmek: 1602: Kaşer-İbranice, “Kabiliyet”… İbranice, Kaşar-Aracı: 602: Kaşar-İbranice, “Bağlamak”… Aracı: “Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!”… Süryanice, Akşar-Muvaffak olmak: 602: Kaşar-İbranice, “Başarı ile neticelenmek”… Yevmiye: “Çok şükür buldum, aradığım gencimi, dostumu. Elime bir genç geçti, Pîr geçti!”… İbranice, Ta’ar-Başlık. İsim. Ünvan: 1602: Mkunto-Süryanice, “Temel”… Noktasız harflerle, Kaptan Kusto Müslüman: 1302: İ’cazkâr-Mucizeli olmak. Başkasını acze düşürecek derecede olmak… Bakar-Öküz. Sığır. Dana; sığır ve öküz yavrusu: 302: Bakr-Açmak. Genişletmek… Rüyâ’da gelen mânâ: “12 sığır yavrusundan biri, mucize beyanıdır!”… Havk-Halka denilen yuvarlak. “Tamlık, tamamlık”; sıfır: 706: Sevr-Sığır. Boğa. Boğa Burcu… Fikir Kahramanı: 706: Aktör-Yapıp, eden… Rahnâme-Harita. Yol ve yön gösteren kâğıt. “İ’caznâme. Takdim ediliş yazım”: 302: Basir-Basiret sahibi, anlayışlı olan. Kalb gözü ile gören; küllî bakış. İz süren, köpek; tâbirci… Süryanice, Yut-Ebced hesabında, 10 sayısını gösterir. “Mehdi’yi Hamil On Süvarî”; hatırda: 416: Zbato-Süryanice, “Kez. Defa”; On kere On… Miat-Yüz. Yüz sayıları: 441: Keraker-Karga. Kuzgun… Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu… Arnavutça, Mrkull-Mucize: 416: Ptica-Arnavutça, “Kuş”… Şüpüş-Bit. “Şuur. Nokta. Zirve. Şahika: 602: Greet-İngilizce, “Selâmlamak. Selam vermek”… İdeolocya Örgüsü’ne Ek-İslâmı Yenilemek. “Üstadım’ın ithafı”: 1451: Salih Mirzabeyoğlu): 1417: NECİB Fazıl Kısakürek. (Tayih-Hayran kimse: 416: Hevte-Suya giden yol… Tecevvüz-Sözü mecaz ve teşbihle söyleme: 1416: Kust’ül Bahr-Deniz Kustu; Eczacılıkta kullanılan ilâç hammaddelerinden biri… Tüvhe-Yaban sineği. “Antar”: 416: Hey’et-Şekil, suret, görünüş. Birlik teşkil eden şahısların mecmuu, küllü. Gök ve yıldız ilmi. Duruş, vaziyet, keyfiyet. Tabiat ve cibiliyyet… Anter-Gök sinek. “Arslan”: 720: Fehm-Ulu kişi… Li Küllî Emrin Fehim-Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram; Küllî İşlerin anlayışında olan için-Keremli pîrlerin nazarlarına görünen… Li Küllî Emrin Fehim: 496: Derviş Muhammed-442 mührü. “En küçük ebcedle”… Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram: 2777: Derviş Muhammed Semerkandi. “Büyük ebcedle”… Süryanice, Mş’alto-Hükümdar: 1777: Tasarruf. İktisad)… NECİB FAZIL KISAKÜREK: 1418: MUSA MİRZABEYOĞLU. (Rüya’da gelen mânâ: “Musa Mirzabeyoğlu, On vilâyetin mirliğine tâyin edilmiş!”… Süryanice, Csar Hufargo-On eyaletin Miri: 1565: Seyyid Abdülhakîm Arvasî-On Velâyet’in Miri)

KÜLLİYET VE CAZİBE

(RUHANÎ VE CİSMANÎ ORTAKLIKTA)

Alt başlığı “Necib Fazıl’dan Esseyyid Abdülhakîm Arvasi’ye” olan KÖKLER isimli eserimden, DEDİ Kİ: Ruhanî tanışmanın cismanî tanışmaya geçmesi, vasıflarda ortaklık olması hasebiyledir. Bu ortaklıkta KÜLLİYET var ise, CAZİBE de o nisbette KÜLLÎ bir kuvvet olarak ortaya çıkar, aksi hâlde zayıf ve cüz’i olur!

*

RUHANÎ-Cisim olmayıp gözle görülmeyen. Gizli ve lâtif varlık. Ruha âit, ruhtan meydana gelen; nefs. Manevî: 275: İDRİS-Kendisinde “Kudsî-Mübarek, mukaddes” hikmeti tecelli eden Peygamber’in ismi; yazıyı ve terziliği bulmuştur. (Sözkonusu hikmet, kısaca: İlim, “mekanet-amele nisbetle fikre atfedilen, hareketsizlik mânâsına ağırbaşlılık. Güç, kuvvet” ister; daha ziyade cismaniyete, bedene atfedilen “amel-iş, hareket, aksiyon, yapıp etme” ise, mekân ister. Allah, insanda bu iki türlü yüceliği birleştirmiştir. Allah, topyekün varlıkta, en Yüce’dir; İnsan, O’nun Varlığı’nın marifetine ermeye memur bir Kul; kul olmakla da, ondaki-onun cihetinden ruh da mahlûktur; tıpkı, Berzah âlemine nisbetle zaman ve mekân âlemi olan içinde bulunduğumuz âlem gibi, Allah’ın Zât âlemi’ne nisbetle Berzah âleminin de buna nisbetle zamanî ve mekânî’ye benzer oluşu gibi. Ruhanî veya Cismanî herşeyde, bilinen ve varılan Mahluk, bilinmeyen ve varılamayan’ın Hakk oluşu gibi… Yevmiye: “Kemmiyetlerin de bir keyfiyeti var; meselâ “Bir” sayısı, aynı zamanda bir keyfiyettir!”… Keyfiyet, bir şeyin özü, aslı, esası; küllü’dür… Nefsimizde, Beden cismaniyetindeki derinlikte ruhanilik ve Ruhanilik tarafında da cismaniyete ilgiye dikkat; karşılaşmada birinden birinin galibiyeti üzere. Hakk ve Hakikat, Ruh sabitinde… İdris Aleyhisselâm’da tecelli eden hikmet, 16 sene süren riyazetten sonra Ruhanîyeti’nin Cismaniyete galebesi ile, Mirac’a mazhar olması ve Güneş mekânına yüceltilmesi… Gayn harfi, Allah’ın “Zâhir” ismi, “Küllî Cisim” mertebesi, Kamer menzillerinden “Re’su’l Cevza-Zâtı ile hareket eden ikizler”e işaret eder; Ruhanî ve Cismani’ye… Allah, kulunu “eşya ve hâdiseyi tasarruf etmesi için” yarattı; bunun ilgisi üzerindeyiz!)… ADDAR-Denizci, gemici taifesi. “Fikir ve ilim erbabı”: 275: SERİYYE-Düşman üzerine gönderilen süvarî müfrezesi. (Nefs, tezkiye’ye, ruhanîleşmeye mecbur; ruhun antitezidir… Bu mânâda bir Veli sözü: “Dünya’dan öcümü almadan gidersem, gözüm açık giderim!”… “Kâinat insanda toplu” hakikatini de hatırla!)… SATUR-Büyük bıçak. Satır. “Derin kesen, derinleşen”: 275: PERVİZEN-Elek. Kalbur. “Eleyen, süzen”; tecrid. Külleşen… Süryanice, ZUNORO-Kemer. Köprü. İcâd: 275: HAGOROYUTO MQABLUNO MESTAKLONUTO-Süryanice, “İslâma muhatab anlayış”… Süryanice, NAHİRO-Işık. “İlim”: 275: SAHRO-Süryanice, “Kamer. Ay”. (Ay, Allah Sevgilisi’ne teşbih edilir… Yengeç Burcu, unsuru Su, tabiatı Soğuk-Nemli, türü Hareketli-Dönüşen, değişen, vücutta tesir yeri Göğüs-Karın, cinsiyeti Dişi; ışığını Güneş’ten alıp, aksettiren, simya’da “Çözme, deberan ettirme; yeni bir forma intikal için” safhası… Bütün Kamer menzilleriyle ünsiyet hâlinde olan ve Yaradan’ın tuğra ismi Allah’a işaret eden Elif harfi’nin “tahfifi-hafifletilmişi” Hemze; Allah’ın “Mübdi’-Güzel Yaratan” ismi, İlk Kalem mertebesi ve Kamer menzillerinden “Seretan-Yengeç”e işaret eder!)… Fransızca, LE BERİER-Koç Burcu; “unsuru Ateş, tabiatı Sıcak-Kuru, yıldızı “Merih-Mirruh”, türü Hareketli, vücutta tesir yeri “Kafa-Beyin”, simya’da “Kül etme” safhası. (Fürfür-Besili Koç: 566: Seyyid Abdülhakîm Arvasî… Üstadım’dan bir Noktalama: Allah, Resul aşkıyla, yandım, bittim kül oldum / Öyle zaif düştüm ki, sonunda Herkül oldum!): 275: LAUREOLA-Lâtince, “Zafer”… Süryanice, QRAQSO-Karga. “Ölüm habercisi”; zamanın maksatlılığı ile ilgili. (Keraker-Karga. Kuzgun. “Ululuk rengi”: 441: Miat-Yüz. Yüz sayıları… Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu): 1274= 275: QAYTUNO MİTİTO-Süryanice, “Ölüm Odası”… Süryanice, SBORO-Fikir: 1274: SHARE-İngilizce, “Aksiyon”… FİKİR KAHRAMANI: 706: AKTÖR-Yapıp eden; ilim ve fikri temsil eden, oynayan… ESERE-En güzel eşyayı kendine ayıran kimse. “Güzel, doğru ve iyi’nin külliyeti ile ve külliyeti için”: 706: CEZZAB-Çok cezbedici. Tasarruf edici. (Li Küllî Emrin Fehim-Manzur-u Nazarı Piran-ı Kiram: 496: Derviş Muhammed-442 mührü, en küçük ebcedle)… RÜMLE-Siyah hat. “Kuşak. Şerit. Bağ”. (Levha: 14 Ocak 1977… Ansiklopedi büyüklüğünde, cildi siyah renkli ve onun üzerinde parlak siyah bir kâğıttan kuşak çekilmiş bir kağıt… Sözkonusu kuşağın üzerinde de, benim ismim yazılı; kırmızı renkli… Esfar-Büyük kitablar, ciltler. Seferler, yola gidişler. Düşmana karşı akınlar: 342: Sema’-Yüce, yüksek, ulu, âli… Siyah renk, Zuhal yıldızının sembolüdür; Oğlak Burcu, unsuru Hava, tabiatı Kuru-Soğuk, türü Hareketli, yıldızı Zuhâl, vücutta tesir yeri Dizler-Ek yerleri, cinsiyeti Dişi, simya’da Mayalandırma safhası… Siyah renk, Allah’ın “Kayyum” isminin nuruna işaret eder… Kırmızı renk, “Merih-Mirruh” yıldızının sembolüdür; Allah isminin nuruna işaret eder ve bu sebeble kırmızıya, “Celâliyye” denir): 275: EDRA’-Vücudu beyaz, başı siyah olan at. (Cevn-Siyah. Beyaz: 59: Mehdî… Nebez-Lâkab. “Kumandan”: 59: Havme-Tasarruf dairesi… Tasarruf: 2777: Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram… Cem-i Ezdad-Birbirine zıd olan şeylerin bir arada bulunması: 1923: Cumhuriyet’in Kuruluşu… Yevmiye: “Beni Cumhuriyet neslinden sayabilirsiniz!”… Süryanice, Cbad Eştoro-Kontrola Bağlı. “Üstadım”: 1923: Cesrin Şato Maktoit-Süryanice, “20 Sene Beraber”; Efendi Hazretleri’nin vefatı 1943… Süryanice, Msayluto-Yangın. “Yevmiye: Memleketin hâline baktığım zaman, ortalık bir yangın yeri hâlinde görünüyordu gözüme!”: 923: Mqadmut Hzoto-Süryanice, “Basiret, ihtiyat, tedbir, önceden görme”; feyz eseri. 1943 senesi, Büyük Doğu’nun doğumu; kontrola bağlı… Ve rüyâ’da gelen mânâ; “Her hafta gelip, kontrol edeceğim!” diyen Üstadım… Süryanice, Mşalto-Hükümdar: 1777: Tasarruf)

GELİŞİNİ GÖZLEMEK

(GÖZÖNÜNDE BULUNMAK)

LEVHA: 28 Aralık 1987… Babam benle kavga eder gibi, “İktisad ve Ahlâk” isimli eserimi tenkid ediyor… Herhâlde bu mevzuda biri ile konuştu ve derdini anlatamadı… Ablama eser hakkında, “Zaten marifet orada; o bilgiyi temin eden anlayışta!” diyorum… Faik bana, “Babam’ın yanına gittim; pek belli etmiyor ama, senin gelişini gözlüyor!” diyor… Yan yan benim gelip gelmediğimi bekliyormuş… Pişman oldu herhâlde… LEVHA: 25 Kasım 2000… Bir caddede bir dükkânın vitrinine bakarken, Babam koluma giriyor ve ben pek hevesli olmamama rağmen beraber “Pazar Yeri” dağıldıktan sonra çöplerin yığıldığı bir yere geliyoruz. Babam bana sarılıyor ve “İsterdim ki hep senin gözünün önünde olayım!” diyor. Bu arada gökyüzüne bakıyorum, kayan bir sürü yıldız görüyorum!

*

YEVMİYE: Kelime yetersizliğinden bahsediliyor… O arada “Tasarruf” kelimesi ve “İktisad” bahsine kıvrılış: Tasarrufu, iktisad etme zannederler… O da var ama, tasarruf, bir şeye hâkim olmaktır!”… YEVMİYE: “Tasarruf”… Bayılırım bu kelimeye… Bu da, Arabça’nın en güzel kelimelerinden biridir… Tasarrufu iktisad etme diye alırız… Değil o; hâkim olmak, yakalamaktır!

*

Süryanice, SMO MUNOCO-Gelişini gözlemek: 217: İYOR-Süryanice, “Mayıs”… RÜYA-Uykuda görülen suretler: 217: RABITA-Rabteden, bağlayan, bitiştiren. Münasebet. Tertib, sıra, düzen, usûl… RAVİ-Rivayet eden. İnsanlara haberleri nakleden. Söyleyen, anlatan: 1216= 217: TEVRİH-Bir hadisenin veya konuşmanın tarihini yazmak. Vakit bildirmek… SENE: 1963: SMO METİTO-Süryanice, “Gelişini Gözlemek”. (Rüyâ’da gelen mânâ; Üstadım’ın, hapiste yazmayı plânladığı 10 ciltlik eserinin, birinci ciltte kalması. “20 Sene Beraber” isimli eserin o cildini okurken, o değil de ben yazmışım oluyor… Tâbir: “20 Sene Beraber” sırrının tekrarı, “kaim” benim… 1963 + 20= 1983 senesi… Seyyid Abdülhakîm Arvasî + Necib Fazıl Kısakürek: 1983: İzzet Erdiş… Rüyâ-“Rabıta”: 217: Yaqar-Süryanice, “İzzetlemek”… Süryanice, İyor-Mayıs: 217: Kaful-İbranice, “Çift”… Süryanice, Rvah-Ferahlamak. “Kuddusi hikmetin, rahatlamak ve ferahlamak mânâsına gelen rahvî şeklinde de tefsir edilebildiği bildirilmiştir”: 217: Oyar-Süryanice, “Hava” demektir)

*

HEP GÖZÜNÜN ÖNÜNDE OLMAK: 382: IŞA-Ağaç çiçek açmak. (Üstadım: “Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk / Ağaç içinde ağaç, geliştiren tomurcuk!”… Gül: 50: Küll-Hep, tüm, bütün… Velid-Yeni doğmuş çocuk. Kul. “İki bilinenden doğan bir hüküm”: 50: Edhem-Karayağız At; ulu murad, hayâl, havl, kuvvet… Madde-Zâhir duygularla hissedilen, ruhanî olmayıp cismanî bulunan. His azamız üzerinde bir takım muayyen ihsasat husule getiren veya getirebilen her şey. Asıl, esas, cevher, mâye. Bend, fıkra, kısım. Çıbanın içinde hasıl olan yara; kelm: 50: Muhibb-Seven. Muhabbet eden. Dost. Hayrı isteyen… Süryanice, Hulo-Madde: 50: Holo-Süryanice, “Kum”… Kumî-Kumla ilgili. “Kalk!” emri: 60: Büyük Doğu… İbranice, Mi?-Kim?: 50: Qdam-Karşılamak. “İstikbâl etmek”… Yevmiye: “İstikbâl İslâmındır! Ne güzel bir mevzuun var!”… Yevmiye: “Bir Eczahâne’de herbiri 50 gramlık bambaşka ilâç şişeleri arasında biricik vahdet noktası nasıl sadece 50 gramlık kemmiyet ölçüsünden ibaret kalıyorsa…”; vahdet, küll, tasarruf!)

*

Portekiz dilinde, DOMİNGO-Pazar Yeri: 1116: MASİVA-O’ndan (Allah’tan) gayrısı… MULİM-Elem ve keder verici. “Çileli”: 116: MUHASEBE-Hesablaşmak. Hesab görmek… MÜ’SÎ-Teselli eden: 116: NEVİN-Yeni, yepyeni şey… NEVCİVAN-Genç, delikanlı. (Lâtince, Luventa-Gençlik: 1496: Derviş Muhammed-442 mührü, küçük ebcedle): 116: SÜYUM-Emin. Mahfuz… MUSA-Bıçak. Ustura. “Mirzabeyoğlu”; On vilayetin Miri. (Seyyid Abdülhakîm Arvasî: On velâyetin Miri): 116: CANİBEYN-İki yarı. İki taraf. “Dünya ve Ahiret”… MÜBDİ’-Eşi, benzeri olmayan eser yapıcı: 116: AVN-İ ŞERİAT-Şeriat yardımcısı… Boşnak dilinde, TRENİCA-Pazar Yeri: 671: MEHDÎ DERVİŞ MUHAMMED… İbranice, MİSKAL-Zekâ. (Miskal-Devamlı hareketsiz olmak; sabit olmak: 151: Mehdî Muhammed): 671: ERECTUS-Lâtince, “Dik”. (Dik-Horoz: 34: Dil-Gönül. Kalb. Niyet. Cesaret, yürek… Kuçe-Pazar, çarşı. Dar sokak: 34: Kevh-Galib olmak)

*

Arabça, EN YEKÛNE EMÂME AYNEYN ŞAHS-Birinin gözü önünde olmak: 1399: DERVİŞ MUHAMMED SEMERKANDİ-332 mührü… Arabça, MİKAD ABDÜLHAKÎM-Abdülhakîm Koltuğu: 400: TE harfinin ebcedi; Bu harf, Allah’ın “Kaabid-Kısıcı, kısaltıcı” ismi, Esir mertebesi, Kamer menzillerinden “Kalbe” işaret eder. (Rabıta’da, Şah-ı Nakşibend Hazretleri’nin tasarrufu eseri, dudaktan dökülen mânâ: “Radıye Allahu Li Külli Emrin Fehim-Küllî işlerin anlayışı için Allah razı oldu”… İslâma muhatab anlayıştan!)

*

İngilizce, TO BE ALWAYS IN FRONT OF ONE’S EYES-Hep gözünün önünde olmak: 1189: MUKADDEME-Takdim. Başlangıç. Önde gelen. İlk söz… KAT’İ-Şübhesiz. Tereddütsüz. Mutlak: 189: BACULA BAİNHO ESPADA-Portekiz dilinde, “Asa kılıfında kılıç”… SABSABA-Kahramanlık. Dışyüz ve içyüzde cihad. Çok inceltmek: 189: KATF-Ağaçtan meyve devşirme mevsimi. (Rüyâ’nın görüldüğü tarih, Metris Cezaevi hâdisesinden hemen sonra başlayan Kartal Cezaevi ve Telegram başlangıcı dönemi… İbranice, Est Pri-meyve ağacı: 673: Şatranc-ı Urefa’nın 100 Kabı’nın Ebced Toplamı… Mehdî Derviş Muhammed: 673: Tecris-Doğru fikirli etmek… Şatranc-ı Urefa’nın 100 Kabı ile Birlikte “Vuslat” Hedefi: 799: İzzet Mirzabeyoğlu… İzzet Mirzabeyoğlu: 1790: Münşeat-Alt başlığı “Önsöz-Bayramlık” olan, tarzı bir icad olan tasarruf eserim… Levha: 3 Mayıs 1991… Elimde “Mektubat” isimli ve alt başlığı “Bayramlık” olan kalın bir kitab var… Benim eserim imiş ve onun 2. baskısı imiş... Süryanice, Hatituto Hubo-Hakikat Aşkı: 1253= 254: Bayram)

AŞK-I HAKİKAT

(ŞATRANC-I UREFA’DAN)

Şatranc-ı Urefa’nın 97. Kabı, AŞK-I HAKİKAT-Hakikat Aşkı: 708: LORSUTO-Süryanice, “Saçmalık”; saçmaklık. (Süryanice, Bdo-Saçmak: 12: Bdo-Süryanice, “Saçmalamalık”… Kamer menzillerinden, “Nesre-Saçma, yayma, yazı, sayı”; Kef harfi, Allah’ın Şekür ismi, Kürsî mertebesi ile ilgili… Nesre-Büyük geniş gömlek: 4751= 755: Derviş Muhammed-442 mührü, en büyük ecbcedle)… MÜTEHASSİR-Hasret çeken: 708: HURKAT-Yangın. Yanma. Yanıklık. Bir nevi çıban… TAKARRUH-Yara (kelm) derinleşip büyüme. Yara çıban olma. (Üstadım’dan: “Yaran kabuk tutmasın, deş her ân tazelensin / Sen ağla, gafil gülsün, nadan yelpazelensin!”: 708: TEŞABÜH-Benzeşme, birbirine benzeme. (İkinci yarısı bende: Kelimenin üstünde, cümlelerin altında benim büyük meselem!)… Süryanice, DAŞTO BASAR MAFRGUTO-Süryanice, “Çöle İnen Nur”; Üstadım’ın tam bir aşk eseri: 708: CTİDUTO MAŞLMONUTO-Süryanice, “İstikbal İslâm”. (İstikbâl İslâmındır: 1980: Şeriat… Süryanice, Metmalğonuto-Teemmül: 1980: Mehdî Salih Mirzabeyoğlu… Teemmül-Derinliğine düşünce, ifrat hâlde tecrid: 1470: Aşk… Salih İzzet Mirzabeyoğlu: 2470: Ahmed Necib Fazıl Kısakürek)… BİRGUS-Pire. (Rüyâ’da gelen mânâ: Muhyiddin-i Arabi Hazretleri’ne âit bir yazıda, benim için “Bit ve pire hakkında ilk yazan odur!” deniyor… Boşnak dilinde, Buva-Pire: 15: Hi-Arnavutça, “Kül”… Lâtince, İnsalutatus-Selâmlanan: 15: BD-İBDA… Süryanice, Hdo-Bir. “Küllü Küllüne”: 1015: Medecin Legiste-Süryanice, “Adlî-Tıbb”… Süryanice, Hdo-Saçmak. “Nesre”: 15: Advac-Takdim Etme… Hetf-Bir şeyi gizlice hatırlatmak. Seslenmek. Fısıldamak: 485: Ebu Bekir Muhammed bin Ali-Muhyiddin-i Arabi… Kaptan Gusto Müslüman: 485: Kaptan Mirzabeyoğlu… Süryanice, Dog-Kontrol etme: 15: Jave-Arnavutça, “Hafta”; günlerin küllü): 1708: ŞUŞMONO-Süryanice, “Karınca”. (Hakikatlerin Allah’ın kulu ve muradı olduğunu bilen Hakikat aşıklarında hayal kuvvetine dair, bir “Olmaz, bilmez!” çocuk hikmeti, Üstadım’dan: Çocukta uçurtmayla göğe çıkmaya gayret / Karınca’ya göz atsa, “nasıl, niçin?” ve hayret!)

*

SEYYİD Abdülhakîm Arvasî: 1565= 566: Süryanice, ŞRORO Rehemto-Hakikat Aşkı... SEYYİD Abdülhakîm Arvasî “Üçışık”: 536: AFİNİTE-Aşk-ı Kimyevî. (Süryanice, Reğşo-Duyu. “İhsaslardan bir şey gitmeden, hasseler birşey işitmez!”: 1511: Reğşo-His… Süryanice, Reğşo-Duygu: 1511: Reğşo-His… His, duyu ve duygu’da, parçaların toplamından fazla bir şey; küll… 512 x 3= 1536… Önce hisseder, sonra fikrederiz; Aşk’ın hakikatinde, kelimesiz düşünmek Yaradanı!)… FETTANE-Mehenk taşı. Altun ve gümüşü, –zâhir ve bâtını–muayeneye yarayan taş: 536: MÜ’TEMEN-İnanılır, güvenilir, itimad edilir… MÜSTE’HİL-Lâyık ve ehil olan: 566: KEYNUNET-Varlık, var olma… Süryanice, FETNO-Hikmet: 536: ESELE-Asıl. Ilgın ağacı… MÜTENEVVİM-Rüyâ gören: 536: TEVAKKUL-Dağın üstüne çıkma. “Zirve. Şahiki. Nokta. Bit. Pire”… FÜTUN-İmtihan ve tecrübe etmek. Birbiri ardınca mihnete ve şiddete düşürmek: 536: HEFTAN-Zırhın altına giyilen pamuklu elbise. Üstten giyilen kürk biçiminde elbise. Kaftan. (Rüyâ’da gelen mânâ: “Münşeat”, okuyan bir delikanlı, kitabı kapadıktan sonra, “Salih Mirzabeyoğlu’na, Bolu Dağı Kaftanı giydirilmiş!” diyor!)

*

“VAHDET-EL VÜCÛD + VAHDET-EL ŞÜHÛD” AŞKI: 2942: EBUBEKİR (R.A) AŞKI… “VAHDET-EL VÜCUD + VAHDET-EL ŞÜHÛD” AŞKI: 944: DERVİŞ MUHAMMED-332 mührü… Süryanice, HATİTUTO YADİDUTO-Hakikat Aşkı: 1672: MEHDÎ Derviş Muhammed… Süryanice, KISAKÜREK Hatituto-Kısakürek Hakikati: 1672: SALİH Mirzabeyoğlu Hatituto-Salih Mirzabeyoğlu Hakikati.

*

Süryanice, ŞRORO AĞFO-Hakikat Aşkı: 1999: THENSAURARİUS-Lâtince, “Hazineye âit olan”; Allah’ın sırlar hazinesine… FERHENG-İ GÜFTAR GENCİNE-İ ZİYA-Ziyâ Hazinesinden “Hikmet, edeb, hüner, azamet, marifet, bilgi sözleri” Lûgat: 1998= 999: LO KTİBO METHO-Süryanice, “Bomboş Devir”; ruhani fırsat ve fetih devri… Süryanice, MOŞE ANTAR-Musa Anter. “Rüyâ’da gördüğüm, ismi içime doğan bir sahabe”: 999: HAZAFİR-Cânibler. Bir kavmin meşhurları, ileri gelenleri. Hepsi. Mecmuu. Küllü… SENE: 1999: TİRRA-Arabça, “Öc Alma”. (Maşlmono Qubarniti Kusto-Kaptan Kusto Müslüman: 739: Persbendetjo-Arnavutça, “Selâmlama”… Metris Cezaevi: 739: Turfanda-Mevsiminden önce yetiştirilen sebze ve meyve)

*

Süryanice, ŞRORO YADİDUTO-Hakikat aşkı: 1154: MAHZUMOĞULLARI-Hâlid bin Velid Hazretleri’nin mensub olduğu, Kureyş’in bir kolu.
 

Not: Tefrika edilen yazının tamamı yahut bir kısmı, Baran Dergisi'nin izni olmadan iktibas edilemez
 

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu

Baran Dergisi 552. Sayı