LEVHA: (…) Şubat 1983… Bir tesir… Cezbediliyorum… Uzaktan kumandalı bir oyuncak gibi, sol taraftan sağ yanıma döndürülüyorum… Korku, tevekkül, teslimiyet… Sürekli LÂ HAVLE çekiyorum… Kalbim duruyor… Kaybolma hâli… Dipsiz, nurlu bir feza; tarifsiz, tasvir edilemez, kelimeye gelmez… Sonsuz bir lezzet içinde, harfsiz ve kelimesiz, “Allah’tan başka İlâh yoktur ve M……. O’nun Resûlüdür” şehadet sözünün, kelâm üstü bir asliyetle bütün fezayı kaplamış olduğunu görüyorum!..

*

Kelime-i Tevhid, LÂ İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDUN RESULULLAH: 319: ŞEHÎD-Şâhidin mübalâgalısı. “O’ndan gizli yok” mânâsında, Allah’ın 99 güzel isminden biridir… Süryanice, QATAFATİQOİT-Teyid etme: 1319: HODEŞ-İbranice, “Kamer, Ay”. (Ezheran: Güneş ve Ay… Hadîs: Ay ve Güneş, Allah’ın iki âyetidir!)… BEYHUŞT-Kökünden koparılmış, dibinden alınmış şey: 1319: QELEYTO MİTİTO-“Ölüm Odası”… Kıpçak dilinde, YAPURĞAK-Yaprak: 1319: MEDRAA-Kaftan… MUSAYTIR-Bir şeyin üzerine kaim olup, ahvâlini görüp gözetir kişi: 1319: MÜLKGİR-Hükümdar. Hüküm sahibi.

*

YEVMİYE: “İstikbâl İslâmındır” isimli eserimi kendisine okurken, hâliyle Lâtin harfleri ile yazıyoruz ve Üstadım’dan gördüğümüz üzere Allah Sevgilisi’nin ismini aslî harflerle yazma şuurunu muhafaza bakımından, “M…….” şeklinde belirtiyoruz. “Üstadım, burada M’den sonra noktalar!” dedim; yâni, yazıyı, nokta ve virgülüne kadar söyleyerek okurken… Yüzü aydınlandı, “7 nokta” dedi; “Evet Efendim!” diye cevab verdim!

*

Süryanice, NQAD-Noktalamak: 60: SİN: Bir harf. İnsan. (Sin harfi, Allah’ın “Muhyi-İhya eden” ismi, Su mertebesi, Kamer menzillerinden “Naaim-Nimetler”e işaret eder)… Hindçe, PAÇBAN-Ellibeş sayısı. “Necib”: 1059: TAYOYUTO MQABLUNO BUYONO-Süryanice, “İslâma Muhatab Anlayış”… İbranice, HEN-Evet: 59: MEHDÎ.

*

MİM harfi, Allah’ın “Câmi-Kıyamet’te Toplayıcı” ismi, İnsanlar mertebesi, Kamer menzillerinden “Fer’ul Muahhar-Tehir edilmiş”e işaret eder. (Sonu başta)… TEMME-“Tamam oldu, bitti” mânâsında fiil. Eski mektublarda, mektubun sonuna bu mânâda “Mim” harfini yazarlardı: 440: HİYUTU-Süryanice, “Hüviyet”.

*

Süryanice, MADRBO FGAM MAFRGUTO-Çöle İnen Nur: 3107= 110: M……. (Mim harfinin ebcedi: 40… Nokta, eski harflerle 10 sayısına işaret eder… Yedi Nokta: 70)… MEVAMİT-Allah Sevgilisi’nin İncil’deki bir ismi: 497: SBİCOYTO-Süryanice, “Yedinci”. (Son nokta: Dal harfi… Dal: Mehd’in dalı, “İrşad”tır)… KELİMESİZ VE HARFSİZ: 523: KELİME-İ TEVHİD… HIRKA-İ TECRİD: 1523: TA’CİM-Noktalama. Noktalatma… Arabça, BİDÛN KELİME VE HARF-Kelimesiz ve harfsiz: 1846: ŞFİCUTO B’ŞEDTO ŞUHODO-Süryanice, “İfrat hâlde tecrid”. (Derin duyuş)… Süryanice, URHO MESCOYTO-Orta Yol. (Yakutça, Orto: 612: Derviş Muhammed): 846: NAKA-İ SALİH.

 
“LÛGAT BENİ DOĞRULUYOR!”

 
LEVHA: 3 Temmuz 1988… Sanki LÛGAT mânâsıyla, “Ben”… Gördüğüm yazı: “Ben. Hazır. Ol”… “Ben” ile “Ol” arasındaki münasebeti değişik buluyorum!

*

LEVHA: 23 Nisan 1989… Şenol Gider… Asker kıyafetli, suratı asık, kaşları çatık… Lûgat’tan onun durumuyla ilgili bir kelimeye bakıyorum: “Temcid pilavı gibi birbirine girmiş aynı olan maddeleri, vasıflarıyla birbirinden ayırmak, Lûgat çerçevesinde de aynı bütünlüğün iki parçası olarak göstermek!”… Bunu rüyâ tâbiri olarak okuyorum!..

*

Arnavutça, FJALORTH-Lûgat: 732: ABDÜLHAKÎM KOLTUĞU… Boşnak dilinde, RİSECNİK-Lûgat: 2301: RASİM-Akarsu. “Ruh”. (Re harfi, Allah’ın Musavvir ismi, 5. sema tabakası, Kamer menzillerinden “Gafr”a işaret eder; Örten. Silen… Arnavutça, Gaffure: Yengeç. Seretan… Hemze, Allah’ın “Mübdi’-Güzel Yaratan” ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer menzillerinden “Yengeç-Seretan, Nath-Tos vuran hayvan, başvuran”… Yengeç Burcu, unsuru Su, tabiatı Soğuk-Nemli, türü Önemli-Hareketli, yıldızı Ay, vücutta tesir yeri Göğüs-Batn, karın, cinsiyeti “Dişi”, simya’da Deberan, bozma-Çözme, çözümleme, tahlil, nakil… Su, soğuk ve sıcak, Allah’ın bu iki yaratma âletinden doğar; Levh-i Mahfuz altındaki Tabiat mertebesi ile ilgilidir. Yaratma da, Burçlara hisselerini veren ve kendisi o olmayan Atlas tabakasında… Kâinat, su ile kuşatılmış ve Allah saltanatını, Su üstüne istiva etmiştir; bu Arş tabakasının altında da Kürsî… Elbette, “Herşeyden önce, Kelâm vardı”; KÜN-Ol emri… Kâinat kelâmla kuşatıldı ve insan kelâmla mühürlendi!)… Süryanice, AFAY ARCO-Yeryüzü. “İnsan için, ikinci Mehd’dir; beşiktir. Yetişmesi için gerekli ihtiyaçlarını karşılayan”: 302: REKA-Sırpça, “Su”. (Hayat suya işledi ve her canlı şey ondan; canlı olmayan birşey de yok!)… Hollanda dilinde, WDORDENDBDEK-Lûgat: 302: MEMDİRE-Fransızca, “Hafıza”. Kâinat’ta herşey, kelimeler hâlinde Lûgat’ta toplu… BASİR-Basiret sahibi, anlayışlı olan. Kalb gözü ile gören. Köpek, iz süren, köprü: 302: KARA-Kıpçak Lûgatı’nda, “Kul”… İbranice, KARA-Okumak: 302: REKA-İbranice, “Arka plân”. (Marifet, kâğıdın arka yüzünü okumakta; bildiğimiz mânâda harfler ve kelimeler, onun sadece âleti, aracı, kendisi değil… Hazreti Ali, işte bununla ilgili söylüyor: “Sözü kaldırmakla, benim yakînim artmaz”… Kelamullahla ilgili bir mânâ!)… İbranice, KARA-Okumak: 302: KARA-İbranice, “Olmak, meydana gelmek”… Süryanice, ŞECO-Denizi yararak giden gemi. (Derya: Deniz… Dery: Bilmek. İlim… Hata sebebiyle yeryüzüne indirilen İnsanoğlu’nun, kendisini yıkaması, nefsini tezkiyesi): 1302: KAPTAN KUSTO MÜSLÜMAN. “Noktalı harflerle”… Onun mührü, DERVİŞ MUUHAMMED. “Noktasız harflerle”: 1301= 302: İ’CAZKAR-Mucizeli olmak. Başkasını acze düşürecek derecede olmak… UHUZ-Göz ağrısı. “Üstadım”: 1302: MİRZABEYOĞLU. (Aslı İslâm olan ve nefsi tezkiye şartlarında yaratılan dünyanın herşeyi, kelimeler hâlinde Lûgat’ta toplu; Lûgat beni doğruluyor!)

*

Süryanice, FUŞOQ-Lûgat. Harf. Kelime. Makale. Kitab. Kâinat nizamı. “Beden”: 397: GUŞMAL-Süryanice, “Çevrintili rüzgâr. Hortum”. (Almanca, Spin-Bir cismin kendi ekseni etrafında dönmesi. Atom çekirdeği veya temel taneciğinin, kendi özünde var olan kendi etrafındaki hareketliliği: 122: Unus-Lâtince, “Bir” demek… Beden seması’ndaki mânâ; topyekûn kâinat onda toplu ve Allah’a iştiyak ifade eden bir dönüş. Aslı özde ve şuurunda olunan, hâl ve makamı da buna uygun bulunan; raks değil!)… Süryanice, NEŞMO-Ruh: 397: ŞUS-Pak etmek. Temizlemek. Takva. “Kassar”… Süryanice, ŞUQOF-Boks. Darbzen. “Söz vurma, lâf atma”. (Muştzen-Boksör. Darbeden: 740: Mütefekkir): 397: GUŞMAL-Süryanice, “Yola getirme, kulak bükme, ihtar etme”… Süryanice, QUFŞO-Satranç Oyunu: 397: ŞAFO BAZ-Süryanice, “Tabut Çalma”. (Taç alma: Feth… Şatranc-ı Urefa’dan, Akl: 200: Nagomilanje-Boşnak dilinde, “İstif”… Akıl istifçidir, mekân serisinde işleyen; ruh vâli ve idarecisidir, böyle olması da gereken. Biri zamanı tezahürlerinden takib ederken, diğeri içyüzde bedahetlerle seyreden ruhî. Neticede, akıl aczini idrak ettikçe ruhîleşir ve yerine göre “ruh” mânâsını alır… Süryanice, Nşamto-Ruh: 797: Mind Control-İngilizce, “Düşünce Kontrolu”… Şatranc-ı Urefa’nın 21 sistemi-100 kab ve Vuslat hedefi’nin ebced toplamı: 48751: Derviş Muhammed-442 mührü. “En büyük ebcedle”… Şatranc-ı Urefa’nın 100 kab toplamı: 48625= 673: Mehdî Derviş Muhammed… Mehdî Derviş Muhammed + Vuslat: 799: İzzet Mirzabeyoğlu)

*

ŞENOL GİDER: 1600: HI harfinin ebcedi; Allah’ın “Hakîm-Herşeyi yerli yerince eden” ismi, Şekil-Suret mertebesi, Kamer menzillerinden “Nahye-Hek’a, atın göğsündeki yuvarlak”a işaret eder… Süryanice, ZALİQO MFAQCUTO-Işık patlaması: 600: RT-Karada burun. “Nefes ve koku alma uzvu”… Süryanice, MÜSTEKİFF-Bakarken gözünü muhafaza etmek için elini kaşının üstüne koyan. Bir dilek için elini uzatan. (Levha: 12 Şubat 1985… Ben, Zeyn-âb, Üstadım’ın eşi Neslihan Hanım ve oğlu Mehmed… Kâzım Albayrak’ın dükkânının olduğu Sanayi Çarşısı’nın oradaki geniş sahadayız… Neslihan Hanım, “İşte geliyor!” diyor… Gelen Üstadım… Elini gözlerinin üstüne siper ederek, seçmeye çalışıyor… Mehmed, karşılayıp elini tutuyor… Ben yanlarına varınca, Üstadım’ın elinden tutuyorum, yanaklardan öpüşüyoruz ve fazladan, bir kere daha yanağını öpüyorum… Elele yürüyoruz… İçimden, “Keşke abdestli olsaydım!” diyorum ve Kelime-i Tevhidi tekrarlıyorum!): 600: QARQAFTO ROMO UHDONO-Süryanice, “Başyücelik Devleti”. (Yeni Dünya Düzeni)

*

TEMCİD PİLAVI-Tekrar tekrar söylenen şey, öne sürülen madde: 457 + 59= 516: TEYSİM-Dağlamak suretiyle ten üzerine işaret koyma. İsimlendirme, ad verme… İ’TİMAD-Güvenerek bağlanmak. Emniyet etmek: 516: TASHİH-Daha iyi ve daha doğru hâle koymak. Düzeltmek. Hastanın ağrı ve acısını gidermek… Fransızca, ESTİME-Rağbet. (Rağbet: 1602: Derviş Muhammed-Noktasız harflerle): 516: MÜSTEVİ-Her tarafı bir; doğru. Tesviye görmüş. Müennes ve müzekkeri bir olan isim. Sıfat.

 
GÖLGE
(YENGEÇ-NATH)

 
LEVHA: 23 Eylül 1984… Harflerle uğraşıyorum… Elimde Lûgat… Harflerden KÜLTÜR DAVAMIZ’a ait mânâ çıkarabileceğim bir durum var… Duvarda asılı GÖLGE dergisi üzerinde, Üstadım’ın KESELLER diye el yazısıyla bize ithafı var… Sonra o İTHAF, elimdeki LÛGAT’ta… Sonra Eskişehir’de, Köprübaşı’ndayım… Orada balık tutanlar… Benim yanımda da birkaç tane çektiler… Kanepede oturan birkaç kız… Burnumdan avuç büyüklüğünde sümük çıkarıyorum… Eti sıyırır gibi… Hem çok koyu, hem de beyaz… Acaba Zeyn-âb gördü mü? Bakıyorum, içeri girmiş!

*

LÛGAT: 1430: FARAKLİT-İncil’de geçen Allah Sevgilisi’nin bir ismi. El-Faraklit, El-Baraklit de, “Hamdeden, Hak ile bâtılı ayırdeden, faruk, Hakperest” mânâlarına gelir… MAKSAR-Nihayet, son, netice: 430: ŞİSI’-Büyük ve çok mal. Bir yerin uç tarafı. Dar yer. Bir malı, –sanatı, meyli, marifeti– bekleyip koruyan. (Te harfi, Allah’ın “Kaabid-Kısan, sıkıştıran, kısaltan” ismi, Esir mertebesi, Kamer menzillerinden Kalb’e işaret eder)… SALİH MİRZABEYOĞLU: 1431: MÜTEŞAHHIS-Şahıslanan. Gözle görülür hâle gelen. Şahsını tanıyan. “Ben Kimim?”

*

Moğolca, GRAG-Lûgat: 201: NAFİ’U-Menfaatli. Yararlı. Şifalı. “Esma-i Hüsna’dandır”. (Nafi: Nefyeden)… Hollanda dilinde, WDORDENDBDEK-Lûgat: 302: AFAY ARCO-Süryanice, “Kâinat”. (İbranice, Tevel-Kâinat: 438: Hulmono Rukoyo-Süryanice, “Ruh Sağlığı” için)… KETİBE-Harf. Yazma. Süvariyle atın özdeşleşmesi: 429: QUBİTO-Süryanice, “Kuyu”. (İbranice, Pîr-Kuyu. Maden ocağı): 212: HERGO-Süryanice, “Düşünce”. (İbranice, Ot-Harf: 406: Ot-Bitki, uyku, rüya. “Hareketsizlik”… Akl: 1200: Naqomilanje-Boşnak dilinde, “İstif”… Süryanice, Nşamto-Ruh: 797: D’lo Şento-Süryanice, “Uykusuz”… Deniz ve Dalga: Sakinlik ve sükûnet karşısında, hareketlilik. Deniz olmadan, dalgadan bahsedilemez… Ruh ve Beden: Süvari ve bineği, beş duyusuyla… Netice’de, Hareket içinde hareketsizlik ve hareketsizlik içinde hareketin bulunduğu bir dünya ve insan… Denizin sahiline nisbetle, açıklar vesaire… Küsiste-Tembel. Kopuk. Kopmuş: 545: Zaliqo Ftaq-Süryanice, “Işık Patlaması”… Süryanice, Aklî-Hareketsizleştirmek: 210: Rdo-Süryanice, “Yürümek”… Atalet: Boş durma. Tembellik… Atal: Vücudun örtüsüz yanı, bilhassa ense. Bir kişinin güzelliği. Vücudun tamamı… Sevr-Öküz. Boğa. Boğa Burcu, vücutta tesir yeri ense ve boğaz: 706: Fikir Kahramanı)

*

KESEL-Tembel: 2108= 110: DERVİŞ MUHAMMED SEMERKANDİ-332 mührü. “Büyük ebcedle”. (Boşnak dilinde, Autor-Romancı: 1612: Derviş Muhammed… Süryanice, Tavro-Boğa. “Boğa Burcu”: 613: Kaptan Kusto Müslüman… Süryanice, Mşaryono-İcâd, faal, başlatıcı, ilk müteşebbis, sebeb olan, türeten kimse: 613: Yaqdono D’men Nafşe-Süryanice, “Kendiliğinden yakma”… Arnavutça, Drejte-Doğru: 613: Drejte-Dürüst… Süryanice, Gaborto-Kadın: 1613: “Kadından kendisinde olmayanı isteriz / Hasret yerinde kalır ve biz çekip gideriz”- Üstadım’ın bir Noktalaması… Süryanice, Tagoro-Tecimci. “Ticaret yapan”: 1613: Pirat-Boşnak dilinde, “Korsan”… Süryanice, Kotubo D’roman-Roman yazarı: 821: Naslıhan… Süryanice, Rahşuşo-Bit. Nokta. Zirve: 821: Yuroqo Mdito Soyuma-Süryanice, “Yeşil Medine Yazarı”. Rüyâda gelen mânâ; bana, “Yeşil Medine’nin Yeşil Yazarı” denmesi!.. Hatırlatma: Yaşamayı Deneme. Gölgeler. 6 Cilt Tilki Günlüğü. Hırka-i Tecrid. Alt başlığı “Büyük Doğu-İbda” olan İnsan. Ölüm Odası)

*

KÜLTÜR DAVAMIZ: 800: DAD harfinin ebcedi; Allah’ın Alim ismi, 2. Sema mertebesi, Kamer menzillerinden “Sarfe”ye işaret eder. (Sarfe-Nurlu bir yıldız. “Parlaklık”: 375: Safre-Açlık… Rasia-Halka. Boşluk: 375: Mehdî Mirzabeyoğlu… Havk-Halka denilen yuvarlak: 706: Fikir Kahramanı. “Aynı ebcedle Aktör”… Berekât-Bereketler: 705: Tlabsoro-Süryanice, “Reze-Asma çubuğu”… Topal Şükrü Efendi: “Yetiş ey avn-i Şeriat, yetiş ey Muhyiddin / Elem-i rîş cefasından erişti o reze!”… Ebu Bekir Muhammed bin Ali-Muhyiddin-i Arabî: 485: Hetf-Bir şeyi gizlice hatırlatmak. Seslenmek. Fısıldamak… Kaptan Gusto Müslüman: 485: Kaptan Mirzabeyoğlu… Berekat-Bereketler: 705: Habnâme-Rüyâ Kitabı… Dad harfinin, “küçük, en küçük, büyük, en büyük” ebcedlerinin toplamı: 2266: Muavvezetan-Kur’ân’ın son iki sûresi, Felâk ve Nas… Yevmiye: “Yatarken, Felâk ve Nas sûrelerini oku!”… YEDEK TEKER-İhtiyaç hasıl olduğunda veya aksama olduğu zaman devreye giren: 1704: Qeleyto Herme-Süryanice, “Ölüm Odası” demek)… Arabça, ZU’MÜNCE-Parlamak, parlaklık: 799: AHLÂK-I HAMİDE. “Şatranc-ı Urefa’nın Kabları’ndan biri”… ŞATRANC-I UREFA’nın 100 Karesinin Toplamı ve “Vuslat” Ebcedi: 48.625=  673 + 126= 799: EMANETİ EHLİNE VER!

*

KİRZİM-Büyük balta. Büyük burunlu kimse. (Büyük balta: Derin kesen. İslâm’a muhatab anlayış. “Sabit”… Büyük “burunlu” kimse: Hareketsiz. Koku alan. Sabit. Tembel): 267: ASARE-Sayı. Hesab. (Kıpçak Lûgatı’nda, San-Sayı: 111: San-Sanmak. Zann etmek. Farz etmek… Farz etmek: Nazariyattan, zaruriyata çıkarmak… Zan: 59: Mehdî… Mihtab-Balta: 59: Mühdî-Hidayete vesile olan. “Allah Sevgilisi’nin bir ismi”… Süryanice, Maktbonuto-Hikâye. “Roman. Hayal. Rüyâ”: 111: Gafo Hayed-Süryanice, “Kanat takma”… Boşnakça, Autor-Romancı: 612: Derviş Muhammed… Mehdî Derviş Muhammed: 1673: Salih İzzet Erdiş... Engare: Hikâye, efsane, roman, tarih. Kıssa, baştan geçen bir hâdiseyi tekrarlama. Hesab defteri. Tamamlanmayan, eksik kalan iş, nakış, taslak; süren, sürekli yeni… Rüyâ Tâbir Etmek: 673: Tecris-Doğru fikirli etmek)… Süryanice, RENYO-Zan: 267: RENYO-Düşünce. Düşünmek. “İnsan faaliyeti; doğru veya yanlış!”… Boşnak dilinde, HENE E RENE-Hilâl. (Hemze, Allah’ın Mübdi’ ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer menzillerinden “Seretan-Nath”a işaret eder): 267: SAREQ-Süryanice, “Boşaltmak”. Aç etmek. (Şah-ı Nakşibend Hazretleri: “Varlıktan sana ne gelirse, yokluğa sal!”… Allah’tan bil; eksikliğini bil!)

*

Süryanice, QUTOCO-Tembel: 426: KUSTO MÜHRÜ… Süryanice, ETHAVİ-Görünmek: 426: EŞİTO MALYO URİTO-Dolmabahçe Sarayı. (Kökler’den, Dedi ki: Hace Ubeydullah Ahrar Hazretleri, Seyyid Kaasım Hazretleri’nin nazarının, işlerin akıbetine olduğunu buyuruyor; büyüklerin çoğunda bu hassa yoktur!)… Süryanice, HURORO-Beraet. “Kusurlu olmadığı görülen”. (Beraat-Haşmet. Metanet: 673: Mehdî Derviş Muhammed): 426: B’DACTO-Şuur.

*

İbranice, HATEM-Burun. (Kerempe: Denize doğru uzanan kayalık çıkıntı. Dağın en yüksek yeri, tepesi. Geminin baş tarafı): 1449: TARMUTUTO-Süryanice, “Tembel. Sakin”. (Süryanice, Nacuto-Tembel. “Sahilde dalganın dinlenmesi”: 466: Üstad)… Süryanice, RUHO BİŞTO FRAKSİS-Fiil Cini. “Gizli fiil”: 449: TEMPE-Boşnak dilinde, “Hız”… Süryanice, LAHIT-Şarkıcı. (Üstadım’dan: Çıbanımız çok derin, işletemez yakılar / Nerde bizim şarkımız, nerde öbür şarkılar!): 449: HTAM-Süryanice, “İmzalamak. Mühür basmak”. (Kültür Davamız için: Bu kitab, Cumhuriyet sonrası kavruk nesillerin ilk ciddi fikir sesi ve ilk çileli nefs murakabesi eseridir —Necib Fazıl Kısakürek, 1982)… GÖLGE. (İkinci döneminde, Bütün Fikrin Gerekliliği: 2154: Mehdî Muhammed): 2041= 43: CEYL-Yengeç. Nath, tos vuran, başvuran hayvan.

 
RAĞBET
(ŞATRANC-I UREFA’DAN)
 

Şatranc-ı Urefa’nın 98. Kabı, RAĞBET-İstek, arzu. İyi sayılmak. Bir şeyi iştiyakla istemek. İhlâsla dua etmek, teveccüh etmek. (Mi’şar-Onda bir: 611: Csar Fores-Süryanice, “On İranî”… Mehdi’yi Hamil On İranî: O’nuncu, Esseyyid Abdülhakîm Arvasî “Üçışık”… Usam-Pire. “Nokta. Sıfır. Zirve. Rüyâ. Düş”: 611: İsneyn-İki… Ceberut-Azamet’in daimisi ve bâtınisi: 611: Hugoroyo Safono Kusto-Süryanice, “Kaptan Kusto Müslüman”… Tayyar-Deniz dalgası: 611: Rü’yet-Görmek. Bakmak. Göz ile veya kalb gözü ile görmek. Akıl ile müşahede derecesinde bilmek. Şatranc-ı Urefa’nın bir kabı): 1602: DERVİŞ MUHAMMED… ŞÜPÜŞ-Bit: 602: TEBER-Balta. “Derin kesen. Fa’al. Tabir”… HABB-Denizin kabarması, med. Denizde dalga olması: 602: İŞRAK-Kalbe mânâların doğması. Güneşli yere dahil olmak… AHDAR-Yeşil, pek yeşil. (Hudaret: Yeşillik… Huder: Kökü derin ot… Hudara: Allah için. Allah aşkına… Hudare: Deniz. İlim… Hudara: Karanlık gece. Siyah bulut… Boşnak dilinde, Noc-Gece. Karanlık gece: 59: Mehdî): 602: BERKAŞ-Nakşetmek. Nakışlamak.

*

Portekiz dilinde, DESEJE-Rağbet: 79: D’LO LEBO-Süryanice, “Tembel”. (Aklî: Hareketsizleştirmek. Merkezleşmek)… Süryanice, HASİ-Beraet ettirmek: 1079: ETEDBAH DERVİŞ MUHAMMED-Şehîd Derviş Muhammed. (Etedbah-Şehîd: 1417: Necib Fazıl Kısakürek… Süryanice, Lehem-Uygun gelen: 417: Hedso-Süryanice, “Düşünce” demek)… Süryanice, ŞUNOZYO-Müstesna: 1079: TARMOQTO HWİ-Süryanice, “Ben. Ol”… Süryanice, YEYİBUTO-RAĞBET: 445: SUMSUMO FİZİKOYO-Ruhî Tedavî.. Süryanice, MGALYUTO-Tecelli: 513: FORENSIC MEDICINE-İngilizce, “Adlî Tıbb”. (İntisab-Bir yere, bir kimseye mensub olmak. Nisbet. Maiyetine girmek. Bağlanmak: 513: İsbat-Bir hastalığın devamlı olması, müzmin oluşu. “İstenen olmak”… Süryanice, Maktonuto-Niyet. Kasıd. Meyil. Rağbet: 913: Şatranc-ı Urefa)

*

Almanca, LUST-Rağbet. (Boşnak dilinde, List-Yaprak: 500: Estaqbel-Olmak. “Karşılamak”… Karaçay-Malkar dilinde, Kulak: Yaprak): 496: MEHUTAM-İbranice, “Mühürlenmiş”… Süryanice, MCALYUTO-Yücelme: 496: BUKNO ROMO UHDONO-Süryanice, “Başyücelik Devleti”.

*

Fransızca, POPULARİTE-Rağbet: 1661: İTAR İHTİYAT-Arabça, “İhtiyat tekeri. Yedek lastik”… Süryanice, STARE-Ayakta durmak. (Levha: 5 Ekim 1985… Üstadım, güleryüzlü ve vücutça dinç bir şekilde ayakları hafif açık, dikilmiş bana bakıyor!): 661: TAMİRÇİ-Moğolca, “Güçlenmek, güç kazandırmak”… Süryanice, SRAT-Plânını çizmek: 661: TSAR-İbranice, “Biçim vermek”… Süryanice, NTURTO-Emanet. “İtar İhtiyat”: 1061: START-Başlamak. “Sonu başta”… MEHDÎ: 1062: MÜTEFEKKİR Mirzabeyoğlu.  


Baran Dergisi 485. Sayı