LEVHA: 19 Aralık 1985… Su pınarı… Salih; el ayasında ve alında olan hatlar, cem olmak… TAKDİMCİ Halid Kıvanç, yılbaşı gecesinde piyangodan çıkan numaraları okuyor… 37806 veya 38706… Bu numara, büyük ikramiye mi, yoksa büyük ikramiye bu numaradan sonra mı okunacak… O kadar canlı ve candan dinliyorum ki, sanki gaibin işaretini okuyorum… Zeyn-âb arkadan omuzumu tutuyor… Bıraksana yahu!.. Bak şimdi numarayı okuyacak!.. Bu fasıl geçiyor… Bundan önce, acaba rüya mı, yoksa düşünüyor muyum tereddüdü içinde, cezbolma başlangıcı ve üstüme Allah’ın lûtfu yağıyor gibiydim; birkaç kere kaybolma hâli… Bu hâl içinde, sağ gözüm açık; perdedeki ışığı görüyorum… “Herhâlde gün ışığı” diyorum ve bunun zannettiğim gibi olmadığını düşünüyorum… Uyanınca, GECE ve heryerin KARANLIK olduğunu gördüm… Ve piyango davası… Sonra aynı yerde biri elime tutunmuş birkaç küçük çocuk… Elimi tutan öyle arsız ki, bir türlü parmağımı kurtaramıyorum… Yapışkan ve inatçı… Hattâ yanağından makas alır gibi canını yakmama rağmen, parmağımı bırakmıyor ve ısırıyor!.. Ve PİYANGO çekilen yerden ayrılıyoruz… Yolda, 1968’de Eskişehir’deki 57 kilo BOKSÖR’ü HIDIR ile karşılaşıyorum… Üzerinde eşofman var… Güleryüzle tokalaşıp hatır soruyoruz… Sonra o, koşusuna devam ediyor!

*

Süryanice, NFAS-Piyango çekmek: 191: SÜLEYMAN-İbranice, “Huzur, sükûn, selâm”. (Süleyman Aleyhisselâm, Davud Aleyhisselâm’ın oğludur. Kâinattaki bütün varlıkların dilini bilir. Şark ve Garb’ın bütün melikleri ve bütün varlıklar kendisine itaat etmiştir… Selâman-Büyük ağaç. Bir mekân ismi: 182: Munsabb-Bir nehire veya denize dökülen, karışan)… Boşnakça, LOZ-Yengeç. “Keyfiyet”. (Hemze, Allah’ın “Mübdi-Güzel Yaratan” ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer menzillerinden “Seretan-Yengeç”e işaret eder): 43: CEYL-Yengeç. Ceylan. “Tos vuran”… RE harfi. (İbrahim Hakkı Hazretleri’nin “Maifetnâme” isimli eserinin “Rüya Tabirleri” faslında: “Talihli olmak”… Talih: Baht. Kut… Kut-Kutlu, kaderli: 506: Vakt-Kaya oyuğunda biriken yağmur suyu, rahmet… Erdiş: 506: Nakşbend-Nakış yapan, resim çizen… Re harfi, Allah’ın “Musavvir-Suret veren, resim çizen, tasvir eden” ismi, 5. Sema mertebesi, Kamer menzillerinden “Gafr-Örtü, örten” ismine işaret eder… Arnavutça, Gaffure: Yengeç… Gaffar: Günahları örten, affeden Allah): 200: EBU SÜLEYMAN-Halid bin Velid ve oğlu Süleyman bin Hâlid’in, “Horoz-Kabadayı” namı. (Süryanice, Kendez-Horoz: 83: Kübas-Başı büyük erkek. “Üstadım’ın Bahriye mektebindeki namı; Koca kafa”… Yengeç: 1082= 83: Mehdî Salih Mirzabeyoğlu… Süryanice, Gjel-Horoz: 1037: Ezel… Boşnak dilinde, Pijevaz-Horoz. Yelkovan: 30: Key-Hükümdar)… Boşnak dilinde, ZGODİTAK-Piyango ikramiyesi: 528: GÜZARİŞ-Rüyâ tabir etmek. (Rüya Tâbir Etmek: 673: Mehdî Derviş Muhammed)… Süryanice, METALUN-Maden. (Boşnak dilinde, Rudarski-Maden ve madenlerle ilgili. Ağır, yorucu, zahmetli: 501: Kâffeten-Bütünü, hepsi birden… Boşnak dilinde, Rudnik-Maden ocağı. Yatak, zengin kaynak: 290: Kürsî. Manevi bir makam. “Abdülhakim Koltuğu”… İbranice, Pîr-Maden ocağı. Maden kuyusu. Kuyu: 212: Tarih): 3525= 528: SAHRO HATO-Süryanice, “Dolunay”… Süryanice, ŞUBHORO-Azamet: 528: KUPİTİ-Boşnak dilinde, “Toplamak, bir araya getirmek. Kazanmak. Fethetmek”… Süryanice, ŞUROYO-Mukaddime. Takdim. (İ’cazkâr-Başkasını acze düşürecek derecede söz söyleyen. Mucizeli olmak. “Üstadım”: 1302: Mirzabeyoğlu. “Muhatab”… Noktalı harflerle, Kaptan Kusto Müslüman: 1302:  Derviş Muhammed, noktasız harflerle): 3525= 528: SEYYİD Taha Cizro + SEYYİD Fehim Arvasî + ESSEYYİD Abdülhakîm Arvasî “Üçışık” + NECİB Fazıl Kısakürek + SALİH Mirzabeyoğlu.

*

RÜYA’daki tâlihli sayı: 37806: KELİME-İ Şehadet… HAVER-Şark. Denize suyun döküldüğü yer. “Sulardaki perdeleri hatırla!”: 806: HAŞHAŞA-Yeni Kaftan. Kuru ot. Silâh sesi. Yüksek ses. (İbranice, Ot-Harf: 406: İte-Moğolca, “Karga”… Keraker-Karga, kuzgun. “Renginden dolayı Kur’an’da mecaz olarak ululuk diye geçer”: 441: Kısakürek… Çöle İnen Nur-Bütün Zaman ve Mekâna: 1405= 406: İctisas-Ağacı kökünden çekip koparmak… İslâm, kalbin yoludur; “miyan kökü-beyin kökü” ve aklın akılla tüketildiği, idrakın aczinin idrak edildiği yerde, tam teslimiyeti ifade eden “metanet” hâli, yalnızca ruhî bir akış. Aklın ruhlaşması)… RÜYA’daki talihli sayı: 37806= 843: DERVİŞ MUHAMMED. “Büyük ebcedle”… DİĞER Sayı: 38706: SEVR-Öküz. Boğa. Boğa Burcu. (Boşnak Lûgatı’nda, Krava-Öküz: 308: Arvasi-Abdülhakîm, “Mehdi’yi hamil On Süvari”nin sonuncusu)… Süryanice, CESRO-On: 1270: TARTACESRE-Süryanice, “Onikilik”… FİKİR Kahramanı: 706: AKTÖR… VE: 38706= 1743: DERVİŞ MUHAMMED SEMERKANDİ-442 mührü.

*l

HIZIR-Hıdır. Kur’ân’da ismi geçen ve Peygamber olup olmadığı bilinmeyen, “Ab-ı hayat” suyunu bularak ikinci hayat tabakasında yaşadığına ve ihtiyacı olanların ihtiyacına yetiştiğine inanılan bir zât’ın ismi… Kelimullah sıfatlı Musa Aleyhisselâm’la arkadaşlıklarında, hâdiselerin dış yüzü şu iken, gerçekte içyüz hikmetinin bu olduğunu anlatan ve doğrulanan mübarek. “Zor zamanda yetişen için, umulmadıklarda, “Her gördüğünü Hızır bil!” sözü meşhurdur. Bir kısım velilerin de onunla arkadaşlık ettiği ve ders aldığı, bildirilen”: 1600: HADAR-Çabuk yetişen ot. (Boşnak dilinde, Trava-Ot: 608: Serçeşme-Pîr. Çeşme başı. Pınar… Rûya-Yerden biten ot: 217: Rüya-Uykuda görülen suretler… İbranice, Ot-Harf: 1405: Dat-İbranice, “Din”… Dad harfi, Allah’ın Alim ismi, 2. Sema tabakası ve Kamer menzillerinden “Sarfe-Dil” ile ilgilidir… Müstehak-Hak eden, hak etmiş: 608: Tebrie-Bir kimseyi şüpheden ve zandan kurtarmak. Borçtan kurtarmak. Nezahet, ismet. Beraat ettirmek… Berâat-Haşmet. Metanet. İlim ve şecaatte, güzel vasıflarda emsalinden üstün. Hüsn ve cemâlde tam olmak, emsalinden üstün olmak. “Manzur-u Nazar”: 1673: Mehdî Derviş Muhammed… Rüyâ Tâbir Etmek: 673: Tecris-Doğru fikirli etmek)… HI-Bir harf. Allah’ın Hakîm ismi, “Şekil-Suret” mertebesi, Kamer menzillerinden “Hek’a-Atın göğsündeki yuvarlak çıkıntı”ya işaret eder: 600: KAŞER-Çok fazla kırmızılık. Ziyade kızıllık. “Mirruh yıldızı ile alâkalı ve Allah’ın İsm-i Celâl nuruna işaret eder”… MÜTEYAKKIN-Yakîn ve kat’i olarak şübhesiz bilmek: 600: TEKANNÜN-Kanunlaşma. Değişmez hâlde kat’i olarak belirme… Boşnak dilinde RT-Denize doğru karanın ileri ucu, burun. Bir şeyin en şerefli yeri. (Re harfi: Talih. Baht. Kut… Te: Kamer menzillerinde, “Kalb”e işaret eder): 600: QARQAFTO ROMO UHDONO-Süryanice, “Başyücelik Devleti”.
 

BD-İBDA
(DÜNYAYA ANADOLU HÜVİYETİ)

 
ŞİİR için, “Allah’ı arama sanatıdır!” diyenin… “Şair, gözü açık rüyâ görendir!” diyenin… “Şair; gaibi kurcalayan çilingirdir!” diyenin, ÇİLESİ’nden: Gece bir hendeğe düşercesine / Birden kucağına düştüm gerçeğin / Sanki erdim çetin bilmecesine / Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin! —(1939)

*

Boşnak dilinde, NOC-Gece. (Hadîs: Allah, Mehdi’yi bir gecede yetiştirir!): 59: MEHDÎ… Arabça, ZAHİRA ÂLEMİYYE-Dünya Çapında Bir Hâdise: 2057= 59: MEHDO-Süryanice, “Birdenbire. Aniden. Tez. Tamam”… Süryanice, MAHDO-Çengel: 59: PAÇPAN-Hindçe, “55 sayısı”. (Necib: 1055: Mehdî Salih Mirzabeyoğlu)… ÜMİD-İstikbâl: 55: GİEDH-Arnavutça, “Sığır”… İspanyolca, ENE-Nun harfinin adı. “Kamer menzillerinden, Gafr’a işaret eder”: 55: HALYO-Süryanice, “Lâtif”. (Be harfi, Allah’ın “Lâtif” ismi, “Cinler-Gizliler, gizlilikler” mertebesi, Kamer menzillerinden “Mukaddem min-ed delâl”e işaret eder; Öne alınmış delile, Takdim’e)

*  

BİRİNCİ Mısraın Ebcedi: 1943: ABDÜLHAKÎM Arvasi Hazretleri’nin vefatı ve BÜYÜK DOĞU’nun çıkış tarihi… Süryanice, TAFNĞUTO-Hakikat: 1943: HAY ETONİTE ZUZE-Süryanice, “Para Kuvveti”. (Para, mallar arasında müşterek kıymet vahididir; mal, “meyil”den gelir ve “Ni’me Mal, sanat” mânâsına dönünce, kuvvet “irfan” mevzuuna döner. Netice’de irfan, paraya malik olanın bir nevi istese alabileceği mallar bakımından onların da sahibi olması gibi, irfan “kuru bilgi değil, bilmeyi bilici olmak” bakımından, kıymeti herşeyden önce gelendir… Boşnak dilinde, Par-Para. Çift: 203: Per-Kanat… İbranice, Par-Boğa. “Fikir. Aksiyon”: 203: Mus’a-Küçük kırmızı, bir çalı meyvesi. “Müzler”… Boşnakça, Kupina-Böğürtlen: 169: Rahman Sûresi’nin 19-20. âyetleri… Kust-Topalak otu. Suadî: 169: Kıst-Adalet. Allah Sevgilisi’nin bir ismi… Aynı ebcedle, Abdülhamîd: Üstadım’ın, “O anlaşılmadan hiçbir şey anlaşılamaz!” dediği, tarihimizin kilit ismi, Cennetmekân Abdülhamîd Han… Boşnakça, Suk Od Kupina-Böğürtlen suyu: 345: İmam-ı Rabbanî)… DERVİŞ MUHAMMED-332 mührü: 1943: YARUQO MDİNO MAKTBONO-Süryanice, “Yeşil Medine Yazarı”

*

İKİNCİ Mısraın Ebcedi: 1565: SEYYİD Abdülhakîm Arvasî… KUST: 566: CSAR HUFARGO-Süryanice, “10 eyaletin miri”… FÜRFÜR-Semiz ve besili koç. Beran. “Tos vuran, nath”. (Hemze, Allah’ın Mübdi’ ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer menzillerinden “Nath, tos vuran, başvuran - Seretan, yengeç”… Yengeç: 83: Mladez-Boşnakça, “Gençlik” demek… Üstadım: Ezel kadar eski ve ebed kadar yeni gençlik!): 566: MEN’UT-Medhedilmiş.

*

ÜÇÜNCÜ Mısraın Ebcedi: 1084: İÂB-Kökünden koparmak… ÎD-Bayram günü. Bayram. Gidip tekrar gelen, bir kimsede adet olup alışılan şey: 84: Â’İD-Moğolca, “Geri gelen, geri dönen, uygun. Oluşan”… (Dürr-İnci. “Ezel”: 1203: Gabir-İstikbâl. Ebed. “Mercan”… Üstadım: “Zaman, gelirken gider, giderken gelir!”… Yine: “Mekân kemmiyetlerin, zaman ise keyfiyetlerin ressamıdır!”… Maziden hâle bir geliş olduğu gibi, hâlden maziye bir bakış ve yeniden hikmetlendirme vardır; hâlde hep yeniden çözülen mazi sırları)… VA’DE-Bir iş için tâyin edilen zaman. Bir işi tehir etmek, sonraya bırakmak için olan belli vakit. Ecel: 84: SABRİFİCATİO-Lâtince, “Kurban kesme”. (Zı harfi, Allah’ın Azîz ismi, Madenler mertebesi, Kamer menzillerinden “Sa’du’z Zabih”e işaret eder; Kurban kesen, yakın olan, nefsi feda eden, fedaî’ye)… Süryanice, BSOYO-Kontrol: 84: BSOYO-Süryanice, “Sual”. Başvurmak, tos vurmak. (Koç Burcu, unsuru Ateş, yıldızı Merih, vücutta tesir yeri Baş-Beyin, simya’da Kül etme safhası… Ebcedi 400 olan Te harfi, Allah’ın “Kaabid-Kısan, kısaltıcı, sıkan” ismi, Esir mertebesi, Kamer menzillerinden “Kalb”e işaret eder… Taht, ebcedi 400; Kürsî mertebesi, Kamer menzillerinden “Nesre”… Süryanice, Cetiristo-Dörtyüz: 1090: Malik… Üstadım’a, rüyâda soruyorum: “Süryanice’de her harfi ayrı bir mânâyı işaret etmesi bakımından, Necib’i hangi harf temsil eder?”… “Cim, mim’dir!” diyor… Mim harfi, Da’va cetvelinde Allah’ın “Malik” ismine işaret eder ve sayı değeri 90’dır… Süryanice, Cetiristoti-Dörtyüzüncü. “Hicri 1400 hatırda”: 1500: Se harfinin ebcedi-Allah’ın Rezzak ismi, Bitkiler mertebesi ve Kamer menzillerinden “Sa’du’l Bul’a” işaret eder; Değirmen taşının tane dökülen yeri. “Burçlara maddi ve mânevî hisselerin gönderildiği yer”… Boşnak dilinde, Potsto-Beşyüz: 869: Mektubat-İmam-ı Rabbanî Hazretleri’nin baş eseri… Süryanice, Taqnuto-Tamamlık. “Tez”: 1968: Necib Fazıl Kısakürek + Salih Mirzabeyoğlu… BD-İBDA)

*

DÖRDÜNCÜ Mısraın Ebcedi: 729: MÜTEFATTIR-Yarılan. (Harb-Yarmak. Delmek: 211: İn’itaf-İki kat olma, bükülme, katlanma. Bir tarafa dönme, temayül… Süryanice, Harbo: Kılıç. Şiirin ince mânâlarını toplamak. Bit toplamak, elemek”: 217: Rüyâ… Akreb Burcu, unsuru Su, tabiatı Soğuk-Nemli, türü Sabit, yıldızı “Merih; Mirrih”, vücutta tesir yeri Tenasül uzuvları, cinsiyeti Dişi, simya’da “Ayırma” safhası… Ayırma; Hak ile bâtılı ayırma, tefrik etme, seçme, ıstıfa, berzah)… Süryanice, MATBONO DA’QROBO-Harb muhabiri, haber vereni: 729: DİREKTİF-Talimat verme. Kürsetme. (Boşnak dilinde, Kodirati-Harflemek, harf harf söylemek. Kodlamak. Kod vermek: 1731: Abdülhakîm Koltuğu)… HILLÎFÎ-Bir kimseyi yerine bırakmak: 1729: ELFORUTO-Süryanice, “Gemi seferi”.

*

TOPLAM Ebced: 5321: ÇARENÛS-Kader, alınyazısı… KASKAS-Açlık. Yol gösterici. Hızlı giden. (Üstadım’dan: “Soframıza açlığı besleyenler buyursun!”… Yine: “Hakikat değişiyor daha bitmeden cümle / Koşuyorum yetişmek için bütün gücümle!”… Mehdo-Tez: 55: Necib): 321: SEREYAN-Geçme. Yayma, yayılma. Sirayet. Sari. Gemici. Kaptan. “Derya’da yol alan”… Mİ’YAR-Ölçü: 321: FAZİLET… Süryanice, NAHİR MADED-Basiretli: 1320= 321: BİYOGRAFYA… Süryanice, MSİRA-Devretme, teslim: 321: KURTUBİ-Hâlid bin Velid Hazretleri’nin bir kılıcının ismi. “Hayat ağacından, devlet, hayır, bahtlı”

*

TOPLAM Ebced: 5321= 326: KASKASE-Çok karanlık gece. A’sâ. “Yol gösteren”. (Boşnak dilinde, Nec-Gece: 59: Mehdi)… MİGREFE-Kepçe. “Akıl”: 1325= 326: MESKUR-Sarhoş olan. (Arnavutça, Pire-Sarhoş: 217: Rüyâ… Üstadım’ın Çilesi’nden: “Al sana hakikat, al sana rüyâ / İşte akıllılık, işte sarhoşluk!”… Rüyâ’da gelen mânâ: Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’nin bir yazısı, “Bit ve pire hakkında ilk yazan odur!” diye beni kastediyor… Süryanice, Riş Şato-Yılbaşı. “2014’ü 2015’e bağlayan gece bulduğum Derviş Muhammed-442 mührü, hatırda!”: 1217: Curbo-Süryanice-“Keraker; kuzgun, karga”… Keraker-Kuzgun. Karga. Ululuk. “Kaim, kayyum”: 441: Miat-Yüz sayıları… Necib Fazıl Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu)… MUAYERE-Ayarlama: 326: TEZKERE-Bir iş için izin verildiğine dair vesika. (Derviş Muhammed: Kaptan Kusto Müslüman)… ŞEKAB-Yakınlık: 1326: ŞEBEKE-Hüviyet sureti. Balık ağı. (Süryanice, Gufo-Balık ağı: 92: Anadolu… Süryanice, Lumodo-Kongre: 92: Lumodo-Konferans… Haliç Kongre Merkezi-“Adalet Mutlak’a”: 43: Ceyl-Yengeç. Bir Kamer menzili; Allah’ın “Mübdi’-Güzel Yaratan” ismi, İlk Kalem mertebesi ile ilgili”… NUN: Balık. Kalem. Kılıç… Kurtubi!)
 

NOKTALAMALAR

 
LEVHA: 14 Ekim 1987… Nilgün Yılmaz’dan MEKTUB geliyor… Evlendiği adamla niçin evlendiğine dair birşeyler yazmış… Onun kızıl saçlılığına dair… Mektub’ta cümlelerin hep NOKTA NOKTA bitişi dikkatimi çekiyor… Bu arada PEYGAMBER Efendimiz’le ilgili bir cümle ve “Peygamber” kelimesi dikkatimi çekiyor!..

*

Süryanice, NQAD-Noktalamak: 1059: MEHDÎ… Hindçe, PAÇPAN-Ellibeş sayısı. (Süryanice, Dafrono Fraqtiqo-Fiil Cini. “Gizli hareket, hareketteki gizli”: 55: Necib-Asilzâde. Yontucu. Şekil alan. Hayal. Kuvvetli. Allah Sevgilisi’nin bir atının ismi… Üstadım: “Bir kahramanın ruhu kalıba dökülse, o at şeklinde çıkar!”… Mavera-i tabia’dan tab olan: Mühür… Ezheran-Ay ile Güneş: 264: Mün’akıd-İn’ikad eden, bağlanmış, düğümlenmiş. Teşkil olunmuş, resm-en iki taraf arasında kabul olunmuş. Kurulan, içtima eden… Nilgün Yılmaz: 264: Nevbahar-İlkbahar… Nilgün: Mavi gün. Mavi yevm… İngilizce, Nil: Yok. Leys… Nil: Mısır’daki hayat menbaı nehir… Urgun-Aşık, vurgun. “Urgan; Vav harfi’nin Kamer menzili”: 264: Cereyan-Akma, akış, gidiş, hareket. Vuku, vaki olma. Ayrı fikir etrafında toplananların meydana getirdikleri faaliyetler… Müdekkir-Düşünen: 264: Basar-Boşnak Lûgatı’nda, “Küçültmek”… Tecrid: Eleye eleye küçültmek. Nokta… Süryanice, Mayqo-Nil: 62: Mehdî): 59: NOC-Boşnak Lûgatı’nda, “Gece”… HAYİL-Ordu, ordu kuvveti: 1059: TAYOYUTO MQABLUNO BUYONO-Süryanice, “İslâma Muhatab Anlayış”… Boşnak dilinde, AZEL-Küçültmek. “Eleye eleye küçültmek, tecrid etmek, noktalamak. Nokta, sıfır, on, beş”: 732: ABDÜLHAKİM KOLTUĞU. (Boşnakça, Zecar-Küçültmek: 212: Pir… Boşnak dilinde, Akri-Küçültmek: 311: Kurtubi… Boşnak dilinde, Adel-Küçültmek: 1035= 36: Selase-Üç)

*

Süryanice, NQAZ-Nokta: 63: NABİ-Haber. Haberci… NABİ-Yüksek, yüce, ulu: 63: ATNAB-Ağaç kökleri… AMİJE-Şair. Karışmış. Karışık. (Necib Fazıl Kısakürek): 1062: İHTİLÂL… BEYİN: 1062: MÜTEFEKKİR Mirzabeyoğlu… BİLÂL-Siyah ve beyaz olmak. (Mehdî: 59: Cevn-Siyah, beyaz):1062: GABES-Karanlık gece. Biraz bulanık renkte olan beyazlık… BEKAM-İsteğine, muradına kavuşan. (Yevmiye: Muradıma hep yakın hissettim kendimi!): 63: BİNA-Gören, görücü. Göz. (Raî: Re harfi ile ilgili… İbranice, Bina: Akıl)… Süryanice, ZOHULO-Cüce. (Arnavutça, Cuce-Genç kız: 17: Edib-Edebiyatçı. Edebli): 63: GÜZEL-Bediî. (Üstadım’ın Çile şiirinden: “Ver cüceye, onun olsun şâirlik / Şimdi gözüm büyük sanatkârlıkta!”… Sadece güzellik, yanıltıcı olabilir, bu yüzden dedi: Doğrunun olmadığı yerde, güzel de yoktur!)… MUHAVVIT-Duvar çeken. “Lisan. Kuşatan”. (Üstadım’ın Büyük Doğu İdeolocyası’nda söylediği, İslâm’da Kadın: Çepeçevre hisarlar ortasında bir saray!): 63: YAVMO-Süryanice, “Güvercin”

*

MEKTUB-Nefs. Kader. Kurbanlık deve: 468: HİKMET-Sır… TENCİYE-Kurtarma: 468: VEYSEL KARANİ… Urdu dilinde, HAST-Varlık, mevcut, varolan hayat: 468: MENAZİL-İ KAMER… İSKAL-Ağır birşey yüklemek: 632: ESAR FORSOYO-Süryanice, “On İranlı”. (Mehdi’yi Hamil On Süvari)… AKİD-Karşılıklı anlaşma. “Nikâh”: 184: ABDÜLHAKÎM-Herşeyi yerli yerince eden… MÜSTAKBEL-Karşılanan. İstikbâl edilen. “İslâm”: 632: MÜSTAKBİL-İstikbâl eden, karşılayan. Kıbleye dönen. (Yevmiye: İstikbâl İslâmındır; ne güzel bir mevzuun var!)… HULA’-Büyük emir. Büyük iş: 632: TEBRİK-Bir kimseye eriştiği iyilikten dolayı sevincini bildirmek. (Levha: 7 Kasım 1990… Üstadım bizim eve misafir gelmiş… Üzerinde takım elbise var ve traş olmuş, traşsız… Beni yanaklarımdan öpüp tebrik ediyor… Giderken, tekrar yanaklarımdan öpüyor ve siyah pabuçlarının arkasına basarak giyiyor… Ben de takım elbise giymişim ve Üstadım’la beraber çıkarken, siyah pabuçlarımı giyiyorum)… TERKİB-Birkaç şeyin beraber olması. Birkaç şeyin karıştırılması ile meydana gelen: 632: LEBH-Bir büyük ağacın ismi. “Bir kimse kabuğunu yarsa, ona uyuşukluk gelir. O ağaçtan tahtalar biçip gemi yaparlar. Rivayet olunur ki, iki tahtasını birbirine bitiştirip bir yıl suda bırakılsa, ikisi yekpâre olur”… İSTİSLÂF-Selef olma: 632: SMAQRO SACRO-Süryanice, “Kızıl Saçlı”

*

NOKTALAMALAR: 860: SÜRH-Kırmızı, kızıl, ahmer. Kırmızı mürekkeb. (Üstadım, metafizik çilelerini anlatırken, –Edirne’de olabilir–, nereye baksa hep kırmızı gördüğünü Efendi Hazretleri’ne söyleyişinde, onun derin bir “Ah!” çektiğini belirtir!)… MÜTEKERRİR-Tekerrür eden. Tekrar: 860: TENKİŞ-Nakşetme, nakışlama, resim yapma… TEŞFİ’-Şefaat etmek. Affı için vesile olmak: 860: BEYİN KONTROLÜ

*

YEVMİYE: “İkimizi anlatıyor şiirlerim, bayılacaksın… Ben yaşadığımı, fikrimi şiirimde de yazarım… Yaşamak lâzım!”… Alt başlığı Necib Fazıl’dan Abdülhakîm Arvasî’ye olan, Üstadım’ın niyetine Efendi Hazretleri’ne ithaf KÖKLER isimli eserimden DEDİ Kİ: Mesnevi’de, “Ey gönlüme hayat veren Hüsameddin, Mesnevi’nin 6. kısmını yazmak için gönlümde meyil uyandı. Senin gibi bir allâmenin cezbesi ile bu Hüsami-name her tarafı dolaştı. Ben senin gönlünü hoş etmek için bu Mesnevi’nin tamamında 6. kısmı sana armağan ediyorum!”… Ve aynı çerçevede, “Bizim iç âlemimiz senin ahengine uysun, harekete gelsin, bu mânâların kelimelerini nazma başlasın!” buyurulmuştur.

*

Noktalamalar’dan bana ithaf edilen biri, KAMIŞ: “Ben gurbet rüzgarının üflediği kamışım / Bir su başında mahzun, yapayalnız kalmışım!”… Ebced Toplamı: 4299: Derviş Muhammed… Ve, KAVANOZ: “Bir cümbüştür kopsa da gece yakamozlarda / Münzevî balıklarız ayrı kavanozlarda!”


Baran Dergisi 491. Sayı