LEVHA: 23 Eylül 1984… Harflerle uğraşıyorum… Elimde LÛGAT… Harflerden “Kültür Davamız”a âit mânâ çıkarabileceğim gibi bir durum var… Duvarda asılı GÖLGE dergisi üzerinde, Üstadım’ın KESELLER diye el yazısıyla bize ithafı var… Sonra o ithaf elimdeki lûgatta… Sonra Eskişehir’de Köprübaşı’ndayım… Orada BALIK tutanlar… Benim yanımda da birkaç tane çektiler… Kanepede oturan birkaç kız… Burnumdan avuç büyüklüğünde sümük çıkarıyorum… Eti sıyırır gibi… Hem çok koyu, hem de beyaz… Acaba Zeyn-âb gördü mü? Bakıyorum, içeri girmiş!

*

KESEL-Yavaş hareketli: 112: OKO-Boşnak dilinde, “Göz”… Moğolca, TAMGATAY MORİ-Hayal Atı: 2110= 112: HEMSO-Süryanice, “Düşünce”… Süryanice, AFEL-İnen: 2112: HARBO NAFEL MAFRGUTO-Çöle İnen Nur. “Çöle ve Bütün Zaman ve Mekâna”… Boşnak dilinde, KUPAÇ-Müşteri. “Yay-Kusto Burcu ve Balık Burcu’nda görünen yıldız”: 112: NUNO-Süryanice, “Balık”. (Kürtçe, Masi-Balık: 111: Masi-Pervasız, korkusuz)… Süryanice, SMOĞO-Kürsî. “Abdülhakîm Koltuğu”: 1112: QOMES-Süryanice, “Kumandan”… Salih İzzet Erdiş. (Kesel: 2108: Derviş Muhammed Semerkandî-332 mührü): 1112: KOVE-Boşnak dilinde, “Kova”. (Rüyâ’da gelen mânâ; Muhib Efendi Üstadım’a, “Nuru kalbinden kovayla çek!” diyor)… MÜNZEVİ. (Üstadım’ın, “İkimizin şiirleri!” dediği Noktalamalar’dan: “Bir cümbüştür Kopsa da gece yakamozlarda / Münzevî balıklarız ayrı kavanozlarda!”… Arnavutça, Tellje-Dalga: 1472: Yolumuz-Hâlimiz-Çaremiz… Arnavutça, Metal Papunuar-Maden kütlesi: 1740: Mütefekkir): 1112: TEXTRİNUM-Lâtince, “Dokuma, dokuyan”. (Sümer dilinde, Ninum-Dokuma tezgâhı: 2154: Bütün Fikrin Gerekliliği… Boşnak dişinde, Ekolica-Etraf. Çevre. Kuşatan: 156: Smimo-Zehirli. “Dışarıdan aldığımız maddî ve mânevî her nevi gıda zehirlidir; gerekli ve faydalı olanları yararlı kılan da, dozudur!”… İbranice, Minun-Dozunu belirlemek: 2154: Mehdî Muhammed)

*

Boşnak dilinde, ZNANJE-İrfan. “Kültür”: 120: NESY-Arabça, “Unutmak”. (Boşnak dilinde, İznuran-Dermansız. Hareketsiz. “Kesel. Küsist, sahil”: 315: İz-Nuran. “Nurlu iz”… Bir not: Unutmak ve açık etmemek, dışarıdan bakan biri için her zaman anlaşılamayabilir.  Unutmanın, bir örtü altında, gaibten geldi gaib oldu türüyle, vesileyle ortaya çıkıvereni de var. İrfan, galibi ruhta eriyen bir düşünce hâlinde, kuru ve ezbere bilgi değil de, “bilmeyi bilici” bir hassa; bu hassanın sahibi olmayanda, ne fikir ve sanat zevki, ne ilim ve hâdisede içyüz anlayışı. Küçük mantık hokkabazlığıyla düzgün bir cümle kurunca kendisini “hakikati avlamış avcı” zannedenlerde, bu ruhsuzluk hemen anlaşılıveren birşey!)… Süryanice, HAYMEN-İmân etmek. “İmân, zevken idraktir!”: 120: SİN-Kırgız dilinde, “İflâs etmek”. (İhlas-Kalbini safi etmek. İçten, samimi, riyasız sevgi, doğruluk, bağlılık: 722:  Abdülhakîm Koltuğu… Kırgız dilinde, İhlâs-İflas etmek. “Nefs, kendi olarak şeriatın tekliflerinden hiç hoşlanmaz”; onun karşısında iflâsını idrak eden nefs, gerçek imândadır!”: 100: Sad-Yüz sayısının okunuşu… Süryanice, Sad-Göz dikme: 95: Sad-Süryanice, “Niyet etmek”… Süryanice, Sad-Düşünmek: 95: Fuso-Lâtince, “Boyamak”. Suret ve şekil vermek. Ruha göre vasıflandırmak… Süryanice, Sad-Merkezleştirmek: 95: Sad-Harfi, Allah’ın “Mümit-Ölümü yaratan” ismi, Toprak mertebesi ile ilgilidir)… Lâtince, SUPPLİCO-Dua etmek. “Duayı, icrada ara!”. (Balık Burcu, unsuru Su, yıldızı Müşteri, vücutta tesir yeri Ayaklar-Yürüme, simya’da Yansıtma safhası: 119: ŞURORTO-Süryanice, “Tefekkür”… DERVİŞ MUHAMMED MÜHRÜ: 5119: BİLDİM Seni Ey Rab, Bilinmez Meşhur. (Üstadım’ın Çile şiirinden bir mısra)

*

ŞATRANC-I UREFA’nın Bütün Kablarının ve “Vuslat” Hedefinin Ebced Toplamı: 48.751: DERVİŞ MUHAMMED-442 mührü. “En büyük ebcedle”… MÜESSİR-Tesir eden. İz bırakan. Tesirli. Hükmünü yürüten. Eserin sahibi: 751: MÜŞAHEDAT-Gözle görünen şeyler. Görüşler. Keşifle seyredilenler. Mücerret his ile katiyetle hüküm ve tasdik olunan şeyler… İZZET Mirzabeyoğlu: 1799: KÜLTÜR DAVAMIZ. (Alt başlığı: Temel Meseleler)… GAZZ-Elemek, tecrid. Hurma tomurcuğu. Kolayca yapan, zarafet sahibi. Yeni Buzağı. (Süryanice, Riş Şato-Yılbaşı: 1441: Salih Mirzabeyoğlu… Moğol dilinde, Tamga-Damga. Mühür: 442: Yarho D’iyar-Süryanice, “Mayıs ayı”… Boğa Burcu, unsuru Toprak, yıldızı Zühre, vücutta tesir yeri Ense-Boyun, simya’da Katılaştırma safhası… Metafizik-Kusursuz fizik. Mavera-i Tab’: 442: Taht Hzuqyo-Arnavutça, Kürsî mertebesi, Kamer menzillerinden Nesre): 1800: HÂR-Diken. (Levha: 20 Mart 1999… Kumandan’ın dikenden bir taç taktığını görüyorum. Ona, “Bu Hazret-i İsâ’nın gûya çarmıha gerilmeden önce taktığı Çile Tacı olarak bilinir” diyorum —Burak Çileli… Şevk-Diken. Birinin hiddet ve şevketinin görünmesi. Ekin: 326: Uhd Muharebesi. Allah Sevgilisi’nin, “Ben onu severim, o da beni sever” dediği dağın bulunduğu yerde… Göz ağrısı… Çile Tacı: 442: Müberrer-Yemini tasdik edilmiş)… MÜSTAKARR-Karar bulan. Kararlı. Karargâh. Durulan yer: 1800: TİBELOYO HUDO GEDŞO-Süryanice, “Dünya Çapında Bir Hâdise”. (Mehdiyye: Mehdi’ye dair ve müteallik. Hediye. Armağan)
 

GÖZ HASTALIĞI
(İKİMİZİN ŞİİRLERİ)
 

LEVHA: 26 Ocak 1989… Ahmed Güvenli, araba alma veya kullanma ile ilgili bir bahiste, “Beyaz göz, mavi göz, aynı göz!” diye, atasözü benzeri bir söz söylüyor!

*

Süryanice, RADOYTO-Oto mobil. Zâtıyla hareketli: 627: RADYUTO-Süryanice, “Kültür. İrfan”. (İspanyolca, Ciencia-İrfan: 78: İbda’-İcâd, keşif, örneksiz birşey yapma. İhtira. Köprü. İlgi ve vasıta bulma, yapma… Hakîm-Herşeyi yerli yerine koyan, herşeyi yerli yerince yapma. Mütefekkir: 78: Estragito-Süryanice, “Kumandan”… Süryanice, Duvono-Rol. Temsil etme. Oynama: 78: Ronuyuto-Süryanice, “İdeoloji” demek)… Süryanice, YATİRO-Mükemmel. Mükemmelle: 627: DRUCUTO-Süryanice, “Buluşma”

*

Arabça, AYN-Göz. (Ayn harfi, Allah’ın Bâtın ismi, Küllî Tabiat mertebesi, Kamer menzillerinden “Itk-ı Süreyya: Süreyya Gerdanlığı” denilen menzil; Ay’ın geçtiği yerlere yakın görünen ikişer ikişer dizili 6 yıldız –7 de olabilir– meydana gelmiştir… Itk: Hür olmak. Kuvvet. Kerem ve hüsn-ü cemâl. Asalet. Şeref, şan. Kıdem. Necabet: 570: Şer’-Şeriat. Zâhir etmek, göstermek… Sistem: 570: Şiir… Ayna-İri göz: 62: Mehdî… Teraî-Aynaya bakma. Birbirini görme, görüşme. Bir fikir hakkında, mukabil görüş: 612: Derviş Muhammed): 130: AYN-Pınar, kaynak, çeşme. Tıpkısı, tâ kendisi. Zât. Eşyanın hakikati. Kavmin şereflisi. Altun. Nazar değme. Casus, hafiye. Her şeyin en iyisi. Muayene etmek, kontrol etmek. Diz… ZANU-BE ZANU-Diz dize: 130: FAHEM-Süryanice, “İşaret etmek. Remzetmek”… Süryanice, CULBONO B’MUŞHU MBARYUTO-İfrat Hâlde Tecrid: 1130: MUCENİK-Arnavutça, “Şehîd”. (Şehîd, şâhid’in mübalâğalısı; Müslüman, Allah ve Resûlü’ne şâhidlik eden… Mücerredin rengi beyaz, Boğa ve Terazî Burcu’nda görünen Zühre yıldızının sembolüdür; ve ism-i câmî olan “Hu” zamirinin nuruna işaret eder… Hu, Allah lâfzının sonundaki zikir harfi; aynı yazılışla, hüviyet demektir. Hüviyet de Allah’ın varlıktaki sıfatlarından biridir… Mavi renk, İkizler Burcu ve Başak Burcu’nda görünen “Utarid-İkizler” yıldızının sembolüdür; ve “Kelime-i Tevhid” nuruna işaret eder)

*

İngilizce, EYE-Göz: 1016: BAZGO-Süryanice, “Tek. Öküz”. (Boğa Burcu, 21 Nisan-21 Mayıs arası… Boşnak dilinde, Suiban-Mayıs: 129: Salih… İbranice, Nisah-Biçim verme, formüle etme: 129: Nasih-İbranice, “Mirza, Hükümdar” demek)… SEYYİD Abdülhakîm Arvasî + SALİH Mirzabeyoğlu: 2016: PACAT-Boşnak dilinde, “Mühür”. (Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram-Abdülhakîm Arvasî Hazretleri’nin mühür olarak da kullandığı yüzükte yazılı olan: 2777: Derviş Muhammed Semerkandî. “Büyük ebcedle”-Bendeki mühür)… Karaçay Malkar dilinde, CÜZ-Yüz sayısı. (Miat-Yüz sayısı. Yüzler: 1440= 441: Tahattüm-Hatem sahibi. Yüzük takınmak… Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu… Süryanice, Riş Şato: Yılbaşı. 2014 yılının son gecesi, bendeki mührün farkına vardım!): 1016: ÇÜZ-Kürtçe, “Bitkide yeni sürgün”… İngilizce, SYSTEMATICAL-Sistemleştirme: 1016: HAVA-İbranice, “Var olmak. Olmak”.

*

BASAR-Gözün görmesi. Görme hissi; hasse ve sıfat. Kalb gözü, kalble hissetme. İdrak. Fikir. “Kâinat’ta hiçbir şeyin O’nun görmesinden hariç kalmadığı” mânâsında, Allah’ın 99 güzel isminden biri: 292: KÜRSÛ-Arş altı sema tabakası “Abdülhakîm Koltuğu”. (Veli sözü: Varlıkta hiçbir şey yoktur ki, İnsanda onun izi olmasın)… Süryanice, TAYOYO QUBARNİTİ KUSTO-Süryanice, “Kaptan Kusto Müslüman”. (Çeşm-Göz: 343: Trulo Merdo-Süryanice, “Çanak Kale”… Almanca, Verlangeno-Rağbet: 1343: Plişa-İbranice, Aynı Moğol “İstilâ”… Asgaran-Kalb ve dil: 343: Murakıb-Murakabe eden. Teftiş ve kontrol eden. Hıfzeden. Allah’a bağlanmış olan… Ferzane-Hakîm. Mütefekkir: 343: Ecel-î Fıtrî-Allah tarafından takdir edilmiş ömür… Bin Dokuzyüz Elli-Doğum senem: 1945: Methaşbonuto Gaboro-Süryanice, “Fikir Kahramanı”… Fekk-i Mühür-Mühür açma: 345: Sarcef-Süryanice, “Üretmek”… Süryanice, Frus-Vesile. “Hadîs: Vesileye sarılınız!”: 346: Şqam-Süryanice, “Hasta”. Cin hastalığı; meçhule ve gizliye dair bizi taciz eden herşey… Üstadım: “Vesileler, mücerretlerin tecelli zeminidir!”… Be harfi, Allah’ın Lâtif ismi, “Cinler-Gizli varlıklar, gizliler, gizlilikler” mertebesi, Kamer menzillerinden Mukaddem min-ed delâl’e işaret eder; Öne alınmış delile, Takdim’e)… SABR-Acıya ve zorluğa katlanmak. Çilesini çekmek. Muharebede şecaat göstermek. Başkasının da öğrenmesi için sabır göstermek. (Yevmiye: Allah sana o çileyi çekebildiğin için veriyor, sevinmelisin!): 1292: İHTİSAR-İcmâl etmek, toplulaştırmak. Sözün kısaltılması. Sadeleştirme. Hesabta bir tenasübü en küçük hadde indirmek. “Takdim Yazım”. (İş’ar-Yazı ile haber vermek: 572: Ta’sib-Bir kimsenin başına taç koymak… SM-Salih Mirzabeyoğlu: 130: Telhis-Hülâsasını, özünü alma. Kısaltma… Ebcedi 400 olan Te harfi, Allah’ın “Kaabid-Kısıcı, sıkıcı, kısaltıcı” ismi, Esir mertebesi, Kamer menzillerinden Kalb’e işaret eder… NFK-Necib Fazıl Kısakürek: 230: Kustas-Mizân, ölçü. Büyük terazi. En doğru tartan… Sahib-üz Zaman-Zamanın sahibi. Müceddid. Mehdi-i Zaman: 1230: Moğol Mehdî Muhammed… Beraat-ül İstihlâl-Takdim: 230: Derviş Muhammed Semerkandi-442 mührü. “Büyük ebcedle”… SM + NFK: 360: ŞIN-Tuva Lûgatı’nda, “Mantık derinliği”. İdrakin aczini idrak eden; Mutlak Fikrin Gerekliliği)

*

Süryanice, DEGNO-Göz hastalığı. Üstadım’ın ve onunla aynı zamanda benim, onun vefatıyla geçen sol göz sancım. Çeşitli hâdiselerle sonradan zaman zaman nükseden ve Bolu Cezaevi’ndeki Telegram’da, kalemle içten darbe hâlinde vurulan: 1061: NAQEO-Süryanice, “Noktalama”: (Üstadım’ın bana ithafı beyitler)… Arnavutça, HENE-Ay: 1061: DEGNO-Süryanice, “Göz hastalığı”… BEYİN: 1062: İHTİLAL-İnkılâb veya yıkıntı. Yengeç Burcu’nun yıldızı Ay; simya’da Deberan safhası. “Değişim”… MEHDÎ: 1062: MÜTEFEKKİR Mirzabeyoğlu.
 

BUYURAN
(ALLAH RESÛLÜ)

 
LEVHA: 1 Ocak 2004… Resulullah Efendimizi, sadece gözlerini görüyorum. Bir sürü şey anlatıyor ve Kumandanımız’ı kasden, “Eğer o bunları işitseydi, çok sevinirdi, ama sen bunları unutacaksın!” diyor. Ben müthiş heyecanlanıyorum ve hemen yanımdakilere unutmadan anlatmak için çırpınıyorum! (Büyük Muztaribler isimli eserimin 3. cildinde, mevzuyla ilgisi içinde Rahman Sûresi’nin 19. âyetinin ebced tevafukunun verilmesi hakkında yapılan bir istihare-Meryem Ustaosmanoğlu’ndan)

*

MEDMA’-Göz. Ayn. Gözyaşı. “İnsan, Allah katında bakan gözbebeği gibidir!”: 154: MEHDÎ MUHAMMED… Süryanice, MEŞTUTO-Bayram. “Sevinmek. Sevindirmek”. (Süryanice, Rahman Sûresi, 19-20. âyetleri: 3166: Derviş Muhammed-332 mührü. “Büyük ebcedle”… Süryanice, Frag-Sevinmek: 1281: Naka-i Salih… Süryanice, Etbadah-Sevinmek: 1417: Necib Fazıl Kısakürek… Süryanice, Caden-Sevindirmek: 59: Mehdî… Süryanice, Faneq-Sevindirmek: 136: Uyun-Gözler. Kaynaklar. Pınarlar… Süleyman Mahzumoğulları-Süleyman bin Hâlid: 2136: Mus-Bıçak. “Derin kesen, derinleşen”… Süryanice, Tco-Unutmak. Unutulan: 409: Tebo-Süryanice, “Müjde”… Süryanice, Tho-Unutulan: 414: Derviş Muhammed Semerkandi-332 mührü. “En küçük ebcedle”… Kusto Mührü: 4414: Üstadım’ın Noktalaması: “Anlamak yok çocuğum, anlar gibi olmak var / Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var!”… Saçları yolmak; idrakın aczini idrakta, gafleti aramak, büsbütün unutmak var. “Kendinde olmak küfür, kendinden geçmek iman!” hakikatinden!): 1153= 154: HELMONOYO-Süryanice, “Rüyâ gibi”.

*

AYN-Göz. “İdrak”: 130: YE harfinin Da’va Cetveli’ndeki sayı değeri-Allah’ın “Yasin” ismi ile ilgilidir. (Ye harfi, Allah’ın bütün mertebelerde bulunan “Rabb” ismi, 1. Sema mertebesi ve Kamer menzillerinden “Kivan-Baca Delikleri” ile ilgilidir; Kemal’in, Allah’ın Dehr’inin zımnına hamlolunduğu… Dehr-Allah’ın Evvel ve Ahir isimlerinin sıfatı. İnsan: 209: Qcar-Süryanice, “Kökünden sökmek”. Metanet… Süryanice, Arez-Tâbir: 209: COR-Lâtince, “Kalb”… Kün-Allah’ın “Ol!” emri. “Kaf harfi, Allah’ın Muhit ismi, Arş mertebesi, Kamer menzillerinden Zira’-Tohum ekmekle ilgilidir”: 70: Cayno-Süryanice, “Kök”… Süryanice, Cayno-Göz: 70: Cayno-Yüz)… Kıpçak dilinde, KELEF-Her şeyin gerisi, sonu, dibi: 130: KELEF-Yüzdeki ben, siyah nokta. Şiddetli sevgi, aşk… NİGİN-Yüzük. Mühür. Hatem: 130: NA’Y-Ölüm haberi getirmek… TELHİS-Kısaltma, özünü alma: 130: ŞEHÎD.

                   *

Süryanice, MNAŞYONUTO-Unutmak. (Nisyan, unutmak; insan, nisyan kelimesinden gelir; insan, nisyanla malûldür. Unutmanın varlıkta nimet tarafı, devamlı tecelli ateşinin altında kalınsa, buna takat getirilemez oluşu; bir nevi “Gölge-Koruyucu” oluşudur. Velinin aradığı gaflet, bu soydan. Eşyanın örtüldüğü gece-karanlıkta, iç ve dış yüzüyle doğan “Muhasebe-İnsan ameli”nin, Mü’min’in yitik malı cümlesinden bulduğu hikmet ve nefsini hesaba çekme nimeti de aynı soydan!): 1868= 869: NECİP Fazıl Kısakürek + SALİH Mirzabeyoğlu… Süryanice, YAQİRUT ŞUHLOFO-Değişim değeri: 1868: MEKTUBAT-İmam-ı Rabbanî Hazretleri’nin baş eseri. (Almanca, Auge-Göz: 1012: Vakt-i Nakşîbend… Yevmiye: “Ben ilhamımı, Mektubat’tan alırım!”… Süryanice, Maşlmono More Elfo-Müslüman Kaptan “Kusto”: 1012: Mazer-Arabça’da, bir müz; hazine çıkarmada kullanılan bir cinin ismi… Hadîs: “Allah’ın sır hazinesi Arş’ın altındadır ve anahtarı şairlerin diline verilmiştir!”… Şiir idrakı, mütefekkirde… Harikulâde-Fevkalâde, alışılmışın dışında bulunan şey, eser: 1013: Textor-Lâtince, “Dokuyan”… Lâtince, Qua?-Hangi yoldan, ne şekilde, nasıl?: 1012: Salih Mirzabeyoğlu)… Boşnak dilinde, OKO-Göz: 1112: AKYA-Lüfer azmanı balık… HADEKA-Gözün siyahlığı, gözbebeği: 112: HİLAFET… CUMHURİYET’in Kuruluş Tarihi-Osmanlı İmparatorluğu’nun sonu: 1923: SİĞURUTO-Süryanice, “Saçmalık”. Hilâfet’in kaldırılışı… TENASÜH-Miras sahibinin ölümü ile, malın varisine geçmesi: 1112: SALİH İzzet Erdiş… Süryanice, CBAD EŞTORO-Kontrole Bağlı: 1923: ROMAN MAKTABZABNOYO-Süryanice, “Tarihî Roman”. (Engare: Roman, hikâye, kıssa. Baştan geçen bir hâdiseyi –Osmanlı ve Hilâfeti– tekrarlama, teyid. Hesab defteri. Tamamlanmayan, devam eden, edecek olan eksik kalan iş)… Süryanice, MQADMUT HZOTO-Basiret, ihtiyat, tedbir, önceden görme: 1923: CESRİN ŞATO MAKTOİT-Rüyâ’da gelen mânâ; “20 Sene Beraber”. (Seyyid Abdülhakîm Arvasî “Üçışık”ın vefatı: 1943: Üstadım’ın Büyük Doğu’yu çıkarması… Bundan 20 sene sonra: 1963: Tibeloyo Had Sbuto-Süryanice, “Dünya Çapında Bir Hâdise” - 1962’de Cebel-i Tarık Boğazı’nda, Berzah Âyetleri mucizesi, sudaki perdelerden birinin bulunması. Aynı hâdise’ye Kaptan Kusto’nun şâhid olması ile, ebcedi “Derviş Muhammed”e tevafuk eden “Kaptan Kusto Müslüman”ın, Takdim ediliş yazımın üst başlığı olması… Bundan 20 sene sonra da, Seyyid Abdülhakîm Arvasî + Necib Fazıl Kısakürek: 1983: İzzet Erdiş)… MÜTEVEFFİK-Muvaffak olan, başaran: 7626: DERVİŞ MUHAMMED SEMERKANDİ-332 mührü. (Kaptan Kust: 332: Mirzabeyoğlu)

*

TARİH TESBİTİ. (Yahudî âlimlerinden Ebu Yasir bin Ahtab, kardeşi Huveylid ve bir kısım âlimle Allah Resûlü’ne gelerek sorar: Sana Elif-Lâm-Mim diye başlayan bir âyet indi mi?.. Cevab: “Evet!”… —Senin ümmetinin ömrü kısa… Ve bu harflerin ebced toplamını söyleyerek, yanındakilere: Ey Yahudiler! Ümmetinin ömrü 71 sene olan bir Peygamber’in ümmeti olur musunuz?.. Sonra Resûlullah Efendimiz’e dönerek: Böyle başka âyetler de var mı?.. Cevab: “Elif-Lâm-Mim-Sad!”… —Başka?.. Cevab: “Elif-Lâm-Ra”… —Başka?.. Cevab: “Elif-Lâm-Mim-Ra”… —Mümkündür bu rakamların toplamı sana verilmiş olsun… Bunların Toplamı 743’dür / Noktalı harflerle, Rahman Sûresi 20. âyet “Meâli: Aralarında birleşmelerine engel bir perde var”: 3740= 743: İnsan Sûresi 11. âyet - “Meâli: Allah da onları o günün kötülüğünden korur ve onları bir parlaklığa ve bir sevince eriştirir… Derviş Muhammed Semerkandi-442 mührü. “En büyük ebcedle”: 7736= 743: Müsabir-Devam edici, devam eden / İnsan Sûresi, 11. âyet: 3740: Mütefekkir… İnsan Sûresi, 11. âyet. “Noktasız harflerle”: 2540: Mübşir-Müjde veren. Müjdelenmiş… Taklib-Döndürme, çevirme. Bir şeyin kalıb ve şeklini değiştirme: 2542: Mehdî Salih İzzet Erdiş): 1535: SEYYİD ABDÜLHAKÎM ARVASÎ. (Süryanice, Kib Cayno-Göz ağrısı: 101: Gusto… Süryanice, Krih Cayno-Göz hastası: 308: Arvasî)
 

DEVAM
(ŞATRANC-I UREFA’DAN)

 
Şatranc-ı Urefa’nın 22. Kabı, DEVAM-Bir hâlde bulunma, sürekli olma, daimilik. Bir işe veya memuriyete gidip gelme. Sebat: 1050: NAZR-Altun. “Madde ve mânâda kemâl”… HECMEC-Koç. “Koç Burcu, unsuru Ateş, yıldızı Mirruh, vücutta tesir yeri Kafa-Beyin, simya’da Kül etme safhası”: 1050: NEHHAT-Çalıştırılan sığır. İnce. Eşek. (Sevr-Sığır. Öküz. Boğa. “Boğa Burcu”: 706: Fikir Kahramanı ve “Aktör”… Ahkab-Yabanî Eşek: 112: Ahkab-Uzun zamanlar… İrsiyyet-Veraset: 1111= 112: Salih İzzet Erdiş… Mishel-Dil, lisân. Eğe, törpü. Ziynet verecek nesne. Yabani eşek. Dizgin. “Akreb”: 2136= 138: Süleyman Mahzumoğulları-Süleyman bin Hâlid)… VEHM-Mübhem ve mânâsız korku. Cin hastalığı, mücerret tacizi. Cüz’i mânâların anlaşılmasına yarayan bir idrak kuvveti. “Parça bütünün habercisidir!” hikmetinden bir mevhibe”: 51: İDEAL-Fikre âit. Tasavvurî, hayalî. Mefkure. Emel. Gaye. Fevkalâde ve mükemmel şey veya kimse. (Tekrar-Yeniden. Yeni. Te’yid etme, kuvvetlendirme: 821: Resteqin-Kürtçe, “Hakiki, gerçek”… Süryanice, Kotubo D’roman-Roman Yazarı. “Engare: Zan, insan düşüncesi. Roman, hikâye. Tarih. Rüyâ. Şiir. Tamamlanmamış iş”: 821: Bit-Zirve. Nokta… Benim hakkımda Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’nin rüyâ’da gördüğüm bir yazısı: “Bit ve pire hakkında en çok yazan odur!”… İş’ar-Yazı ile haber verme: 572: Ta’sib-Bir kimsenin başına taç koyma… Naslıhan: 821: Yuroqo Mdito Soyumo-Süryanice, “Yeşil Medeniyet Yazarı”… Boşnak dilinde, Autor-Romancı. Besteci: 1612: Derviş Muhammed… Arnavut dilinde, Tehro-Mucize: 612: Tiare-Lâtince, “Taç”… Süryanice, Maktab Zabno-Tarih: 1612: Kaptan Kusto Müslüman-Takdim yazım, 1982)… DAMİR-Kalb. Niyet: 1050= 51: CAZİM-Kat’i karar veren… Süryanice, ALOHO-Rabb: 51: OEIL-Fransızca, “Göz”. (İnsan, Allah katında bakan gözbebeği gibidir!)
 

Baran Dergisi 502. Sayı