LEVHA: 27 Haziran 1992… Rahmetli Musa Bey… Elinde, elinde saksıdan sökülmüş bir çiçek… Bir yazı sözkonusu ve bunun çiçeğin kökleriyle bir alâkası var!..

*

MUS’A ANTER-Rüyâ’da gördüğüm bir sahabî, ismi. (Mus’a-Küçük küçük kırmızı meyveleri olan böğürtlen çalısı: 2203= 205: Mirza Mahzumoğulları… Süryanice, Mluo Qonuno-Vasıta sistem: 3205: Tartacesro Beiro Zeuro Nos-o Dmiro Taşruro-Oniki sığır yavrusundan biri, mucize beyanıdır… Mirza Bey, oğulları; Reşid, Tayfun, Kasım, Nuh, Cezayir, İbrahim, Hacı Musa, oğulları; Ali, Halil, Medenî, İzzet’in oğulları; Salih, Muammer, Talât, İbrahim… Köklük: Soy, sop, neseb, şecere… 12. İzzet Mirzabeyoğlu… Halid-Sonsuz. Ebedi. Daimi. Kureyş’in Mahzumoğulları kolundan Hâlid bin Velid Hazretleri; Mirzabeylerin geldiği soy: 635: Salih İzzet “Mirzabeyoğlu”… Aynı ebcedle, “Noktalı harflerle”: Rahman Sûresi 19. âyet - “Meâl: Allah, kabaran iki denizi salmış, birbirlerine kavuşuyorlar”… Kıpçak dilinde, Köklük-Neseb, soy sop: 102: Kökün-Kıpçak dilinde, “Erik”… Süryanice, Hurmoşo-Erik: 566: Seyyid Abdülhakîm Arvasî… Kıpçak dilinde, Köklük Çiçek: 138: Süleyman Mahzumoğulları. “Halid bin Velid’in oğlu; Mirzabeylerin atası”… Anter-Göksinek: 652: Antar-Süryanice, “Dökmek” demek): 857: SEYYİD MUHAMMED SALİH-Baş halifelik Seyyid Taha Hazretleri’nden Seyyid Fehim Hazretleri’ne geçerken, Seyyid Muhammed Hazretleri’nden de bir pay var üzerinde… DERVİŞ MUHAMMED MÜHRÜ: 857: EL-KUBTAN KUSTO-Arabça, “Kaptan Kusto Müslüman”. Takdim yazım… Süryanice, MŞUHTO-Ölçü olan: 1470: MUS MAHZUMOĞULLARI. (Mus: Bıçak. Musa. Müz)… Boşnak dilinde, CVAST-Çiçek: 1470: AHMED NECİB FAZIL KISAKÜREK. (Necib Fazıl Kısakürek: 1417: Rooted-İngilizce, “Köklü” demek)… Karaçay Malkar Lûgatı’nda, TASHA-Sır. “Takdim yazım”: 2470: SALİH İzzet Mirzabeyoğlu… MUS’A MAHZUMOĞLULLARI: 559: MUSTAFA SEYYİD NUR. (Levha: 31 Aralık 1983… Mustafa… Seyyid… Nur… Böyle bir isim görüyorum: Üstadım ona, Diyarbakır’a mektub yazmış… Mektub diye eski Büyük Doğu’ları okuyorum… Mektub, “Burada seni imâ ediyor!” diye benden bahisle geçerken, bunu Büyük Doğu’dan takib ediyorum… Garib bir hâl: Okurken, okumuyormuşum ve bende mevcut olanın yansıması gibi bir şey… Üstadım, torununu o isme ısmarlamış… Necib Fazıl Kısakürek: 1417= 418: Musa Mirzabeyoğlu)… KAPTAN KUSTO MÜSLÜMAN. (Kist-Kimdir?: 1490: Musa Mahzumoğulları… Süryanice, D’lo Busoro Metranyonuto-Mutlak Fikir: 1490: Renyono Gaboro-Süryanice, Fikir Kahramanı): 1559: MEHDÎ SALİH MİRZABEYOĞLU.

*

Arnavutça, LULE SHKUL ME RRENJE-Çiçeği köküyle almak. (Boşnak dilinde, Boginje-Çiçek: 1080= 81: Kökle-Kıpçak dilinde, “Kökleşmek”. Olmak): 777: MUUS USTAR-Yakut dilinde, “Nisan”. (İngilizce, “Okul” kelimesinin okunuşu, Skull: 196: Skul-İngilizce, “Kafatası”… Arnavutça, Shkul-Çile. “Üstadım’ın şiir kitabı”: 202: Süryanice, Lfofo-Zarf… Kusto-Topalak otu: 1181: Kafa-Baş. Akıl, zekâ, anlayış… Üstadım’ın Tilki Günlüğü’nde “Ufuk” olan Kafa Kağıdım isimli eseri hatırlanmalı… Arnavutça, Lule Rrenje-Çiçek kökü: 503: Hayutonoyo-Süryanice, “Hayvan gibi”… Kıpçak dilinde, Çibin-Sinek. Anter: 75: Hayvan-Beden, canlı; Zel harfi, Allah’ın Müzill ismi, Hayvanlar mertebesi, Kamer menzillerinden “Sa’du’l Suud”a işaret eder; Derece almak. Mübarek. Mübarek yıldızlar’a)… Süryanice, MŞARRO MADRKONUTO ANANQİ-Mutlak Fikir Gerekli: 1777: RİŞO ZAHYUTO QUTNUTO-Süryanice, “Başyücelik Devleti”… MANZUR-U NAZAR-I PİRAN-I KİRAM-Esseyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık: 2777: DERVİŞ MUHAMMED SEMERKANDİ. “Büyük ebcedle”.

*

İngilizce, HERBALİST-Kökçü. “Kökten alan”. (İspanyolca, Candela: 90: Mâlik-Mülk sahibi. “Allah’ın 99 güzel isminden biri”… Rüyâ’da gelen mânâ; Süryanice’de “Necib”in Cim’i, Mim’dir. Da’va Cetveli’nde de, Mim’in sayı değeri 90’dır… Sad harfi; Allah’ın “Mümit-Ölümü Yaratan” ismi, Toprak mertebesi, Kamer menzillerinden “Belde”. Mezarlık: 90: Cetiristo-Süryanice, “Dörtyüz”. Hicrî 1400 hatırda… Uyku; Küçük ölüm… Kökler’den, Dedi ki: “Cennet suretleri, rüya’da görülen suretler gibidir!”… İngilizce, Nil: Nil nehri. Yokluk. “Sıfır. Bit. Zirve. Leysî. Bâtın”. Bâtın âlemi, içinde bulunduğumuz âlemin ölçülendirmeleriyle anlaşılamayacağından dolayı, “keyfiyetsizlikle” nitelenmiştir. Üstadım’ın Kafa Kâğıdım’da, “Ölüm, akla yokluk diye hitab eder!” dediği: 90: Meng-Divan’ü Lügati’t Türk’de, “Yüzdeki ben”… Yevmiye: “Efendi Hazretleri’nin yüzünde bir ben görüyorum, öpüyorum. Sağlığında hiç görmedim, bu da rüyanın sıhhatine bir delil!”… Üstadım’ın rüyası: “Bir dağın tepesinde, tertemiz, elenmiş bir toprak, üzerinde bir kabir ve İslâm harfleriyle yazılı bir isim: Derviş Muhammed”… İngiliz şair ve filozofu, “Romantizm” akımının öncülerinden, Samuel Taylor Coleridge: “Diyelim ki uyudunuz ve bir rüyâ gördünüz; Cennet’te garib ve güzel bir çiçek görüp kopardınız. Peki, uyandığınızda çiçeği elinizde duruyor görseniz, ne düşünürsünüz?”… Müthiş… “Anafor” isimli şiir kitabımdan: “Senin rüyan güya benim için görüldü!”… Rüyâ’yı gören Üstadım, hikâyesi malûm olan mühür, benim elimde: Derviş Muhammed-442 mührü… Maden: Toprak… Kabir: 1302: Mirzabeyoğlu… Bilmem anlaşıldı mı Tasarruf Hakkım?): 712: ESNAH-Kökler. Menbalar. Menşeler. Esaslar. (Alt başlığı, “Necib Fazıl’dan Esseyyid Abdülhakîm Arvasî”ye olan, ondan ona ithaf eserim: Kökler)… Süryanice, ŞRORO-Hakikat. Gerçek: 712: D’LO YUTRON-Süryanice, “Niteliksiz”. Ruh… Lâtince, TEMPORIS-Tamam: 712: MUNITOR-Lâtince, “Köprü Yapan”. İbda’, icâd. (Boşnak dilinde, Cvast Korjen Paratı-Çiçeği kökünden almak: 1145: Fidan… Merec-el Bahreyn Yeltekıyan-İki deniz birbirine kavuşuyorlar. “Aralarında birleşmelerine engel bir perde var”: 1145: Suadî-Topalak otu. Kusto. “İki deniz arasında, hem o tarafa, hem bu tarafa ait perde, Takdim yazım: Büyük Doğu-İbda”… Levha: 11 Şubat 1985… Bir çukur kazıyorum ve içine fidan dikiyorum; sonra da onu sular gibi hacet gideriyorum… Biraz ötede Üstadım, hüzünlü bir çehre ile beni izliyor!)… KÖKÜYLE ALMAK. (Kök-Mavi. “Kelime-i Tevhid nurundandır”: 40: Kök-Asıl… Yine Kıpçak dilinden, Kök-Gökyüzü: 40: Kök-Taze… Turfanda-Mevsiminden önce yetiştirilen sebze ve meyve: 739: Metris Cezaevi): 269: CENİVER-Sırat Köprüsü… Boşnak dilinde, CVAST KORJEN DEMONTİRATİ-Kökünden alınan çiçek: 654: SALON D’BET DİNO-Süryanice, “Mahkeme Salonu”… İBRİNŞAK-Ağaçta çiçek açmak. (Üstadım’ın “Çocuk” isimli şiirinden: Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk / Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk) : 654: MUHTIRA- Hatırlatmak veya hatırlamak için yazılan yazı.

*

Boşnak dilinde, CVAST KORJEN KİDATİ-Çiçeği kökünden sökmek: 1976: BORUYO D’LO MELTO METHAŞRONUTO-Süryanice, “Kelimesiz Düşünmek Yaratanı”… SEYYİD ABDÜLHAKÎM ARVASÎ ÜÇIŞIK: 976: NECİB FAZIL… Süryanice, UKOMO QATUTO-Siyah Kedi. “İstikbal”. (Çiçek: 1035: Kedi): 1976: MŞARRO HEGGO ANANQİ-Süryanice, “Mutlak Fikir Gerekli”.

*

Boşnak dilinde, KOZİCE KORJEN PARATI-Çiçeği kökünden sökmek: 1107: MAGSO-Süryanice, “Kök”… HAKK-Doğru. Gerçek. Vâcib ve lâzım olan. Her sabit ve doğru olan şey. Adalet. Hakikate uygunluk. Geçmiş, harcanmış emek. Pay, hisse. Münasib. Vukuu vacib. “Allah’ın, Hak üzerine kaimliği”: 2108: DERVİŞ MUHAMMED SEMERKANDİ-332 mührü… HASİL-Sığır buzağısı. (Buzağı: 1918: Sübûtî-Müsbet, isbatlı olan. Varlığı katiyyen isbat edilene âit… Salih İzzet Mirzabeyoğlu: 1918: Hırpadak-Uygun bir şekilde. Birdenbire. Tıpatıp): 108: MUHKİM-Kuvvetleştiren, sağlam kılan… Süryanice, LEBONOYO-Kalb şeklinde. (Besmele: 137: Salmo-Süryanice, “Şekil”. Sırrı Allah’ta… Hı harfi, Allah’ın “Hakîm-Her şeyi yerli yerince eden ismi, Kamer menzillerinden “Hek’a-Atın göğsündeki yuvarlak etli kısım”a işaret eder… At: Zekânın özü, müsbet, hayâl kabiliyeti. Kuvvet… Yuvarlak: Tamamlık… Kaptan Kusto Müslüman-Takdimim: 1613: Derviş Muhammed… Süryanice, B’aşme D’moryo-Bismillah: 1614: Büyük Doğu Takdim(i)-Büyük Doğu İdeolocyası’nın kendini takdimi… Süryanice, Mtahmo Heggo Ananqi-Mutlak Fikir Gerekli: 2624: Büyük Doğu Takdimi): 108: KOP-Kıpçak dilinde, “Koparmak”… Kıpçak dilinde, KOP-Yeniden dirilmek. “Yürüyen Büyük Doğu”: 108: KOP-Kıpçak dilinde, “İnşa etmek, kurmak”. İbda’… Boşnak dilinde, SLOVO-Harfi harfine: 1108: ESPELHO-Portekiz dilinde, “Ayna”… AYNA-Gözü güzel ve iri olan. “Basiret. İdrak”: 131: AYHÜM-Ağaç kökü. Kırmızı sahtiyan. (Sahtiyan-Tabaklanmış, boyanmış deri: 1121: Elif-Hemze. Kamer menzillerinin hepsiyle ünsiyet eden harf… Kırmızı, “Allah” isminin nurundandır… Kök-Gökyüzü: 40: Hadil-Aşağı sarkıtılmış… Varlık, kökü göklerde ve dalları aşağı sarkmış bir ağaca benzetilmiştir; sırrı kalb’te - İçyüzü mânâ âlemine, dışyüzü içinde yaşadığımız âleme bakan)
 

İLHAM
(ASA KILIFINDA KILIÇ)
 

LEVHA: 15 Ekim 1986… İmâm-ı Rabbanî Hazretleri’nin ifâdeleriyle, âyetlerin tefsiri de içinde bir bahis düşünüyorum… Bahis, mücadeleye ve yenmeye dair… Bununla ilgili olarak, merdivenden inen bir Çinli ile kılıçla çarpışıyoruz… Ben hemen bir odaya koşup kapıyı kapatıyorum… Çinli’nin kapıyı kırmasından korkarken, Üstadım’ın bu hâlime uygun olarak politika ile ilgili bir sözünü hatırlıyorum!..

*

Arnavutça, SKEPTER KELLEF SHAPATE-Asa Kılıfında Kılıç. (Portekiz dilinde, Fronha-Kılıf: 345: İmâm-ı Rabbanî… Müfekkire-Düşünme gücü ve kuvveti: 345: Alemdar-Bayrağı veya sancağı taşıyan. Bayraktar, sancaktar… İlham-Allah tarafından kalbe gelen mânâ: 1076: 77: Migvel-Hançer İnce kılıç): 1322: ENSIGER-Lâtince, “Kılıç kullanan kişi”. (Yevmiye: Ben ilhamımı, Mektubat’tan alırım!)… Süryanice, ŞUBH-İzzet: 1322: MİRZABEYOĞLU… İZZET MİRZABEYOĞLU: 1799: FLOR DESARRAIGO-İspanyolca, “Çiçeği köküyle çıkarmak”… Süryanice, MTAHMO YULFONO ANANQİ-Mutlak Fikir Gerekli: 1799: KÜLTÜR DAVAMIZ. (Üstadım: Bu kitab Cumhuriyet sonrası kavruk nesillerin ilk ciddi fikir sesi ve ilk çileli nefs murakabesi eseridir!)

*

Portekiz dilinden, BACULO BAINHO ESPADE-Asa Kılıfında Kılıç: 189: MUKADDİME-Takdim. Her şeyin evveli… Lâtince, SPECTRUM VAGINA ENSİS-Asa Kılıfında Kılıç: 1964= 965: TEMPESTES-Lâtince, “Zaman”… YOLUMUZ - HALİMİZ - ÇAREMİZ- Üstadım’ın Eskişehir’de ilk dinlediğim konferansı, tarihi: 2966: SEYYİD Abdülhakîm Arvasî + NECİB Fazıl Kısakürek + İZZET Erdiş. (Boşnak dilinde, Boqinje Korjen Demontirati-Çiçeği Kökündem Sökmek: 2564= 566: Seyyid Abdülhakîm Arvasî… Rüyadan gerçeğe, Demonter: Parça parça sökmek. Yere düşürmek, gerçeklemek. Söküp takmak. Cin fiili, gizli fiil… Levha: 26 Mart 1987… Rahmetli Üstadım’ın bahçesi… Onunla yanyana oturuyoruz… İçimden, bir hatamı yüzüme vurmamasını temenni ediyorum… Vurmuyor… Hafifçe ayağını gezdirirken, dizini bana dokundurmak istediğini sanıyorum… Dokunduruyor… “Üstadım bir şey mi istediniz?” diye soruyorum, “hayır!” diyor… Ve o güzel sevinçli hâliyle, “Artık hiç şübhem kalmadı!” diye benden emin olduğunu bildiriyor… Yine bahçede, büyük bir ÇINAR ağacının dibinde, beyaz renkli uzun bir masa başında, o, ben ve Neslihan Hanım… Benim heyecandan kalbim küt küt atıyor ve terliyorum… Üstadım, “Senin cins yaşın hangisi?” diye soruyor… “Efendim, bende devre devre oldu!”… Sorusunu tekrar niyetine, “Öyle de…” diyor. “Efendim, ilk konferansınızı dinlediğimde, orta bir, hayır orta ikiye gidiyordum: Yolumuz – Hâlimiz - Çaremiz isimli Konferans!”… Memnun ve mesut bir jestle, “Eee, Allah nerelerden ne nasib eder!” diyor ve Neslihan Hanım’ı söze dahil ettirmek istiyor: “Bizim Nilgün demişti ki…” diye söze başlıyor… Nilgün Yılmaz, Üstadım’ın kızı imiş… Maviye… Ben bu konuşmalardan önce, Neslihan Hanım’a hürmeten “Anne!” diye hitab ediyordum… Üstadım, çok memnun ve neşeli!)… EBU SÜLEYMAN-Halid bin Velid ve Süleyman bin Halid Hazretleri’nin “Horoz” mânâsına gelen namı: 1999: HALKABEND-Toplanıp yuvarlak meydana getirecek şekilde oturma. (Levha: 20 Şubat 1997… Efendi Hazretleri bizim eve gelmiş… Üzerinde beyaz kazak ve üstüne giydiği gri yelek… Poturu-Şalvarı da gri… Etrafında halkalanmış olanların ortasında, hepsi dizüstü birşeyler anlatıyor… Hayran, ne anlattığını duymuyor!)… MENCUK-Sancak. Bayrak. (Ahmed-i Farukî: 450: Abdülhakîm. “Büyük ebcedle”… Sadreddin Konevî: 535: Seyyid Abdülhakîm Arvasî… Sadreddin Konevî Hazretleri’nin Naklettiği Hadîs: “Tıla-i 10 İranî-Mehdî’yi Hamil On Süvari”-Allah Sevgilisi’nin bizzat suretleri ve isimleriyle bildirdiği… İmam-ı Rabbanî Hazretleri ilk ve Abdülhakîm Arvasî Hazretleri onuncu): 199: MENCENUN-Sığırın döndürdüğü dolap. (Havk-Halka denilen yuvarlak: 706: Sevr-Boğa. Boğa Burcu… Fikir Kahramanı: 706: Aktör)... MÜNAKKAD-Noktalanmış: 199: MESCOYO QUYOMO-Süryanice, “Vasıta Sistem”.

*

Lâtince, SPECTRUM VAGINA HARPE-Asa Kılıfında Kılıç: 1069= 70: CAYNO-Süryanice, “Kök”... Süryanice, CAYNO-Göz. Pınar: 70: CAYNO-Nazar. (Nazar-Göz atmak. Düşünmek. İltifat. İtibar: 1150= 151: Mehdî Muhammed)... Portekiz dilinde, BACULO CAPA ESPADA-Süryanice, “Asa kılıfında kılıç”: 1104: MEŞTARRONO-Süryanice, “Gerçekleştirilebilir”.
 

HACALET
(ŞATRANC-I UREFA’DAN)

 
Şatranc-ı Urefa’nın 13. Kabı, HACALET-Utanma. “Haya, imândandır” ve kuvvet, kibir hissine düşmeme hayasında: 1442: TGOLO-Süryanice, “İtimad”... Süryanice, HAZYUTO-Hayal. “Rüyâ”: 442: RİŞ ŞATO-Süryanice, “Yılbaşı”. (2014 yılının son gecesinin son saatinde, yâni yılbaşı gecesinde, malûm harika: Derviş Muhammed-442 mührünün bulunuşu)... Boşnak dilinde, BOYİJE KORJEN-Çiçek Kökü. (Lâtince, Spectrum Vagine Ensis-Asa kılıfında kılıç: 1035: Floral Exstirpacion-İspanyolca, “Çiçeği kökünden sökmek”... Çiçek: 36: Qocuyo-Süryanice, Müjdeci): 442: EMET-İbranice, “Hakikat”... Lâtince, VELUT-“Aynısı”. (Velüd-Çok doğuran. Çok eser veren: 46: Kök): 442: MATA’-İbranice, “Fidan dikmek”

*

HACALET. (Hace-Let… Hace: 615: Rabuto-Süryanice, “Haşmet. Azamet”... Beraat-Haşmet. Azamet. Zamanın bedii: 673: Mehdî Derviş Muhammed… Rüyâ Tâbir Etmek: 673: Tecris-Doğru fikirli etmek… Let-Atmak. Doğurmak: 441: Miat-Yüz sayıları… Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu): 442: TAHT HZUQYO-Süryanice, “Taht Menzili”. Abdülhakîm Koltuğu… Süryanice, YARHO D’İYOR-Mayıs Ayı: 442: TAEM-Süryanice, “İkiz Doğurmak”. Büyük Doğu-İbda’.

*

HAYA-Hicab. Utanma. Edeb. Ar, namus, şeref. Allah korkusu ile günahtan kaçınma. (Dedi ki: Allah emirlerine itaat etmediğim zaman, benden büyük zalim mi olur?): 20: VATID-Sabit… İbranice, HAYA-Hayvan. “Beden”: 20: HAYA-İbranice, “Ömür”... İbranice, HAYA-“Var Olmak”: 20: VACDO-Süryanice, “Buluşma”. Visâl. Vuslat. (Üstadım: Güzellik hep yeni, yenilik güzel / Dostunu bulan aşk sonsuz ömürlü / Sevgili bayatlar ama aşk yeni! —1982… Toplam Ebced: 1332: Isram-Derviş… Kaptan Kust: 1332: Mirzabeyoğlu)... Lâtince, SPECTRUM VAGINE ENSIS-Asa Kılıfında Kılıç. (Levha: 28 Haziran 1984… Kalın ve yuvarlak mermer bir sütunda, afiş büyüklüğünde Üstadım’ın kitabı… Kapakta, “20 Yıl Beraber” diye bir başlık… Üstadım onu, hapisteyken bir senede yazmış… Galiba 333 ve 33 veli gibi, “menkabe-velilerin hayat hikayeleri”ne dair bir kitab… 10 cilt olması plânlanmış ama, “hapisten çıkınca birinci ciltte kalmış” diye düşünüyorum… Üstadım’ın kitabını okurken, onu hayâl mi ediyorum, yoksa ben okurken sözleri o söylüyor gibi canlı mı görüyorum, yoksa o mu okuyor, kestiremiyorum… Ama onu gördüm… Şöyle bir cümle: “40 senede de erilmez ama, biz erdik!”... Kitabtaki bu yazının Hazret-i Hüseyin ile alâkalı olup olmadığını bilmiyorum!): 1964: RÜYA’nın görülüşünden 20 sene önceki tarih.

*

HİCAB-Perde, örtü, hâil. Allah ile kul arasındaki perde. Nefsin eksik ve kusurlu olduğunu bilip, o tarafını ikmâl için halvete girme. Utanma; sebebine binaen insanlardan kaçınma. Utanma, mahcubluk. Setretme, örtünme. “Bir savunma güdüsü”. (Arnavutça, Dije-İrfan: 1026: To Uproot-İngilizce, “Kökünden Sökmek”... İbranice, Havay-Hayat tarzı: 1026: Ceptro Fronho Espadi-Portekiz dilinde, Asa kılıfında kılıç): 14: ÇAH-Kıpçak dilinde, “Güç, kuvvet”... Süryanice, ABHER-Parlatmak, parıldamak, beyazlatmak. (Beyaz renk, temizliğin ve mücerredin rengidir; ism-i cami olan “Hu” zamirinin nuruna işarettir. Mücerretlerin mücerredi, Allah): 1014: BORUYO D’LO MELTO RENYO-Süryanice, “Kelimesiz düşünmek Yaratanı”.

*

Portekiz dilinde, VERGONHA-Hicab. “Haya”: 1272= 273: HÜKÜMDAR… SİPAHDAR-En büyük asker. Kumandan: 273: BARİ’-Tam üstün. Mükemmel… HUNDURE-Gözbebeği: 273: SECİR-Dost… İHTİRA’-Evvelce bilinmeyen bir şeyi keşfetmek, bulmak: 273: ABİR-Bir yerden geçip giden yolcu. Rüyâ tâbir etmek… BERMAL-Zirve, dağ tepesi. Dağın üstü: 273: TADBİS-Sabun. “Karaçay-Malkar dilinde sabun, mühür demek”. (Derviş Muhammed-442 mührü: 1054: Dünya Çapında Bir Hâdise)

*

İngilizce, SHAME-Haya: 114: HEYCEMANE-Büyük inci. “Ezel”... HAVK-İhata etmek. Evi süpürmek. “Döküntü toplamak”: 114: HETELLA-İri vücutlu erkek. Ebedd… NACİS-İyileşmez hastalık: 114: MECA’-Açlık… DANENDE-Bilgin. Bilen. Haberli: 114: DAM’-Gözyaşı. Dua. Gaffer. “Re harfi, Allah’ın Musavvir ismi, 5. Sema mertebesi, Kamer menzillerinden Gafr; silen, örten’e işaret eder”... NEDİS-Akıllı kişi: 114: NASİC-Dokuyan, nesceden. Düzenleyen, tertib eden, sıralayan. “Amel. İcra eden”. (Süryanice, Nkef-Haya. “Muti, vefa”: 151: Memini-Hatırlamak… Lâtince, Defingo-Resmini yapmak: 1151: Mluo Mtaksonuto-Süryanice, “Vasıta Sistem”... Sümer dilinde, Ninum-Bir dokuma tezgahı: 2154: Bütün Fikrin Gerekliliği)

*

İngilizce, BASHFULNESS-Haya. Hicab. “Muti, tâbi’ ”: 358: RELASYON-İngilizce, “Geri getirme. Münasebet. İlişki. Bağlantı. Canlılar ve cisimler arasındaki münasebet”. Topyekün varlık, Bir’den, Bir’e âit hakikatten… MUHAŞŞA-Haşiye. Ek yazı. “Dip not. İnsan”: 358: HANEŞ-Yılan. “Hayyat. Yılan. Hayye, davet eden. Hayyat, şekil ve suret biçen, terzi”. (Zel harfi, Allah’ın Müzill ismi, Hayvanlar mertebesi, Kamer menzillerinden Sa’du’l Suud’a işaret eder; Derece almak. Mübarek. Mübarek yıldızlara)... MERNUSA-Mübarek: 358: MUHAŞŞİ-Hâşiye yazan. (Levha: 16 Şubat 1985… Bir kitab okuyorum… Yanımda Seyfi Bey… Kitab, Üstadım’ın ve estetikle ilgili; ve okudukça, benim yazdığım oluyor… Dipnot kısmında, bir “Ş” harfi var… Benimle alâkalı ve bu hususu Seyfi Bey’le konuşuyoruz… Estetik ve Ahlâk-“Şiir ve Sanat Hikemiyatı” isimli eserimin alt başlığı: 1623: Tebarek-Mübarek etsin. “Allah”... Estetik: 891: Mehdî. “En büyük ebcedle”... Süryanice, Grimo Mahsabto Ananqi-Mutlak Fikir Gereklilik: 891: Rişono Frişo Qutnuto-Süryanice “Başyücelik Devleti”. Ahlâk: 732: Süryanice, Setro Mehdo-Tez sırrı. Şın Harfi; Allah’ın Muktedir ismi, Sabit Yıldızlar mertebesi, Kamer menzillerinden Cebhet’ül Esed’e işaret eder; Aslan Çehresi’ne, “Aslan Burcu, unsuru Ateş, tabiatı Sıcak-Kuru, türü Sabit, yıldızı Güneş, vücutta tesir yeri Kalb ve sırt, simya’da Sindirme safhası”: 300: Fikr-Doğrunun olmadığı yerde, güzel de yoktur; sadece güzel, aldatıcı olabilir… Üstadım, “İmân ve İslâm Atlası”nın Edeb faslında, Estetik hakkında: Umulur ki, 15. İslâm asrının yenileyicisi, İslâm’da estetik plânı başa alsın. Zira güzellik, hesab ve kitab sordurmadan yakalayıcı, zapt ve fethedicidir!)... HAŞİM-Haşmetli, gösterişli, muhteşem. (Berâat-Haşmet. Metanet. İlim ve şecaatle, güzel vasıflarla emsalinden üstün: 673: Mehdî Derviş Muhammed): 358: DABRO ŞAFEL MAFRGUTO-“Çöle İnen Nur”; Üstadım’ın, “Allah Sevgilisi”nin hayatı nasıl bir vecd ve sanat üslûbuyla anlatılırmış, bunu gösteren eseri.


Baran Dergisi 517. Sayı