LEVHA: 28 Ekim 1984... Nimet Serdar... Avrupa’ya gitmeye niyeti var... Bana, İslâm’ın kutsal yerleri niyetine oraya gidiyormuş gibi geliyor... Geziye İspanya’dan başlayacak... Ona tavsiyede ve nasihatte bulunur gibi, “Biz, zaman deyince saati anlıyoruz; oysa yelkovanla akrebin kendisiyiz, zamanın kendisiyiz biz!” diyorum... Beni dikkatle dinliyor!

*

İngilizce, TIME-Zaman-“Zamanın kendisiyiz biz!”; âlemde hiçbir şey yoktur ki, insanda ondan bir iz olmasın: 451: TIME-Hak. (Zaman-Kefil olma, kefalet. Bir şeyin mislini veya değerini vermek üzere, zarara karşı kefil olma. “Hakkın Hak üzerine kaimliği, hak edilenin keyfiyeti üzeredir; onda bir eksilme olmaz; Allah, herşeyde ona mahsus bir can ile görünür!”: 98: Zaman-Tezahürlerinden tanıdığımız, “Varlık-yokluk, iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış, hakikat-yalan, olur, olabilir-olamaz” herşeyin kendisinden yapıldığı ARŞ’tan taayyün eden hayal maddesindendir... Kefl-Kefil olmak. Okşamak. Yaramaz gönüllü olmak. “Fuzulî, beklenmedik tecellileri bakımından zamanı, şuh bir facireye benzetir”: 130: Kelef-Şiddetli sevgi. Yüzdeki siyah nokta, ben... Na’y-Ölüm haberi getirmek. “Zamanın maksatlılığı, herşeyi eskitip deberan etme, unutulanı da saklama, herşeyin galibine tâbi olması ölçüsüyle Hakk’a döndürme işidir”: 130: Nigin-Yüzük. Mühür. Hatem. “Herşeyde ona mahsus görünen”... Kefel-Dib, ard, netice: 707: Varis-Ölünün mirası kendisine intikal eden. “Allah’ın 99 güzel isminden biri”... Telhis-Kısaltma. Hülâsasını alma, özünü alma: 130: Ta’yid-Bayramlaşmak. “Kafirler için Cehennem, tabiatlarına uygun olduğu müjdedir; Kafirlere Cehennemi müjdele mânâsındaki âyeti hatırla!”... Arnavutça, Prijateljstvo-Dostluk. “Allah dostları ve O’nun için can verenler”: 130: Mucenic-Arnavutça, “Şehîd”. En üstün makam, derecesinde Allah’ın tecellisine şâhid olanlar)... ZEMAN-Hak, vacib, lâzım ve varlığı zorunlu olan: 130: MAHMUD-Medhe lâyık. Medholunmuş. “Allah ve bütün âlemler tarafından”. Allah Sevgilisi’nin bir ismi... Süryanice, MMALLUT ZABNO-Zaman ilmi. (Boşnak dilinde, Vrejeme-Zaman: 270: Çarsu-Dört taraf. Alış-Veriş yeri. “Ezel-Ebed, Bâtın-Zahir”. Kuşatan): 1612: DERVİŞ MUHAMMED-Allah’tan vahy alan ve mürşidi Allah olan Allah Sevgilisi; varlık, o var diye yaratıldı... İspanyolca, CONTEMPORANEO-Zamandaş. Hadisevi birlik. “Allah he an bir şe’ndedir”. (Bütün Kul kemâlleri, müntehasında Allah’ın Dehri’nin zımnına döner): 5761= 1765: FURKAN SURESİ’nin 53. âyeti - “Meâli: O Allah’tır ki iki denizi salıverdi. Şu tatlı, susuzluğu giderir, bu tuzlu ve acıdır. Aralarında da kudretinden bir engel ve birbirlerine karışmalarını engelleyici bir mania, bir engel koymuştur”. (Ezel, öncesi olmayan zaman; ebed, sonsuz zaman... Ezel ve ebed, İnsan’da birleşti... Ezel, Allah’ın “Evvel-Başlangıcı olmayan” ismi değildir; Ebed de, Allah’ın “Ahir-Sonu olmayan” ismi değildir... İlgi?.. Allah, İnsan’ın bâtınını kendi bilinmez Zatî sıfatlarından Sureti üzere yarattı... Kudsî Hadîs: Ben İnsan’ın en büyük sırrıyım, İnsan da benim en büyük sırrım)

*

DERVİŞ MUHAMMED: 1612: MMALLUT ZABNO-Takvim. “Düzeltme. Doğrultma. Kıvamına koyma. Eğriyi doğru tutma. Ta’dil etme. Bir şeyin kıymetini tayin eylemek. Her gün güneşin doğuşu, batışı, Ay ahkâmı ve süresi kaddedilmiş defter”... SEYYİD ABDÜLHAKÎM ARVASİ: 1535: TARİH TESBİTİ. (Levha: 25 Şubat 1989... Hazret-i Ali bahsiyle çok uğraşıyorum... Levha: 12 Kasım 1992... Rahmetli Adile Teyzem’e, “Hazret-i Ali’nin Hadîsi” diye, bununla ilgili yeni Hilâl’i, elimde kılıç gibi tutarak anlatıyorum; ve müthiş hislenip ağlayacak gibi oluyorum... Hemze, Allah’ın “Mübdi-Güzel Yaratan” ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer menzillerinden “Seretan-Yengeç, Nath-Tos vuran, başvuran hayvan”a işaret eder... Lâtince, Quandaque-Zamanı geldiğinde: 83: Yengeç)... Almanca, ZEIT-Zaman. “Kişi üzerinde bulunduğu zamanın içindedir”: 1417: NECİB FAZIL KISAKÜREK. (Necb: Ağacı yontmak. “Ben bir genç arıyorum gençlikle köprübaşı”... Lâtince, Tempestas-Zaman: 1966: Eskişehir’de Üstadım’ın ilk dinlediğin Konferansı... Yolumuz, Hâlimiz, Çaremiz: 2966: Seyyid Abdülhakîm Arvasî + Necib Fazıl Kısakürek + İzzet Erdiş)... ÜSTADIM’ın 1979 tarihli, “1400” başlıklı Noktalaması: “1400’e bir yıl var, yaklaştı zamanımız / Bu asırda gelir mi dersin kahramanımız”... BİN DÖRTYÜZ: 1683: İHFA-Saklamak. Gizlemek. “Muamma”... MÜTERCİM-Bir dilden başka bir dile çeviren. Anlatan, anladığı mânâyı açıklayan: 1683: SALİH İZZET ERDİŞ... BİRİNCİ Mısra’ın Ebcedi: 1733: MEHDÎ Salih İzzet Erdiş. (Dörtyüz’e hesablanışıyla 1738= 739: Der-Saadet. “İstanbul”... Turfanda-Mevsiminden önce yetiştirilmiş meyve ve sebze: 739: Metris Cezaevi-28 Şubat’a direniş)... İKİNCİ Mısra’ın Ebcedi: 1447: TEV’EM-İkiz. “Necib Fazıl Kısakürek’le”. (Erbaiyyat-Dört olmak: 683: Halenc-Ağaç. Şecer. “Seyyid Taha, Seyyid Fehim Arvasî, Esseyyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık, Necib Fazıl Kısakürek”... Nimet: 500: Metin-Allah’ın “Kuvvete kemâl-Metanet veren” anlamındaki 99 güzel isminden biri... Süryanice, Hameşmo-Beşyüz: 396: Kahraman... Boşnak dilinde, Pet Sto-Beşyüz: 869: Mektubat-İmam-ı Rabbanî Hazretleri’nin baş eseri. “Aynı ebcedle Üstadım’ın ve benim isimlerimizin toplamı”... Seyyid Abdülhakîm Arvasî + Necib Fazıl Kısakürek: 1983: İzzet Erdiş... Boşnak dilinde, Pet Lice-Beş yüz, beş surat. “Seyyid Taha Cizro + Seyyid Fehim Arvasi + Necib Fazıl Kısakürek + Salih Mirzabeyoğlu”: 1451: Attemperate-Lâtince, “Zamanında”. Salih Mirzabeyoğlu)... TOPLAM EBCED: 3180: MEHDÎ Salih İzzet Erdiş... MU’CİZBEYAN-Anlatış tarzı hiç kimseye benzemeyen: 1183: ABDÜLHAKÎM-Hakîm Allah’ın kulu. (Muharrir-Yazar: 1447: Mu-Şikaf-İnceden inceye araştıran... Tevali-Birbiri ardı sıra gelen: 447: Korsan-Bütün denizlerde. “Dillerde”... Te’vil-Aslına irca: 447: Vilâyet-Bir şeyi kudretle elde etme... Süryanice, Tğilo-Emin: 447: Odelto-Süryanice, “Maden”... Süryanice, Teğmo-Kaide: 1447: Ümmehat-İslâmî temel eserler)

  *

Süryanice, HASİRUT ZABNO-Zamansızlık. (Berzah âleminin Halk âlemine nisbetle keyfiyetsiz –onun silinişi, boşluk, zamanüstü olması– gibi, Allah’ın Zât âlemine nisbetle Berzah âlemi de bir keyfiyettir; ruha nisbetle izafeti, “süre” diye ifâde edilen bir ân; kesiksiz, eskimez, pörsümez yeninin, solmaz rengi. Maddenin dördüncü buudu olan tezahürlerinden bildiğimiz zamanın, ötesi. Şuur seviyesinin her değişmesinde, gerçeklik seviyesi değişir. “İdrakin aczini idrak”, aklın ruh istilâsında ölümü, ona dönüşüdür. Akl’ın ruh mânâsı: Ölüm. İp. Kesiksiz hayat… Ölüm, akla yokluk şeklinde hitab eder; Allah Sevgilisi’ne “Ruh nedir?” diye soran kâfirlere gelen cevab bir âyetle: “De ki, ruh Rabbi’nin Emri’ndendir ve size ondan çok az şey bildirilmiştir!”… Emr âlemi: Berzah âlemi… Ölüp de ölmeyen, –Başka bir hayatla diri olan–, şehîdlere mukabil, ölmeden ölen veliler hayatı!): 4751: MECZUB-Cezbedilmiş. Divane. Tutulmuş. Tutkun… ARAFET-Atâ, ihsan, hediye. (Zebno-Alış veriş. “Zaman”: 1064: Mehdiyye-Mehdiye âit ve müteallik. Hediye, ihsan): 4751: DERVİŞ MUHAMMED-442 mührü.

 *

ZAMAN: 98: ANADOLU. (Arnavutça, Athde-Anavatan: 1417= 418: Necib Fazıl Kısakürek)… Fransızca, RESULTAT-Maksud. Netice. “Zamanın maksatlılığı”. (Resultat: Resul-tat): 2098: Madbro Afel Mafrguto-Süryanice, “Çöle İnen Nur-Bütün Zaman ve Mekâna”, Üstadım’ın bir eseri. (Halâskâr-Kurtarıcı: 418: Qarqufto Mcalyo Uhdono-Süryanice, “Başyücelik Devleti” demek)… Süryanice, ZAMEN-Misafir etmek. “Davet”: 98: YUROQO MDİTO MRAKBONO-Süryanice, “Yeşil Medeniyet Yazarı”. (Rüyâ’da gelen mânâ: Benim için böyle denmesi)… İbranice, MA’AZAN-Muvazene. Denge. “Aranan”: 98: İspanyolca, SABLE-Kılıç. (Fely-Keskin kılıç. Şiirin ince mânâlarını çıkarmak. Bit toplamak: 121: Elif-Çok şeyle ünsiyeti olan. Kalbedilen, kendisine irca edilen)… Fransızca, DUREE-Süre. Öte. “Mavera”. (Fransızca, Delai-Üstünde, ötesinde. “Meselâ; zamanî ışığın üstü galibine uyarak nur”: 46: İlahî): 216: SEYFULLAH-Allah’ın kılıcı. “Halid bin Velid Hazretleri’nin bir namı”… Fransızca, HEURE-Saat. Vakit. Zaman. (Fransızca, Heur-Şans, tali’, baht: 212: Pîr-İbranice, “Kuyu, maden ocağı”… Fransızca, Heuristique-Keşfetmeye, kendi kendine öğrenmeye yarayan: 712: Kurbiyyet-Yakınlık kazanmak. Yakınlık. Bir şeye kendi gayretiyle yaklaşmak… İbrahim Kassaroğlu-Rüya’da gördüğüm birinin ismi. “Ve bir velinin”: 712: Muteber-İtibar gören. Beğenilen, inanılan. Güvenilir. Hükmü geçen… Tebrik: 712: Ihlaf-Kılıç çıkarmak için elini uzatmak. Halef etmek. Su aramak… Saat: Bir günün 24 saatte biri. Muayyen, belli zaman. Kıyamet: 531: Mehdî Salih İzzet Mirzabeyoğlu): 217: RÜYA-Rüyada görülen suretler. (Süryanice, Helmonoyo-Rüyâ gibi: 1154: Samboro-Süryanice, “Hilâl”. Kaş. Kılıç… Alem-i Cihan: 217: Bla Pyjamas-İsveç dilinde, “Mavi pijama”… Elbise, sıfat; Mavi, Kelime-i Tevhid nuruyla ilgili… Hakikati uykuda açıklanan, Sad harfi; Allah’ın “Mümit-Ölümü Yaratan” ismi, Toprak mertebesi, Kamer menzillerinden “Belde”; mekân, mahal ile ilgili… Boşnak dilinde, Opstina-Belediye: 529: “İçiçe mimari, içiçe benlik”… Boşnak dilinde, Qarşuyo-Gece Kondu. “Kamer menzilleri konakları”: 529: Bastion-Boşnak dilinde, “Burç”… Üstadım’dan, “İçiçe mimari, içiçe benlik”: 529: Bütün Fikrin Gerekliliği… Süryanice, Helmonoyo-Rüyâ gibi: 2154: Mehdî Muhammed)

 *

NİMET: 500: BİMA İNANGERDAN-Kürsî Dizgini… BİMA İNANGERDAN-Kürsî Dizgini: 1499: SAHİHUTO-Süryanice, “Nur”… SİSTEM: 1500: ULAT-Demir. Örs.(Fransızca, Fer Enclume-Demir örs. Kılıç: 1416: Maşlmonuto Fetno-Süryanice, “İslâmî Anlayış”… Ifrat hâlde tecrid-Şiir idrakı şiarıyla tecrid. “Muhib Efendi: İslâm, kılı kırk yarmanın değil, kırk bin yarmanın rejimidir; düşün Allah’a karşı ne kadar zor işimiz!”: 1417: Necib Fazıl Kısakürek… Ifrat: Ense saçı: 4751: Derviş Muhammed-442 mührü. “En büyük ebcedle”… İfrat Hâlde Tecrid: 956: Müfadele-Fazilet yarışı… Fazilete göre yaşama rejimi için: Adlî-Tıbb)… YEVMİYE: “Ölmek için doğduk. Daha doğrusu, olmak için!”… Olmak için doğan, İnsan: Bir memuriyet!
 

VARLIK ÇİLESİ
 

LEVHA: 18 Ağustos 1982… Kardeşimi azgın sular almış, bir nehirde bata çıka gidiyor… Müthiş bir çaresizlik duygusu içinde, feci durumunu seyrediyorum… Sonra birden, kaynayan sularda balık olmuş yüzüyor… Ben hayretler ve dehşetler içindeyim! (Nalân Said)

*

Fransızca, RIVE-Akarsu sahili: 1220= 221: TAHYİR-İstediğini seçmesini teklif etme… KENARE-Kıyı. Kenar. Sahil. Köşe. Uç. Son, nihayet. Etrafı çevrilen şey. Kucaklama. Kucağa alma. (Necib Fazıl’la Başbaşa isimli eserim hakkında Üstadım: “Hakkımda yazılmış tek harika eser!”… Gıyabımda söylediği: Bana aguşunu açmış, takdirkârıyım!): 276: HAT’ARE-Bir hâl üzerine karar etmeyip devamlı değişmek… RU’-Kalb, fuad. Kalb’de korku arız olacak yer. Zihin ve akıl. “Ahfa mertebesi”. (Kalbin bir zâhiri, bir de bâtını var; zâhirin de bir zâhiri, bir de bâtını. Bâtının da bir zâhiri ve bir bâtını… 7. mertebe, “En bâtın”: Ahfa-Allah’ın nazar ettiği yer… Fransızca, Danger-Tehlike. “Hatar; kalbe aniden doğan menfi his; Hadîs’te, imânın kemâlinden olduğu söylenmiştir!”: 256: Nur-Allah’tan. “Zamanüstü”… Te harfi, Allah’ın “Kaabid-Kısıcı, sıkıcı” ismi, Esir mertebesi, Kamer menzillerinden “Kalb”e işaret eder… Fransızca, Systole-Kalb kasılması. “Hiç Sebebsiz isimli şiirim’den: Kalbim avuç içinde / Sözün gelişi başka / Hiç sebebsiz bir sebeb / Nisbet ediyor aşka!”: 571: Şâir… İbranice, Şair-Hayatta kalan: 571: Mukameaten-Arabça, “Aynı döşekte yatmak”… Süryanice, Cesro Hufrgo-On Eyaletin Miri: 1571: Mehdî Muhammed Necib Fazıl Kısakürek… Fransızca, Lit-Yatak. Mehd: 440: Hiyutu-Süryanice, “Hüviyet”... İspanyolca, Tarjeta De İdentidad-Hüviyet Cüzdanı. “Kafa Kâğıdı”: 1644: Tijdperk-Hollanda dilinde, “Asır” demek... Fransızca, Poete-Şâir: 414: Derviş Muhammed Semerkandi-332 mührü. “En küçük ebcedle”... Fransızca, Autre-Sair. “Diğeri. Seyreden, harekette olan. Geçen, dolaşan. Bir şeyden geride kalan”: 612: Derviş Muhammed... Fransızca, Vomi-“Kusmak”. Üstadım’ın Çilesi’nden: Kustum öz ağzımdan kafatasımı: 62: Mehdî... Boşnak dilinde, Teci-Akmak: 414: Hut-Büyük balık... Anafor-Girdab: 414: Tobo-Süryanice, “Akıl”... Süryanice, Tobo-“Güzel. Ruh’a nisbet”: 414: Üstadım’ın Noktalaması-“Anlamak yok çocuğum, anlar gibi olmak var / Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var!”. İdrakin aczini idrak... En büyük ebcedle, Mühr: 1540= 541: Sinciput-Fransızca, “Kafatasının üstü”... Telakî-Kavuşma. Buluşma: 2539= 541: Mehdî Salih İzzet Mirzabeyoğlu)
 

HÜVİYET
(ÇEKİRDEK DOLU)
 

LEVHA: 20 Mart 1986... Üstadım’ı görüyorum... Sonra, biri bana “Yatağın çekirdek dolu!” diyor... Yataktan kalkmışım ve çekirdek de kabak çekirdeği... Sonra, “Üstad öyle dedi!” diye ekliyor!

*

Fransızca, LİT-Yatak. “Berzah”: 440: LİT-Osmanlıca, “Baş, boyun”. (Koç Burcu, unsuru Ateş, yıldızı “Merih-Mirruh”, vücutta tesir yeri Kafa, simya’da Kül etme safhası... Boğa Burcu, unsuru Toprak, yıldızı Zühre, vücutta tesir yeri Boyun, boğaz, simya’da Katılaştırma safhası... Fransızca, Raide. “Okunuşu Red”-Kaskatı. Bükülmez. Dik: 220: Raide-Ansızın, akıl almaz biçimde)... Süryanice, HİYUTO-Hüviyet: 440: KERKER-Karındaş sığır. (Süryanice, İyor-Mayıs: 217: Rüyâ… Rûyâ-Yerden biten ot: 217: Odeur-Fransızca, “Koku”... Fransızca, Vrai-Doğru, gerçek: 217: Curbo-Süryanice, “Karga. Kuzgun”. Ululuk rengi... Necib Fazıl Kısakürek: 1441. Salih Mirzabeyoğlu... Tahattüm-Hatem, yüzük takınmak. Ariflerin gönlüne Allah’ın koyduğu işaret: 1440= 441: Teslis-Üçleme. “Üçışık”, Seyyid Abdülhakîm Arvasî)... MÜŞ’IL-Her tarafa dağılmış olan: 440: DEVLET. (Almanca, Zeit-Zaman: 418: Süryanice, Zqut-Sıfır. “Nokta. Bit. Hayal”... Fıthıl-Adem Aleyhisselâm’ın yaratılışından önceki zaman: 1127: D’lo Skulo Maşlmono-Süryanice, “Bomboş Devir”... Yevmiye: “Bomboş bir devirdeyiz, bomboş!”... Allah Sevgilisi’nin Doğumu-Baş ve Son O: 571: Aşr-On. “Nokta. Sıfır”... Şer’-Emir ve nehy gibi hükümleri vaz’etmek. Bir işe başlamak. Dalmak. Girmek. Derinleşmek. Zâhir etmek, göstermek. Şeriat: 1570: Sistem-Büyük Doğu, İbda... İngilizce, River-Nehir: 1417: Necib Fazıl Kısakürek... Arnavutça, Athde-Anavatan. “Anadolu”: 418: Qarqufto Mcalyo Uhdono-Süryanice, “Başyücelik Devleti”. Fikrin ulaştığı her yer!)

*

Boşnak dilinde, POSTELJE-Yatak. (Fransızca, Purier-Yatak: 1418= 419: Purier-Çekirdek): 511: EMBİJENT-Boşnak dilinde, “Çevre”. Kuşatan... PEPINS DE COURGE-Fransızca, “Kabak Çekirdeği”. (Fransızca, Courge-Çekirdek: 1220: Raide-Fransızca, “Ansızın, birdenbire, akıl ermez biçimde”... Boşnak dilinde, Krevet-Yatak: 628: İstikvas-Kavislenme, yay gibi eğilme. “Kusto, Süryanice’de, Yay demek ki, iki ucun yakınlaşması”... Lâtince, Dominans-Harfi harfine: 1221: Deter i Vjeter-Boşnak dilinde, “Kurt Denizci”; denizde deniz içi hayatı kurcalayan... Kamus: Lûgat. Deniz... Kâinat’ta herşey, kelimeler hâlinde lûgatta toplu... Bin Dörtyüz: 683: Salih İzzet Erdiş): 1354: MAHZUMOĞULLARI. (Mineral-Maden Filizi: 332: Mirzabeyoğlu)
 

ZAMAN
(ŞATRANC-I UREFA’DAN)

 
ŞATRANC-I UREFA’NIN 25. Kabı, ZAMAN: 98: HELEZON-Dairevi bir şekilde yükseldikçe daralan, bazı velilere göre ise tersi; boynuzvari zaman ahengi. (Üstadım: Kopukluk ve kesiklik içinde yekparelik, bütünlük içinde de kopukluk ve kesikliğin şarkısını söyleyen zaman, KADANS dedikleri ahenk helezonuna vakaların posasını değil de ruhunu yerleştirmek işinden başka sanat tanımaz; ve daima kaba müşahhasların üstündeki ince mücerretlerin laboratuvarında en hassas inbiklerden süzülmek ister. Öyleyse romanda ruhî hareket, havanında maddelerin kabuk tarafını döven KİMYACI yerine öz arayıcısı bir SİMYACI olmayı gerektirir. Hayat filminden bir yansıma olan roman da bu filmin gerçek çeviricisi zamanın sırlarını ancak bu yoldan kapmaya çalışmanın işi olarak meydana çıkar!)... EZ-MEN-Benden: 98: EZMAN-Kürtçe, “Gök”... SAHH-“Doğrudur, yanlışsızdır”: 98: NAMAZ-Dua. Zikir. Kur’ân. Kunut. Rüku. Salât. Şükür. Tesbih. Secde. Hamd... MAHMUD-Medhe lâyık, medholunmuş: Allah Sevgilisi’nin bir ismi: 2098: MADBRO AFEL MAFRGUTO-Süryanice, “Çöle İnen Nur”. Alt başlığı “Bütün Zaman ve Mekâna” olan Üstadım’ın eseri... MA’AZAN-Denge, muvazene: 1098: YUROQO MDİTO MRAKBONO-Süryanice, “Yeşil Medeniyet Yazarı”... Fransızca, RESULTAT-Maksud. Netice: 1098: ANADOLU... Hollanda dilinde, TİJDPERK-Asır, çağ: 4641= 1644: DERVİŞ MUHAMMED-332 mührü. “En büyük ebcedle”.
 

ZAMAN
(CİN HASTALIĞI)

 
DEM-Ân, vakit, saat. Nazar. Koku. Gurur. Kibir. Âli, yüksek. Nefes: 44: DEM-Kan. “Maden”... DÜNYA Çapında Bir Hadise: 1053: AHMED-Hamdedenlerin en büyüğü mânâsına gelir. “Allah Sevgilisi’nin Arş Ehli indindeki ismi, Abdülhamîd”tir... ABDÜLHAMÎD-Hamîd Allah’ın kulu: 3166= 169: RAHMAN SURESİ 19-20. âyet. “Meâli: Allah, kabaran iki denizi salmış birbirlerine kavuşuyorlar / Aralarında da birleşmelerine engel bir perde var”... Süryanice, KUSTO-Yakınlık. “İddet, bekleme müddeti, ebedîyen perde”. (İd: Bayram. Bayram günü. Gidip tekrar gelen... İdde-Müddet. Zaman. Vakit: 79: Levh-i Mahfuz-Herşeyin, ezelden ebede kaderinin yazılı olduğu Levha; ezel ve ebed müddetinin helozonî, dairevî raksının... İdiyye-Bayramlık. Bayram kutlaması: 99: Salih-Kendisinde “Fütuhî” hikmet tecelli eden Peygamber’in ismi): 566: SEYYİD ABDÜLHAKÎM ARVASÎ... DÜNYA Çapında Bir Hâdise-“Üzerinde bulunduğu işin zamanı içinde”, bana Takdim yazısını yazan Üstadım’ın, alt başlığı: 1053: CİN. Gizli varlıklar. Gizlilikler. (Be harfi, Allah’ın Lâtif ismi, Cinler mertebesi, Kamer menzillerinden “Mukaddem min-ed delâl”e işaret eder; Takdim’e... Tekrar tekrar gidip geldiğim ve her seferinde bir Bayramlık hediye bulduğum Takdim yazım)... DERVİŞ MUHAMMED-442 mührü: 1053= 54: MEHDÎ Salih Mirzabeyoğlu... ÜSTADIM: “Zaman bendedir ve mekân bana emanet şuurunda olan bir gençlik!”; olunması gereken bu... CİN: 1053: GENC-Hazine.


Baran Dergisi 506. Sayı