Mevcut Libya sahnesi, başkent Trablus’a doğru yeni yatırım fırsatları arayan bir Avrupa-ABD yarışına açıldı. Bu yarış Avrupa Birliği’nin (AB) en öne çıkan üç bakanının hareketlenmesi ile somutluk kazandı. Önümüzdeki günlerde bir taraftan yürütme otoritesine destek olmak diğer yandan da ülkenin yeniden yapılanma dosyasını ve durdurulan ve üzerinde konuşulan ortaklık sözleşmelerinin nasıl etkinleştirileceğini görüşmek amacıyla daha fazla uluslararası düzeyde ziyaret yapılması bekleniyor.

İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, başkent Trablus'a yaptığı ziyareti bu dosya hakkında konuşmak için kullandı. Bakan Facebook hesabından yaptığı açıklamada, ülkesinin “Libya'nın yeniden inşa edilmesine katılması” gerektiğini vurguladı. İtalya merkezli AKI Haber Ajansı’na göre Di Maio hamlelerini, tam 10 yıl boyunca savaşların ve çatışmaların parçaladığı ülkenin desteklenmesi çerçevesinde yapsa da “Libya’nın istikrarı, ülkemizin daha güvenli olması ve şirketlerimiz için de yeni fırsatlara kapı aralanması demek. Aynı zamanda Libya dosyası, ulusal güvenliğimiz ve jeostratejik çıkarlarımız için de bir temel” dedi.

Bingazi, Sirte ve Trablus'taki savaşlar ve çatışmalar sırasında Libya şehirlerinin yıkılan kısımlarının yeniden inşasının maliyeti ile ilgili kesin bir rakam yok ancak bazı uzmanlar bunun 100 milyar dolardan daha fazlaya mal olacağını düşünüyor. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio geçen haftanın bitiminde Libya hükümetinin merkezi olarak başkent Trablus’u ziyaret etti. Bakanlar yeni Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile görüşmelerinde “hükümetine çeşitli şekillerde destek olacaklarını” vurguladılar. Siyasetçiler ve analistler, AB en önde gelen dışişleri bakanlarının Libya’daki yeni yürütme otoritesini desteklemek için çaba harcadıklarını inkar etmediler ancak bu tür ziyaretlerin arkasında “yeniden yapılanma pastasından bir pay alma ve kendi ülkelerindeki şirketlerin Libya'da yeniden çalışmalarının önünü açma girişimleri” olduğuna dikkat çektiler.

Bu bağlamda Libyalı siyasi analist Abdulazim el-Bişti Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte Avrupa ülkelerinin, özellikle de Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin jeopolitik faktörlerden ötürü Libya’da güvenliğin ve istikrarın sağlanması ile diğer ülkelere nazaran daha çok ilgilendiklerini söyledi. Bunu iki faktöre dayandıran Bişti, ilkinin yasadışı göç faaliyetleri ile ilişkili olarak güvenlik konusu olduğunu söyledi. Zira bu faaliyetlerle birlikte teröristlerin bu ülkelere sızma ihtimali de artıyor. İkinci faktörün ise ekonomik parçalanma ile ilişkili olduğunu söyleyen Bişti bu konu hakkında şu yorumda bulundu:

“Bu ülkelerin Libya ile önemli bir ekonomik ortaklığı bulunuyor. Ülkemizle ticaret seviyesini yükseltmeyi ve gıda, ilaç ve diğer ihtiyaçlarını karşılamayı istediklerine şüphe yok. Tabii ki en önemli faktör Libya’dan petrol ve doğalgaz ithal etmek.”

Dibeybe, ABD ve Avrupa’nın Libya’daki şirketleri için yeni fırsatların önünü açmaya yönelik rekabetini artırmak için bazı ABD’li şirket yetkilileriyle video-konferans üzerinden bir toplantı düzenledi. ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard Norland, Libya ABD Ticaret Odası ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantı sırasında ABD merkezli şirket yetkilileri ile görüştükten sonra Dibeybe’ye teşekkürlerini iletti.

Norland memnuniyetini şu sözlerle ifade etti:

“Bu toplantıya katılanlar başbakanın Libya’yı yabancı yatırımlar için cezbedici bir yer haline getirme taahhüdünü memnuniyetle karşıladılar. Ancak çalışmalar için istikrar ve verimli bir ortam gerektiğinin farkındalar. ABD yatırımlarının Libyalıların yaşamlarını iyileştirmek için yapabileceği katkıyı artırmanın yollarını gözden geçirmek üzere Dibeybe ve Libya Hükümeti ABD İşleri Danışmanı Muhammed Ali Abdullah ile birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorlar. ABD, Libya ekonomisini çeşitlendirmenin öneminin farkında.”

Diğer taraftan Libya ABD Ticaret Odası Müdür Yardımcısı Ahmed el-Gazali, Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı’nın medya ofisi tarafından yayınlanan açıklamalarında “Toplantıya katılan ABD merkezli şirketler elektrik ve sağlık alanlarının yanı sıra kağıt para ile işlem yapmak yerine ödemeleri otomatikleştirme konusunda Libya hükümeti ve halkı ile işbirliği yapmak istediklerini ve buna hazır olduklarını belirtti” ifadelerini kullandı. Gazali önümüzdeki günlerin “ortak ilişkileri büyütmek ve daha iyi bir gelecek sağlamak” için hükümet ile işbirliği yapma arzusunu dile getiren ABD merkezli şirketlerinin geri dönüşüne tanıklık edeceğine dikkat çekti.

Bu Avrupa-ABD hareketliliği, bazıları çekimser bazıları da aktif olan Arap hamlelerine karşılık olarak geliyor. Belki de Arap hamlelerinden en öne çıkanı Libya-Tunus Ekonomik Forumu oldu. 11 Mart tarihinde Safakes kentinde gerçekleştirilen forum sırasında iki ülke arasında ticari faaliyetleri ve sanayi ve hizmet alanındaki yatırımları güçlendirmenin yolları ele alındı. Forum dinarın yabancı para birimlerine alternatif olması şartıyla Libya ile ticaretin yeniden başlaması ve dondurulmuş anlaşmaların tekrar yürürlüğe konması için ön anlaşmalar ve taleplerle sona erdi.

17 Şubat Devrimi patlak verir vermez bazı uluslararası şirketler Libya'yı terk edip arkalarında Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi rejimiyle imzalanan projelerini bırakmışlardı. Ancak o dönemden sonra konut inşaatı, yol çalışması ve çevre düzenleme faaliyetleri durmuştu. Ülkenin istikrara kavuşması ve savaşın durmasıyla birlikte bazı şirketler Libya’da yeni yatırım fırsatları aramak için tekrar kapıyı çalmaya başladı.