İsrail ordusundan bir grup asker, Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi’nde görev yaptıklarından dolayı vücutlarında kanserli tümörler bulunduğunu iddia etti. Askerler, hastalıklarının hava savunma sistemin yaydığı radyasyon ve mekanizmalarıyla ilgili olduğuna dair kanıtları olduğunu ileri sürdü. Askerlerden birkaçı ise engelli olduklarının kabul edilmesi için dava açarak tazminat talep etti.

İsrail merkezli Yediot Ahronot gazetesi bazı alıntılarla yayınladığı dünkü kapsamlı haberde, askerlerin şikayetlerini doğrulayan ve Demir Kubbe sisteminde görev yapan askerler arasında hastalığa yakalanma oranlarının, başka yerlerde görev yapan askerlere oranla oldukça yüksek olduğunu gösteren istatistiklerin bulunduğu yeni bilimsel ve tıbbi araştırma olduğunu aktardı.

Söz konusu araştırmada, 2011 yılında Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi’nde görev yapan 240 askerden 6'sının askerlik sırasında veya terhis edildikten hemen sonra kansere yakalandığı kaydedildi. Buna karşılık söz konusu iddiaları reddeden İsrail ordusu, bu konu üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi’nde hastalığın görülme sıklığının diğer askeri birliklerde olduğu gibi normal seviyede olduğunun tespit edildiğini söyledi.

Askerler Demir Kubbe sisteminin devasa boyutlardaki radarına, radyasyonun neden olduğu yoğun ısı nedeniyle "Toaster" (ekmek kızartma makinesi, tost makinesi) adını verdiler. Yonatan Haimovitz isimli bir asker, "Radarın yakınındayken, vücudunuzun içeriden kaynadığını hissediyorsunuz. Mikrodalgadaki yiyeceklere ne olduğunu hayal etmeye çalışın. İşte bu vücudumuza dalgalar şeklinde sızan ısının gerçek olduğunun götergesi” dedi.

Gazeteye şikayetlerini anlatan askerlerden bir diğeri Ran Mazor, ordudan terhis olduktan bir yıl sonra kemik kanseri teşhisi konulduğunu söyledi. Ordudan terhis edildikten 10 ay sonra belinde ve ayaklarında ağrı hissetmeye başladığını söyleyen kadın asker Shir Tahar, "Bize hiçbir zaman koruyucu ekipman temin edilmedi. Bana da lösemi teşhisi konuldu” dedi. Tahar’ın hava savunma sisteminde görev yapan bir arkadaşına da kanser teşhisi konduktan sonra öldü. Tahar arkadaşına dair “Bana kansere yakalanmış başka insanları tanıdığını ve burada mantıksız şeylerin olduğunu söyledi. Onu dinlemedim ve bunun orduyla bir ilgisi olabileceğini düşünmedim. Bir yıl sonra kansere yakalandı ve öldü” dedi.

Şarkul Avsat