Senelerdir dünya kamuoyuna birbirleriyle düşmanmış imajı vererek insanları amiyâne tabirle uyutan ABD ile İran arasındaki ittifak nihayet aleniyet kazandı. Bu anlaşma düşman olmadıklarını kamuoyuna alenen beyanlarının belgesi oldu.
Obama, P 5+1 ülkeleriyle İran arasında aylarca devam eden müzakereler sonucunda nihayet tarihsel bir anlaşmaya ulaşıldığını söyledi. İran’a karşı uygulanan yaptırımların, bu ülkenin görüşme masasına çekilmesini sağladığını söyleyen Obama, İran’ın tüm yükümlülüklerini yerine getireceğini, nükleer silah yapımına elverişli derecede zenginleştirilmiş plütonyum üretmeyeceğini, zenginleştirmede kullanılan santrifüjlerinin sayısını düşüreceğini kaydetti.
Terörist İsrail’in Bebek Katili Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bu konuda görüş ayrılıkları bulunduğunun “sır olmadığını” kaydeden Obama, “Eğer Netanyahu İran’ın nükleer silah elde edememesi yönünde en etkili yolu bulmaya çalışıyorsa, bu, (İran ile varılan anlaşma) en iyi seçenek” dedi.
Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ve AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mognerini, İran nükleer sorununa ilişkin varılan anlaşma konusunda ortak bir açıklama yaptı. Mognerini, İran’a nükleer sorunla ilgili olarak uygulanan yaptırımların kaldırılacağını söyledi.
İşte Anlaşmanın Şartları
* İran, elindeki santrifüjleri 3’te 2 azaltacak. Böylece sayı 19 binden 6104’e düşecek. Bunların da 10 yıl boyunca sadece 5060’ı zenginleştirme faaliyetinde bulunacak.
* İran, 15 yıl boyunca elindeki uranyum stoklarını yüzde 3.67’den fazla zenginleştirmeyecek.
* İran elindeki 10 ton tutarındaki düşük zenginleştirilmiş uranyumu azaltıp, 15 yıl boyunca sadece yüzde 3.67 zenginleştirilmiş olarak 300 kg uranyum bulunduracak.
* İran 15 yıl boyunca yeni zenginleştirme tesisi kurmamayı da kabul etti.
* İran’ın şu anda 2-3 ay olan nükleer silah için malzeme edinme süresi bir yıla uzatılacak. Ve bu süre en az 10 yıl boyunca geçerli olacak.
* İran, Fordo tesisinde en az 15 yıl uranyum zenginleştirmeyecek. İran, Fordo’yu araştırma merkezi, fizik, teknoloji gibi barışçıl alanlarda çalışan bir tesise dönüştürecek.
* İran, sadece Natanz’da uranyum zenginleştirme faaliyeti yürütecek. Natanz’daki 1000 adet 2. nesil santrifüjleri sökecek ve bunları 10 yıl boyunca UAEA’nın gözetiminde tutacak.
* UAEA’nın Natanz, Fordo dâhil İran’ın tüm nükleer tesislerine düzenli erişimi olacak. Müfettişlerin, İran’ın nükleer programını destekleyen tedarik zincirlerine de erişimi olacak. İran, deklare edilmiş veya edilmemiş olsun UAEA’ya geniş teftiş yetkileri tanıyan Ek Protokolü uygulamayı kabul etti.
* İran, nükleer silah yapımında kullanılabilecek plütonyum üreten Arak’taki ağır su reaktörünü P5+1’in kabul edeceği şekilde yeniden tasarlamayı ve inşa etmeyi kabul etti.
* İran taahhütlerine uyarsa yaptırımlar yumuşatılacak. UAEA’nın bunu doğrulamasının ardından ABD ve AB’nin nükleer programla ilişkili yaptırımları askıya alınacak. İhlal olursa yaptırımlar anında yeniden devreye girecek. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden çıkan tüm yaptırımlar da İran’ın anlaşma şartlarını yerine getirmesinin hemen ardından kaldırılacak.
Timetürk yazarı Furkan Azeri’nin “İran ABD'ye ne verdi ve karşılığında ne aldı?” başlıklı yazısında yapmış olduğu şu değerlendirmeyi ehemmiyetli gördüğümüz için sizle paylaşalım:
-Batı, Rusya’nın gücünü kırmak ve biraz daha yalnızlaştırmak için İran’ı yanına çekmiştir.
-İran, Yemen'de aldığı darbe, Suriye muhalefetinin ilerlemesi ve Irak'taki kaotik durum karşısında Sünni dünyaya karşı batıyı kendine müttefik görmüştür.
-Batı, Türkiye’ye karşı bir hamle yaparak İran’ı Ortadoğu’da yeni bir müttefik olarak belirlemiştir.
-Suriye muhalefeti, dün İran’la yapılan anlaşma karşısında tamamı ile gözden çıkartılmıştır.