Filistin davasının unutulmaz savaşçısı Halid'in mülakatından önemli gördüğümüz noktalar şöyle:

"Raksiyonlar sadece kınama ile kalmamalı. Hakiki reaksiyon şöyle olmalıdır: Amerikan çıkarları, Arap bölgesinin neresinde olursa olsun, saldırı altında olmalıdır. Bunun gerçekleşmemesi durumunda “Amerikan yönetimi görüşünü dayatabilme ve bu karara derinlik vermede kazanım elde etti'' anlamı ortaya çıkacaktır.Trump'ın bu adımına eşit seviyede bir reaksiyon verilmezse bu ‘”gerçeklik” geliştirilecektir. Buna ek olarak bugün İsrail ile ilişki geliştiren tüm devletlerin bu ilişkileri kesme zamanı gelmiştir. İsrail ile iktisadi, askeri vb tüm alanlarda ilişkiler kesilmeli ve boykot edilmelidir. Bu cevaplar ilk aşamada verilebilecek cevaplardır. Her pratiğe karşılık, o seviyede karşı pratik cevabı vardır, olmalıdır. Burada reaksiyonlar ardı ardına olmalıdır."

"Bu tehlikeli hamle, karşısında birliklerini sağlamış Filistinlileri bulursa başarıya ulaşamaz. Bu da yeni bir ulusal strateji inşası gerektirir. Özellikle Filistin tarafı “İsrail Oslo Anlaşmasına bağlı değil, Oslo bitti'' diyerek bunu iptal etmeli. Filistinliler, resmi olarak bu anlaşma ile ilişkilerinin bittiğini ilan edip tüm şekilleriyle direniş esası üzerine inşa edilmiş yeni bir ulusal strateji çizmeli."

"Rejimler ve özellikle Suudi Arabistan, pusulayı İsrail'e değil İran'a çevirmek istiyor. Dolasıyla değişmeyecekler ve onlar Amerikalı efendilerine bağlılar. Onlar bu durum karşısında sadece zayıf bir duruş sergileyebilirler. Kendi halklarının ve Filistin davasının karşısında olan politikalarını, Amerika Birleşik Devletlerine boyun eğerek belirleyen bu rejimlerden bir şey beklememek gerekiyor."

"Bu rejimler bu kararın ‘barış sürecini' tehdit edeceğini söylüyorlar. Peki nerede bu barış süreci? Nerede bu barış? Yok öyle bir şey. Evet bu bir süreç ama barış süreci değil. Barışın burada anlamı Filistin halkının haklara sahip olmasıdır, bu hakların başında da mültecilerin evlerine geri dönüş hakkı vardır.  Bölgede barışı tesis edebilecek ilk adım budur. Aksi takdirde çatışma devam eder. Trump'ın Kudüs kararı bölgede ateşi tekrar yayacak."

"İkinci önemli nokta ise Amerika'nın bölgede geniş alanda çıkarları var. Bu çıkarların hem düşman İsrail hem de özellikle düzenbaz Amerika için çıkar olmaktan çıkması lazım. Amerikan Birleşik Devletleri düzenbaz bir devlettir, savaşları başlatıp aynı zamanda bu halklar için barış istemeyen dolandırıcı bir devlettir."

İslâm İşbirliği Teşkilatı'nın İstanbul'da yapacağı toplantıdan ne çıkacağı ise Leyla Halid şu cevabı veriyor: "İslami akıl ve vicdanların Kudüs'ü ayağa kaldırmak için harekete geçmesini temenni ediyoruz ama ben bu teşkilattan bu yönde herhangi bir eylem beklemiyorum."

"Bugün artık direniş fikrinin tekrar sahadaki yerini alma zamanı gelmiştir. Direniş'in kendisinin bu çatışmada esas mücadele yöntemi olarak doğrudan yer alma zamanı gelmiştir. Bu olmadan bölgemiz Siyonistlerin ve emperyalistlerin hegemonyasından kurtulamayacaktır."