Suriye’nin Haseke kentinde dün Rus ve ABD güçleri arasında neredeyse çatışmaya dönüşecek olan yeni bir olay yaşandı. Bu olay iki tarafın Suriye topraklarında oluşturduğu koordinasyonun etkinliğini ciddi bir şekilde test etti. Moskova ve Washington birbirlerini çatışmasızlık anlaşmalarını ihlal etmekle suçladı. Bu gelişme geçtiğimiz aylarda iki taraf arasında yaşanan sataşmaları ve sürtüşmeleri akıllara getirdi.

Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan Rus askeri polis birliklerinin perşembe günü çatışmasızlık anlaşmalarını ihlal eden bir ABD askeri konvoyunu durdurduğunu bildirdi.

Rusya'nın Suriye'deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Aleksandr Karpov, basına yaptığı açıklamada, “Suriye topraklarında yasadışı bir şekilde bulunan ABD Silahlı Kuvvetleri birliklerinin Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kentinde çatışmasızlık protokollerine yönelik yeni bir ihlalde bulunduğu gözlemlendi” ifadesini kullandı.

Karpov, 6 adet zırhlı askeri araçtan oluşan ABD konvoyunun koordinasyon kurmadan ve herhangi bir ön bilgi vermeden M4 karayolu üzerinde batı yönünde devriye gezdiğini belirtti.

Karpov, “Konvoy Rus askeri polis devriyesi tarafından durduruldu ve tersi istikamete yönlendirildi” dedi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) olay hakkında yorum yapmaktan kaçındı. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Jessica Maxwell, Rus haber ajansı Tass muhabirinin olayla ilgili yönelttiği soruya, konu hakkında Savunma Bakanlığı’nın elinde bilgi olmadığı yanıtını verdi.

Bununla birlikte Washington iki gün önce Rus güçlerini, Suriye’de iki ülkenin güçleri arasında çatışmayı önlemeyi amaçlayan anlaşmaları ihlal etmekle suçladı.

ABD Savunma Bakanlığı’nın salı günü yayınladığı raporda şu ifadelere yer verildi:

“Rus güçleri, Terör Karşıtı Uluslararası Koalisyon ile olan çatışmasızlık anlaşmasına genel anlamda uymasına rağmen Koalisyon güçlerini tehlikeye atmayan ihlallerini sürdürüyor. Suriye rejimi, Türk güçleri ve Türkiye destekli muhalif güçler ile İran bağlantılı güçlerin her biri yılın ilk çeyreği boyunca DEAŞ örgütüne karşı operasyonlar düzenledi ancak bu güçler aynı zamanda Kaolisyon ve Suriye Demokratik Güçleri’nin faaliyetlerini engelledi. Türkiye bağlantılı Suriyeli militanlar, Suriye Demokratik Güçleri’nin dikkatini DEAŞ ile mücadeleden çevirirken, rejim güçleri ile rejimin Rusya ve İran’la bağlantılı müttefik güçleri, Koalisyon Güçleri’nin hareketlerini sınırlandırmaya çalışıyor.”

Bakanlığın bu raporu ve yayınlanmasının ardından Rus güçlerin ABD konvoyunu durdurması olayı, Rusya’nın 2015’te Suriye’ye yaptığı doğrudan müdahalenin ardından Suriye’deki ABD ve Rus güçlerin çatışmasını önlemek amacıyla iki taraf arasında imzalanan anlaşmanın karşılaştığı zorluklara işaret ediyor.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, geçen ay yaptığı açıklamada, Moskova ve Washington arasındaki birçok ihtilaf bulunmasına rağmen iki taraf arasında çatışmasızlığı garanti etmek için askeri koordinasyon kanallarıyla ilgili yapılan anlaşmanın “yüksek bir titizlik ve etkinlikle çalıştığını” belirtmişti. Şoygu ayrıca ülkesinin Suriye’de ABD askerleri ile diyalog kapsamını genişletmeyi arzuladığını dile getirmişti.

Ancak son aylarda sahada yaşanan gelişmeler, iki taraf arasındaki gerilimin arttığını gösteriyor. Geçtiğimiz yıllarda bu tür durumlara rastlanmıyordu. M4 karayolu yakınlarında ABD güçlerinin varlık gösterdiği bölgelerde yaşanan birden fazla sürtüşme olayı iki ülkenin güçlerini neredeyse doğrudan çatışma noktasına getirdi. Bu olayların en tehlikelisi geçen yıl Ağustos ayının sonlarında meydana geldi. O dönem dolaşıma koyulan bir videoda, Rus güçlere ait zırhlı araçlar ile helikopterlerin ABD askeri araçlarını engellemeye çalıştığı görülüyordu. Rus askeri araçları ABD araçlarına çarparak ABD’li güçlerin ilerleyişini engelledi. Olayda 7 ABD askeri yaralandı.

O dönem Rus basınında çıkan haberlerde, ABD’nin olaydan hemen sonra Suriye’nin kuzeydoğusunda hava ve kara varlığını güçlendirmeye çalıştığına dikkat çekildi. Bu adım, Rusya’ya ‘yeni kışkırtmalara girişmeme’ uyarısı olarak okundu.

Eylül ayının ortasında yayınlanan haberlerde, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) müttefik Suriye Demokratik Güçleri ile birlikte kontrol ettiği ve ABD güçlerinin konuşlu bulunduğu bölgelere Sentine radar ve Bradley Zırhlı Muharebe Araçları sevk ederek, bölge üzerindeki uçuşlarını yoğunlaştırdığı bildirildi.

ABD’li yetkililer o dönem yaptıkları açıklamalarda, söz konusu takviyelerle “Koalisyon Güçleri’nin güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olmayı” hedeflediklerini ve ABD’nin Suriye’de hiçbir devletle çatışmaya çalışmadığını ancak gerektiği takdirde Koalisyon Güçleri’ni savunacağını belirtmişlerdi.

İsmi açıklanmayan bir askeri kaynak, ABD’nin bu adımını “Rusya’ya, çatışma risklerini engellemek için ortak operasyonlara bağlı kalması ve ayrıca Rusya ile diğer gruplara Suriye’nin kuzeydoğusunda güvenli olmayan ve amatörce provokasyonlardan kaçınmaları için verilen açık bir işaret” olarak niteledi.

ABD’nin eski Başkanı Donald Trump, 2019’un başlarında Suriye’deki tüm ABD güçlerini geri çekme çabaları kapsamında Bradley Zırhlı Muharebe Araçlarını Suriye’den geri çekme talimatı vermişti. Daha sonra bölgedeki petrol kuyularını koruma gerekçesiyle bu kararından geri adım atmıştı.

Moskova da geçtiğimiz aylarda ABD güçlerini sahada kasıtlı olarak Rus güçlerini kışkırtmakla suçladı. Moskova ayrıca ABD’nin kontrol ettiği topraklarda sergilediği davranışlarla “El-Hol Mülteci Kampı’ndaki duruma özel önem verdiğini ve bölge sakinleri arasında şiddetin artmasına neden olduğuna” birçok kez işaret etmişti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı da daha önce ABD güçlerini “Suriyelileri petrolden mahrum bırakmak için Suriye petrolünü kaçırmak ve yurtdışında satmakla” suçlamış ve bu durumun uluslararası hukukun açıkça ihlali olduğunu belirtmişti.

Şarku'l Avsat