Rûdaw TV’nin 16:00 bültenine katılan Taliban Sözcüsü Muhammed Naim, Taliban’ın İran’dan silah yardımı aldığına dair iddialarını reddederek, söylentilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Afganistan’daki bazı üslerin ve havaalanlarının Türkiye’ye devredildiğine ilişkin bir soruya yanıt veren Naim, ülkede yabancı askerlerin varlığını reddettiklerini belirterek, “Diplomatik amaç dışında tüm yabancı güçlerin ülkeden çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer biri ülkemizde kalmak isterse onu işgalci olarak gördüğümüzden şüphesi olmasın. Hiç kimsenin ülkemizde askeri ve güvenlik varlığının sürdürmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Sözcü Muhammed Naim, Rûdaw’ın sorularını cevapladı:

Sayın Naim, Doha’da ABD yetkilileriyle aylardır bir müzakere süreci yönetiyorsunuz. Bu toplantıları sonucu nereye vardı?

Muhammed Naim: Amerikalılar ile yaptığımız görüşme ve müzakerelere açıklık getirmek istiyorum. Biliyorsunuz 29 Şubat 2020'de ABD ile varılan bir anlaşma imzalandı ve ondan sonra aramızda oturumlar, toplantılar ve anlaşmanın şartlarının uygulaması için toplantılar gerçekleştirildi. Varılan anlaşmalara göre, tüm yabancı güçlerin 2021 Nisan sonunda çekilmesi planlanıyordu. Amerika Birleşik Devletleri liderliğindeki yabancı güçler çekildi. Ancak ABD güçleri anlaşmada belirlenen tarihte çekilmeyerek verdikleri sözde durmadılar. Afganistan'daki en büyük üs olan Bagram'dan ve ABD Başkanı'nın çekilme için belirlediği tarih ise 11 Eylül 2021'dir . Tüm yabancı güçlerin ülkeden çekilmesini bekliyoruz. Afganlar özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşacak ve Allah'ın izniyle bağımsız bir İslami rejimine sahip olacaktır.

Rudaw: Afganistan'ın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu ülkede nasıl bir güç istiyorsunuz?

Muhammed Naim : Güzel bir soru. Biliyorsunuz Afgan halkının %99'undan fazlasının Müslüman. Dolayısıyla bir ülkenin yasaları o halkın ilkelerine, değerlerine veya inançlarına göre olması gerekiyor. Afganistan'daki sistem bağımsız bir İslami sistem olmalı. Sistemin nasıl olacağı konusunda gelince, bu nedenle şu anda Doha'dayız ve İslam Emirliği heyeti şu anda Doha'da ve karşı tarafın delegasyonu ile görüşmeler yapıyor. Afgan müzakereleri 12 Eylül 2020'de başladı ve yaklaşık 10 aydır devam ediyor. Biz şimdiye kadar masadayız ve hükümetin şekli, sistemin nasıl olacağı ve ona nasıl ulaşabileceğimiz konusunda müzakerelerin bir sonuca varmasını istiyoruz. Ancak sistemin İslami olacağı konusunda bir şüphe yok.

Rudaw: Geçmişte Afganistan'da iktidar Taliban hareketinin elindeydi ve ülkeyi yönetme konusunda tecrübeleri var. Eğer iktidarı tekrar ele alırsanız, hükümet şekline hangi yönde karar vereceksiniz ve öncekinden farklı olacak mı?

Muhammed Naim: Dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var. Ne yazık ki 20 yıldır düşman ya da işgalci güçler bizi siyasi, ekonomik ve medya alanlarında bir kuşatma altında tutarak ilerlememize izin verilmiyorlardı. Medyaya bile çıkamıyor ve kendimizi ifade edemiyoruk. Şimdiye kadar üzerimizde kuşatmalar ve kısıtlamalar vardı. Ancak onlar yanlış propaganda ve iddialarla Mücahidlerin ve İslam Emirliği'nin imajını çirkinleştirmek adına istediklerini söylüyorlardı. Ama gerçeği görüyorsunuz yabancı güçler çekilir çekilmez halkın İslam Emirliği'nin bağrına geldiğini ve müdürlüklerin çoğunun savaş olmaksızın gönüllü olarak İslam Emirliği'ne katıldığını, yani düşmanın söylediklerinin doğru olmadığına şahit olduk. Kadın haklarına gelince, biz kadınlara İslam'ın kendilerine verdiği tüm hakları ve denildiği gibi insan haklarını garanti ediyoruz. Temelimiz Kuran, sünnet, ümmetin icma ve kıyastır, Biz de hükümleri bu kaynaklardan alıyoruz, Allah'ın izniyle sistem, mutabık kalındığı üzere halkın ilke ve geleneklerine göre olacaktır.

Rudaw: Taliban tüm Afgan topraklarının kontrolünü yeniden kazanmak istiyor mu ve bunu mu istiyor?

Muhammed Naim: Afganistan bizim toprağımız, Afganistan'ı Taliban'ın veya İslam Emirliği'nin kontrol ettiği nasıl söylenebilir, burası bizim toprağımız. Başkaları tarafından kontrol edilmemelidir. Afgan halkı bu toprakların sahibi ve biz bu toprakların sahibiyiz, yani bu bizim halkımız ve başka bir ülkeden gelmedik ama başkaları ülkemize geldi ve 20 yıl önce ülkemizi ve topraklarımızı ele geçirdiler, bizi bombaladılar ve öldürdüler. Biz bu memleketin çocuklarıyız ve bizim millet de birliktir, bölgeleri kontrol etmek diye bir şey söz konusu değildir. Burası bizim topraklarımız burası bizim memleketimiz. Halkın yardımı ile önce Cenab-ı Hakk, sonra da halkla birlikte inşallah ilerleyeceğiz ve halkımızın düzgün, iyi, bağımsız bir yaşam sürmesini temenni ediyoruz.

Rudaw: Afganistan halkının Taliban'ın otoritesi hakkında korkuları var, bu yüzden yurtdışına göç etmeye çalışıyorlar. Afganistan halkının güvenli bir hayatı olacağı konusunda nasıl güvence verebilirsiniz?

Muhammed Naim: Güven vermenin en iyi yolunun eylem olduğunu düşünüyorum ve bu en iyi kanıt, çünkü söylenenler söylenenden farklı olabilir, ancak eylem herkesin gördüğü bir şeydir ve insanlarla nasıl başa çıktığımızı ve nasıl davrandığımızı görebilirsiniz. Halkla nasıl bir iletişim içinde olduğumuzu görüyorsunuz. Eli silah tutanlar tüfekleriyle birlikte Mücahidlerin saflarına katılıyorlar ve sıcak bir şekilde Mücahidler tarafından karşılanıyorlar. Topraklarına ve evlerine gelin huzur içinde gidiyorlar ve kimse de kendilerine dokunmuyor. Bu da bizim yönetimimizin daha iyi, daha büyük ve daha iyi olduğu anlamına geliyor. ifade ettiğim gibi medyada bazı asılsız iddialardan dolayı insanların bazı korkuları var ve bu dünyanın her yerinde var. Başta halkımız olmak üzere, komşu ülkelere ve tüm dünyaya güvence veriyoruz. Dünya ülkeleri, komşu ülkeleri ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkilerimiz olacak ve özellikle de İslam ülkeleriyle. Allah'ın izniyle bir sorun olmayacak.

Rudaw: Bazı üs ve havalimanlarının Türk kuvvetlerine devredildiği haberlerini nasıl değerlendiriyorsunuz ve bildiğiniz gibi Ankara ile Washington arasında bu konuda görüşmeler yapılıyor?

Muhammed Naim: Yabancı güçlerin geri çekilmesi ve yabancı güçlerin varlığı konusu daha önce yapılan anlaşma metninde diplomatik varlığın devamı dışında tüm yabancı güçlerin çekilmesi ve ülkeden çıkması konusu yer alıyor ve bu konu kapanmıştır. Ülkemizde askeri veya güvenlik varlığını sürdürmek isteyenlere biz işgalci olarak görmeye devam edeceğiz ve hiçbir şekilde askeri bir güç olarak kalmasına müsaade edilmeyecektir. Herkesle iyi ilişkiler içerisinde olacağız. Biliyorsunuz ki halkımız 40 yıldır amansız bir savaşın içinde ve bu durumdan çok yara aldı bu nedenle uluslararası toplumun, komşu ülkelerin ve bölgedeki ülkelerin destek olması gerekiyor. Herhangi bir isim altında ve herhangi bir ülkeden gelecek olan yabancı güçlerin varlığına, halkımız tarafından tamamen reddedildi ve Allah'ın izniyle olmayacak da.

Rudaw: Yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması konusunda ısrar ediyorsunuz, ancak Amerika ve müttefiklerine ait bazı üslerin Afganistan'da kalacağı söyleniyor?

Muhammed Naim: Mutabık kalınan tarih geçen Nisan sonuydu ama ne yazık ki bu anlaşmayı ihlal ettiler ve bu tarihe uymadılar. Ancak ABD Başkanı “11 Eylül 2021 tarihinden önce tamamen çekileceğiz” diye bir açıklama yaptı. 11 Eylül'de kesin olarak ülkeden çıkmalarını bekliyoruz. Ancak ülkede askeri varlıklarının devam etmesi hem Afgan halkının hem de Afganistan'da askeri ve güvenlik güçleri kalan diğer halkların çıkarına olmayacaktır.

Rûdaw: Bir Afgan milletvekili, İran'ın Taliban’a silah verdiği yönünde bir açıklaması var. Bu ne kadar doğru? Taliban İran’dan silah alıyor mu ya da daha önce aldı mı?

Muhammed Naim: Bunlar sadece asılsız iddialardır. Dünyada paylaşılan videoları izliyorsunuzdur belki. Kabil'e bağlı güçlerin ordu saflarına gelmesiyle birlikte çok miktarda silahın Mücahidlerin eline geçtiğini herkes izliyor. Biliyorsunuz ki Mücahidler en başından beri tüfek ve RPG gibi çok basit silahlarla savaşıyorlar. Tankları, uçakları veya uçaksavarları yok. Afganistan'da 40 yıla aşkın süredir bir savaş var ve Sovyetler Birliği’nden arda kalan silahlarla savaşılıyor. Bu yüzden mücahitler bu basit silahları kullanıyorlar. Herkes bu basit silahlara sahip olabiliyor ve hiçbir ülkeden ya da herhangi bir taraftan yeni gelen bir silah yardımı söz konusu değildir.

Rudaw: İslam devleti kurma niyetinizi onaylıyorsunuz, peki bu devletin diğer ülkelerle ilişkilerinin niteliği nasıl olacak? komşu ülkelerle bu ilişkileri nasıl genişletmeyi hedefliyorsunuz?

Muhammed Naim: Şu anda tüm komşu ülke ve dünya ülkeleriyle ilişkilerimiz var ve bundan 10 yıl önce Çin, Rusya, İran, Pakistan, Japonya, Fransa, Norveç, Özbekistan ve Türkmenistan'a seyahatlerimiz ve ziyaretlerimiz oldu. Tüm ülkelerle iyi ilişkiler ve iletişimimiz var, hiçbir sorunumuz yok Allah'ın izniyle Afganistan'da halkın ilke ve inançlarına göre bir sistem olacak. Allah'ın izniyle Afganistan tüm dünya ülkeleriyle iyi ilişkiler içinde olacak.

Rudaw: ABD ve NATO'nun çekilmesinden sonra ülkede küçük silahlı grupların ortaya çıkması halinde Taliban güvenlik sorunlarını ortadan kaldırabilir mi?

Muhammed Naim: Biz deniyoruz ve önceki dönemimizde ülke topraklarının %95'inden fazlasını kontrol ettiğimiz dönemde bunu kanıtladık. Kabil yönetimi dışında hiçbir grup ya da parti yok ve sorunları müzakereler ve diyalog yoluyla çözmek istiyoruz, devam eden şu anda Doha'da karşı tarafın heyetinde hemen hemen tüm partilerin temsilcileri var ve inşallah sorun olmayacak. Ülkede ve İslam Emirliği, 10 veya 15 yıl önce ülke topraklarının %70'ini ve şimdi yaklaşık %80'ini kontrol ettiğimizi kanıtladı.

Rudaw tarafından Taliban sözcüsüyle gerçekleştirilen bu röportajda yer alan ifadeler orijinal haliyle aktarılmıştır.

Mepanews