2018’de Ayasofya’ya çarşaf ile girip daha sonra soyunup poz veren sapkınların maşası manken Marisa Papen’in davası 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Ayasofya'da fotoğraf çektiren ve Kapadokya'da Türk Bayrağı üzerine yatarak çıplak poz veren Belçikalı manken Marisa Papen hakkında "Devletin egemenlik alametlerini aşağılama", "hayasızca harekette bulunma" ve "müstehcenlik" suçlarından 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davacılardan Hasret Yıldırım mahkeme sürecini ve Marisa Papen’in ahlâksızlığının altında yatan saiki Baran’a anlattı.

Hasret Yıldırım

“Bugün üçüncü mahkeme görüldü!”

Bugün üçüncü mahkemenin görüldüğünü ifâde eden Hasret Yıldırım, “Şikâyetimi tekrarladım! Şikâyet talebim yenilendi. Marisa Papen’in Türkiye’ye giriş yasağı devam ediyor. Türkiye’ye girdiğinde tutuklama istemi de devam ediyor. Yalnız yurtdışında tutuklama yapılmıyor; çünkü Interpol’ün böyle bir kişiyi tutuklaması için terör suçu işlemesi gerekiyor. Mahkeme, sonraki duruşmanın Kasım’da yapılmasına dair karar verdi.” dedi.

“Bu kadın bir maşadır!”

Marisa Papen’in sadece Ayasofya ve Kapadokya’da kendini teşhir etmediğini hatırlatmamız üzerine: “Ben mahkemeye bu kadını şikâyet etmeden önce biraz araştırdım.” diyen Yıldırım, Papen’in “Ben bedenimi özgürce insanlara sunup barıştırmak istiyorum” sözünü aktardı.

Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kimlere hizmet ettiği bilinmeyen insanların neler yaptığı ortada. Benim şahsî kanaatim bu kadın ahlâk erezyonuna uğratmaya çalışanların bir parçasıdır. Marisa Papen bir maşadır. Dünyevî keyfi yerinde olduktan sonra her şeyi yapabilir. Bizim verdiğimiz dosyada bu kadının sadece Ayasofya’da yaptığı hadsizlik yok. Önce çarşaf giyiyor, sonra da belden altını açıp gösteriyor! Bunun haricinde Kapadokya’da da Türk bayrağının üzerine çırılçıplak yattı. Dosyada bu iki suçu isnat ettirdik.”

Marisa Papen’in vücudunu teşhir ederek insanların maneviyatına saldırdığını anlatan Hasret Yıldırım, “Bu kadın inanç ayrımı da gözetmiyor. Hak din İslâm ve diğer inançların değerlerini de altüst etmeye çalışıyor. Bu kadın katî maşadır. Üst akıl gerekeni yaptırtıyor.” ifadelerini kullandı.

“Provokatörlükle suçlayanlar Ayasofya Camii’nde gidip fotoğraf çektirdi!”

Ayasofya’nın aslına rücu ettirilmeden önce “müze” statüsündeyken suç duyurusunun yapıldığını açıklayan Hasret Yıldırım, “İki cenahın trolleri de bizi ‘provokatörlük’ ile suçladı. Bize ‘bir anlık olayı insanları bölmek için kullanıyorsunuz’ dediler. Arkasından bu şahısların tamamı, özellikle de ‘bizim’ cenahtan gözükenler Ayasofya camiye çevrilince gidip orada fotoğraf çektirdi, selfie yaptılar… Bu kafamda tuhaf soru işaretleri doğuruyor. Onu-bunu memnun edeceğim diye fırıldak gibi dönmenin âlemi yok!..” dedi.

Bu insanların Ayasofya’nın aslî mânâsı için oraya gitmediklerini, samimi olmadıklarını belirttik. Yıldırım ise,“Samimiyetiz şovmenler bizi oldum olası rahatsız etti, Ayasofya için miting, eylemler düzenledik; başkalarının düzenlediği eylemlere de katıldık. Bizi provokatörlükle suçlayanlar, Ayasofya’yı açtırmak için aksiyonda yoktu!”sözleriyle konuşmasını bitirdi.

Biz de davanın takipçisi olacağız!

Soruşturma: Oğuz Can Şahin