Ramazan-ı Şerif’in gelişiyle birlikte Filistin’de işgalci İsrail rejimi Müslümanlar üzerindeki baskıyı artırdı. Başta Kudüs olmak üzere yer yer çatışmalar yaşanırken İsrail’in 16 yıl sonra yapılacak Filistin seçimleri için Kudüs’ün seçime dahil edilmesine ve seçimlerin yapılmasına engel olma çabaları tansiyonu daha da yükseltiyor. Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, Filistin’de yaşanan gerginliği ve Mahmud Abbas’ın Kudüs’te seçim yapılmasına İsrail’in engel olmasını öne sürerek verdiği seçimlerin iptal edilmesi kararını Baran okurları için değerlendirdi.

Mescid-i Aksa’da havra kurma plânı

Ebu Zuhri, Mescid-i Aksa’ya ve Kudüs’teki Müslümanlara yönelik saldırıların sistemli bir şekilde sürdürüldüğünü belirtirken işgalci İsrail’in Mescid-i Aksa’nın bahçesini Müslümanların elinden alıp Siyonistlere ait bir mabed yapma plânları olduğundan bahsederek “İşgalci İsrail Kudüs’ü Yahudileştirmek ve Mescid-i Aksa’da kendilerine yer edinmek için bu sistemli saldırıları gerçekleştiriyor. Dozu her geçen gün saldırılarla, işgalciler Mescid-i Aksa’dan, bu mübarek mekândan Müslümanların izini tamamen silmek istiyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Müslüman kanını seçim malzemesi yapıyorlar!”

İsrail’deki siyasî belirsizliğin de işgalcilerin saldırılarında ehemmiyetli bir etken olduğunu belirten Zuhri, “Kudüs’teki Müslümanlara ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları İsrail’deki siyasîler bir seçim kampanyası malzemesi olarak kullanıyorlar. Kudüs üzerinden seçmenlerine Müslüman’sız bir Kudüs ortaya çıkaracaklarının sözünü veriyorlar. Yasadışı adımlar atıp kaçak yapılar inşa ediyor, işgal eylemlerini destekliyorlar. Bizim mukaddes mekânımızı, inancımızı ve haklarımızı seçim malzemesi olarak kullanıyorlar. Amaçlarına ulaşmak için mazlum Filistin halkının kanını döküyorlar.” dedi. İsrail seçimlerinde meclise giren milletvekillerinin profillerine bakıldığında fanatik Yahudilerin seçimlerde başarı sağladığına dikkat çeken Zuhri, işgalci İsrail rejiminin bu saldırılarla Yahudi toplumuna Netanyahu’nun kendileri için en iyi tercih olacağı mesajını verdiğini söyledi.

15 yıl sonra yapılacak Filistin seçimleri

Devlet Başkanı Mahmut Abbas, 15 yıl aradan sonra İsrail işgali ve ablukası altındaki Filistin topraklarında seçim yapılmasını öngören kararnameyi 15 Ocak'ta imzalamıştı. Kararnamede 22 Mayıs'ta milletvekili, 31 Temmuz'da devlet başkanlığı ve 31 Ağustos'ta da Filistin Ulusal Konseyi seçimlerinin yapılması öngörülmüştü. Fakat Abbas yönetimi İsrail’in izin vermemesi sebebiyle seçimleri erteleme kararı aldı.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında 28 Eylül 1995’te Washington'da imzalanan “Geçiş Aşaması Anlaşması”nda, Kudüs’te seçimlerin yapılmasına ilişkin açık bir hüküm yer alıyor. Anlaşma, seçimlerin Doğu Kudüs'teki İsrail Posta Kurumu'na bağlı postanelerde gerçekleştirilmesini gerektiriyor. Ancak işgalci İsrail rejimi Kudüs’ün seçimlere dahil edilmesine izin vermek istemiyor.

“Kudüs direnişin merkezidir!”

Filistin’deki seçimin ötelenmesinin yahut iptal edilmesinin hukukî açıdan hiçbir gerekçesi olmadığını belirten Zuhri de, “Zaten Mahmud Abbas’ın çoktan gitmesi gerekiyordu, zira 2005’ten bu yana hiçbir seçime gidilmedi. Yani o zamandan bugüne yasal olmayan bir şekilde başkanlık koltuğunda oturuyor.” ifadelerini kullandı.

Filistin’deki tüm grupların seçimlerin yapılması müşterek paydasında buluştuğunu belirten Zuhri, Abbas yönetiminin bu tavra aykırı bir şekilde seçimlerin ertelenmesi kararını aldığını söyledi. “Abbas’ın seçimleri ertelemesi bütün Filistin’e karşı çıkmak mânâsına geliyor. Biz ise bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Özellikle Kudüs’ün bahane olarak kullanılması asla kabul edilebilir değil. Kudüs Müslümanların direnişinin sembolü ve direnişin merkezidir! İşgalciler Kudüs’te seçim yapılmasına izin vermiyor diye seçimleri iptal etmek gibi bir tavrın söz konusu dahi olmaması gerekiyor. İşgalcilerden izin alacak değiliz, kendi irademizle, halkımızın arzusu yönünde seçimimizi gerçekleştirmeliyiz.” diyen Zuhri, Filistin yönetiminden beklenenin işgalcilerin kararına boyun eğmek değil direnmek olduğunu söyledi.

Hamas’a yönelik baskı ve saldırılar

İşgalci İsrail tarafından Hamas’ın seçim listesindeki adaylara yönelik yapılan saldırılar ve tutuklamaların, işgalci İsrail rejiminin bu seçimin yapılmasını istemediğinin göstergesi olarak kabul ettiklerini belirten Zuhri, “İşgalciler Filistin halkına kendi yönetimini seçme hakkı tanımak istemiyorlar. Bilhassa bu saldırıların Hamas’ı hedef alması, işgalcilerin Filistin’de siyasî olarak daha rahat hareket edebileceği bir yönetimin iktidarda kalmasını hedeflediğini, Hamas’ın iktidar olmasını istemediklerini gösteriyor. Bu sebeple birçok Hamas mensubu gözaltına alındı ve hâlâ hapis tutuluyor.” ifadelerini kullandı.

Batı Şeria ve Kudüs’te seçimlerin yapılması için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini belirten Zuhri, “Biz Hamas olarak katiyen Kudüs’ün olmadığı bir seçimin gerçekleştirilmesini arzu etmiyoruz. Fakat Kudüs’ü bahane gösterip seçimden vazgeçmek, adeta kaçmak asla kabul edilemez.” dedi.

Röportaj: Faruk Hanedar