Ayasofya imamı Mehmet Boynukalın’ın Ehl-i Sünnet bir hoca olarak göstermiş olduğu tavır bazılarının rahatsız etti. Bu husustaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Hocanın söylediklerinde bir yanlışlık var mı?

Çok yerinde buluyorum. Uzun zamandır hasret olduğumuz bir tavır. Diğer bütün Diyanet personeline, imamların geneline yayılmasını istediğim bir tavır. Çünkü, hocaların insanlar tarafından yönlenen değil, insanları yönlendirici taraf olması lâzım. Bu açıdan Mehmet Boynukalın Hoca’nın çok büyük bir iş yaptığına inanıyorum, önemli hususları gündeme getirmeye başladı. Tabiî bu hususların konuşulmasından ziyade eyleme dönüşmesi çok daha iyi olur.

Bu çerçevede şunu sormak istiyorum; camide imamlık yapan bir hocanın vazifesi sadece beş vakit namaz kıldırmak mıdır yahut sadece belli başlı hususlardan mı konuşmaktır? Yoksa içtimaî mevzularda, İslâm’ı hayata nakşetme etme mevzusunda bir ön ayak olmak mıdır?

Bizim hocalar için kullandığımız bir söz var; “Peygamber varisidir.” diyoruz. Peygamberimiz bu hususta en büyük örnektir. Peygamber Efendimiz namaz da kıldırmıştır ama aynı zamanda insanları dünyanın düzenini değiştirecek bir hedefe de kilitlemiştir. Peygamber Efendimiz, yanında bulunan Sahabe-i Kiram’ı öyle bir eğitmiş ki, çok büyük bir bölümü Arap Yarımadası’nın dışında vefat etmiştir. İslâm’ı dünyanın her tarafına yayma gayretinden dolayı. Peygamber Efendimiz namaz kıldırmanın ve ibadetleri yaptırmanın dışında yanında bulunanlara bu şuuru kazandırmıştır. Biz de hocalar olarak o makama, o mihraba geçmekle “Peygamber varisi” olduğumuzu iddia ediyorsak, o zaman Peygamberimizin bütün halleriyle hallenmemiz gerekiyor. Bu iş sadece namaz kıldırmakla olmaz, bununla birlikte insanlara dava şuurunu aşılamalı, bütün dünyada İslâm nizamının hâkim olması için gereken şuurun kazanılması için çabalamalı ve biz de o şuurla yaşamalıyız.

Hoca vazifesini icra ederken karşı çıkanlar “Horozdan, tavuktan kurban olur mu, sakız orucu bozar mı?” minvalinde mi konuşmasını istiyor?

Günümüzde İslâm’ın belli bir yere gelmesini istemeyen insanlar var. Bu insanlar, hocalar sadece camide namaz kıldırsınlar, mevlid okusunlar, icabında nikah kıysınlar ama içtimaî hiç bir şeye karışmasınlar istiyorlar. Çünkü, Müslümanlar bu hususta hocalardan etkilenip içtimaî noktada İslâm’ın hükümleri tatbik ederse Müslümanların nizamına doğru yol almaya başlayacağını ve kendilerinin rahatının bozulacağını biliyorlar. Rahatlarının bozulmasından korkuyorlar. Onun için hocaların asıl olması gereken yerde hakikatleri haykırmasını, cemiyetin meydanında bulunması istemiyorlar. Tamamen; “Kıldır namazını, al maaşını, yat aşağıya.” tarzında bir tavır bekliyorlar. Elbette sadece Boynukalın Hoca ile olmaz, hakikatten yana birkaç kişinin daha çıkması lâzım. Hocanın iddia edildiği gibi provokasyon yapmadığını kullandığı dille de belli ediyor. Bir akademisyen, bir profesör olan hoca, akademik bir dille Müslümanların sorunlarına parmak basıyor, içtimaî vazifeleri hususunda ihtar ediyor. Allah sayılarını arttırsın!

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

Ben de teşekkür ediyorum.

Baran Dergisi 740. Sayı