Bildiğiniz gibi ABD Başkanı Trump, ABD’nin Suriye’ye yaptığı 230 milyon dolarlık yardıma son verildiğini duyurmuş, artık Arap ülkelerinin Suriye’ye para harcaması gerektiğini belirtmişti. ABD Suriye’ye Arap askerlerden oluşan bir ordu da istemişti. ABD tam olarak ne yapmak istiyor?
ABD başkanı Trump, ABD başkanlık seçimleri öncesi “Arap ülkelerinin sadece parası var. Bu para Amerikan ekonomisi için lazım. Bu parayı kullanacağız” şeklinde konuşmuştu. Şimdi kendi masraflarını azaltarak, operasyonların faturasını Arap ülkelerine kesiyor ve bu konuda ciddi olduğu anlaşılıyor. Daha önce Suudi Arabistan’da yapılan müdahaleyle bazı Arap prenslerinin elinden paraları zorla alınıp Trump’ın emrine tahsis edildiği biliniyor. Yapılanlar bunun devamı. Yani politikayı ben kurgularım, parasını başkası öder. Kontrolünde olan birtakım yönetimlere ödetiyor. Açıkçası burada tek yönlü bir ilişki var.

Suudi Arabistan “Sınır Birliği” adı altında Suriye’de örgütledikleri PKK’lılara 200 dolar maaş vereceklerini açıklanmıştı. En son ABD Dışişleri, Suudilerin Rakka’nın yeniden inşaı için 200 milyon dolar para aktardığını açıklandı. Suudilerin ABD için önemi nedir?
Suudi Arabistan kendi isteğiyle yapmıyor bunu. Karar aşamasında Suudilerin bir rolü yok. İsrail ve ABD’nin isteği üzerine bölgede kurulmak istenen PKK-PYD örgütlü devlet plânı, Suriye’nin hatta Irak’ın parçalanması çerçevesinde S. Arabistan’ın yine sözkonusu politikalara destek verdiğini gösteriyor. Suudilerin bir hedefi de bölgede güçlü bir devlet istemiyor olması. Mısır’da darbeye destek verip Mısır yönetimini zayıf düşürülmesi sağlandı. İran karşısında da Amerikan ambargolarına ve Trump’ın İran’a karşı yaptırımlarına çok ciddi destek veriyor. Tabiî, Türkiye’nin de bölgede güçlenmesinden rahatsız. Türkiye’nin de zayıflatılması gündemlerinde... 

Türkiye Suudi Arabistan’ın yer aldığı bu cepheye karşı Suudi rejime yönelik neler yapmalı veya yapabilir?
Türkiye ile Suudi Arabistan ayakta kalan iki ülke... Mısır, Sisi darbesi sonrası zayıfladı ve İran da daha çok Suriye ve Yemen’de olduğu gibi yıkıcı politikalara destek oluyor. Bunun yanında Pakistan’ın, Afganistan’ın zayıflatılması, karıştırılmasında da İran’ın ciddi rolü var. Türkiye ile Suudi Arabistan ilişkileri bölgenin geleceği için çok önemli. M. Bin Selman için Arabistan yönetimi taviz vermiş olsa da, Suudiler bu durumu görmek durumunda. Türkiye, S. Arabistan’ı tamamen gözden çıkaramaz çünkü İran gibi ciddi bir problem var ortada... S. Arabistan, makul düşünürsek Türkiye’yi tamamen karşısına alamaz. Suudi Arabistan, ABD-İsrail politikalarını takip etmekle beraber rakip gördüğü güçler arasında Türkiye de var. Türkiye bunu engellemek için Suudilerle köprüleri tamamen atmamalı. 15 Temmuz darbesine, PYD’ye destek veren esas patron ABD’yi görmek lazım. Arabistan’ın da bunu anlamasını beklemek lazım. S. Arabistan’a buradan bir fayda çıkmaz, bundan zarar görecektir. Yemen darbesine karşı çıkarak Türkiye ile yakınlaşılmıştı ancak Kral Selman’ın oğlu Muhammed’in gelişi ve Trump’ın araya girmesiyle ilişkiler bozuldu. Türkiye asıl İsrail ve ABD’ye karşı önlem almak durumunda… S. Arabistan pasif ve edilgen konumda. İran sorunlu, Mısır’da darbe yönetimi var. S. Arabistan’la belli bir ilişki sürdürülebilir. ABD ile olduğu gibi belli bir düzeyde tabiî…