Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, Ramazan ayının fazilet ve kıymeti üzerine BARAN’a konuştu. Ramazan ayına dair önemli uyarı ve hatırlatmalarda bulunan Prof. Dr. Ayvallı şu başlıklar altında konuştu;
Ramazan Ayının Faziletleri
“Altunun demir, bakır, kömür gibi madenlerden çok üstün olduğunu biliyoruz. Yakut taşı, diğer taşlardan daha kıymetli. Gül çiçeği de çiçeklerin sultanı. Bunun gibi Cenab-ı Hak bazı mekânları emsalinden daha mukaddes, bazı insanları da akranlarından daha muhterem kılmış. Bunların yanında, bazı zamanları da benzerlerinden çok daha kudsî, mukaddes ve mübarek kılmıştır. Meselâ Cuma günü günlerin efendisidir. Kadir gecesi gecelerin en üstünüdür. Kur’an-ı Kerim’de Allah buyurmuş; ‘bin aydan daha hayırlı...’ Ramazan ayı da ayların sultanıdır. İdrakiyle şereflendiğimiz bu ayda sevaplar kat kat verildiği gibi günahlar da kat kat yazılır. Selman-ı Farisî (ra)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, nafilelere farz sevabı, bir farza da yetmiş farz sevabı verildiği bildiriliyor. Bu ayın ilk günleri rahmet, ortası mağfiret, son günleri de cehennemden azad olmakla tasvir edilen bir ay. ‘Ramazan gelince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur’ buyuruluyor. Bu ayı iyi değerlendirmek lazım. Allah, kullarının bol sevap kazanmaları, tevbe-istiğfar etmeleri, yapacakları taat ve ibadet ile onca sevap almaları için bunları birer vesile kılmıştır.”

Ramazan Ayı İbadetleri
“Bakınız; bendenizin ismi Ramazan olduğu için çocukluğumdan beri ‘ramazan ne demektir’ diye merak ederdim. Lügatlere bakar, sözlükleri karıştırırdım. Tâ küçüklük zamanlarımda Ramazan’ın ‘yanmak’ mânâsına geldiğini öğrenmiştim. Ramazan ayında insanların günahları yok oluyor; yaptıkları tevbe, istiğfar ve ibadetlerle... Taberani’de geçen bir hadis-i şerifte şöyle geçiyor; ‘Beş vakit namaz aradaki günahlara kefarettir. Cuma namazı bir haftalık günahlara kefarettir. Ramazan orucu da bir senelik günahlara kefarettir.’ ‘Bir umre diğer umreye kadar aradaki günahlara kefarettir’ hadisi de var. Hacda Arafat’ta yapılan vakfeyle kinini anasından doğduğu gün olmasına vesile olur buyuruluyor. Ancak üzerinde namaz, oruç, zekat, kurban kazaları veya kul hakkı varsa onlardan da arınacak. “Bu ayda Kur’an’ın indirildiği, oruç tutmak gerektiği emrediliyor. Bakara Suresi’nde ise, ‘Sizden öncekilere oruç farz kılındığı gibi sizlere de farz kılındı; umulur ki, Allah’tan korkarsınız.’ buyuruluyor. Teravih, Kur’an okumak, bu ayda ilk akla gelen ibadetler. Kur’an-ı Kerim iki türlü nüzul etmiştir. İlki Berat gecesinde -Levh-i Mahfuz’a toptan iniş-, ikincisi ise Kadir gecesinde Allah Resulü’ne (s.a.v) Cebelun-nur’da, Mekke’de, Ramazan’ın 27. gününe denk gelen Kadir gecesinde inmeye başladı. 22 sene 2 ay 22 gün sürdü.”

Mukabele ve Kadir Gecesi’nin Önemi
“Bu ayda Kur’an mukabelesi akla gelir. Çünkü Cebrail (as.) her sene Ramazan ayında gelir; peygamberimizle o güne kadar inen ayet-i celîleleri mukabele ederdi. Ahirete irtihal buyuracakları son sene iki defa mukabele oldu. Cebrail (a.s.) okudu, peygamberimiz (a.s.) dinledi. Peygamberimiz (a.s.) okudu, Cebrail (a.s) dinledi. Bu mübarek ayda garib gureba et, bereket görmektedir. Hadislerde ‘sahur yapınız, çünkü sahurda bereket vardır’ buyuruluyor. Seher vakitlerinde kalkmış olunur, istiğfarlar yapılır. İnsanlara zekâtlar veriliyor. Sosyal dayanışmanın tezahür ettiği bir ay. Bu ayda şeytanlar bağlandığı için emniyet yetkililerinin açıklamalarına göre suçlar azalıyor. Şeytanların bağlanmasına rağmen neden hâlâ suç işleniyor. Nefs de var çünkü. En büyük düşmanımız iki yanımız arasında bulunan nefstir. Düşman üç çeşittir; şeytan, nefs, kötü arkadaş. Ramazan ayında en mühim şey Kadir gecesidir. Bu da sadece sevgili peygamberimize lûtfedilmiştir. Peygamber efendimiz, eski ümmetlerden üç neferin bin ay cihad ettiğini anlatınca ashab-ı kiram üzülmüşler. ‘Bizim ömürlerimiz kısa, bu bin ay takriben 83 sene ediyor. Biz onların ameline nasıl yetişeceğiz’ demişler. Bunun üzerine Allahu Teala Kadir sure-i celîlesini göndermiştir. Bir başka hadis-i şerifte ise, Peygamber efendimiz ümmetin ömürlerini kısa görmüş, ‘Ümmetimin müminlerinin ömürleri 60 ile 70 arasındandır, bunu geçenler azdır.’ buyurmuş. Diğer ümmetlerden mesela Nuh peygamber, bin, Şit peygamber bin, Adem peygamber iki bin sene yaşamış. Nuh peygamberin tebliği 950 sene sürmüş. Bu ümmetin kısa ömründe elde edilen sevaplar o ümmetlerden daha fazla olması için Kadir gecesi bahşedilmiş. Orada 83 yılda elde edilebilecek sevaplar bir gecelik ibadetle lütfedilir. Senede iki bayram var, Ramazan ve Kurban. Ramazan ayı insanlara canlılığın geldiği bir ay. ‘Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız.’ buyuruluyor. Fabrika makineleri bile zaman zaman dinlendirilir. Bizim vücudumuz da öyle. Peygamberimiz, Receb ayının başında, ‘Ya Rabbi bizim için Recep ve Şaban aylarında bereket ihsan eyle. Bu ayları bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına kavuştur.’ duasında bulunuyordu. Hamdolsun kavuştuk... Cenab-ı Hak bu ayın bereketinden tam mânâsıyla feyzyâb eylesin bizi...”

Baran Dergisi 643. Sayı