Kolombiya’da yaşanan protestoların sebebi nedir?

Kolombiya’da ekonomik kriz, aşı tedarikinde yaşanan sorunlar ve genel eşitsizliklerden kaynaklı protestolar yaşanıyor. Başka Ivan Duque zaten uzun süredir tartışılan bir isimdi. Başarısız bir profil çiziyor ve Kolombiya halkı açıkçası perişan vaziyette. Kovid-19’un getirdiği ekonomik yıkım ve ölüm oranlarının artmasına ek olarak Ivan Duque’nin başkan olduktan sonra üçüncü kez vergi reform paketini gündeme getirmesi tepkilerin protestoya dönüşmesine sebep oldu. Başkan, salgın sürecinde harcanan paranın vergi yoluyla devletin kasasına dönmesini istiyor. Buna yönelik eleştiriler silsilesi Duque’yi hedef haline getirirken, bugün vergi reform paketini çektiği hâlde protestolar durmadı. Göstericilerin tek hedefi Duque’nin istifası. Ancak meselenin arka planında derin sosyolojik köklerinin olduğunu görüyoruz.

Kolombiya halkı FARC’a nasıl bakıyor?

Latin Amerika’da daha ziyade popülist politikacılar ve onları destekleyen Evanjelik kilisesinin hâkimiyeti göze çarpıyor. Dolayısıyla ülke genellikle sağ siyaset ağırlıklı bir seçim tabanına sahip. Özellikle FARC’ın yapmış olduğu silahlı eylemler toplumu terörize ettiği için başta Evanjelikler olmak üzere toplumun çok ciddi bir eleştirisine neden olmuştur. Evanjelik kilisenin papazları FARC’ın kadın militanları toplumun ahengini bozacağı düşüncesiyle, örgüt ile barışın sağlanması için yapılan referandum sürecinde “hayır” oyu verilmesi adına canhıraş bir şekilde çalışmıştı.

FARC silah bıraktı mı?

Kolombiya’nın 50 milyon civarında bir nüfusu var. Ülkenin yaklaşık 50 yılı FARC ile Kolombiya devleti arasındaki çatışmayla geçmiş, yaklaşık 300 bin insan ölmüş, 5 milyon civarındaki Kolombiyalı ise başta Venezüella olmak üzere çeşitli bölge ülkelerine kaçmıştır. 2016 yılında Kolombiya Devlet Başkanı Santos, FARC ile bir barış masasının kurulmasını sağladı. Bu masada FARC silah bırakarak sivil siyasete adım atarken militanlarına da Kolombiya devleti tarafından bir takım özlük hakları ve sabit maaş verilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak yapılan referandum yüzde 2,5-3 puanlık bir fark ile Kolombiya halkı tarafından reddedildi. Bu tabiî ki büyük bir şok etkisi yarattı. Buna rağmen bir takım teknik boşluklardan yararlanarak Kolombiya hükümeti anlaşmayı yürürlüğe koydu. FARC ekonomik gelirini uyuşturucu ticaretinden elde ediyordu. Bu gelir kaybı örgütün ileri gelenleri tarafından bir şekilde telafi edildi ama örgütün militanlarının sivil hayata geçişi bu kadar kolay olmadı. Dolayısıyla bugün protestoların içinde bulunuyorlar.

FARC’ın geliri uyuşturucu olduğu için sivil hayata geçişte büyük bir ekonomik kayıp yaşadılar. Bu çerçevede Kolombiya hükümetinin de bazı yükümlülüklerini yerine getirmediğini söyleyebiliriz. Bundan dolayı FARC militanları bir taraftan mağdur olurken diğer taraftan barış anlaşmasına destek veren 100 civarında FARC militanı şaibeli bir şekilde öldü. Bu ölümler FARC militanlarının tekrar silahlanmasına sebep oldu. Hatta bazıları ELN isimli örgüte dahil oldu. FARC aynı zamanda kırsal kesimde yaşayan Kolombiyalıların küçük çaplı suç örgütlerine, bu suç örgütlerinde yer alan asker kökenli bürokratlara karşı da müdafiliğini yapıyordu. Tabiî FARC’ın silah bırakması o boşluğu çeşitli suç örgütlerinin doldurmasına da sebep oldu.

Protestoların merkezinde hangi toplumsal tabaka ve örgütler yer alıyor?

Bugün sokakta olanların başında çetelerin saldırılarına maruz kalan kırsal kesimde yaşayanların geldiğini görüyoruz. Bu kırsal kesimde yaşayanların taleplerini savunan çok sayıda çevreci insan hakları aktivist de öldürüldü. Dolayısıyla bu şiddet temalı protestoların militan kısmında bu kesim yer alıyor. Bunun dışında öğretmen, sağlıkçı, işçi sendikaları, öğrenciler yer alıyor. Birbiriyle alâkası olmayan kesimlerin bir araya geldiğini, özellikle gençlerin protestolara gönüllü olarak katıldığını görüyoruz. Z kuşağı aktif olarak sosyal medyayı kullanarak kitleyi mobilize ediyor.

Protestolar niçin uyuşturucu kaçakçılığı ile adından söz edilen Cali şehrinde yoğunlaştı?

Cali, Kolombiya’nın üçüncü büyük şehri, “yerlerinden edilmiş insanlar şehri” olarak biliniyor. Cali, Bogota gibi merkez bir şehir olmaktan ziyade suça bulaşmış ve gidecek yeri olmayanların, uyuşturucu kaçakçılarının yaşadığı bir şehir olarak biliniyor. FARC savaşçılarını İspanyol kökenliler ile Evanjelikler istemiyor. Dolayısıyla FARC militanları da yaşamak için Cali şehrini tercih ediyor. Cali şehrinde şiddetin yoğunlaşmasının sebebi bu. Dolayısıyla polis ve asker şiddeti buralarda yoğunlaşıyor. Cali’deki protestolar başkanın vergi reformu paketine yönelik eleştiriden ziyade sisteme yönelik bir eleştiri niteliği taşıyor.

Protestocuların “yasadışı tarım mahsullerinin zorla yok edilmesine ve mahsullere havadan glifosat püskürtülmesine son verilmesi” talebi uyuşturucu kartellerinin talebi mi?

Kolombiya 2000’li yılların başından beri birçok defa toplumsal reform adı altında uyuşturucu meselesi ile alakalı çeşitli düzenlemelere gitti. Bunun dışında özellikle CIA’nın başında bulunduğu ekip Kolombiya’da sentetik uyuşturucu imalatına geçmişti. FARC’ın tasfiyesinin ardından doğan boşlukta türeyen çeteler ise ürettikleri uyuşturucuları ABD, AB ve Brezilya pazarına ulaştırmaya çalışıyorlardı. CIA ve Kolombiya hükümeti ise uyuşturucu kaçakçılığını tek merkezden organize etmeyi amaçlıyordu. Protestocuların talebine dönersek, kırsal kesimde yaşayan halkın geçim kaynaklarından biri, bu çeteler için kokain ham maddesini yetiştirmekti. Kolombiya hükümetinin imha uygulamalarına rağmen halk geçimini bu yoldan sağlıyor. Kırsaldaki fakir halkın protestolarda bu talepte bulunmasının arka planında da bu yatıyor.

Ivan Duque Amerikancı mı?

Kolombiya, Latin Amerika’nın İsrail’i gibidir. ABD ile girift ilişkileri vardır. ABD’nin Latin Amerika’daki en fazla askerî üssü Kolombiya ve Panama’dadır. Hatta ABD, Venezüella hükümetine yönelik darbe teşebbüslerini, Kolombiya’daki üsleri ve ABD unsurları ile ülkedeki Venezüellalı muhalifler üzerinden yürütmeye çalışıyor. Başta Kolombiya olmak üzere Latin Amerika ülkelerinin başkanları ABD ile girift ilişkiler geliştirir. Duque, ABD’deki Trumpçı kitleye yakın bir siyasî figür.

Biden’ın seçilmesiyle ABD’nin Latin Amerika politikasında bir değişim oldu mu?

Biden’ın seçilmesinin ardından küreselci dediğimiz klik sokak hareketlerinin başlamasında etkili oldu, diye düşünüyorum. Latin Amerika’da 2019’da başlayan ve seçilmiş “sağ” hükümetleri hedef alan, benim de “Latin Amerika Baharı” adını verdiğim sokak protestoları salgın sebebiyle 2020’de durmuştu. Biden’ın seçilmesinin ardından sadece Kolombiya’da değil, Haiti’de, Brezilya’da, Şili’de, Ekvador’da, Peru’da “sağ-muhafazakâr” Latin Amerika hükümetlerini hedef alan sokak gösterileri tekrar başladı. Bu gösterilere uluslararası medyada çok fazla yer verilmesinin de esasında küreselcilerin bu gösterileri gündemde tutmak istediğinin bir göstergesi olarak yorumluyorum. Evet, Duque Amerika’ya yakın bir isim; ama küreselci kliğin de hedefinde. Zira protestocular arasında LGBT üyeleri gibi küreselcilerin desteklediği grupların sokağa çıkması ABD’nin bölgede yeni bir dizayna gittiği şekilde de yorumlanabilir; fakat bir tenakuz gibi görünse de FARC gibi statükoyu hedef alan yapıların da protestoların içinde olduğu unutulmamalı. Hülasası sadece Ivan Duque değil, Kolombiya sisteminin kendisi de Amerikancı bir yapıya sahip. Nitekim Kolombiya ordusunu ve polis kuvvetlerini Amerikalı danışmanlar ve güvenlik bürokrasisi eğitiyor.

Sosyal medyadaki görseller orada yaşananları doğru şekilde yansıtıyor mu yoksa bir manipülasyon söz konusu mu? Bir devlet lideri halka bu kadar pervasızca nasıl saldırabiliyor?

Sosyal medyadaki görüntüler doğru; ancak bunların arasında geçen hafta yaşananlara dair görüntüler de var. Bir aktivist polisin şok tabancasıyla öldürüldü. Latin Amerika’da polis şiddeti fazladır; çünkü yer yer şiddet gösteren bir protestocu kitlesi var. Bizim ülkemizde de dört farklı tag ile Kolombiya gündem oldu. Görüntüler doğru olsa da ülkenin yanıp bitmediğini söylemek lâzım; çünkü görüntüler sadece ülkedeki iki tane büyük caddede yaşanan hadiselere ışık tutuyor, ülke geneline yayıldığı söylenemez. Kolombiya tamamen yanıyormuş algısını sosyal medya oluşturuyor. Duque’nin göstericilere karşı ülkenin önemli şehirlerine askeri indirmesi şiddetin artmasına sebep oldu. Nitekim göstericilerin taleplerinden biri de Kolombiya güvenlik güçlerinin tamamen lağvedilmesi.

Röportaj: Faruk Hanedar