Suriye’deki son tabloyu nasıl görüyorsunuz?
Suriye diye bir şey kalmadı. Zaman zaman yeni Suriye anayasası çalışmaları gündeme getiriliyor. Bu hususta bir netice alınabileceğini sanmıyorum.

Neden?
Bu anayasayı kimler onaylayacak? Kimler şartları belirleyecek. Halk oylaması olacak ama Suriye halkının yarısı dışarıda, diğer yarısı büyük bir korku içinde yaşamakla ölmek arası bir durumda yaşıyor. Ruslar bu işe girişebilir ama Ruslar İran’dan Şam’ı kurtararak ülkenin kuzeyinde olmak istiyorlar. Humus’tan Lazkiye’nin kuzeyine ve Türk sınırına kadar askerî olarak mevcutlar. Humeymim havaalanı ortadan kalkacak bir üs değil. Neredeyse 40 km’lik bir apronu var. Rus siyasetinin Suriye’deki hareket merkezi oldu. 

ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
ABD Suriye’den çeliyor diyelim. Ne kadar çekiliyor? Petrol bölgelerindeki gelir kime kalacak? ABD için 600 bin varil büyük bir rezerv değil ancak bunun geliri kime gidecek? Rejime mi? Ki rejim sallantıda. Yoksa PKK-PYD’ye mi gidecek? Deyrizor Suriye’nin en iyi petrol bölgesidir. Bu bizim için ciddi bir sorun. Bana, Şam ve çevresindeki insanların hayat şartlarını ortaya koyan bir liste gelmişti. Yaşam listesi. Mesela, TSK’nın kurtardığı bölgelerde 1 kg şeker 1 TL iken, rejim bölgesinde 5 TL. Tüp gazı 4.2 TL iken, orada 15 TL. Suriye’de anarşi yaşanıyor; mazot yok. Elektrik kesik. Halk perişan. Pencerelerimizi yakıp yemeklerimizi pişireceğiz diyorlar. Bölge İran’a bırakılacak mı bırakılmayacak mı bilmiyorlar. Görünen o ki Rusya ABD ile birlikte İran’ı bölgede istemiyor. Ama İran Humus’a yerleşmiş durumda. Neredeyse 1 milyon kişiye İran vatandaşlığı verildiği biliniyor. İran’ı uzaklaştırmak kolay mı? O nedenle bizim bildiğimiz bir Suriye olmayacak bundan sonra. 

Ankara, Suriye’nin kuzeyini kontrol için hazır olduğunu duyurdu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suriye yeni bir iklime giriyor. Buna dikkat etmek lazım. Türkiye’nin girdiği yerlerde ferahlık, istikrar var. Bunun için halk Türkiye’ye bakıyor. “Şam rejiminde, katilimle bir arada yaşamayacağım” ümidi hakim. 

Türkiye, Suriyelilerin topraklarına geri göçüne imkân tanıyacak şartları hazırlayabilecek mi?
Bu mümkün. Rusya ile iyi bir anlaşma yapılırsa Türkiye bölgeye yavaş yavaş huzur getirebilir. Unutmayın; Halep’in üçte ikisi yıkıldı. Halep’te yaşayan 5 milyona yakın insandan geriye neredeyse 1 buçuk milyon insan kaldı. Türkiye Halep’e el atarsa bir sene içinde 1 buçuk milyon kişi döner. Halep derken sadece merkezi değil. Etrafı da Halep sayılır. Bu az bir yük değildir. Geçen zaman zarfında buradaki insanlar da yeni şeyler öğrendiler. Vatandaşlığı, çalışmayı, üretmeyi de öğrendiler. Türkiye vatandaşı olsalar, 2 yüz bin dolar mı biriktirip kendilerine ev edinecekler? Orada mülkleri var zaten. O yüzden çok isterim; güney bölgemizi kontrol altına alınırsa insanlar dönecektir. Yalnız bu zaman ister. 

İdlip’teki son durumu için neler söyleyebilirsiniz?
İdlip Afrin’le ters orantılı bir bölge. Türkiye Afrin’e girdiğinde sivil hayat PKK-PYD’nin elindeydi. Boşluğu doldurmak zaman ister. İdlip’te tam tersi. Sosyal hayat daha düzgün. Çünkü bir kurtuluş hükümeti var. Bölge sorunlarını düşünen akademisyen kadrosu var. Daha düzgün duruma getirilmeye çalışılıyor. Türkiye bir an önce Cerablus ve Afrin’de olduğu gibi İdlip’te de düzeni sağlamlaştırmak durumunda. İdlip üzerinde anlaşılırsa sivil hayat ferahlayacaktır. Rejim bölgesinden gelmek isteyen, Türkiye’den gitmek isteyen için bu önemli. İdlip şehir içinde HTŞ güçlü görünmüyor; ama şehir dışında etkililer. Ticaret de ellerinde. İçeri giren ve çıkan ciddi miktarda para ve mal var. Burayı kontrol etmek kolay olmayacak. Baş ağrısı yapabilirler; ama Türkiye’nin bu sorunu çözme imkânı var.  


Baran Dergisi 628. Sayı