Kongre baskını hakkındaki yorumunuzu alabilir miyim?

Kongre baskını, ABD’de uzunca bir süredir devam eden, toplumsal harcı bir türlü tutmayan, içten içe kanayan, üstü kabuk bağlamış gibi görünse de en ufak bir eşelemede dışa vuran ırkçılığın ve zengin-fakir arasındaki giderek açılan uçurumun dışavurumudur. Pandemi sürecinde ağırlaşan sağlık koşulları, özellikle zengin fakir arasındaki uçurumu daha da büyüttü ve insanların yaşadıkları birtakım imkânsızlıklar devreye girdi.

Olayın diğer yönü ise şu: ABD’nin küresel gücünde ciddi bir aşınma var, bunu bir türlü durduramıyor. Buraya özel bir enerji harcaması gerekiyor. Yükselen bir Asya dinamiği var, üst ligi zorlayan Türkiye gibi güçler var. Sonuç olarak Biden’li ABD’nin işi de çok zor. Çünkü, Biden’in olaylara Soğuk Savaş refleksleriyle yaklaştığını görüyoruz. “Daha çok NATO ve AB müttefikleriyle bir arada olacağız.” gibi söylemleri var Biden’in. AB müttefikleri ile NATO zemini neye göre, hangi karşıtlığa göre bütünleştirilecek, işin zor yanı burası. Örnek olarak İngiltere’nin Çin ile, Almanya’nın Rusya ile çok özel ilişkileri var. Bu ülkeler özel ilişkilerinden feragat ederek, “Müttefiklik çıkarıdır, esas olan budur.” diye bir refleks gösteremezler.

Biden Obama’nın başkan yardımcısıydı ve özellikle 15 Temmuz kalkışmasını yapanların, FETÖ’nün destekleyiciliğini hatta adeta sözcülüğünü yaptılar. O gece Türkiye’ye en üst düzeyde itidal çağrısı yapanlar, darbe diyemeyenler, ardından kendi askerlerinin ağzından (Centcom’un -ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı- komutanı) “Muhatap olduğumuz askerleri kaybettik.” gibi yakınmaları ortaya koyanlar artık terörün ve teröristin tarifiyle yüzleşme noktasına geldiler. Biden, “Bunlar yerli teröristlerdir.” dedi.

Baran Dergisi 731.Sayı