Ölüm herkes için var olan bir mevzu. Başımızda konmayı bekleyen bir kuş gibi. Ha kondu ha konacak. Ya hak yolunda ya da batıl yolunda önümüzü kesecek. Dünya ile olan bağımız kesilecek. Öldükten sonra dünya ile olan yalnızca tek bir bağ mevcut olacak ki, o da sadaka-i câriye dediğimiz amellerdir. Cariye, cereyan eden… Bir ırmağın akışı gibi işlevselliğini koruyan… Öldükten sonra dahi sevap hanemize yazılmaya devam eden…

Bu güzel amel ile hareket etmeye çalışıyoruz. Bilhassa ihtiyarlarımız, kendisini ölüme daha yakın hisseden büyüklerimiz… Geriye bir miktar para bırakanlar olur... Yaşarken biriktirmişlerdir ve vasiyet olarak çoluk çocuklarının bu para ile cami, han, çeşme yapmalarını istemişlerdir.

Hali vakti yerinde olan bazı iş adamları da gerek ölen büyüklerinin isimlerini, gerek kendi isimlerini verdikleri camiiler, külliyeler inşa eder.

Velhasıl; sadaka-i cariye dediğimiz amel yalnızca cami, han, çeşme, Kur’an kursu etrafında dönüp durmuştur. Maalesef ki… Bunlar yapılsın tabiî. Yapılmasın demiyoruz.

Şu noktaya değinmek istiyorum ki, israf haramdır ve artık ülkemizde cami yapımı israf olacak kadar gereksiz duruma gelmiştir. Kurban Bayramı’nda kapı komşusundan veya bir yardım kuruluşundan aldığı et haricinde evine et girmeyen Müslümanlar var… Gencecik olup bu çağın pençesinden kendisini korumak isteyen ama maddi sıkıntılarından ötürü beceremeyenler çoğalırken, zinanın eşiğinde olup evlenmeye imkan bulamayanlar, köprü altlarında bir yastık bir battaniye ile gecelerini geçirenler, ışıklarda su satan çocuklar, kumar bayilerinde bir umut ile oyun oynayanlar var… Daha neler neler… Kemalizm ideolojisinin dikte edildiği üniversitelerde okumaya mecbur kalan gençler bu kadar çokken cami ile çeşme yapımını bu kadar öne almak bazen abartılıyor.

Maddi imkana sahip olan Müslümanlara sesleniyorum! Şu paralarınızla bırakın adım başı cami yaptırmayı artık. Cemaat yok ki camiye ihtiyaç olsun. Okullar açın, liseler, üniversiteler açın; Ehl-i Sünnet çizgisinde insan yetiştirmek için ne lâzım geliyorsa yapın! Kumarhane, umumhanelerin eşiğinden Müslüman çocuklarını kurtarın. Vakıflar kurun ama bu vasıtayla kazanılan paraları Müslüman halk için harcayın. Köprü altındaki, ışıklardaki pırıl pırıl gençleri kurtarın. Yetişin, yetişin elinizden kaçırdığınız gençlerin ayak izlerine…

Baran Dergisi 725.Sayı