Selâm ile,
Yeni ayda, yeni sayımızla sizlerle yeniden beraberiz. 
Mayıs ayı, İslâm âlemi için son derece kıymetli bir ay. Bilindiği üzere Mayıs ayı, fetih ayı… Fatih Sultan Mehmed Han'ın ve ordusunun, Allah Resulü'nün iltifatına mazhar oldukları ay, bereketli Mayıs ayıdır... Fatih Sultan Mehmed'in çağ kapatıp, çağ açmasına sebeb olacak kadar kıymetli olan fethidir, İstanbul'un fethi. Bugün o hünkârın şehri mağdur, vakfiyesi olan Ayasofya ise tutsak. Yeniden kendisini feth edecek, müjdelenmiş fatihini, sûkunet içerisinde bekliyor bu şehir. 
Üstad Necib Fazıl'ın Ayasofya hitabesinde ihtar ettiği üzere; -"biz yalnız mânâyı anlasak, yalnız onu yerine getirebilsek, Ayasofya'nın kapıları sabır taşı gibi çatlar, kendi kendisine açılır. İsterse açılmasın, ondan sonra her şey küçük bir tatbikat işinden ibaret kalır." İşte talib olmamız gereken biricik husus, mânâları anlayabilmek olmalı. Geri kalan âlet edevat hep o mânâların emrinde manivelâ hükmünde… 
Yine Üstad Necib Fazıl'ın dediği üzere -"Bizi bu hâle getiren, annelerimizin cennet kokulu başörtüsünü sarhoş kusmuğuna bez diye kullanan, ahlâkımızı, Paris'in dünya çapında Şabane Kerhanesi'nden daha aşağıya düşüren, millî kültürümüzü çöplüğe, millî iktisadımızı tımarhaneye çeviren, zekâmızı maymunlaştıran ve kalbimizi kanserleştiren, tarihî 126 yıllık cereyanın kendi öz evimizde yüzümüze kapadığı oda, ruh ve mukaddesat odamız… Ayasofya budur." Ayasofya'nın kapatılmasıyla beraber içine kapatılarak tutsak edilmek istenen mânâlar bunlardır. İşte bu mânâlar manzumesi Ayasofya'yı, göğsünde bir nişan gibi taşıyan şehr-i İstanbul yeniden fethedilecek, ruh ve mukaddesatımıza yeniden kavuşulacak ve yeni bir çağ, FİKİR ÇAĞI açılacak. 
***
 İstanbul'un fethi, Üstad Necib Fazıl ve Kumandan Salih Mirzabeyoğlu'nun doğumları bu aya tevafuk eder. Bu bakıma da bizler için daha da bir kıymetlenir Mayıs Ayı. Ayrıca Üstad'ın berzahtaki ömrünün tamamlandığı ve öte âleme, ötelerin de ötesine geçtiği ay, bu aydır. 
***
Fetih ayı, cihad ayı demişken; İsrail'in Filistin kuşatmasına karşı hâkim dinin, galib tavrını takınarak, küfrün en azılısına yiğitçe meydan okuyan kardeşlerimizden bahsetmemek olmaz. Mavi Marmara gemisiyle sefere giden, erkekçe dövüşüp imanlarının icabını yerine getiren şehid kardeşlerimize selâm olsun!.. 
***
Dergimiz muhtevasında Mevlüt Koç’un “Halleri Suretlere Giydirmek, Kâzım Albay’ın “Bir Ayniyetin İki Kanadı, BD-İBDA”, Av. Zeliha Kılıçparlar’ın “12 Eylül Yargılanıyor (mu?)”, Av. Zafer Şahin’in “İthal Hukuk Sistemi Karşısında Hukuk Eğitiminin Temel ve Bugünkü Dinamikleri ve Problemleri”, Sezâi Kırlangıç’ın “Yeni Fetih-Yeni Çağ”, Ömer Emre Akcebe’nin “Ekonomik Açıdan 28 Şubat”, Bilgehan Yusuf Eren’in “Çakma Müslüman’a Mektup”, Sezâi Dilbilen’in “İman ve Tefekkür”, İsmail Uysal’ın “Hamasî Bir Yazı; Biz Kimiz?”, Abdülkadir Polat’ın “Kukla Kadirov ve Çeçenistan Kuklaları” ve M. Yavuz Uçum’un “Nehr-i Şifa” başlıklı yazısını bulabileceksiniz.
Haber5.com Gönüldaşımız Halil Kantarcı ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu söyleşiyi de sizler için yayınlıyoruz.
Dergimizde ayrıca sizler için derlediğimiz haberler ve diğer muhtevayı da sizlerin dikkatine sunuyoruz.