21 Ocak 2019’da Venezüella halkı için bir bildiri yayınlanmıştı. Meşru başkan Maduro’nun iktidardan çekilmesi istenmişti. 21 Ocak önemli bir tarih. 21 Ocak 1958’de Venezüella’nın tarihine tesir eden hadiseler yaşandı. General Marcos Perez Jimenes’in ülkeyi terk etmesine yol açan hadiseler başladı. Eski resmî görevliler olan babam ve amcam da ona karşı olanlar arasındaydı; bütün ailemiz ona karşı idi. Jimenes ülkeyi terk etti; çünkü bir çok katliama imza atmıştı ve tutuklanması hâlinde bunlardan dolayı yargılanacaktı. Bu ihtimalle karşı karşıya kalmak istemedi.

Venezüella’da 2019 senesi Jimenes’in ayrılmasını hatıra getiren hadiselerle başladı. 

Chavez destekçisi sevgili dostlarıma uluslararası bir savaşçı olarak tarihî tecrübelerimi aktarıyor, kendimi ifade ediyorum. Fransa’da tutulduğum cezaevinden devrimci dayanışması çerçevesinde Bolivarcı Başkan Nicholas Maduro’yu destekliyorum. 

Nicholas Maduro’nun annesi Kolombiyalı, babası ise Venezüellalı. Esasında kendisi Yahudi kökenlidir. Annesi Kolombiyalı ve kendisi Yahudi kökenli olmasına rağmen uzunca bir süre Maduro’yu İsrail’e karşı tavrından dolayı anti-semitik olmakla suçladılar, bir çok kişi için söyledikleri bu yalana onun için de başvurdular. Venezüella’nın Siyonizm’e ve emperyalizme karşı bir tavrı var.

Darbe teşebbüsüne karşı geliştirilen tepkilerin kaynağı Venezüella tarihinde bulunabilir. Venezüella siyasî olarak çok hareketli dönemler yaşadı. Bugüne kadar yaşanan ayaklanmaların getirdiği kötü şartların bazıları hep bizimle kalmaya devam etti. Düşmanlarımız her şeyin daha kötüye gitmesi için çok çaba sarf etti. Venezüella halkı asla bir dış müdahaleye müsaade etmedi. Kuzey Amerika’nın emperyalistleri bir sivil savaş için provokasyonlar yaptı. Venezüellalıların kardeşliği buna müsaade etmedi. Sağcılar ile solcuları, iyilerle kötüleri, askerlerle sivilleri, oligarklarla yoksulları, dindarlarla devrimcileri, idealistlerle pragmatistleri karşı karşıya getirmek için her şeyi yaptılar; fakat bir iç savaş için karşı karşıya getirmeyi başaramadılar. Buna mukabil Venezüella halkını parçalara böldüler. Şimdi ise Başkan, bir dış operasyona karşı direnişe devam ediyor. 

Cezaevinde olmama rağmen her gün gözüm orada. Filistin’de savaşırken de böyleydi. Emperyalistlerin spekülasyonlarla bölünmeyi sağlamak ve iç savaş çıkarabilmek için yoksulluğa, yolsuzluğa ve spekülatif organizasyonlara ihtiyacı var ve bu şartlar Venezüella’da şu anda mevcut.

6 yıl önce, Suudi Arabistan’ın korkuları İsrail tarafından provoke edilene, böylece İsrail ile Suudi Arabistan, Suriye’de insanları manipüle edene kadar, bir azınlık hükümeti olmasına rağmen Suriye’de de bu şart mevcut değildi. Fakat bir iç savaş çıktı. Esad, savaşa rağmen iktidarda kalmayı başardı. Bu, Rusya’nın ABD müdahalesini engellemesi sayesinde oldu. 

Memleketimin insanının, başka bir ülkenin kışkırtması ile bir sivil savaşa girmesinden endişeleniyorum. Nicholas Maduro, Venezüella’nın en iyi devlet başkanı olan Hugo Chavez’in mirasıyla iktidara geldi. Venezüella halkı ve ordusu Simon Bolivar’ın yolundan gitmeyi sürdürüyor. Bu süreçte, hükümeti meşrulaştırıcı içtimaî bir mutabakatın sağlanması gerekiyor. İyi niyetli olan, ajanlık yapmayan muhalefetle hâlâ bir diyalog geliştirilebilir. Uluslararası arenada ise tüm anti-emperyalistlerin gerektiği şekilde davranması lâzım. 

Eğer Venezüella düşerse, tüm Güney Amerika Ortadoğu’ya, Venezüella ise Irak’a döner. Siyonist ajanları, emperyalist ajanları ve NATO ajanları bölgede cirit atıyor. Venezüella, tüm bölge için bu saldırılara karşı dirayetli ve cesaretli davranmalı!

Tüm politikalarını kabullenmesem de Venezüella meselesindeki tavrı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakışımın ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Amerikan manipülasyonu sebebiyle hatalar yapan Kürtlere karşı, Türkiye’nin de bazı hatalar yaptığını düşündüğümü bir çok kez söyledim. Güçlü ve birleşik büyük Türkiye için Kürtlere ihtiyaç var. 
 
02.02.2019
Tercüme: Faruk Hanedar


Baran Dergisi 630. Sayı